hesabın var mı? giriş yap

  • ömür boyu yüreğinize takılan büyük yumru.
    ne yapsan geçer, ne yapsan hatırlamazsın, sırrı yok..
    o’nun olmadığını bilerek yaşamanın rengi ruhsarı yok…

    yapma derdim..bu kadar hızlı kullanma, "bir yanım böyle ölmek istiyor" derdin hep…

    o gece kavga ettik , meydandaki fırının önünde.. bas bas bağırdım sana. gençtim, hatta hala içim çocuk, “gözüm görmesin seni dedim”. o kadar emindim ki ertesi gün göreceğimden…doğumgünümdü, kıyamazdın..
    gençtim, o kadar fevriydim ki…pişman olmanın ne demek olmadığını bilmiyordum henüz.
    o kadar emindim ki…sinirle uzaklaştım yanından, son defa kokunu bile duymadan, sarılmadan…

    ertesi sabah şarkı söyleyerek uyandım barış.
    kapının önünde seni ya da çiçeğini göreceğim diye oyalandım, nazlandım.
    ölüm soğukmuş, ölüme nazlanılmıyormuş.
    neşeyle atladım merdivenleri, hep buluştuğumuz yere gidecektim ve sen orada bana sürpriz yapacaktın hesapta…yokuşu inerken biri geldi nefes nefese koşarak..“ duydun mu? ” “barış yoğun bakımda…” ben o anki bakışımı bir daha bakabilir miyim barış?
    nasıl arabaya bindim.. nasıl hastaneye geldim…

    eve gidince babana anlatmışsın beni. “görmek istemiyor beni” demişsin. göstermediler seni bana. son bir defa tutturmadılar ellerinden. diyemedim..bilemezdim..diyemedim…
    cenazeni, toprağını bile elleyemedim..bilemedim..böyle olacağını bilemedim…görmeyeceğimi bilemedim..

    hışımla çıkmışsın evden. motora atladığın gibi edremit e gitmişsin. dövme yaptırmışsın.
    sol göğsünün üzerine bir kalp. içine de adımı yazdırmışsın..bilemedim..bir hışımla dönmüşsün. tam da “barış yoğun bakımda” dedikleri yerde savrulmuş motor. paramparça olmuş. bilerek mi yaptın? bir yanın hep gitmek isterdi..hep gitmek. bilerek mi gittin..
    hastanede ailenden uzak bir köşeye çökmüşken duydum annenin feryadını. yanmaz mı, o yürek yanmaz mı?..benden bilmez mi, haksız mı..

    senden sonra doğumgünlerimi kutlayabilir miyim ben barış?
    sevinebilir miyim doğduğuma?
    affet beni..bilemedim..
    adımı karıştırıp tenine, gideceğini bilemedim…
    son bir defa “seviyorum” diyemedim…

    edit: 8 sene önce yasanmıştır ve tamamen gerçektir..keske olmasaydi ama gercek.

  • 2002 oncesinde siyasiler bir halt ettiklerinde, bu duyulursa rezil olurlardi. medya da surekli aciklarini arardi. bu, bir denge unsuruydu.

    2002 oncesinde siyasiler yolsuzluk yapmamis olsalar da yargilanabilir, sucsuz ise aklanabilirlerdi.

    2002 oncesinde de yargi elbette mutlak adil degildi ancak cok cok daha adil ve guvenilirdi.

    2002 oncesinde insanlar daha ahlakliydi. yalan elbette yine boldu ama bu kadar degildi. yalani ya da uckagidi ortaya cikan utanir, utandirilirdi. aklindan kotu fikirler gecen biri bile "yahu rezil oluruz" diye vaz gecerdi.

    2002 oncesinde her yer bugunden daha yesildi.

    daha sayarim da yoruldum.

  • sınavdan çıkıp az önce eve geldim. şimdi de orkide almak üzere evden çıkıyorum. orkide yetiştirmeye karar verdim. teşekkürler ösym.

  • aynı zamanda şuna benzer diyaloglara da şahit olmuş nesildir.
    yazılıda:

    kız öğrenci,
    -hocağğğm 3.soruyu bilmiyorum, biraz yardımcı olun.
    +güzel kızım hani derste şunu şunu anlatmıştım.
    -hatırlamadığğm.
    +bunu bunu yaz (cevabı söyler)
    tam puan veririm sana merak etme.

    erkek ögrenci,
    -hocam 5.soruyu sırası ile mi istiyorsunuz, karışık yazsak olur mu?
    +amk gerizekalısı, ailen seni boşuna okutuyor. ne biliyorsan onu yaz!

  • yeni başlayanlar için bir çırpıda güneşin kızları

    --- spoiler ---

    haluk anne hasretiyle yanıp tutuşur.
    haluk'un babası çocukken 3 kardeşten en çok haluk'a girişmiştir.
    haluk'un annesi 3. çocuk doğunca depresyona girmiş kendini çatıdan atmıştır.
    haluk oğlunu (ali) mütemadiyen kemerle dövmektedir.
    haluk eski karısını da zamanında çok dövmüştür.
    haluk'un küçük kardeşi (ahmet) gençken haluk'un şimdiki karısına (güneş)aşıktır.
    haluk şimdiki karısını sırf küçük kardeşine inat olsun diye almıştır.
    haluk'un yeni karısının ikiz kızlarından biri (selin) haluk'un öz oğluna (ali) bir diğeri (nazlı) de haluk'un ablasının (rana) üvey oğluna (savaş) aşıktır, küçük kız (peri) da ablalarının can düşmanının (tuğçe) küçük kardeşine (can) aşıktır.
    haluk, ablasının üvey oğlunun eski sevgilisini (melissa) annesi yerine koymaktadır.
    selin ilk başta ali'nin en yakın arkadaşı emre ile çıkmıştır.
    güneş'in eski kocası (zafer) güneş'e tecavüz etmiştir. ikizler birer tecavüz meyvesidir.
    güneş sonrasında tecavüzcüsüyle evlenmiş, bir de üstüne çocuk (peri) yapmıştır.
    dizide herkes şahsına münhasır psikopat ve denyodur.

    --- spoiler ---

  • "anamıza bacımıza mı sövüyor allahın fransızı" diyenler için dev kültür hizmeti, buyrun:

    ritz'den bir süit verseniz, istemem!

    chanel'den mücevher, istemem!
    limuzin verseniz, ne yapayım limuzini?
    eleman verseniz, ne yapayım?
    neufchatel'de malikane, bana göre değil!
    eyfel kulesi'ni sunsanız, ne yapayım yahu?

    aşk istiyorum, neşe, eğlence, espri anlayışı istiyorum, paranla mutlu edemezsin beni, o zaman hep beraber: özgürlüğümü keşfetmeye, klişeleri unutmaya, hoşgeldin gerçekliğime!!

    iyi davranmandan yoruldum, bana fazla geliyor!
    ellerimle yemek yerim, ve evet ben böyleyim!
    sert konuşurum ve dürüstüm, kusura bakma!
    ikiyüzlülükle işim olmaz, kaçar giderim!
    boş laflardan bıktım!
    seni suçlamıyorum ve ben böyleyiiiiim!!

    aşk istiyorum, neşe, eğlence, espri anlayışı istiyorum, paranla mutlu edemezsin beni, o zaman hep beraber: özgürlüğümü keşfetmeye, klişeleri unutmaya, hoşgeldin gerçekliğime!!

    -mot a mot çevirmedim, gelip de kalbimi kırmayın- (burası şarkı sözü değil, çevirenin notu)