hesabın var mı? giriş yap

  • yangin tatbikati sirasinda 2 dk icinde bosaltilmasi gereken okulun 15 dk'da bosaltilmasi sonucunda mudur yardimcisinin herkesi bahceye toplamasi. ogrencilerin laubali hareketlerinden, bilinc eksikliginden, adam olamayacagimizdan bahseden konusmasi sirasinda siniflardan birisine basariyla saklanmis bir arkadasin pencereden sarkip: "cengiiizz, yaniyoooommm!!!" diye nara atmasi ve okul olarak yarilmamiz.

  • (bkz: gerçek finlandiya bu değil)

    edit: sadece boş bkz girmeye gönlüm el vermedi. abi anlamıyorum, bu adamlar savaştan kaçmadılar mı? canları tehlikede değil miydi? avrupa'ya geçebilmek için türlü yol denemediler mi? haberde tornio'dan helsinki'ye 700 küsür km yol gittikleri yazıyor. yani beyefendiler tornio'yu da beğenmemiş helsinki'ye gelmiş. sonra helsinki'deki sosyal hayat da kesmemiş bunları gerisin geri tornio'ya, oradan da isveç'e geri dönmeyi düşünüyorlar. tamam, buz gibi nemrut havayı ben de sevmem, tek başına depresyon sebebidir, ama seyyah gibi tüm kabile bir oraya bir buraya göç edecek enerjiyi nereden buluyorlar anlamıyorum. ser sefil yollarda sürünmek hoşlarına gidiyor herhalde. çay yokmuş! çayı ne yapacaksın anasını satayım. adam finlandiya'ya gitmiş çay yok diyor. troll müdür nedir...

  • berbat bir durumdur.. hep "acaba iki istasyon arasındaki karanlık duvarlar bir şekilde aydınlatılsa ve üzerlerinde çizgi film karaleri olsa, biz de metroyla geçerken o kısa çizgi filmleri izlesek, nasıl olur?" filan gibi düşüncelere daldıran şaşkınlık hali..

  • hiç duyar kasacak değilim.
    beleş paraya hallenene kadar eşşek kadar tipler. gitsinler, çalışsınlar.
    çocuk yazıp da insanların duygularıyla dalga geçmeyi bırakın. ağzı burnu dağılmış insan şov peşine düşmez.

  • etkileşim almak için sallıyor. yorum atmayın, adam aç kaldı iyice saçmalıyor.
    böyle trolleri biz büyütüyoruz. yorumlara bakıyorum %90'ı dediklerine karşı çıkıyor.
    bu yorumlar sayesinde etkileşim alıyorlar. hiçbirine cevap vermeyin.
    "acaba ne demiş" diye tıklamayın bile.

  • sadece starbucks'da değil birçok kahve satıcısında bulunur zira sumatra, endonezya'nin kahve yetiştirilen bölgelerinden biridir. ayrıca mandheling adı altında satılan kahveler de bu bölgeden çıkan kahvelerdir hatta sumatra mandheling şeklinde satıldığı da olur. son yıllara kadar sumatra'dan çıkan kahveler orjinlere göre ayrılmıyor hepsi birarada değerlendiriliyordu. bunun nedenlerinden birisi orjinler farklı olsa da tatsal açıdan birbirine hayli yakın sonuçlar vermeleridir. bunların arasında en bilinenlerden ikisi takengon ile lington'dur. yani bu şekilde isimlendirilmiş kahveler gördüğünüzde de aslında sumatra kahvesinden yani ndonezya'da yetişen kahveden bahsedilmektedir.

    sumatra kahvesinin çiğ çekirdek hali görünüm olarak diğer kahve cinslerinden hayli farklıdır. çekirdekler oldukça koyu gri'ye kaçan yeşil mavi tonlarında olup, şekil olarak düzensiz ve eğri büğrü görünüme sahiptirler. ancak yine diğer ülkelerin sınıflandırma sisteminden farklı olarak bu kahveler görsel açıdan ayrıma tabi tutulmazlar, ayrılma kriterleri daha başkadır, o nedenle yüksek kalite bir sumatrayı yada o çevreden gelen çekirdeğin kaliteli olup olmadığını anlamanın doğru yolu tatsal teste tabi tutmaktır.

    endonezya kahvelerinin geneli ve elbette sumatra da koyu kavrulması tercih edilen çekirdeklerdendir. genellikle ikinci çıtlamaya girmesi ve o civarda kavrulmanın kesilmesi daha iyi sonuç verir zira daha açık kavrumlarda bu çekirdeğin genel özelliklerinden olan topraksı tatlar daha baskın olacak ve çamurlu bir tat bırakacaktır. bu kahveleri single origin olarak tüketeni çoktur ancak sumatra ve diğer endonezya kahveleri daha çok harmanlarda harmana gövde vermesi için tercih edilir.

  • got kadar evlerimiz oldugundan mutevellit ozguvenle ilgisi olmayan gudu.

    su asagilik kompleksinden vazgecin bi olom. ulan bir nesil oncesinin odasi bile olmazdi da dösegi orta yere sermez miydi bu ozguvensiz dediginiz millet.

    bi haltı da "bilmem kim soyle yapiyo, biz boyle. o zaman bizde bi bozukluk var" diye yorumlamayin be ya.

    ayrica yatagi ortaya koyunca haliyi gotumuze mi sokacaz afedersin.

    edit. edep.

  • düşünsene jürgen klopp stuttgartta mekan basmaya gidiyor.

    tanım: yürüyen ego + yürüyen cahil fatih terim'in şaşırtmayan hareketlerinden biridir.