• şöyle çizimlere sahip capcanlı bir point and click adventure oyunu. komedi ve aşk hikayesi içeren bir konusu varmış. gamespot ve adventuregamers'dan çok iyi inceleme puanları almış ve 2.69 gb olarak malum yerlerde de yerini almıştır. steam'de ise 20 $'a satılmakta. ayrıca bağımsız bir oyun.
  • hoş bir oyun. çizimlerin yanında hikayesiyle bile monkey island 3'le paralellikler gösteriyor. insana "tüketen bizsek üreten neden biz olmuyoruz, indie'ymiş ya la bu da" dedirten onlarca oyundan biri.
  • oynadığım en iyi point and click adventure oyunları'ından biriydi, az önce bitti...
    takıldığım bir çok yer olmasına rağmen sabırla uğraşıp, yardım almadan bitirdim. adventure oyunları kariyerimde bu bir ilk.

    (sanırım devamı da varmış lan, inanılmaz mutlu oldum.)
    (bkz: chaos on deponia)
  • gerek hikayesiyle gerek içine çeken atmosferiyle şimdiden kült point and click adventure oyunları arasına girmiştir. neden öyle diyorum çünkü 13 sene önce ilk broken sword ve monkey island oynadığımda aldığım tadı aldım. özellikle mizahı yanı ve ilk 2 bölümdeki deponia'nın atmosferi inanılmaz keyifliydi. rufus karakterinin hayalgücü ve bohem hayatı çok iyi işlenmiş. tam bir anti-kahraman.

    şimdi sırada chaos on deponia'yı oynamak var. bu yılın 3. çeyreğinde de serinin 3. oyunu goodbye deponia çıkacakmış onu da sabırsızlıkla bekliyorum.
  • türkçeye resmi olarak çevrilmiş oyun advanture sevenler kaçırmasın çokta güzel oyun pekte güzel oyun
  • internetten yardim almadan bitirilmesi cok cok zor olan oyun. turun sevenlerinin diyologlari icin oynayabilecegi orta duzey oyun.
  • elimde steam üzerinden almak için bir adet %90 indirim kuponu bulunan. bu ayın 14'üne kadar geçerli kupon. takas edilir.
  • ilk üç oyunu ve bazı ekstraları içeren "deponia: the complete journey" paketi, an itibari ile steam 'de %80 indirim ile, 11.80 tl' ye satın alınabilir.
  • çok karışık oyun. nerden ne toplayacağımı şaşırdım. sinir krizi geçirmeden kapadım. yardım almadan bitirmek gerçekten zor.
  • birincisini bitirmek üzereyim; steam punk tadını ve özgün atmosferini çılgın sevsem de; baş karakter rufus çok sinir bir tip, şöyle bir george stobbart'ı sevdiğim gibi filan seveydim bunu, üçleme bitmişti şimdiye. kıl oldum herife resmen. zaman geçirmek, muhatap olmak istemiyorum. kal deponia'da çürü pis pezevenk seni filan derken buluyorum kendimi. bir colin farrell bir de bu; ifrit oluyorum aklıma geldikçe.
hesabın var mı? giriş yap