hesabın var mı? giriş yap

  • filmin sırf fragman ve konsept itibariyle eleştirilecek, gişede tutmayacağını düşündürecek çok fazla yanı var.

    kostümleriyle, diyaloglarıyla, atmosferiyle, uyarlama tarzıyla 90'ların sonundaki 2000'lerin başındaki daredevil, ghost rider, elektra, catwoman gibi çok kötü çizgi roman uyarlamaları döneminden fırlaması bir tarafı.

    kamera arkasındaki yazar-yapımcı kadrosunun meg, meg 2, jupiter's legacy, morbius gibi ölümsüz eserleri yaratanlardan oluşması bir tarafı.

    morbius, venom, kraven gibi burada da varlığı spider-man ile anlam kazananan karakterlerin solo itelenmeye çalışılarak harcanması diğer bir tarafı.

    morbius, venom, kraven'dan farklı olarak bilinirliği çok düşük spider-man mitolojisi karakterlerini ortalama bir oyuncu ve yapım kadrosuyla zorlaması başka bir tarafı.

    yine de bunların hepsi belki görmezden gelinebilir. ama bir saygısızlık var ki asla görmezden gelemiyorum. sırf bu yüzden filmin batmasını iple çekiyorum.

    filmde çizgi roman ve bilimkurgu sektörünün en saygın yazarlarından biri olan, spider-man tarihinde adı altın harflerle yazılan j. michael straczynski'nin yarattığı ezekiel sims karakteri, yine kendisinin yarattığı morlun karakteriyle birleştirilerek antagonist olarak kullanılıyor. bu ile başlı başına rezalet, çünkü bu iki karakterin esprisi tamamen birbirlerine zıt olmaları.

    ama asıl rezalet bu da değil. asıl rezalet jms'nin fragmanın çıktığı gün "oha benim karakterleri kullanmışlar, hayırlısı" diye tweet atması. yarattığı karakterleri kullanırken danışmanlık istemeyi ya da kullanmak için nezaketen de olsa izin almayı geçtim, bir haber bile verilmemiş. adam karakterlerinin kullanıldığını bizimle beraber fragmanda görüyor. yaratıcılara yapılan bu tarz saygısızlıkları günümüzde aşmıştık ama sony hala dediğim gibi 90'lar mantığıyla uyarlama yaptığı için orada takılı kalmış bu konuda da. en azından straczynski'nin adı bu vasat altı yapımla anılmayacak, o bir artı.

    çok büyük bir mucize olmazsa gişesi patlayacak. filmi değil mısırımı alıp o rakamları izleyeceğim.

  • * bakkaldan alınan topun istatistik bilimini yok sayarak sanki bilerek yapıyor gibi patlayacağı yeri bulması. patlamazsa da mahallenin en öküz adamının arabasına gelmesi.

    * buluşma yerine vaktinde gelmeyen arkadaşın acaba gelmeyecek mi yoksa gelmek üzere mi sorularıyla beynin yanması

    * bisikletin zincir atması, lastiğinin patlaması, frenlerin iyi tutmaması akabinde yapılan ayar çalışmaları.

    * karma kaset yaptırılırken a ve b yüzü olmak üzere toplam 20 şarkı seçme zorunluluğu sonucu ortaya çıkan o ciğer yakan eleme çalışmaları

    * sevdiğin klibin sonuna denk gelmek

    * atari adaptörünün aşırı ısınması. 999999 oyun sanılan kasette aslında 4-5 oyun olması. bölüm bitmek üzereyken basit bir hata sonucu son canın da gitmesi.

    * internet kafede bir sitenin 4 mevsim sonra açılması. chat odaları konusuna girmiyorum bile.

    * jölenin en lazım olduğu anda bitmesi. (tanecikli jagler jölesi olan sosyetedir)

    * kayıt üstüne kayıt yapılan kasetlerin giderek kalitesini yitirmesi. ( radyodan şarkı kaydı yapanlar derneği)

    * şehir dışına yapılacak okul gezisinin aile tarafından avrupa turuna çıkmak ile aynı muameleyi görmesi.

    * sevdiğin kızın seni geç çaldırması. bir mesajın iki kontör olması.

    * klasöre o gün lazım olacak kitap defterin sığmaması. ( bir iki sene sonra elde taşımak cool hava verecek)

    * beden dersi için sınıfta kimin giyineceği. kızlar mı erkekler mi?

    * eriğine dalınan dayının camdan sizi görmesi.

    vs...

  • aç aç dolanıp, şöyle fitim böyle sağlıklıyım, yiyorum ama kilo almıyorum, kilo takıntım yokgillerden. bu versiyonları reklamlarında oynatan kalori bombalarını özellikle sepetimden çıkarıyorum, saksı mıyız lan biz.

  • buradaki tek yanlışlık ters tarafa eğilmiş olması. aksi yönde eğilseydi daha anlamlı olurdu. zira yargının durumu o yönde.

  • bizi çekemeyenler yine paranın çekiciliği demiş sevgilim. ben 41 yaşındayım, sevgilim 22 yaşında. aramızda şu ana kadar maddiyatın bahsi dahi geçmedi. sadece okuluna gidip gelirken otobüste zorlandığı için arabamı ona verdim, ben işe servisle gidip geliyorum. bölümü zor olduğu için okurken çalışamıyor. bu sebeple ev kirasını ben ödüyorum. kyk kredisi almasını istemediğim için o ihtiyacını da ben karşılıyorum. güzel gözükmesini istediğim için makyaj malzemelerini de ben alıyorum hep. o da beni çok seviyor. yalnız mezun olmasına yakın biraz soğuk davranmaya başladı ama sanırım okulu biteceği için stresli..

  • arkadas ben bu kadar aglak, bu kadar iki yuzlu takim ve taraftar gormedim.

    baska ligden, bambaska pozisyon uzerinden bile bunlar agliyor.

    ayni macta donk'a verilmeyen penaltiyi konusmazlar, serdar aziz'in kirmizilarini konusmazlar, caner'in yumrukla atilmasi gerektigini konusmazlar, nihat abilerinin tribune aldigi kufurbaz tukuruklu 2500 kisiyi konusmazlar. gelirler ofsayttan attiklari gol neden verilmedi ona aglarlar. bu kadar utanmazlik bunlara mahsus.

    hayir daha iki sene once aglama emojili tweet attiniz. onu bari silin.

    edit1:
    hayir burda ofsayt cizgisi de suarez'in yanindaki adamdan cekilmiyor. ilerideki oyuncudan ofsayt bozuluyor. yemin ederim malsiniz.
    https://eksiup.com/p/qz461107nowz

    edit2: "hakemler insandır, herkes hata yapabilir. yok efendim benim tacım verilmedi, yok bir tane pozisyonda penaltıydı değildi diye `ortalığı yangın yerine çeviren bir kulüp de değiliz` biz..." -- iyi ki degilsiniz ha.
    https://mobile.twitter.com/…tus/1358858031736455170