hesabın var mı? giriş yap

  • --- spoiler ---

    nihal (tekneden denize bakarak) : şimdi bu sakinliği bırak bir sürü işle uğraş.

    --- spoiler ---

    lan kızım sanki uğraştığın bi iş varmış gibi.össye bile tam girmedin lan.üniversite stresin bile olmadı.ekmek elden su gölden yaşıyosun.ulan sevgili bulmak için bile çabalamadın aynı evde yaşadığın herifle evleniyosun.ne işi çok pardon?

  • gecen gun rastladim da bayagi iyiymis :)

    - ne ictiniz usta?
    - abzolut
    - ne yediniz?
    - kerevit.. abzolut kerevit.
    - pompalamaya devam..

    ...

    - erken bosalma sorunum var.
    - kacta bosaldin abi?
    - saat 7 falandi.
    - harbiden erkenmis..

  • zor bir iştir.

    monsters, inc. gibi bir şaheseri çekmiş pixar animasyon stüdyolarının iyi hikaye anlatmak için 22 altın kuralı varmış:

    1.sevilen bir karakter yaratmak istiyorsanız, başarılı olmasından ziyade çok çabalaması daha etkili olur.

    2.seyirci olsanız ilginizi çekecek hikayeyi anlatmayı, bir yazar olarak seveceğiniz hikayeyi anlatmaya yeğleyin. bazen bu ikisi arasında inanılmaz fark vardır.

    3.hikaye sona ermeden ihtyacınız olan belli bir temayı bulmak mümkün olmayabilir. sona erince de bunun için tekrar yazmanız gerekir.

    4.bir zamanlar _____ vardı. her gün, _______ yapardı. bir gün _______ oldu. bu yüzden _______. ve yine bu yüzden, ________. ve sonunda ________.

    5.basitleştirin. odaklanın. karakterleri kombin yapın. yol ayrımlarını es geçin. değerli eserinizi kaybediyormuş gibi hissedeceksiniz ama bunlar sizi özgürleştirecek.

    6.elinizdeki karakter hangi konuda iyi ve rahatsa, karşısına bunların tam zıttını koyun ki mücadele versin. bakalım nasıl başa çıkıyorlar?

    7.hikayenin orta kısımlarına gelmeden sonunu yazın. cidden, sonlar çok zordur, önceden bunu netleştirirseniz işiniz kolaylaşır.

    8.hikayenizi bitirin, mükemmel olmasa bile nihayete ersin. ideal bir dünyada ikisi de bir arada olurdu, ama boşverin. bir dahaki sefere daha iyisini yaparsınız.

    9. sıkıştığınız zaman, bir sonraki adımda nelerin olmayacağının bir listesini yapın. çoğu kez sizi bu sıkışıklıkta kurtulacak malzeme kendiliğinden ortaya çıkacaktır.

    10.sevdiğiniz hikayeleri bir kenara ayırın. onlarda sevdiğiniz şey sizin bir parçanızdır, hikayeleri kullanmadan önce onları iyi tanımanız gerekir.

    11.kağıda yazmak aynı zamanda düzeltmeyi de kolaylaştırır. harika bir fikir yazılmadan sadece kafanızın içinde kalırsa kimseyle paylaşma imkanı olmaz.

    12.aklınıza gelen ilk fikri eleyin. ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinciyi de...herkesin aklına gelmeyecek fikre ulaşın. kendinizi şaşırtın.

    13. karakterlerinizin bir fikri, duruşu olsun. yumuşak başlı ve pasif karakterleri yazmak kolay olur ama bu seyirci için adeta bir zehirdir.

    14.neden özellikle bu hikayeyi anlatmak istediğinizi bilin. içinizde sizi bu hikayeyi yazmaya iten şey nedir? hikayenin kalbi de odur.

    15.karakterinizin yerinde siz olsaydınız o durumda ne hissederdiniz? dürüstlük inanılması zor durumları inanılır hale getiren bir şeydir.

    16.riskler neler? karakteri anlayabilmemiz için bize sebepler verin. başarılı olamazlarsa ne olur? bir deneyip görün.

    17.hiçbir çalışmanız boşa gitmez. işe yaramıyorsa dinlenmeye bırakın, daha sonra baktığınızda işe yarar hale gelecektir.

    18.kendinizi tanımalısınız: yapabileceğinizin en iyisi ile "öylesine" arasındaki farkı bilin. hikaye anlatmak kendinizi zorlamaktır, vasatı cilalamak değil.

    19.karakterlerin başına bela olacak tesadüfler harika olur, ama onları beladan kurtaracak tesadüfler seyirciyi kandırmaktır.

    20.örnek bir alıştırma: sevmediğiniz filmleri düşünün. onları seveceğiniz bir hale nasıl getirirsiniz?

    21. durumları ve karakterlerinizi iyi ölçmeniz gerekir, öylesine yazamazsınız. sizi öylesine yazmaya iten şeyi bulmanız gerek.

    22. hikayenizin özü nedir? peki onu en ekonomik şekilde anlatmanın yolu? bunu biliyorsanız, oradan başlayıp hikayeyi geliştirebilirsiniz.

    kendi çevirimdir efenim.

    kaynak

  • en uzun mesafe uçuşu 1,5 saat süren ve bu kadar sürede portakallı ördek veya somon füme tarzı allafortafonik ikramlar yerine çay ve kek verdiği için uçuş kalitesinin düşük olması ile suçlanan firma. öldünüz amina koyim çay içip kek yemekle, klasınız sarsıldı.

  • lisede bir arkadaşımın ismiydi *. anlamının "yanlışlıkla" olduğunu öğrendiğimde bir anne babanın nasıl bu kadar açıksözlü olabileceğine aklım ermemişti.

  • acı olmasıyla falan alakası yok. dünyada ne acılar yeniyor, aklınız uçar gider.

    asıl sebep, dünyanın birçok yerinde hayvansal besinler ucuz olduğundan, salçalı bulguru, yufkanın içine koyup yemekle uğraşmazlar.

    pizzanın, hamburgerin, sandviçin, makarnanın, dürümün, içine, basarlar eti, peyniri, şarküteriyi, aslanlar gibi yerler.

  • islami ve muhafazakar kesimin, ölen 33 vatandaşın kanı üzerinden laiklerle ve solcularla hesaplaştıkları katliam. katliamı terör örgütü pkk yapmıştır. yani yapılan açıklamalar böyledir. aşağılıkça bir eylemdir, barbarlıktır, ve sonuçta bir terör eylemidir. pkk buna benzer yüzlerce eylem gerçekleştirmiştir. fakat bu katliama siyasi hesaplaşmada ayrı bir anlam yüklenmiştir. sivas katilamı'ndan hemen sonraya denk gelmesi nedeniyle, "sivas için kıçınızı yırttınız, bunu da kınasaıza" demektedir islami ve muhafazakar kesim. maalesef bu da ayrı bir soğuk hesaptır. katliamı yapan pkk'dır. pkk bir terör örgütüdür. sivilleri öldürmek üzere kurulmuş, sivilleri öldürerek büyümüş, dehşet saçarak gelişmiştir ve her durumda-ortamda kınanmış, terör örgütü olarak adlandırılmış, algılanmıştır. sivasta'ki 33 insanı öldüren ise halktır. bildiğimiz vatandaştır. tabii ki daha fazla kafa yorulması gereken bir durumdur, sivas katliamı. "pkk da başbağlar katliamını yaptı. hadi bu defeterleri kapatalım, oluyor böyle şeyler" demek gerçekten vicdansızlıktır. eğer bir kentte kendi halinde yaşayan insanlar bir oteli kuşatıp içindekilerle birlikte yakıyorlarsa ve bunu kahkahalar eşliğinde izliyorlarsa, bu üzerinde düşünülmesi gereken, ciddi ciddi ele alınması gereken bir durumdur. ülkede başka bir terör örgütü de cinayetler işliyor diye geçiştirilemez. kaldı ki terör örgütü için tüm devlet seferber olmuş iken, ve bu konuda ülkede bir görüş ayrılığı bulunmaz iken, sivas katliamı sonrasında "oteli kuşatan vatandaşlarımıza zarar gelmemiştir", "tahrik vardı canım" açıklaması bile yapılmıştır. bu iki olayı karşı karşıya koymak ve "hadi bunu da kınayın" demek acayipliktir. bu ülkedeki insanlar her terör eylemini resmi bir bildiriyle kınamak durumunda değildir. çünkü bu iş bir süre sonra "şunlar eylem yaptı şu taraftan kınama gelmeli", "bunlar eylem yaptı bu taraftan kınama gelmeli" gibi hesaplara dönüşür ve konunun özü, tartışılması gereken asıl nokta iyice flulaşır.

  • 8 sene once yapacagını yaptı. bala gote mucizevi sekilde kupaya katılınca guzel gazlamalar ile biz bitti demeden bitmezlerle bisey mi bekleniyordu acaba.

    kendisi en cok maas alan turnuvadaki 3. antrenor. lowden del bosqueden fazla kazanıyor. akıl var mantık var. bu adam ne basardı ki boyle paralar kazanabiliyor. 40 tane ulkeden 24 takımın katılabilecegi sampiyonaya katılmak mı basarıdır yani. joachim low almanyaya dunya kupası kazandırdıgı halde daha dusuk maas alırken, vicente del bosque hem dunya hem avrupa kupalarını kaldırdıgı halde daha az alırken ben terimin bu aldıgı parayı hazmedemiyorum.

    her seyin otesinde vatan millet sakarya edebiyatı yaparak savasa gidermiscesine milli gururdur sereftir akan sular durur gibisinden laflarla cebe 3,5 milyon euro indirmek guzel olmalı. turkiyenin ekonomisi belli, ortalama maaslar gelir belli. senin kalibren arnavutluk kadar, romanyanın yarısı polonyanın ucte biri seviyesinde. onların hocası 100bin 200bin 300bin euro alırken sen nasıl oluyorda 3,5 milyon euro alabiliyorsun. isvecin hocası bile 200bin alıyor lan. zaten 60 kusur yasına gelmissin paranın dibine vurdun vuracagın kadar, bu yastan sonra milli gorev icin bunu nasıl utanmadan alabiliyorsun gercekten merak ediyorum. helal olsun.

    http://www.kicktv.com/euro-2016-coach-salaries/

  • dengesiz davranın. bi "eşşek kadarsın bunu akıl edemiyo musun" diyin bi "el kadar sıpa bana laf öğretiyo".
    kardeşler arasında ayrım yapın. köfteyi diğerine ayırın misal. ve kız olanı erkeğin ayak işçisi yapın. erkek hep çocuk, beceremez olsun. kız da "koskoca kızsın öyle oturma!".
    gereksiz panikleriniz olsun. okuldan yarım saat geç gelirse karakola başvurun.
    onun önceliklerini önemsemeyin. evde koltuk yokken/ fabrikada makina yokken 23 nisan kostümü de ne allaşkına?
    babasını/ annesini ona kötüleyin. e insan çocuğuyla da dertleşemeyecekse artık...
    eşinizi karşınıza alıp onun yanında kana kana kavga edin. hayatla yüzleşsin.
    yaptığı yaratıcı çalışmaları, ödevleri ucuzlaştırın. onu bıraksın da matematik çalışsın sıpa!
    en önemli madde; sizin önceliklerinizi yaşamasında diretin. siz oku! dediğinizde okusun. çalış! dediğinizde çalışsın. evlen diyin evlensin. evlenmesi gerekirken hala okuması şüphesiz ki bize aykırıdır.