hesabın var mı? giriş yap

  • fiyatları arasinda ortalama 1 lira olan yerli uretim ile ithal ürün kiyaslamasi. ben nedense yerli ureticilerin amaclarinin, kalkinmayi tetikleyici ya da dunya pazarina giriş atilimindan ziyade var olan piyasadan kaniksanmis ithal fiyatlarla en yuksek kari kazanmak oldugunu dusunuyorum. yanlis dusunuyor da olabilirim tabii. simdi bu mevzu bahis findik kremasinin demirbasi findigi yeterince uretiyor muyuz? evet. hani su ureticinin kilosunu 10 liradan satip marketten 70 liraya aldigin findik. heyecan ariyoruz galiba ki ihrac ettigimizi geri ithal ediyoruz islenmis olarak. neyse, seker pancarı da ic anadolu'da yeterince var mi? var. geriye kaliyor kakao, ki bu da dunya geneline guney amerika'dan ya da afrika'dan ihrac ediliyor. simdi kardesim, bu urunun 3 ana bileseninden 2'sini yeterince uretiyorken neden markette nihai urunun fiyati ithal urunle ayni? bunda da mi otv var, nedir? yap bakalim arada dramatik bir fark sonra nutellanin talebi nasil dusuyor gör.

    edit: ozelden aksi yonde fikirlerini paylasan arkadaslara tesekkurler.

    edit: arkadaslar tamam sagolun ogrendim manisada nutella fabrikasi varmis, en buyuk findik tedarikcisiymis vs vs.

  • migros haftasonu alkol satamadı. eski genelgeyi bahane etti. pazartesi satış var mı diye sordum " bilemiyorum henüz belli değil" dedi kasiyer. pazartesi günü, sadece migros değil koca koca holdinglerin sahibi olduğu zincir marketler o alkolü veremesinler daha onlarla işim yok, tabiri caizse alışverişi selamı sabahı keserim kendileriyle. senin yapamadığını bir gariban tekel büfesi yapacak başkaldıracak,ekmek parasına mücadele edecek, sen aman ali rıza bey ağzımızın tadı kaçmasın modunda takılacaksın.

    debe editi: şuan alkol satışı mevcut.bantlar yasak yazıları kaldırılmış.

  • "artan maliyetler" sebebiyle bursa büyükşehir belediyesi'nin halka pamuk eller cebe demesi olayıdır. bir yanda tunç soyer'in izmir'de işe gidiş ve iş çıkış saatlerinde ulaşımı yüzde elli indirimli yapması, bir yanda istanbul'da öğrenciler için aylık ulaşımın elli liraya düşürülmesinin görüşülmesi, bir yanda da bunlar. herkes amacını güzel bir şekilde belli ediyor. istanbul gibi bir şehirde bile öğrenciye hiçbir zaman yüz lira olmadı o kart, yazıktır.

    edit: birisi de çıkıp demiş ki yüz lira ile kimse aç kalmaz. herkes baba parası yiyemiyor sayın yazar. aldığı dört yüz lira burs ile bir ayı çıkarmaya çalışan, geçinemediği ve ailesinden destek alamadığı için gece gündüz demeden herhangi bir işte çalışan öğrenciler de gördü bu gözler. tabii bir eli yağda diğeri balda sayın yazar bunu nereden bilecek?

  • şaka yapmıyorum bak, gerçek, halkın hayatını kurtardı zincir marketler. saçma sapan bir düşmanlık yerine sahiden minnet beslemek lazım. pandemi sırasında, bu ekonomik krizde, bu artan nüfus içinde küçük esnafın eline kaldığımızı düşünsenize. iliklerimize kadar anadolu irfanını hisseder miydik hissetmez miydik sen söyle. böyle tam içimizde bir yerde anadolu irfanı olmaz mıydı? irfan saçım.

    namaz kaçırmayan bakkal amca geçen hafta 5 litrelik yağı satışa çıkarmayıp, pet bardak ile, bardağı 10 liradan yağı çakmış mıydı çakmamış mıydı sence? vallahi çakmıştı.

    koca koca köytür, banvit tabelalı dükkanlar tavuk kanadını sana yemin ediyorum 250 liradan satıyordu şimdi eğer olsalardı, böyle ucuz tavuk falan bulamazdık.

    bir de düşün ki sabit fiyat uygulayan, minimum kar marjı ile satış yapan, stok yapmayan falan bu adamlara rağmen resmi enflasyon %36 çıktı, ecevit zamanındaki yazar kasa atan esnafın elinde kaldığımızı düşünsene şu dönemde, başımı bi çevirebilsem diye kendi kendimize konuşuyor olurduk.

    bak sana yazıyorum,
    zincir market enflasyonu %36
    küçük esnaf enflasyonu %2600

    pandemi başında elinde kalan 6 senelik kolonyaları millete 100 liraya satan adamlar lan bunlar, neler yaparlardı bize.

    yazar kasa atan esnaf demişken, asla fiş kesmeyen esnaf tabi ecevit zamanı olan. fiş kesen züccaciye falan gördünüz mü hiç, yün satıyor adamlar, yazar kasası olan yüncü falan yoktur bence. kayıt dışı ekonomi de bu zincir marketler sayesinde bitti, onu da başka zaman yazayım.

    velhasıl kuruldukları zaman islamcı diye kapısından geçmediğimiz, lüks şarküterilerden alışverişe devam ettiğimiz, birleşik islam marketleri dediğimiz insaflı islamcılar, bizi beceriksiz siyasal islamcılardan ve onların belediye meclis üyesi küçük esnaflarından kurtardılar, sadece peyniri uzaktan göstermek için bizi sıraya sokarlardı yoksa, yemin ederim.

  • "50 yaşındaki" ahlaksız, şerefsiz, haysiyetsiz ve aciz bir yobazın, kızı yaşındaki insana sarf ettiği utanç verici söz. işin en acı tarafı da böylesine çirkinlik dolu ifadeye bile destek veren, "onlar da şort giymesinler canım" diyerek çanak tutan milyonlarca kanı bozukla aynı havayı soluyor olmamız. bu ülkede akıl sağlığını korumak çok zor, resmen açık hava tımarhanesinde yaşıyoruz.