hesabın var mı? giriş yap

  • başlığı açan aktroll "ak partililer de zengin takiliyor ama adamlar sosyalistiz, esitlikciyiz, sosyal adaletciyiz diye ortalarda gezinmiyor." demiş. yani diyor ki ak partililer de hırsız ama hırsız olduklarını inkar etmiyorlar. adında adalet olan bir partinin sosyal adaletçiyiz demediğini de iddia ediyor bu troll. çok dürüstçek gerçekten.

  • kıssadan hisselerde başrol oynayan kardeşimizdir.

    şöyle;

    "yeni mezun genç mühendis insan kaynakları bölümünden yetkili biriyle iş görüşmesi yapmaktadır. adam genç mezuna sorar, “başlangıç için ne kadar ücret düşünüyorsunuz?”
    genç adam “yıllık 125 bin dolar” diye yanıt verir.
    adam devam eder, “peki yılda 5 hafta tatil, ücretli izinler, tam sağlık hizmeti, her altı ayda %100 zam ve kırmızı bir corvette ile bu düşündüğünüz ücrete ne dersiniz?”
    genç adam sevinçle çığlık atar “şaka yapıyor olmalısınız!..”
    adam, soğukkanlı bir şekilde cevap verdi “evet… ama önce siz başlattınız!..”

  • istanbul başakşehir'in dil, kültür ve demografik açıdan araplar tarafından işgal edilmesi durumu.

    haftalardır sosyal medya'da görülen başakşehir haberlerinin ardı arkası kesilmiyor. her defasında "bu kadar da olmaz" dedirten ama sonuç itibariyle yetkililerce hiçbir somut adım atılmadan başakşehir'in göstere göstere araplara peşkeş çekilmesi benim sinirlerimi bozuyor artık.

    son zamanlarda ayyuka çıkan başakşehir'deki arap vukuatları;

    - 2.etap'ta bread factory isimli bir kafe işletmesi hesap fişini artık arapça kesiyor! evet, resmi dili türkçe olan türkiye cumhuriyeti'nde!

    görsel

    kaynak

    - 1.etap'taki dönerci de hesap fişini arapça kesiyor!

    görsel

    - başakşehir fenertepe meydanı'ndaki arapça tabelalar

    görsel

    görsel

    - başakşehir ilçe nüfus müdürlüğü'ndeki arap yoğunluğu! (işlemlere dikkat)

    önce

    tepkiler gelince;

    sonra

    - başakşehir'de asılan arapça okul reklamı

    görsel

    - sarı sitedeki başakşehir konut ilanları

    görsel

    bu ilanların çoğunda açıklama olarak aşağı yukarı şöyle yazıyor;

    "türkler aramasın, sadece yabancıya kiralık"

    özet video

    -----------------

    türkiye cumhuriyeti'nin resmi dili türkçe'dir. bir işletmenin ortaklık payı, sahiplik durumu şahıs olarak ticari açıdan değişse bile türkiye cumhuriyeti sınırları içerisinde arapça fiş veya adisyon kesilmesi, arapça tabelaların asılması alenen kültürel işgalin göstergesidir. görülen uygulamalar da her şeyden önce türk diline, türkçe'ye olan ihanettir. bu uygulamalara izin veren, ortak olan veya görmezlikten gelenler de bu ihanetin ortaklarıdır.

    vakit, yüce türk devleti'nin dosta düşmana yüceliğini gösterme vaktidir.

    debe edit: destekleyen, debe'ye gönderen tüm yazarlara teşekkür ederim. uyarılar üzerine entry'de geçen "fatura" ifadeleri "fiş" olarak düzeltildi.

    zöge: resim linkleri yenilendi.

  • 1976 yılında dünyanın en büyük 17. ekonomisiydik
    1979 yılında 16. büyük ekonomi olduk
    1980 yılında askeri darbe sebebiyle 20. sıraya geriledik
    1990 yılında 18. sıraya yükseldik
    1993 yılında 17. sıradaydık
    2000 yılında 18. sıradaydık
    2007 yılında 17. sıradaydık
    2015 yılında 18. sıradayız

    ak parti'yi hep beraber tebrik ediyoruz. büyük başarı göstermişler. allah'ın kekoları.

  • sözlükteki âdet şudur; bir yapım hangi ülkeden çıkmışsa, orijinal adıyla başlık açılır ve o başlık üzerinden yürütülür. bu dizinin orijinal adı hakan: muhafız'dır. mesela la casa de papel de money heist diye başlıkla yürütülmüyor. dolayısıyla bu başlığın hakan muhafız başlığına yönlendirilmesi gerekiyor bence.

  • kesin olarak anlamanın imkansız olduğu hadise. kesinlikle sanıldığından çok daha yaygın. üstelik sadece galericiler yapmıyor bunu. sahibinden diye güvendiğiniz araç ilanlarında da yapılıyor.

    şimdi bunun iki tipi var. daha doğrusu iki farkı zamanda yapılanı var. birincisinde aracı satacak olan kişi yahut aracı eline geçiren galerici son muayene km sini kontrol edip onun az üzerinde bir değere düşürüyor. ikincisinde ise araç sahibi her muayene öncesi aracın kilometresini düşürüp öyle giriyor muayeneye. böylece kağıt üzerinde her şey kusursuz oluyor. bilmeyenlere de kanı bozuk şerefsizin biri akıl veriyor. abi senin aracın kilometresini düşürelim muayeneden önce, satarken zorlanırsın sonra diyor. üç kuruş için kendini düzdürmekten imtina etmeyecek tiynetteki araç sahipleri de uyuyor bu tavsiyeye.

    bu sebepten tek başına tramer kayıtları asla güvenilir değildir. ayrıca 2009 öncesinin muayene bilgileri görünmez. zira o zamanlar tüv muayenesi yoktu. görünenlerin hepsi de gereçeği yansıtmaz.

    peki nasıl anlayabiliriz ya da en azından tahmin edebiliriz km ile oynanıp oynanmadığını:

    1. tramer kayıtlarında yanında erp yazan kazaların eksper raporu sistemde görünür. o kaza için ayrıca mesaj atarsanız aracın değişen parçalarını, parça ve işçilik miktarını ve kaza anındaki araç kilometresini öğrenebilirsiniz. diyelim ki araç 2104 yılında 200 bin km de idi. araç sahibi 2 yılda 60 bin km yaptı. 2016 yılında da muayeneye girmeden önce km yi 210 bin yaptı ve muayene kayıtlarına da öylece işlendi. kağıt üzerinde bir hata yok. ancak kendini uyanık zanneden sahtekarın atladığı bir şey var ki araç 2015 yılında kaza yapmış ve eksper raporu da var. hemen mesaj atıyorsunuz ve görüyorsunuz ki kaza anında araç 240 bin km de. 2015 yılında 240 bin olan araç ne hikmetse 2106 da 210 bin olmuş. bariz bir km ile oynama örneği. yani ne yapıyoruz, iki muayene tarihi arasında bir "erp" kodlu kaza varsa hemen ayrıca mesaj atıp kaza tarihindeki araç km sini öğreniyoruz.

    2. her aracın belli bir müşteri kitlesi ve bu kitlenin araçtan beklentisi mevcuttur. bazı araçlar, kullanan kişiler itibariyle yüksek km ler yapar. örneğin megane, accent, polo gibi şirketler tarafından sıkça kullanılan araçların düşük km li olması çok düşük ihtimaldir. bir de bu araçlar dizel ise senede 30 bin km altı yapmış ise ciddi şekilde şüphelenin. hele bir de bu araç mercedes-bmw-audi gibi premium bir araçsa senede 50 bin km bile beklenilebilir bir değerdir. zira bu araçların sıfırını alabilecek adamlarda para vardır ve yakıt masrafını düşünmezler. hele ki dizelini almışlar ise senede 50 bin km çok normal bir değerdir. o sebepten bu tarz araçlarda düşük km görünce en az beş defa şüphelenin.

    3. yine aynı şekilde lüks yahut yarı lüks araçlarda lpg takılı ise kilometresinin orijinal olmama ihtimali çok yüksektir. bu araçları ilk sahibinden alan gelir seviyesi daha düşük olan ikinci sahibi ilk iş olarak bir lpg taktırır ve araca canı çıkana kadar tepe tepe biner. bakımlarına vs de pek dikkat etmez. teklemeye başlayınca da hemen km sini düşürüp satışa koyar. hem düşük kilometreli hem de lpg li bir aracın mevcut olması istisnalar dışında akla mantığa da aykırıdır. senede 5-10 bin km yapan adam tüm arıza risklerini ve sorunlarını göze alıp bir de üzerine en az 1000 tl vererek lpg taktırmaz. o lpg'yi taktırmış ise tepe tepe biner aracına. ezcümle lpg takılmış olan araçları alırken de temkinli yaklaşıyoruz.

    4. aracın kilometresi aracın içinden az çok belli olur. ancak öyle durumlar vardır ki araç çoğunlukla sadece şoför varken hareket etmiştir. ön yolcu koltuğunda dahi nadiren oturulmuştur. hele ki kullananın çoluk çocuğu da yoksa aracın içi yüksek kilometrelere rağmen temiz olacaktır. bu tip araçlar km düşürmek için en ideal araçlardır. ancak bu araçların da yüksek km den ötürü pedalları, direksiyonu ve vites topuzu aşınması başlayacaktır. buralardaki yıpranmalar size ipucu verebilir. bazı uyanık galericiler ve araç sahipleri bu durumun direksiyonun ve vites topuzunun derisini yenileyerek üstesinden gelmektedir. ancak arabadan anlayan biri derinin orjinal olup olmadığını anlar. özellikle direksiyon dersinin. aracın içi pırıl pırılken direksiyon derisi yenilenmişse ve araç 100 bin km nin altında ise muhakkak şüphelenin. değiştiğini anlamak için deri ile airbag göbeğinin rengine bakın, ton farkı var mı? bir diğer yöntem ise deriyi kontrol etmektir. bu tip çakallar genelde kalitesiz suni deri ile bu işi yaptırırlar. dolayısıyla o lüks dokunma hissini alamıyorsanız derinin değişmiş olma ihtimal yüksektir. en iyi yöntem ise direksiyon derisinin orjinal olduğuna emin olduğunuz bir araç ile kıyaslama yapmaktır.

    5. aracın koltuk döşemesi komple yenilenmiş ise ve kilometresi de 200 binin altında ise orada da bir km sahtekarlığının olmuş olma ihtimali çok yüksektir.

    6. aracın kapılarının özellikle de sürücü kapısının nasıl açılıp kapandığını kontrol edin. dışarıdan bastığınız kapı kolu sürtünerek açılıyorsa, kapı kolayca kapanmıyorsa yüksek kmli bir aracın kapısını açıyorsunuz demektir. bunu en güzel arka kapılar ile karşılaştırarak anlayabilirsiniz. bir sol arka kapıyı açıp kapatın bir de sürücü kapısını. arka kapının kolu yap gibi açılırken, sürücü kapısını açarken rahatsız bir is oluşuyorsa o aracın kmsi yüksektir. düşük deniyor ise büyük ihtimal oynanmıştır. bu arada bu söylediklerim kapılarda çarpma sebebiyle fiziki bir zorlanma olmadığından emin olunduğu durumlarda geçerli. kapı zor açılıp kapanıyorsa o yönden alınmış olan bir darbeden de şüphelenin.

    7. eğer sahibi aracın servis bakımlı olduğunu iddia ediyorsa servis kayıtlarını isteyin. sahtekar biriyse zaten kaybettiğini söyleyecektir. bu durumda yetkili servisle görüşüp kayıtları kontrol edin. servis bakımlı değilse bile arada sırada önemli arızalar için servise gitmiş olabilir. böyle bir durumda servise gittiği tarih ve km belli olduğu için 1. maddede anlattığım gibi tutarsızlığı yakalayabilirsiniz.

    8. tuzak kilometrelere dikkat edin. böyle değerler varsa özellikle şüphelenin. 40, 70, 120, 180, 290 gibi psikolojik sınır değerlerin altında ise daha çok şüphelenin. örnek vermek gerekirse 305 bin km deki aracın kilometresinin gerçek olma ihtimali 295 bin km deki aracın km sinin gerçek olma ihtimalinden daha yüksektir.

    9. araç garantiden sonra yetkili servise uğramamış olsa bile servis kayıtları bize km nin doğruluğu hakkında bilgi verir. örneğin araç ilk 3 yıl yetkili servise gitmiş ve son gittiğinde 100 bin km de. siz baktığınızda araç 6 yaşında ve 130 bin km de. ya araç sahibi sağlıklı yaşamın sırlarını keşfedip işe bisikletle gidip gelmeye başlamış ya da ...

    10. tüv kayıtlarını da yukarıdaki mantıkla tutarlılık testine sokabilirsiniz. dediğim gibi her aracın binici profili vardır ve senede yapacakları km üç aşağı beş yukarı bellidir. hele ki iki muayene arasında 2-3 bin km geçmiş olan araçlar var ki benim kilometre sayacım geriye çekildi diye bas bas bağırıyor. yapacaksanız biraz daha mantıklı düşürmeler yapın sayın sahtekarlar. en azından senede bi 10 bin km yapmış olsun şu araç.

    toparlamak gerekirse yukarıda yazdığım tüm yöntemleri bir araya getirsek dahi km sahtekarlığını anlayamayabiliriz. bu işi profesyonelce yapan birisi hiçbir şekilde açık vermeyebilir. bu yüzden çok fazla km takıntılı olmayın. km'den önce aracın kendisine bakın. biliyorum klişe olacak ama aracın ne kadar km yaptığı değil o kilometreyi nasıl yaptığı önemlidir. bu yüzden haşat bi aracı sırf düşük kmli diye alacağınıza yüksek km li ama bakımlı bir araç alın. emin olun daha az masraf çıkaracaktır. ha hem bakımlı hem de düşük km li istiyorsanız kesenin ağzını açacaksınız. ikisini bir arada uygun fiyata bulduğunuzu düşünüyorsanız büyük ihtimalle yanılıyorsunuzdur.