• su hayatta amator fotografciyim diyen adamin cekmesi mecbur olan bir kac objeden bir tanesi.. "amcacim soyle gece cekeyim" falan mi diyorlar bilmiyorum. fotograf işine bulasmadim allahim cooook sükür.. ara güler zamaninda bir kac kere cekmis sanirim bu yasli adamlari "alinlarindaki kirisiklik yasanmisliklari, gozlerindeki bakis hayal kirikliklarini şey ediyor" diye de aciklarlar sorsaniz..
    diger objeler icin soyle yapiim ben
    (bkz: selpakci cocuk)
    (bkz: kedi)
    (bkz: vapur)
    (bkz: sonbaharda yere düsen yapraklar)
  • her gün iş çıkışı seyyar bir yaşlı bir adam ve önünde bir çok tablo. bunları satmakta ve ekmek parası'nı çıkarmaktadır. ilk gördüğümde hiç önemsememiştim, o kadar ki sadece resimlere bakıyordum. sonrasında yaşlı adam'ı gördüm, gayet sade bir takım giyinmiş. her gün orda oturuyor ve bulmaca çözüyor, kitap okuyor. tablolar'a çocuğu gibi bakıyor, her pislendiğinde temizlemeye çalışıyor, bazen resimlere dalıp gidiyor.
    3 sene boyunca her iş çıkışı gördüm bu yaşlı ama asil adamı.
    her akşam orada, sürekli bir tebessümle geçerdim, önünden. bazen dostoyevski'nin beyaz geceler romanında ki yaşlı adam ile hayalperest gibi düşünürdüm bu karşılaşmaları. her akşam orda olan yaşlı bir adam ve her gün oradan geçen bir genç. param olduğunda bir tablo alırdım. ilk konuşmam da resimleri o kadar güzel anlatmıştı ki, sanki sürekli içimdekileri söylüyordu.
    - sakin ol, rahat rahat bak resimlere, orda olmak istediğin yerlere bak, gitmek istediğin yerlere..
    biraz bakılır ve beğendiğim tablo seçilir.
    - tamam bu tablo'yu seçiyorum.
    - gerçekten güzel bir seçim. ben de ... semtinden bu tabloları alırken en beğendiğimdi. gerçekten güzel seçim. umarım her bakışında orda olmayı hayal edersin.
    - teşekkürler, bende gayet asil bir eda ile elini sıkıp, mutlulukla evime yol alırdım.
    evet, yanılmamıştım. 3 senedir sürekli gördüğüm yaşlı ve asil adam. gerçekten de asildi ve zekidi; ancak yorgundu. onun yanında duran seyyar satıcılar küfür edip, geyik yaparken, o orda kitap okuyup, bulmaca çözüyordu.
    bazen göremeyince içimi kuşku buruyor, sanki yaşlı ve asil adam, artık bu hayatta değil, göçtü diye, kısa bir üzüntü ve hüzün selamlıyordu beni.
    ama bugün gördüm, yine oradaydı.
    yarın da orada olucak, umuyorum.
    edit: anlatım bozukluğu gördüğüm yerleri tekrardan düzelttim.
  • çocuksu olduğundaki adı çocuklar başı deli omar.

    orhun yazıtları'nda karı yaşlı adam demekti, eski türkçede neredeyse pir demekti: özüm karığ boltım uluğ boltım [yaşlı oldum ulu oldum]. bunu diyen nişanyan bunu da dedi (bulmuş ki dedi): karı kişi kaçan kim bolsa iki közinde ağrıg bolsa takı aksa [ne zaman ki yaşlı adamın iki gözünde ağrı olsa].

    [yaşlı adamın bilinçdışıyla ilişkisi, kendisine "ormanın kralı" denilen bir rus masalında açık açık ifade edilir. köylü yorgun bir halde bir ağaç kütüğüne oturunca birden ufak tefek, yaşlı bir adam peyda olur: "yüzü gözü kırış kırıştır ve dizlerine kadar uzanan yeşil bir sakalı vardır". "sen de kimsin?", diye sorar köylü. "ben ormanın kralı och", diye cevap verir cüce. (...) ormanın kralı burada, ormanda su perilerinin arasında hüküm süren bir bitki veya ağaç ruhudur; suyla da bağlantıları vardır ki bu onun açık bir biçimde bilinçdışıyla olan ilişkisini gösterir çünkü bilinçdışı çoğu zaman ağaç ve su sembolleriyle ifade edilir.] carl gustav jung - aspects of the masculine
  • spotify'da önüme düşen groove sahibi bir grup.
  • gavurları catchy dediği tarzda şarkılar yapan bir grup. spotifyda tesadüfen denk geldim ve hastası oldum. ve ben ve giderdi hoşuma isimli şarkıları ayrı bir güzel. eğer devam ediyorlarsa başarılarının devamını dilerim
hesabın var mı? giriş yap