hesabın var mı? giriş yap

  • direksiyon sınavlarında komisyon başkanlığı ve üyeliği görevlerinde bulunuyorum. bu görevler esnasında gördüğüm ise kadın sürücü adaylarının çoğunluğunun ciddi anlamda beceriden yoksun,inatçı,telaşlı oldukları ve her durumda haklı olduklarına inanmalarıdır. kadın sürücü adayı düz yolda durduk yere kaldırıma sürüyor, son anda direksiyonu çevirip frene basıyorum ve adaya kaldığını söylüyorum
    ;kadının cevabı ise’’ aaa ne oldu ya naptım ki ben?’’ kadın sürücüye hatasını kabul ettirmek deveye hendek atlatmak gibi bir şey. bu kazada da prensesimize çok geçmiş olsun diyorum. üzülmesin bir dahakine tamamen ezer.
    tanım: dikkatsiz bir sürücüdür.

  • spor yorumculuğuna bir oy daha. millet kıçını yırtsın oynasın, takım çalıştırsın. sen çık yenilgiden sonra ben söylemiştim böyle olmaz. galibiyetten sonra bak benim dediğimi yaptılar kazandılar...

  • nacizane az cok fikrimizin oldugu bu konu hakkinda ben o kadar da olumsuz dusunmuyorum. paris anlasmasinin en buyuk artisi, dunyadaki nerdeyse tum ulkelerin tek bir metin uzerinde anlasmis olmasiydi. bu acidan insanlik icin de muhim tabii. ancak, en buyuk devlet antlasmadan cikinca ortada buyik bir kaos oluyor.

    aslinda bakilacak pek cok aci var, su anda kiyameti de en cok enerji ekonimistleri kopariyor tabii. fakat isin aslinda, benim dusunceme gore degisen pek bir durum soz konusu degil.

    paris iklim anlasmasi (pia) nin en buyuk odak noktasi, dunyadaki en buyuk fosil yakit tercihi olan komurun gelecek yillarda dramatik olarak azaltilmasi diyebiliriz. komur tuketiminin dramatik azaltilmasi ayni zamanda enerji kaynagi tercihlerinde de dramatik degisikler ortaya cikaracagindan yeni enerji-ekonomi modelleri de hizla hayata koyulmasi gereken sey olarak karsimizda duruyor. daha uzun da bahsedebiliriz ama ozetle, "circular economy" denen bir model var ve bu modelde "atik" diye bir sey yok. her atik yeni bir urun. "linear economy" dedigimiz ise klasik model, bir atik var ve o hep atik. ondan faydalanirsaniz da atiktan faydalanma olarak gecer. pia, circular economy modelini de saglam temeller uzerine oturtmustu. trump bu anlasmayi bozarak da circular economy modelini biraz oteledi.

    simdi pratik olarak baktiginizda, anlasmaya imza atmasina ragmen ben buyuk komur tuketimleri olan hicbir ulkenin anlasmayi sallayacagini dusunmuyorum. dunya o kadar durust bir yer degil. anlasma okundu mu bilmem ama anlasmada soyle birsey de var mesela "seffaflik ve hesap verilebilirlik" tabii muhasebe acisindan hesap verilebilirlik diyor. herkes "cin bile imza atti yav" diyor ama beni kimse cin'in komur tuketimini hem azaltip hem bu seffafliga uyacagina ikna edemez. mesela turkiye de imza atti. komur tercihlerinde de seffaflik konusunda da gelisme olacagini dusunmuyorum mesela:)

    zaten fosil yakitlarin birincil musterileri abd, cin ve oecd ulkeleri. zaten dunyada abd ve avrupa devletleri haricinda (ki onlardaki de tartisilir) seffaflik muallak olan bir sey. yani ozetle, herkes imza atti ama kimse bu anlasmayi sallamayacakti.

    anlasmanin en buyuk artisi avrupa birligineydi. yani avrupa ulkeleri. anlasmanin bozulmasi da en cok onlari etkileyecek. avrupa ulkelerinde zaten uc buyuk ulke disinda adam gibi bir nufus yok, demografik yapi cok ilginc hal almis durumda. yenilenebilir enerji kaynaklari kullaniliyor cunku nufus ve gelismislik izin veriyor. mesela, ben de youtube'dan isvec'in bilmem ne bolgesindeki yenilenebilir enerji operasyonunu hayranlikla izliyorum, ama ancak isvec, norvec, danimarka, almanya'nin bir bolgesi vs. de olabilecek seyler bunlar, ticari acidan uygulanabilirlik ile baktigimizda. mesela yine cin ornegini verelim, cin'deki sartlar altinda avrupa'nin hayata gecirdigi sey cin'de sadece model olarak kalir, kaliyor.

    trump biraz da kita avrupasina kil oldugundan reddediyor anlasmayi. ki bu dedigim gibi kita avrupasinin politikalarini az da olsa etkileyebilir. kita avrupasi ozetle soyle diyor: ben, gelismis, seffaf, hesap verebilir ve nufusu az bir bolgeyim. o yuzden fosil yakit tuketimim de az, yenilenebilir enerji uygulamalarim da mantikli, teknolojim de yuksek. ama bu gelismeleri yaparken, guncel yonetmelikler, yurutmelikler beni zorluyor. baska ulkeler cok daha kirli emisyonlarla uretim yapiyor, ben daha temiz uretim yapiyorum, ama benim urettigim malin birim fiyati bu yuzden pahali oluyor. piyasada kar elde edemiyorum. o yuzden bu anlasmayi uygularsak pazarimi en azindan korurum.

    simdi diger ulkelerde, ozetle "yav he he" diyerek imzayi atiyor ama soyle dusunuyor: "sen gelismis ve nufusu bu bahsettigin yontemler icin cok uygun bir bolgesin ama sen gelisirken neler yaptigini da biliyoruz, biz de bunlari yaparsak gelisecegiz, evet dunya kirleniyor ama gelismezsek de tepemize biniyorsunuz, ben imzami atarim ama el altindan isime de bakarim, sen zamaninda en ekonomik diye hangi metodlari denemedin ki? ben de en ekonomik metodlarla gelisecegim" tabii gelisme derken ekonomik buyumeden bahsediyorum. bu arada sunu da soyleyeyim, cin'in bu anlasmaya uymayacagini tum dunya biliyor. cunku cin bu anlasmaya uyarsa ekonomik buyumesi yavaslayacak. cin'in ekonomik buyimesinin yavaslamasi demek global ekonomik kriz demek.

    trump da sunu soyluyor: ulan benim en buyuk rakibim cin. ımza atacak ama uygulamayacak, zaten komunist parti, tek parti rejimi ve denetim mekanizmasi les. uymus gibi yapacak, uymayacak, yine mali en ucuza uretecek. ben imza attigimda esek gibi denetim mekanizmalari var, beni bu mekanizmalar engelleyecek. ben yine istedigim fiyattan pahaliya uretmek zorunda kalacagim. o yuzden cekilirim daha iyi.

    durum ozet olarak bu. he tabii trump'in cekilmesindeki en buyuk problem, abd'nin yenilenebilir enerji ve kuresel isinma konusundaki arastirma projelerine butce ayirmamasi olur, ki oyle olacak saniyorum. ama ne kadar butce kisarlar, onu bilmem.

    tabii guzel haberler de var, cin dahil butun dunya zaten komuru terk etmenin pesinde. ama anlasmanin istedigi hizda degil de kendi uygun gordukleri sekilde yapmak istiyorlar. zaten 2040 gibi dogal gazin komuru gececegi soyleniyor ki gercekten oyle gozukuyor. bir suser arkadasim "shale gas(kaya gazi) sektorune soz verdigi icin cekildi" demis ama zaten kaya gazi kirli bir metod degil ki, cok mantikli ve uygulanabilirligi mumkun, ekonomik ve dogal gaza yakin cevreci bir sey.

    son olarak, eger bu dunyayi yenilenebilir enerji kurtaracak diyorsaniz, yaniliyorsunuz. yenilenebilir enerji fosil yakitlara hicbir zaman alternatif olamayacak. dunya fosil yakitlara alternatif olarak nukleeri, ve hatta eger basarirlarsa-ki basarmak zorundalar medeniyet seviyemizi arttirmak icin- soguk fuzyonu tercih etme pesinde. gercekten bu iki metod ancak fosil yakitlari bitirir.

    edit: imla

  • ''bütün dünya tayyip erdoğan' a düşmanlık ediyor. halbuki tayyip erdoğan fanidir.'' dedi. kendi dedi. kendisi için.

  • bill gates veya mark zuckerberg'e bak, bir de bizim zenginimize bak. pişmiş kelle gibi sırıtıyor bir de görgüsüz.

    edit: açıkçası videoyu twitter'da görmüştüm. sözlüğe girince başlığında yalnızca üç entry olduğunu gördüm ve sırf test için, yaratıcılık bakımından hiçbir değeri bulunmayan klasik debe entrysi girmek istedim. sonuç ortada. umarım sözlüğün halinin vahametini anlıyorsunuzdur.

    en azından bu durum hayırlı bir işe vesile olsun diyor ve sizi şu başlığa yönlendiriyorum: (bkz: hamza'nın protezi için 25bin tl gerekiyor)

  • abd'deki ekin çemberleri araştırılmış. insan kaynaklı olanlar tespit edilmiş. bunun yanı sıra kuş uçuşu bakışta bir insanın hava aracına sahip olmadan yapamayacağı kadar büyük bir alanda simetrik kare üçgen ve daireler tespit edilmiş. bu alanlarda fidanın bükülmesini sağlayan mekanik bir etki değil olaydan sonra da ölçülebilen radyoaktivite imiş. araştırmacılar bir bilgisayar programı ile şekilleri gps kordinatlarına göre bilgisayara yüklemişler. şonuç olarak kuzey amerika'daki yüzlerce ekin çemberinin birbirini işaret ettiği keşfedilmiş. yani bir kaç üçgen kare ve daireden oluşan şekillerdeki, her şekildeki her doğru izdüşümü takip edilince yüzlerce kilometre ötedeki kare ve üçgenlerdeki doğrularla en ince bir nüans sapma olmadan keşişiyormuş. her karede 4, her üçgende 3 doğru kenarı olduğunu ve her ekin çemberinin bir kaç üçgen ve bir kaç kare olduğunu, ve birbirini işaret eden yüzlerce ekin çemberi olduğunu düşünürsek bu ekin çemberlerinin insan kaynaklı oldugunu düşünmek imkansız. kaynak: national geographic channel bilim teknoloji kuşağı

  • adana'da arı sinemasında, eskiler bilir, en arkadaki 2 sıra boydan boya 2li koltuk olurdu, yani koltukların arasında kol koyacak yer olmazdı ve bu da en çok mekansız sevgililerin işine gelirdi. yalnız bu koltukların biletleri çok çabuk bittiği için kalabalık günlerde erkenden gidip kuyruğa girmek sureti ile alınırdı...
    mekansız bir genç olarak ben de o dönemdeki kız arkadaşımla bu güzide sinemaya gitmeye kalktım, ama kader ağlarını örüyordu :
    tam sinemanın kapısında annesine yakalandık ve kız kulaklarından kavranmak sureti ile ellerimin arasından çekilip alındı...
    eh, kendimi bari film seyrederek avutiim dedim ve gidip iki kişilik koltuğuma yayıldım. hemen yanımda bir çift vardı ve adam 25 - 30 yaşlarında oldukça kalıplı iri bir adamdı. biraz sonra nedendir bilinmez bu çift film esnasında tartışmaya başladılar. sanırım adam kıza yaklaşmaya kalktıkça kız olmaz yapma diyordu. derken kız çok kızdı, herifi itip kalktı sinirle sinemadan çıktı, adam peşinden ayağa kalktı, ayıptır söylemesi, o karanlıkta bile çok net algılanabilecek bir çadır durumu vardı ortada... kız çıkıp gitti...
    adam kalakaldı...
    sonra bana dönüp, "eeeee, kaldık mı senle başbaşa şimdi..! " dedi...

    arkama bile bakmadan kaçtım.......