hesabın var mı? giriş yap

  • videoyu izlemeden yorum yazacaklar olacaktır, tavsiyem önce bi izlesinler. başlığı okuyunca insan haberde kendine saldırmaya çalışan köpeği kovalamaya çalışırken yanlışlıkla elindeki 30 günlük kundaklı bebeği düşüren bir anne var sanıyor, durum lakin ki öyle değildir. videoda tahminen "abe çocuum aç be bi süt parası" bilmemne diye dilenme aksesuarı olarak kullandığı çocuğu, köpeği görünce "beni yeme bunu ye" diye köpeğe atıp kaçan bir kadın var. yuh diyoruz.

  • çin'e sürekli gidip gelen biri olarak çok olağan bulduğum durum. çin hükumetinin elektrikli araç konusunda inanılmaz kesin bir yönelimi ve ciddi teşvikleri var. ülkedeki 30 yerli araba imalatçısı firmanın 10 tanesi elektrikli araç üretiyor. trafikteki otobüsler için de de dönüşüm yaşanıyor. trafikte çok sayıda elektrikli otobüs görmeniz mümkün. özellikle shenzhen bölgesinde, taksilerin neredeyse tamamı, çinli byd firmasının ürettiği elektrikli araçlar. tesla da çok yaygın olmamakla birlikte üldeke ilgi gören bir marka.
    çin, üretim yoğunluğu ve geniş nüfus dağılımı nedeniyle ciddi enerji açığı olan bir ülke. bu nedenle şi, son çkp kongresinde "şi'nin yolu" olarak tanımlanan stratejisinde alternatif enerji kaynaklarıyla ülke ihtiyacının en az %40'ını karşılamayı önerdi ve bu yolda ilerliyor. amaç enerji açığını kapatmak. bu nedenle ülkede şu an güneş enerjisi çok aktif kullanılıyor. şahsen konuştuğum çinlilerin tamamı, şi'yi öve öve bitiremiyorlar. dahası önceki yıllarda bu ülkeye gittiğimde, adamlar kendilerini afrika'daki herhangi bir ülkeden daha güçlü gördüklerini belirtir bir davranış sergilemiyorlardı. ancak son gidişimde artık çinlilerde, "biz büyük gücüz" algısının oluştuğuna tanık oldum. bu yüzden şi çok ciddi destek görüyor. ayrıca dışa açılım konusunda da kendisi eskilere nazaran hayli ılımlı biri. bununla birlikte çok dengeci bir adam ve herhangi bir ülkeye bağımlılığı ülke için en ciddi tehdit olarak görüyor. bugün tesla'ya bu şekilde bir izin verilmesinin ardından mutlaka know-how paylaşımı ve abd ambargosunu, yatırım ve üretimi doğrudan çin'e taşımak yoluyla verilen zekice bir yanıt vardır. ki zaten hali hazırda çin'de elektrikli oto bataryası üretiminde çok güçlü firmalar da mevcut.

    edit: bugün elon musk'ın da katılımıyla, fabrikanın temel atma tören yapılmış. *

  • koreli dayı bu bölüm mahsun kırmızıgül'e selam falan değil bayağı çakmıştır..

    -kızım bir film izlemiş çok duygulanmış, aldı beni huzur evinden buraya getirdi. orada her şey ayağıma geliyordu, burada her haltı ben yapıyorum..

  • iskoç fizikçi james clerk maxwell'in 1867 yılında, termodinamiğin ikinci yasasını ihlal edecek bir mekanizma(bkz: devridaim makinası) bulmak için yaptığı bir düşünce deneyinin kahramınıdır. termodinamiğin ikinci yasasına göre entropi hiçbir zaman azalmazken; aynı sıcaklıktaki iki cisim etkileşime sokulursa, arada ısı akışı oluşarak biri diğerini hiçbir zaman ısıtmaz.

    maxwell'in deneyinde, aralarındaki kapı hariç tamamen yalıtılmış a ve b odalarının içinde aynı sıcaklıkta aynı gazlar bulunmaktadır. odaların arasındaki kapının başına ise "cin" geçmiştir. bu cin iki taraftaki molekülleri de gözlemleyerek a'dan ortalamanın üzerinde bir hıza sahip bir molekülün geldiğini gözlemleyince kapıyı açarak onun b'ye geçmesini; ortalamanın altındaki bir hızdaki molekülün ise b'den a'ya geçişini sağlamaktadır. bu şekilde b'nin içindeki moleküllerin ortalama hızları artarken, a'dakilerin azalmaktadır. ortalama hız da sıcaklık demek olduğundan termodinamiğin ikinci yazası açıkça ihlal edilmektedir.

    deneydeki muhtemel hatayı ilk defa 1929'da leó szilárd göstermiştir. bu açıklamaya göre cin'in moleküllerin ortalama hızlarını gözlemlerken, hız bilgilerini depolayıp, birbirleriyle karşılaştırırken ve kapıyı açıp kaparken ürettiği entropi, kaybolduğu iddia edilen entropiye en iyi ihtimalle eşittir.

    ayrıca, belirsizlik ilkesi'ne göre zaten moleküllerin kinetik enerjilerini ve hareket yönlerini değiştirmeden hızlarını tespit etmenin bir yolu yoktur.

    retrieved from "http://tr.wikipedia.org/wiki/maxwell'in_cini"

  • uzun ve yorucu yolculuk ertesinde yaklaşık bir saat boyunca insan kaynakları çalışanlarının gelmesini bekledikten sonra mülakatte;

    - hmm.. biliyosunuz fransızca bilmeniz bizim için pek birşey ifade etmiyor. ?
    - hmm.. isabet olmuş bende sizin için öğrenmemiştim*

  • en büyük korkularımdan biri. mesela sırf bu yüzden trois couleurs filmlerini izleyemedim. ezkaza şöyle bir diyalog yaşasam:

    - abi bu filmler çok güzelmiş, öyle duydum. sen izledin mi?
    + izledim.
    - yönetmeni çok meşhurmuş, adı neydi yahu? sen bilirsin...
    + bilmez miyim... kıriş... kıriz... kıriştof kieş... kıriştofkieşloooo... olm yazıyor şurada, bak. kendin oku işte, of be... ağrı girdi başıma.
    - aaa, müziklerini de şey yapmış...
    + evet, zıbıng... zıbıngniyiw... zıbıngniyivpıreieşşedüeeeeeee...
    - abi? abi iyi misin? yetişin lan, adam ölüyo...
    + kırişpireisszcwzieszcisiesaelnaelnzzzzzzzzz... (burda üç ayrı çeşit z, ortası çizgili l, tepesi çentikli n, altı kuyruklu a ve e var aslen)

    allahınızı, kitabınızı, papa 2. jean paul'ü, adam malysz'i seviyorsanız yapmayın. şu isimleri parantez içinde telaffuzlarıyla mı yazarsınız, ne yaparsınız bilemiyorum. leh leksikolojisi öğrenmek durumunda mıyız hepimiz yahu?

    (bkz: krzysztof kieslowski)
    (bkz: zbigniew preisner)

  • 41 ilde 657 orta halli aile üzerinde yaptığım bir başka dev araştırma. bu ailelerin % 65'lik bir bölümünde babasının, dedesinin ya da büyük dedesinin zamanında hatırı sayılır bir serveti olduğunu, fakat daha sonra bu servetin kaybedildiğini söyleyen bir anne veya baba mevcut.

    servetini kaybeden büyük dedelerle ilgili anlatılarda öne çıkan faktör ise çok acı: kumar. "büyük dedem rahmetli'nin 3000 dönüm arazisi bir gecede gitmiş... bir gecede... dükkanlar falan hep gitmiş... bir tek ev kalmış, o da ananenin üstüne olmasa o da gidecekmiş" şeklindeki bu anlatılar 1913-1944 yılları arasında türkiye'nin farklı bölgelerindeki yaygın alışkanlığın kumar olduğunu gösteriyor.

  • izledikten sonra insan bir kendine bakıyor bir allie'ye bakiyor, bir sevgilisine bakıyor bir noah'a bakiyor ve nerede hata yaptigini dusunmeye basliyor. iste boyle bir film.

  • akgençlik çalışıyor.

    aylık öğrenci kart ücreti 109 tl, sadece okula git-gel yapsalar bir biniş 2 tl civarına denk geliyor. neredeyse bedava öğrencilere kart ücreti, kime bu numaralar?

    edit: destekleyen, desteklemeyen bir sürü mesaj geldi. şu anda artan gıda fiyatları nedeniyle bakkalımı protesto ettiğim için herkese dönemiyorum kusura bakmayın.

    bu arada bu öğrenciler akp'liler tarafından kandırılmamışsa, tamamen kendi insiyatifleriyle oradaysalar öğrencilerin yaptığını savunanlardan bu öğrenciler ile aşağıdaki linkteki adam arasındaki farkı açıklamalarını rica ediyorum.

    video linki