ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
hakan fidan'ın antony blinken'e koyduğu posta
-
bu salak siyasal islamcıların 31'i bitmedi, oğlum bu kadar aşıksanız gidin yalayın hakan fidan'ı baştan aşağı amk beyinsizleri. adamlar bize sizin bu salaklığınız yüzünden milyarlarca dolarlık f-35 kazığı soktu, bugün eski kasa şahin gibi kalmış f-16'lar için bile yalvarıyoruz, sizin övündüğünüz şeye bak.
keşke elimde olsa da size şöyle okkalı bir şamar yapıştırıp kendinize getirebilsem.
you
-
aslında ingilizce'de hem sen hem siz demek değildir. sadece "siz" demektir. lakin kibarlık için herkese "siz" diye hitap etmenin öyle bokunu çıkarmışlardır ki "sen" kelimesi beraberinde tüm ikinci tekil şahıs çekimleriyle birlikte dilden tamamen kaybolmuştur.
mesela:
ben giderim -> i go (erken modern ingilizce'de "i go")
sen gidersin -> you go (e.m.i. "thou goest")
siz gidersiniz -> you go (e.m.i. "you go")
bu kaybolan ikinci tekil şahsa dikkat edince ingilizce'nin germen kökenli bir dil olduğu daha iyi anlaşılıyor. "thou goest" -> almanca "du gehst".
ciguli
-
(bkz: bilale anlatır gibi)
dünyanın sayılı akordeon virtüözlerinden olması ve pek çok festivalde pek çok sanatçı ile veya solo sahne almış olması, çok geniş bir ses aralığını, balkan tipi ile başlayıp sonra daha farklı vokal tekniklerine taşımayı öğrenmiş, müzik bilgisi itibarı ile, alaylı olmasına rağmen bir sürü okullunun eline verebilecek olması ve daha pek çok, müzisyenliğine dair meziyetine rağmen, etnik kimliği, öldüğü gibi bir insan olması, got yalamaması ve başka bi sürü nedenle, türk müzik piyasasında hak ettiği değeri bulamamış bir müzisyendir.
laf edenler, lütfen, önce 4/4lük bir şarkıyı, akordeonda bi çıkarsınlar, sonra 9/8 ve bol bol komalı bi balkan şarkısını, diatonik klavyeli ve körüklü bir enstrüman olan akordeonla imprevize edebilir hale geldiklerinde, cigulinin müzisyenliğine dair yorumlarını seve seve dinlerim. kimse, eleştirmek için yapmak mı gerekir argümanı ile gelmesin, eğer kuramsal veya teknik bir eğitimin veya altyapın yoksa, bazı şeyleri eleştirmek için o konuda ustalık aranır. yaptığı müzik senin kulağına uygun olmayabilir, eyvallah, başım üstüne, ama teknik bir konuda, sırf yaptığı müzik senin hoşuna gitmiyor veya müziğin içinde aslında yapılması çok zor olan şeyleri anlayamıyorsun diye ukalalık yapma hakkını kimse vermez.
bu akordeon kısmı idi, 3 oktavin üzerinde bir ses aralığına sahipti ciguli, resmi olarak ölçüldü mü hiç bilmiyorum, bu benim en mütevazı tahminim, 4 oktavi zorlar hatta geçebilir gibi geliyor bana parça parça dinlediğim şarkılarından, canlı performanslarından. bugün piyasada tutan, iş yapan şarkıcıların, kadın erkek, bi çoğunun ses aralığı, auto-tuner olmadan, kıçlarını yırtsalar 2 oktavi geçmez. cigulinin yapabildiği vokal oyunlarına, bırak oyunları, nefes yetiştirebilmeleri için çoğuna dışarıdan kompresörle hava basmak gerekir.
evet, ciguli, kıymeti bilinmese de, türk müzik tarihinde önemli bir şahsiyetti. müzikten biraz anlayan insanları katil edecek binnaz isimli şarkısı, müzikten birazdan daha fazla anlayan insanlarca, özellikle vokal oyunları nedeni ile özel bi yere konulur. diafram - kafa sesi arasındaki geçişleri duyar çünkü bi insanlar, overtone söylediği yerleri duyarlar, iniş ve çıkışlarda sesinin rahatça akışını fark ederler. gırtlak oyunlarını duyarlar. binnazdaki vokal oyunlarını türkiyedeki vokallerin içerisinde teknik olarak ve bu kadar rahat, zorlanmadan yapabilecek vokalist sayısı bir elin parmaklarını geçmez, bunu bilirler. bide bütün bunları 9/8 gibi aksak ve zor bir ritmde, nefes alırmışçasına doğal bi şekilde yapabilmesini duyar çünkü o insanlar.
ciguliyi beğenmiyorsundur, müziği hoşuna gitmiyordur, ses tonu kulağını tırmalıyordur, içten içe balkan tarzı müzikten hoşlanmıyorsundur, senin için fazla esmerdir, sebebin her neyse eyvallah, başım gözüm üstüne, ama nolur, mevzu, olmayan bilgilerle teknik eleştiri, tartışma noktasına gelmesin, gerek yok.
edi: türkçe karakter
o kadar strong bir presence var ki
-
- tayyar içimde o kadar strong bir presence var ki anlatamam.
- sıçarsan geçer hayatım...
- nasıl yani!?...
- sıç anlarsın...
arap turistlerin kiraladığı arabanın son hali
-
trabzon ' da gerçekleşen hadise.
sıkıntı yok. oyna, devam.
siz araplara hizmet etmeye devam edin.
getir amerika reklamı
-
getir amerika reklamının neden türkiye'de yayınlandığını sorguladığım reklamdır.
bize ne amerika'daki getirden amk dalga mı geçiyorsunuz milletle?
james webb uzay teleskobu
-
bu paraya milyonlarca aç doyurulabilir, su kuyuları açılabilir, dünyadaki sefalet sorunu kökten çözülebilir ve hepimiz birer ananaslı jelibon gibi sonsuza dek mutlu yaşayabilirdik... çok haklısın kardeşim. ne gerek var bilime? james webb'e harcanan parayla karnı doyurulan açlar, pamuksu bir rahatlamayla karnı doyar doymaz ilk işleri olan üreme faaliyetini daha büyük bir coşkuyla gerçekleştirebilir, böylece gıda, su ve medikal ihtiyacı karşılanması gereken milyonlarca yeni aç, onları bekleyen yepyeni kaynaklar yokken dünyaya gelebilir, yeni bir uzay yatırımına harcanacak parayla onlara da birer sandviç ve cappy meyve suyu dağıtılarak üreme enerjisi kazandırılabilirdi. sürdürülebilir sefalet için haydi sen de çık ve times meydanı'nda "uzay çalışmalarına hayır, millet aç aç" diye bağır.
mercimek çorbasının en iyi 3. çorba seçilmesi
-
doğru bir karardir.
mercimek çorbasi dünyada ki en reliable yemektir.
belki de yemeklerin toyota'sidir.
az acikmissiniz, cok acikmissiniz bir mercimek corbasi her zaman kafi gelir. caniniz birsey yemek istedi, yine ama emin degilsiniz mercimek corbasi her zaman safe bir seçimdir.
ve her ne kadar kotu yapilirsa yapilsin her zaman belirli bir standardi vardir.
otomobilin kalitesini gösteren küçük ayrıntılar
-
arkadaş bu sözlükteki küçük ayrıntı kavramını anlamıyorum ben. küçük ayrıntı demişsiniz ama adam mercedes s serisinin özelliklerini yazmış. amk 500 milyarlık arabada bir zahmet olsun o ayrıntılar.
geçen de mesela tam hatırlamıyorum ama toplumun geri kalmışlığıyla mı ne alakalı ufak ayrıntılar vardı. adam kadın dövmek falan yazmış. lan o küçük ayrıntıysa büyük olan ne? ışid liderliği yapmak mı?
bilinen en şaşırtıcı tarihi bilgi
-
haşhaşiler
vukuu garip, şüyuu daha da garip, sukutu ise esrarengiz ...
nasıl bir hadise bu ?
haşhaşiler;
devlet içerisinde devletin hakimiyet ve hükümranlığının teşekkülü.
üç yüz yıllık bir zaman dilimi içerisinde her yere dehşet salan bir korku imparatorluğu ...
peki nasıl oluyor da karizmatik bir liderin etrafına toplanmış bir avuç adamın yaptıklarının etkileri günümüze kadar ulaşabiliyor ya da pek çok kişi tarafından suç örgütü olarak nitelendirilen ve yerleşik kamu düzenine bir tehdit hüviyetindeki bu oluşum popüler kültürde kendisine müstesna bir yer edinebiliyor, bilgisayar oyunlarında ve tüketim toplumunun ihtiyaçlarında ziyadesiyle yer bulabiliyor ?
insanın düzene karşı başkaldırı ihtiyacı mı ? kuralsızlığa, anarşiye duyulan özlem mi ? yoksa içimizde süregelen iyi ve kötü çatışmasının bir tezahürü mü ?
bütün bu soruların cevabını bulabilmek adına geçmişe, neredeyse bin yıl geriye gitmemiz gerekiyor çünkü her konuda olduğu gibi geçmiş, bugüne ve geleceğe anlam kazandırmak isteyenlerin başvurabileceği yegane kılavuz ...
haşhaşiler 1090 yılında, alamut kalesi'nin alınmasından çok önce, tarikatın kurucusu ve ilk şeyhi olan; seyidna, şeyh el cebel, yaşlı adam ve dağın şeyhi gibi sıfatlara haiz hasan sabbah tarafından organize edilmeye başlanmış bir örgüttür ve her yapılanmada olduğu gibi haşhaşiler'de de bir hiyerarşi söz konusudur. hiyerarşinin en tepesinde, her türlü sırrın sahibi "şeyh" yer alır. şeyh'in hemen arkasından ise üç yardımcısı gelir ve bu kimselerin müdahil olduğu gruba dai denmektedir.
dailer, basitçe ifade etmemiz gerekirse propagandacı dervişlerdir. tarikata mürit toplamak ya da tarikatın ideolojisini insanlara tebliğ etmek gibi önemli işlerin denetimden mesul olan mevzubahis kimseler, aynı zamanda örgütün ekseriyetle faaliyet gösterdiği üç bölgeden de sorumludurlar. (haşhaşi faaliyetlerinin en yoğun olduğu bölgeler ehemmiyet sırasına göre ilk olarak; doğu iran, horasan, kuhistan ve maveraünnehir, ikinci olarak; batı iranile ırak ve son olarak suriye'dir.
hiyerarşi piramidinin dailer'den sonraki basamağında refikler yer almaktadır. refiklerin (gerekli eğitimi almalarının akabinde) bir kaleyi idare etme, bir kenti veyahut eyalet örgütünü yönetme gibi önemli yetkileri bulunmaktadır ve bu grubun içerisinde en yetenekli olanlar, belirli bir zaman zarfının akabinde dai payesini elde etmeye hak kazanırlar.
refiklerin arkasından ise "tarikata bağlı olanlar" yani lesikler gelir. bu kimseler, ilme veya şiddete meyilli olmayan tabandaki müritlerdir ve aralarında alamut civarından pek çok çoban, kadın ve ihtiyar vardır.
yukarıda bahsini geçirmediğimiz ancak tabiri caizse tarikatın bel kemiği olarak nitelendirilebilecek bir grup vardır ki o da mücibler yani "icabet edenler"dir. mücib, örgüt üyeliğine aday olan kimselere verilen isimdir ve adaylar aldıkları ilk eğitimin akabinde yeteneklerine göre refik veya fedai sınıfına ayrılmaktadır.
bu noktada fedai sınıfına bir parantez açmamız gerekir. fedailer, tarikatın bilhassa alamut kalesi'ne yerleşmesinin akabinde "vurucu gücünü" oluşturan kesimidir. binaenaleyh şeyh onları; imanı sağlam, becerikli ve dayanıklı ancak ilim ile eğitime fazla ilgisi olmayan mücibler arasından seçmektedir. fedailer; hızlı ve gizli haberleşme araçları olan posta güvercinlerini kullanmak, şifreli alfabeleri ezberlemek, yerel bir lehçeyi/ağzı öğrenmek, yabancı ve düşman bir ortama sızmak ve orada yeri geldiğinde haftalarca hatta aylarca kendini belli etmeden yaşamak, saldırı yapılacak kimseye dair en ince ayrıntıyı (alışkanlıklarını, kiminle nerede ve ne zaman vakit geçirdiğini öğrenmek gibi) kuşku uyandırmadan araştırmak gibi muhtelif ve zorlu eğitimlerden geçmektedirler.
fedailere verilen en dikkat çekici eğitimlerden biri de infazı gerçekleştirecek kişinin cinayetin akabinde olay yerinden kaçmamasına yönelik olandır. psikolojik harp olarak da nitelendirebileceğimiz bu davranış biçimiyle amaçlanan yaratılacak olan dehşetin etkisini arttırmak ve kendisini feda eden kimsenin yüce bir davaya hizmet ettiğini topluma göstermektir. sabbah'ın meşhur öğretisinde de ifade ettiği gibi tarikatın müritleri kendinlerini savunmak için öldürmekte ancak insanları ikna etmek, kazanmak için ölmeyi de bilmektedirler ...
11. yüzyılın sonlarında ve 12. yüzyılın ilk yarısında haşhaşiler'in faaliyet gösterdiği coğrafyadaki konjonktür göz önüne alındığında suikastlerin yapıldığı kişiler ve eylem sonrası fedailerin takındığı tavır hasan sabbah'a ve takipçilerine gerçek dışı bir hüviyet kazandırmaktadır. ancak alışılmışın dışında olan bu davranış biçimi, aynı zamanda (selçuklu sarayının bilhassa propagandasını yaptığı) sabbah'ın takipçilerinin uyuşturucu etkisinde eylemlerini gerçekleştirdiklerine dair dedikoduları da beraberinde getirmiştir. filhakika haşhaşiler bir süre sonra haşşaşiyun yani "afyon içenler" ismiyle anılmaya başlanır. muhtelif oryantalistlere göre avrupa dilindeki "assassin" kelimesi de bu tabirden türemiştir.
muvaffak nişaburi 'nin okulunda ömer hayyam ve nizamülmülk ile beraber eğitim gören hasan sabbah'ın bitkilere ilgi duyduğu, onların şifalı etkileri bir yana yatıştırıcı ve uyarıcı özelliklerini de iyi bildiği ve alamut'taki kalesinde müritlerini "öğrenmeye" daha açık kılmak için ceviz, bal ve kişniş karışımı bir macun hazırladığı dönemin vakanüvisleri tarafından muhtelif kaynaklarda aktarılmaktadır. ancak haşhaşi kelimesinin etimolojik yapısına baktığımızda ve alamut'tan günümüze kadar gelmiş olan belgeleri incelediğimizde karşımıza bambaşka bir gerçek çıkmaktadır. bu bağlamda sabbah'ın müritlerine "dinin esaslarına bağlı kalanlar" manasında esasiyun şeklinde hitap ettiğini ve zaman içerisinde bu kelimenin hem bölge insanlarının yanlış telaffuzu hem de tarikatın kötü şöhreti müsebbibiyle "haşşaşiyun"a yani "afyon kullananlara" evrildiğini görürüz.
buraya kadar tarikatın teşkilatlanmasını, isminin etimolojik kökenini ve faaliyetlerini icra etme biçimlerini inceledik. sıra, tarihe damga vurmuş mevzubahis yapılanmanın arkasındaki üst akılda yani hassan sabbah'ta.
hasan sabbah, rey kentinden gelen ve katı bir şii tedrisatından geçen ali isimli bir rafızinin oğludur. bugünkü iran'ın kum kentinde 1040'lı ya da 1050'li yıllarda dünyaya geldiği rivayet edilmek ile birlikte hasan'ın doğum yılı kesin olarak bilinmemektedir. küçük yaşlarında babasının da etkisiyle on iki imam şiiliği üzerine eğitim gören hasan, daha sonra yine babası tarafından yukarıda da belirttiğimiz üzere meşhur bir sünni alim olan muvaffak nişaburi'nin okuluna nişabur'a gönderilir ve burada (kimi kaynaklarda durum bu şekilde olmadığını söylese de) ömer hayyam ve nizamülmülk ile tanışır. rivayet odur ki üç arkadaş talebelik yıllarında birbirlerine "aramızdan kim ihya olur, sübuta ererse; diğer ikisine yardım edecek." şeklinde bir söz vermiştir. nitekim nizamülmülk, belirli bir zaman zarfının akabinde selçuklu devleti'ne vezir olur. kendisine ilk ziyareti hayyam yapar. nizam, hayyam'a vezirlik teklif eder lakin dünya malında gözü olmayan hayyam, şiir ve astronomi ile uğraşmak istediğini dile getirir. bunun üzerine nizamülmülk, hayyam'a ilim çalışmalarını rahat bir şekilde ifa edebilmesi için devlet hazinesinden belirli bir ödenek sağlar.
hasan'ın ise nizam'ın ilk vezirlik yıllarında sesi çıkmaz. 1072'de melikşah'ın tahta çıkması ile beraber sabbah, selçuklu sarayına gelir ve nizam'a birbirlerine verdikleri sözü hatırlatır. bunun üzerine nizam, sabbah'ı sultana takdim eder ve sabbah selçuklu sarayında makam sahibi olur. zaman içerisinde sabbah'ın rekabetçi kimliği kendini gösterir ve melikşah'ın gözünde itibarı artar. bilahare sabbah, nizam'a devlet gelir ve giderleri ile alakalı tutulacak çeteleyi 40 günde halledebileceğine dair melikşah'ın huzurunda meydan okur. itibarının sarsıldığını hisseden nizam, bu süreçte sabbah'tan gizli bir şekilde onun yaptığı hesaplara dair çalışmanın mühim birkaç sayfasını bozar. 40. günün sonunda sabbah, sultanın karşısına yanlış hesaplar ile dolu bir çalışma çıkar ve saraydan kovulur. nizam'ın oyunun farkına varan sabbah, hayatının tehlikede olduğunu anlar ve önce rey şehrine akabinde de ısfahan'a kaçar. ısfahan'da olduğu süre boyunca evinde kaldığı ebufasl'ın etkisiyle tekrar eski inancına yönelim göstermeye başlayan sabbah, fatımilerin koruyuculuğu altındaki ismaililik mezhebine geçiş yapar. daha sonra ırak bölgesi başdaisi abd'ul-melik ibn attaş 'ın yanına giden sabbah, onun tavsiyesiyle fatımi halifesi olan müstansır'ın yanına gider ve darülhikme'de ismaili mezhebi hakkında eğitim almaya başlar. zaman içerisinde burada da sivrilen sabbah, müstansır'dan icazet alarak horasan bölgesinden sorumlu dai olur.
halife müstansır'dan sonra hilafet makamına veliaht nizar'ın geçmesini isteyen sabbah, burada da selçuklu sarayında olduğu gibi yine başvezir bedr el-cemali ile karşı karşıya gelir. mısır'daki iktidar mücadelesi de hüsran ile sonuçlanan sabbah, önce cemali tarafından hapse atılır akabinde de kahire'den sürgün edilir. 1081 yılında tekrar ısfahan'a gelen hasan burada, 9 yıl boyunca sürecek olan ve kendi tabiriyle bâtınîlik - ismaililik'in bir sentezi olan ideolojisinin tebliğine başlar.
1090 yılına gelindiğinde sabbah bütün hazırlıklarını tamamlamıştır. artık ihtiyacı olan tek şey faaliyetlerini organize şekilde yürütebileceği bir merkezdir. uzun yıllar boyunca yaptığı seyahatlerin ve çalışmaların bir sonucu olarak hasan, hem coğrafi konumu ve yapısı itibariyle mükemmel bir hüviyete sahip olan hem de yaratacağı personanın temel direklerinden biri olabileceğini öngördüğü alamut kalesi'nde karar kılar ve kale, kısa süren bir müzakere sürecinin akabinde üç bin altın dinar karşılığında (kan dökmeden) kalenin komutanı ve aynı zamanda bir selçuklu subayı olan "muzaffer reis"ten teslim alınır.
34 yıl boyunca alamut'tan çıkmak şöyle dursun, kalenin kulelerinden birinde kendisi için özel olarak hazırlattığı bölümden dahi ayrılmayan sabbah buradan, kimilerine göre insanlık tarihinin gördüğü en dehşetengiz faaliyetleri planlamış ve idare etmiştir. sabbah'ın organize ettiği suikastlerde okul arkadaşı nizamülmülk ve selçuklu sultanı melikşah da dahil olmak üzere pek çok devlet adamı ve önemli şahsiyet yaşamını yitirmiştir.
haşhaşiler'e dair daha fazla bilgi edinmek isteyenlere joseph von hammer'den haşhaşilerin esrarlı tarihi, amin maalouf'dan semerkant, vladimir bartol'dan alamut kalesi ve bernard lewis'ten haşhaşiler adlı eserleri tavsiye ediyorum.
akplilerin oylarımız çalındı algısının yıkılması
-
önemli üst edit: öncelikle başlığa sahip çıkan, paylaşan, sosyal medyada 500bin görüntülenme sayısına ulaştıran sizlere çok teşekkür ederim. bir kere daha gösterdik ki; ekşi sözlük "isterse" bu oyunu bozar! ensar vakfı'nda bozdu, ışid 2 askerimiz vahşice katlettiğinde bozdu ve 24 saat içinde bu başlığı ve yapılan manipülasyonu yarım milyon insana ulaştırdı ve bu oyunu da bozdu! az önce akp il başkanı çıkıp "sıfır oy" konusu ile ilgili açıklama yaptı. açıklamaya geçmeden önce "sıfır oy" konusu ile ilgili aktroll tayfasının yaydığı manipülasyonlara bakalım:
https://eksiup.com/ae2bacc99105
https://eksiup.com/dd7bb3fb9724
https://eksiup.com/00bc69b84452
seçim akşamı hep bir ağızdan "17410 oyumuz çalındı!" diye algıya başladılar. ancak biz bunların yalanlarını ortaya serdikçe bu rakam düştü, düştü, düştü, düştü... ve şimdi; bugün, akp il başkanı açıklamasına göre "sıfır oy" yazılan toplam oy sayısı sadece 2675 oy. bu sayı da 31186 sandığın olduğu istanbul'da sadece 15 sandığa tekabül ediyor.
yani tüm yaygarayı 2675 oy için yaptılar. şimdi buna da ağlamaya başlarlar elbette. ancak bu "sıfır oy" hatası akp kadar chp'ye de yapıldı. örneğin sadece kadıköy'de ekrem imamoğlu'na "sıfır oy" yazılıp düzeltilen oylar sonrası imamoğlu 450 oy daha kazandı. bunu da bizzat şerdil dara odabaşı açıkladı:
https://twitter.com/…ara/status/1113029382896058369
sehven yapılan bu hataların seçimin genel sonucuna hiçbir tesiri yok! ancak bunlar aktroll ordusu ile bu 2225 oyu(2675-450) seçim akşamı şişirip 17410 olarak yaymak; bu kadar oyumuz sisteme girilmedi diye algı yapmak ve farkı eritip geçersiz oylarla istanbul'a çökme planları yaptılar.
ancak bu planları ekşi sözlük bozdu!
tek tek kontrol ettik ve sıfır girildi dedikleri sandıkların sisteme doğru bir şekilde girildiğini burada hep birlikte ifşa ettik. bunu da tüm türkiye duydu ve oyunları çöktü!
hesabı da toparlarsak ve akp'nin itiraz ettiği bu 2225 oyu da başımızın gözümüzün sadakası olarak akp'ye yazsak bile istanbul'da fark 21270 oy ile ekrem imamoğlu lehine!
bu sefer yavuz hırsız ev sahibini bastıramadı! sandıkta aldığımızı masada vermedik! istanbul rantı ellerinden gittiği için kuduruyorlar! bırakın kudursunlar. biz üzerimize düşeni, gerçekleri ortaya çıkartma refleksimizi devam ettirdiğimiz sürece bunlar yalanlarında boğulacaklar.
bu oyunu bozmakta bana mesajla tutanak göndererek, özelden destek mesajı atarak, başlığa entry girerek, sosyal medyada paylaşacak yardım eden tüm yazarlara, tüm ekşi sözlük ailesine teşekkür ederim. bu zafer hepimizin arkadaşlar!
seni çok seviyorum ekşi sözlük <3
***** ***** ***** ***** *****
bu başlık altında yapılacak olandır. bu başlığı da olabildiğinde entry yazarak yukarıda tutunuz ve çevrenizle paylaşınız.
istanbul'da ekrem imamoğlu 23.495 oyla kazanınca bunlar kelimenin tam anlamıyla kudurdular. twitter'da sürekli tutanak paylaşıp duruyor, sözlükte mrtcevik isimli aktroll vasıtası ile de ak parti'nin 235.000 geçersiz oyu olması, istanbul seçimlerinde usulsüzlük yapıldığı iddiası ve istanbul'un hala cumhur'a dönebileceği gerçeği başlıkları ile algı oluşturulmak istenmekte.
şu paylaştıkları sandık tutanaklarını şimdi bir karşılaştıralım da bu aktroll tayfanın neyin peşinde olduğu açıkça ortaya çıksın.
iddia: sultanbeyli 2004 no'lu sandıkta usulsüzlük yapıldı
https://twitter.com/…o0_/status/1112744448012832768
gerçek: https://eksiup.com/8349ce397323
yani oylar sisteme doğru bir şekilde girilmiş
iddia: kartal esentepe mh 2101 no'lu sandıkta usulsüzlük yapıldı
https://pbs.twimg.com/media/d3ffe6yw0aeq6fk.jpg
gerçek: https://eksiup.com/8bf450f03762
yani oylar sisteme doğru bir şekilde girilmiş
iddia: kartal atalar mh 1028 no'lu sandıkta usulsuzlük yapıldı
https://pbs.twimg.com/media/d3ffg6vxcaafgpb.jpg
gerçek: https://eksiup.com/1d58ae53b172
yani oylar sisteme doğru bir şekilde girilmiş
iddia: bağcılar 4365 no'lu sandıkta usulsuzlük yapıldı(tutanak her ne kadar büyükşehir değil meclis üyeliği olsa da, bunu da araştırmak için sisteme ayrıca baktım)
https://pbs.twimg.com/media/d3ffk7pxcamneow.jpg
gerçek: https://eksiup.com/d9e11cf77892
gerçek 2(belediye meclis üyeliği): https://eksiup.com/679091c53274
yani oylar sisteme doğru bir şekilde girilmiş
iddia: bahçelievler 1382 no'lu sandıkta usulsüzlük yapıldı
https://pbs.twimg.com/media/d3fgtkawoaas_tj.jpg
gerçek: https://eksiup.com/454f3b0c3300
yani oylar sisteme doğru bir şekilde girilmiş
iddia: bahçelievler 3357 no'lu sandıkta usulsüzlük yapıldı
https://pbs.twimg.com/media/d3fgsv4wsaeyegi.jpg
gerçek: https://eksiup.com/098fe7998292
yani oylar sisteme doğru bir şekilde girilmiş
iddia: maltepe 2075 no'lu sandıkta usulsüzlük yapıldı
https://pbs.twimg.com/media/d3fk4jcwoayk0he.jpg
gerçek: https://eksiup.com/601746c30343
yani oylar sisteme doğru bir şekilde girilmiş
iddia: gaziosmanpaşa 1234 no'lu sandıkta usulsüzlük yapıldı
https://s2.eksiup.com/77b83aae8591.jpg
gerçek: https://eksiup.com/f7f19cd7d119
yani oylar sisteme doğru bir şekilde girilmiş
iddia: sultanbeyli 2194 no'lu sandıkta usulsüzlük yapıldı
https://pbs.twimg.com/media/d3e2fcqx0aa3gtw.jpg
gerçek: https://eksiup.com/682762fcc943
yani oylar sisteme doğru bir şekilde girilmiş
iddia: sultanbeyli 1229 no'lu sandıkta usulsüzlük yapıldı
https://pbs.twimg.com/media/d3e2e3ewsay_t3j.jpg
gerçek: https://eksiup.com/8a656e84a572
yani oylar sisteme doğru bir şekilde girilmiş
iddia: sultanbeyli 1070'nolu sandıkta usulsüzlük yapıldı
https://pbs.twimg.com/media/d3e2f64w0amtrzv.jpg
gerçek: https://eksiup.com/53c1f4c25681
yani oylar sisteme doğru bir şekilde girilmiş
sosyal medyada başka tutanak vb görürsem onları da karşılaştırıp eklerim. ama beni beklemeden merak eden herkes https://sts.chp.org.tr/ adresine girip kendisi de kontrol edilebilir. yani usulsüzlük var dedikleri tutanaklar, zaten sisteme düzeltilerek girilmiş. henüz sisteme eklenmeyen ve çok konuşulan 2-3 sandığın da ıslak imzalı halleri ysk beklenmeden chp'nin kapalı devre sistemine zaten doğru bir şekilde girildi. ortada usulsüzlük falan yok. boşa ağlamayın, ekrem imamoğlu istanbul'un yeni sefiridir; biad edin!
bir dip not da mrtcevik isimli algıcı aktrolle özel olarak açayım. paylaştığı tutanaklarda ekrem imamoğlu oyları sıfır gözüküyor. örneğin bu ve bu
yani bu salağa göre chp oy çalarken kendi adayının oyunu da sıfır yazmış hagdhagdfhgahfg
bu akp'nin sosyal medya ajanslarında falan para ile tuttuğu gerizekalıların iq'su bu kadar işte.
edit1: bağcılar 1212 ile ilgili çokça mesaj geldi, başlıkta da değinenler olmuş. yetmemiş bu ağlak aktroller 1212 no'lu sandık için başlık bile açmış shdfhsgh bağcılar 1212'nin ve sosyal medyada konuşulan 2-3 sandığın değerleri chp'nin intranet(dışarıya kapalı olan ve ysk verileri ile kendi verilerini doğrudan karşılaştıran, eğer ysk verisi ile bir uyuşmazlık varsa uyarı veren) sistemine doğru olarak girildi. işin doğrusunu da ali alkan twitter'dan zaten paylaştı: https://twitter.com/…tatus/1112722870701039616?s=20
edit2: beyoğlu'nda akp'nin 4971 geçersiz oy için yaptığı itiraz, somut delil olmadığı gerekçesiyle ilçe seçim kurulu tarafından reddedildi
https://eksiup.com/fad6f4e6e248