ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
avm'de yürürken sıçan adam
-
boka basıp düşen adamın hayattaki talihsizliği diyorum
1958 yılındaki türk öğrencinin de bulunduğu forum
-
önder'in özgüveni, terbiyesi ve nezaketi beni çok etkiledi.. lafı gediğine oturtması, derdini ifade ediş tarzı ve vatanseverliği falan ilk saydığım hasletlerin ardından gelen, kadayıfın üzerine kaymak diyebileceğimiz mevzular..
ayrıca yukarılardaki bir entride robert kolej ya da başka bir "amerikan" lisesinde okuduğu konusundaki tahmin yanlış.. önder güler bu forumda türkiye'yi temsil etmesi için gönderildiğinde eskişehir lisesi son sınıf öğrencisiymiş.. dönemin amerika birleşik devletleri başkanı ayzınavır'a* hediye etmek üzere lületaşından kendi elleriyle yonttuğu bir satranç takımı getirmiş yanında.. ve bu hediyenin sebebini izah ederken de: "çünkü sizin başkanınız da barışa, özgürlüğe ve tanrıya inanıyor, tıpkı türk halkı gibi" demiş..
adam on sekiz yaşında kırk yıllık diplomat gibi hareket ediyor.. hayran kaldım..
baba kız diyalogları
-
babamın "okul nasıl gidiyor" sorusuna cevap vermeye çalışıyordum oysaki, gözüm dönmüş.
+ baba okula gidemiyorum. servis yok, ring yok, otobüsler ağzına kadar dolu. ben milletle sarmaş dolaş olmak zorunda mıyım? binip arabama mis gibi okula gitmek varken şu çektiğim pisliğe bak ya. senin bunlardan haberin yok tabii, benim bütün arkadaşlarımın arabası var.
- arabası olmayan insanlarla arkadaş ol.
babam olmuş sami abi. realistliğine kurban olduğum.
esenler otogarı tuvaletinde yere düşmek
-
artık bir esprisi kalmamış mevzudur. 5 yaşımdan beri yılda en az 2-3 kez esenler otogarına uğrarım. günün her saatinde orada bulunmuşluğum vardır. bir kere bile ne işedim ne sıçtım. ''tuvalet ne tarafta dayı?'' diye esnafa sorduğunuzda takındıkları yüz ifadeleri ve ''hayır yapma'' tadındaki ''şu tarafta yeyenim'' diyerek gönülsüzce göstermeleri bile yeterdi. hiç gitmedim. yaklaşık bir ay öncesine kadar. otogara indim, çişim vardı, ''ekrem imamson tuvaletlerin reklamını yapıyordu internette bakak hele'' dedim ve saat sabah 6 gibi esenler otogarı tuvaletine girdim. mis gibi tuvalet. istanbul kart destekleyen turnikeler, full aydınlatma, geniş iç mekan, tertemiz pisuvarlar, helalar, lavabolar. peçetesi, suyu sabunu her yeri tertemiz. ne koku var ne bir pislik ne bir şey. aha şu vaziyette tuvaletler.
bu mevzu da bazılarının hiç anlayamayacağı bir mizah unsuru olarak tarihteki yerini aldı artık. yeni tuvaletleri yapanların, düşünenlerin ve bu halde tutanların eline sağlık.
konu kilit.
öyle işte.
17 kasım 2020 alaattin çakıcı tweet'i
-
tonla yazım hatası barındıran tehdittir, şaşırtmadı tabii. chp'li belediye başkanları tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyormuş bak bak :). chp'li belediye başkanı; hükümete yakın rant peşinde koşan iş adamlarını, cemaatleri, katar emirinin annesi başta olmak üzere zengin arapları daha da zengin etmek için istanbul'un kuyusunu kazanlara karşı savaş veriyor. sen ne yapıyorsun peki? kimmiş delikanlı sen misin yoksa imamoğlu mu ?
hayvan gibi kullanılırken tedavülden kalkan ürün
-
(bkz: elmalı biskrem)
futbolu diğer top oyunlarından üstün kılan özellik
-
sebebi çok basittir.
mahallende, sokağında yola iki tane taş koyup su topu oynayamazsın.
futbol yaygındır.
lisede kola kutusunu ezip futbol oynamış bir neslin üyesi olarak söyleyebilirim ki ezilmiş kola kutuları yere vurduğunda sekmez. onunla basketbol oynama şansın yoktur.
voleybol ve hentbol topu ile de hakeza bulduğumuz anda futbol oynardık.
ulan bak sana ben nasıl anlatayım? voleybol oynamak için file bulamazdık, eskaza file denk gelirse de kendi icadımız olan (ki oldukça yaygındır) "ayak voleybolu" oyununu oynardık.
sanırım anlaşılmıştır.
kinyas ve kayra
-
kinyas ve kayra, okudugum güzel kitaplardan bir tanesidir. hani; tüm elestirilerin ve yaklasimlarin disinda "okuyun len bunu" diyebilecegim..
yazarin genc yasinin verdigi deneyimsizligin, kurgusal hatalarin/basitliklerin ve diger elestirilerin önemi yoktur; önemli olan bu kitap okunmaya deger güzel bir "yolculuk" kitabidir. cünkü hicbir zaman elinizden birakmak istemiyorsunuz. türlü monologlarla "sikici" bir eser olunmasi beklenirken yoluculuga cikar iken aldiginiz gerilim romanlari misali sizi sikmiyor. cunku sürekli size dokunuyor yazar. kinyas ve kayra'nin yasama bakisinda mutlaka ki sizden bir parca isliyor. üstelik bunu kimi zaman öyle siirsel bir dil ile yapiyor ki; cokca okudugunuz sayfayi yeniden okumak istiyorsunuz.
zihinsel ölümün pesinde giden iki anti-kahraman. neden boyle bir ölümü gerceklestirmek istedikleri ilgimi cekmedi. kurgusal basitlikler de hicbir sekilde bozmadi. hazir birisi iyi olmus iken digeri kötü olsun gibi sonu bastan belli kurgular.. hicbir sey önemli degil. sadece yasama dair söylevlerindeki siirsel dil ve yakaladigi ayrintilar o kadar hos ki; elimden birakamadim. bir bes yüz sayfa daha olsa okurum, üstelik bitmesin bitmesin diye hayiflanarak.
spoiler olarak belirtmek gerekirse; kayra'nin gercekdisi olarak algilanmaya musait zihinsel ölüme giden yolculugu; cok daha gercekci olan kinyas'in yasama dönüsünden daha gercekciydi. daha elle tutulur, daha bir ilgi cekici. kinyas'in yasama dönüsü okur iken zorlama bir kurgu gibi geldi.
bu kitabi bir bas yapit olarak ele alirsaniz, tutunamayanlar ya da dostoyevski eseri kivaminda yaklasirsaniz bu güzellikleri kacirmaniz olasidir. elestirel gözle yaklasacak derece beklentileriniz olmamasi keyfinizi artiracaktir.
yazar; 24 yasinda idi bu eser yayimlandiginda. her bakimdan saygi duyuyorum. elias canetti, dostoyevski degil ama onlar gibi genc yasinda ve ilk eserinde "muhtesem" bir basari yakalamistir .
ilerleyen zamanlarda kaleminden cikan her türlü zehire talibim hakan günday'in.
satranç oynayan kişi insanların en yalancısıdır
-
nerde zeka geliştiren birşey varsa yasak amk. he he satranç oynayan cennete giremez.
edit: (bkz: mini eymen'e yardım ediyoruz kampanyası)
adventure
-
interaktif bir hikaye içindeki ana karakterin çevreyle etkileşme ve çeşitli bulmacalar çözme yoluyla hikayede ilerlemesi üzerine kurulu oyun türü. bu oyunda temel unsurlar eşya toplayıp bunları çeşitli amaçlar için kullanma, oyundaki engelleri aşabilmek için bulmacaları çözme, çeşitli karakterle etkileşime girerek hikayede ilerleme şeklinde olur. text adventure, graphic adventure, puzzle adventure ve visual novel adı altında 4 alt türü vardır. bu oyun türünün ilk bilinen örneği olarak 1970'lerde yapılmış colossal cave adventure isimli text adventure türünde oyun gösterilir. puzzle adventure türünde ise myst ve the 7th guest en önemli ve popüler oyunlar olmuş, daha sonra birçok benzerleri de üretilmiştir. lucasarts 80'lerin sonundan 2000'li yılların başına kadar en bilinen ve önemli adventure oyun yapım şirketlerinden biri olmuştur. grim fandango ve monkey island serisi muhtemelen lucasarts'ın en popüler oyunları olmuştur. microids syberia serisi, post mortem ve still life 1 ve 2 gibi başarılı adventure oyunlarıyla bir diğer önemli oyun şirketi olmuştur. king's quest ve gabriel knight gibi oyun serileri ile bilinen sierra'da önemli adventure oyunu yapım şirketlerinden biridir. özellikle deponia serisi ile bilinen alman menşeili daedalic entertainment bugün point and click türünde adventure oyunları üreten en önemli yapım şirketlerinden biridir. bugün walking simulator olarak bilinen gone home, dear esther gibi oyunlar da adventure oyunu olarak kabul edilir. sınırlı kaynaklarla küçük bir alanı araştırarak veya mantığa dayalı bulmacaları çözerek bir odadan kaçmaya dayalı, içinde npc barındırmayan ve escape the room olarak bilinen oyunlarda adventure kategorisine girer. bir bulmaca kutusunu çözmeye dayalı the room serisi bu tip oyunlara örnek olarak verilebilir. detektiflik temalı seri halinde yayınlanan adventure oyunlar da son zamanlarda rağbet görmeye başlamıştır. bu oyunlara en popüler örnek olarak nancy drew ve carol reed serileri örnek gösterilebilir.
bu oyun türü genellikle batı ülkelerde ticari olarak 80'li yılların sonu ve 90'lı yıllar boyunca popülerliğini korumuş ancak 2000'li yıllar itibariyle doom ve half-life gibi first person shooters oyunları ve başta world of warcraft olmak üzere mmorpg türü oyunların yükselişe geçmesiyle ticari cazibesini kaybetmiştir. ancak asya ve avrupa ülkelerinde hala popülerliğini korumakta olan bir tür olup bugün artık kemikleşmiş bir oyuncu kitlesi vardır. adventure oyun türü çeşitli avrupa ülkelerindeki bağımsız yapımcıların ürettiği düşük bütçeli kaliteli oyunlarla (mesela fransa'da syberia ve çekoslavakya'da the black mirror) 2000'li yılların başında da başarılı örnekler vermeye devam etmiştir. ancak bugün geleneksel point and click adventure oyunları yerine action-adventure ve ınteractive movie denilen iki tür yükselişe geçmiştir. interactive movie türüne en popüler örnek olarak the walking dead serisi örnek verilebilir. action-adventure türünde ise hem aksiyon hem de adventure oyunlarından çeşitli unsurlar bulunur. ayrıca first person shooters türünün bazı unsurları da adventure oyunlarına katılarak başarılı oyunlar ortaya çıkmıştır. bunlara örnek olarak penumbra ve amnesia the dark descent verilebilir. son zamanlarda özellikle kickstarter gibi siteler aracılıyla bağış toplama yöntemiyle artık adventure oyun yapımcıları bir yapımcıya muhtaç olmaksızın kendi oyunlarını üretebilmekteler. bu şekilde yapılan oyunlara örnek olarak broken age ve broken sword 5 - the serpent's curse örnek verilebilir. oyunların artık steam gibi digital yollarla da satılabilmesi adventure oyun türünün canlanmasında önemli bir faktör olmuştur. avrupa ve amerika'da üretilen adventure oyunları dışında japonya'daki yapımcılar tarafından yapılan visual novel tarzında oyunlar da bu oyun türü içinde önemli bir yere sahiptir. buna popüler bir örnek olarak phoenix wright serisi verilebilir.
diğer yapım şirketleri:
(bkz: amanita design)
(bkz: frogwares)
(bkz: wadjet eye games)
(bkz: wizarbox)
(bkz: house of tales)
(bkz: king art games)
(bkz: pendulo studios)
(bkz: zoetrope interactive)
(bkz: darkling room)
(bkz: shadow tor studios)
(bkz: kheops studio)
(bkz: future games)
(bkz: the adventure company)
(bkz: dtp entertainment)
(bkz: legend entertainment)
(bkz: revolution software)
(bkz: telltale games)
(bkz: mdna games)
(bkz: her ınteractive)
(bkz: animation arts)
(bkz: deck13)
bazı websiteleri:
http://www.adventuregamers.com/
http://justadventure.com/
http://www.adventureclassicgaming.com/
http://www.adventurelantern.com/
https://adventuregamehotspot.com/
http://www.gameboomers.com/ (çözümler için)
http://www.walkthroughking.com/ (çözümler için)
http://adventuredoor.net/
https://www.adventurespel.nl/
https://www.adventure-treff.de/index.php
https://steamcommunity.com/groups/adventureren
https://forum.donanimhaber.com/…ardesligi--24425910
https://www.gamepressure.com/…mes/pc/adventure/b2w2
youtube kanalları:
https://www.youtube.com/user/adventuregamefan8
https://www.youtube.com/user/123pazu
https://www.youtube.com/user/theanpan/videos
https://www.youtube.com/…venturestoryarchive/videos
https://www.youtube.com/@adventurevault/videos
https://www.youtube.com/@gamespubyt/videos
https://www.youtube.com/…qxutgjjb2tegpujcg/featured (yeni point&click oyunlarını takip edebileceğiniz güzel bir kanal)
https://www.youtube.com/…_u9-kxuqaygsmtubesq/videos (tanıtım ve eleştiriler)
https://www.youtube.com/…er/grimbearddiaries/videos (tanıtım ve eleştiriler)
aziz sancar
-
ogrencilerle yaptigi konusmalardan bir tanesinde, sayisiz odul ve basaridan sonra bile hayatinin en mutlu yillarinin zorunlu hizmetle mardin'de ve köyünde doktorluk yaptigi zaman oldugunu soylemistir.