• - istanbul'u kim fethetti?
    + fatih sultan mehmet
    - başkomutanlık meydan muharebesi'ni kim kazandı?
    + atatürk mü kazandı? orada askerlerimiz öldü. niye sadece atatürk'ün adı geçiyor. putlaştırıyorsunuz. şehitlerimiz var orada. ayıp be ayıp.

    ________________________________________________

    bir çomar diyaloğu okudunuz. üzgünüm 5 iq puanınız gitti :(
  • mustafa kemal savaş olduğu haberini eniştesinden almamıştır*.
  • türk topçusunun 26 ağustos sabahı saat 04:30'da ateş açması ile başlayan istiklal harbinin son büyük taarruz harekatıdır. 26 ağustos günü düşmana ait önemli birkaç tepe ele geçirildi. 27 ağustos'tan itibaren düşman geri çekilmeye başladı. türk kuvvetleri üstünlüğü ele geçirdiler. yunan ordusu çekilirken etrafı ateşe vermeye başladı. bu iki gün içinde yunanlıların 4-5 tümeni yenildi. yunanlıların eskişehir cephesinde bulunan kuvvetli birliklerinin, savunma cephesi kurmalarına fırsat vermemek için süvari birlikleri, gerilere sarktılar ve dumlupınar yolunu tıkadılar. çember içine alınan yunan ordusu'nun 5 tümeni, bizzat başkomutan tarafından yönetilen bir savaş sonunda, çok ağır şekilde yenilerek teslim oldu. kurtulan yunan kuvvetleri panik halinde izmir'e doğru kaçmaya başladılar.30 ağustos’ta dumlupınar'da düşman kuvvetlerinin imhası ile sonuçlanan bu meydan savaşına ismet paşa 31 ağustos'ta, "başkumandan meydan savaşı" adını verdi.
  • facetime'dan yapılmamış savaştır.
  • birbirleriyle çarpışan iki orduya da bizzat başkomutanları komuta ettiği için başkomutanlık meydan muharebesi olarak anılan, türk ordusunun kazandığı muharebe.

    trikupis muharebenin ardından esir edildiğinde başkomutanlığa getirildiğini öğrenmiştir. meydan muharebesinden çok kuşatma ve imha savaşı niteliğindedir.
  • nutuk'tan..

    "...

    efendiler, 26/27 ağustos günlerinde, yani iki gün içinde, düşmanın karahisar'ın güneyinde 50 ve doğusunda 20, 30 kilometre uzunluğundaki müstahkem cephelerini düşürdük. yenilen düşman ordusunun bütün kuvvetlerini, 30 ağustosa kadar aslıhanlar yöresinde kuşattık. 30 ağustos'ta yaptığımız savaş sonunda (buna başkomutan muharebesi adı verilmiştir), düşmanın ana kuvvetlerini yok ettik ve esir aldık. düşman ordusunun başkomutanlığını yapan general trikopis de esirler arasına girdi. demek ki, tasarladığımız kesin sonuç, beş günde alınmış oldu. 31 ağustos 1922 günü ordularımız ana kuvvetleriyle izmir'e doğru yol alırken, diğer birlikleriyle de düşmanın eskişehir'de kuzeyinde bulunan kuvvetlerini yenmek üzere ilerliyorlardı.

    ..."
  • hacıanestis'in yaraklara yan bastığı muharebe. lloyd george'u makamından eden dehayla bezeli bir zafer.
  • savaşı askerlerin kazandırdığını sananların beğenmediği savaş. işte bunlar hep eğitim sisteminin sonuçları.
  • turk kurtulus savasinin son tangosu , viyana dan baslayan geri cekilisimizin sona erişi olan savas.

    baslayalim.

    baskomutanlik meydan muhaberesi bundan 96 yil once 30 agustos 1922 gunu gerceklesti. turk ordulari baskomutani gazi maresal mustafa kemal paşanin bizzat ordularinin basinda cephe hattinda yer almasindan dolayi tarihte adi baskomutanlik meydan muhaberesi olarak gecer.

    savasin oncesine donecek olursak , sakarya meydan muharebesinde turk ordusunu sallayan ama yikamayan yunan ordulari ankara ya ilerleme hedefinden vazgecmis ve afyon onlerinde gecilmesi imkansiza yakin tahkimatlar kurmustu. ıngilizler tarafindan aldiklari destekle en azindan ankaraya yuruyemeselerde ellerinde bulunan ege bolgesini koruyabilirlerdi. sakarya nehrinin batisina cok buyuk bir yiginak yapilmis ve gecilmesi imkansiz barikatlar kurmuslardi.

    turk ordusu ise sakarya savasindan sonra taarruz gucu kalmayan ve savunmaya cekilen dusmana karsi en azindan durumu sayisal anlamda esitlemek amaciyla durmadan calisiyodu. once kars anlasmasiyla dogu siniri daha sonra ankara anlasmasiyla guney siniri koruma altina alinarak burada ki birliklerin bati cephesine kaydirilmasi saglandi. yaklasik 1 yillik sure icerisinde sovyetlerden bugday karsiligi silah alindi , istanbulda calisan gizli milli mucadele ekipleri itilaf devletlerinin depolarindan silahlar kacirarak anadoluya gecirdi. turk ordusu taarruza hazirlaniyordu fakat içte yani ozellikle meclis siralarinda bu durum tam tersi algilaniyordu.

    baskomutanlik yasasinin uzatilmasi sirasinda mecliste tartismalar cikmis ve yeterli cogunluk bulunamadigi icin kanunun uzatilmasi oylanamamisti. mustafa kemal pasa o gun rahatsizligindan oturu meclis calismalarinda yoktu. yoklugunu firsat bilenler sert elestiriler getirmis ordunun yuruyemecek durumda olmasindan tutun da mustafa kemal pasa yi meclisin yetkilerini gasp eden bir diktator olmakla suclamislardir. durum bir hayli kritik hal almis ve hukumetin ileri gelen uyeleri de kanun gecmezse istifa edeceklerini bildirmistir. tutanaklari okuyan ve ertesi gun meclise gelen mustafa kemal pasa elestirileri bastirmis , meclisin kendi eseri oldugunu ve bir insanin eserini alcaltmak degil ancak yukseltmek istedigini soyleyerek ulkenin bulundugu bu kritik konumda baskomutanligi birakmayagini meclise bildirmis ve cogunlugun saglanmasiyla meclis oy cokluguyla mustafa kemal pasa nin baskomutanligini yeniden uzatmistir.

    ıcerde ve disarda turk ordusunun kipirdayamayacak durumda oldugu soylene dursun turk ordusu hizla mevcudunu ve silah sayisini yukseltmekte ve taarruza adim adim hazirlanmaktadir. donemin klasik askeri teorisine gore hucum edecek olan taraf savunan tarafa gore 1 e 3 ustunluk saglamalidir. o sirada anadoluda ise 200 000 yunan askeri birligi mevcuttu. turk ordusu ise mevcudunu en fazla 186 000 e cikarmistir. taarruz boyunca yunan ordusu silah cephane kamyon erzak akliniza gelebilecek tum imkanlarda turk ordusundan ustundu. 1 yillik calismayla asker sayisi neredeyse basabas noktaya getirilmis ve sadece suvari birliklerinin sayisinda yunanlilara karsi ustunluk saglanmisti.

    yunan ordusunda ise sakarya da basarili olamayan general papulas baskomutanliktan alinmis yerine georgios hatzianestis getirilmisti. kendisi daha otoriter biri olmakla taninip afyon tahkimatlarini gezmis ve gorduklerini pek begenerek turkler burayi 6 ayda asamazlar demis ve izmir e donmustur.

    o sirada meclis yine kaynamakta ve taarruz edilmemesinin sebepleri sorulmaktaydi.bu gelişmeler üzerine mustafa kemal paşa, 6 mart 1922 tarihinde türkiye büyük millet meclisi'nin gizli bir toplantısında endişe ve huzursuzluk duyanlara "ordumuzun kararı, taarruzdur. fakat bu taarruzu tehir ediyoruz. sebebi, hazırlığımızı tamamen bitirmeye biraz daha zaman lazımdır. yarım hazırlıkla, yarım tedbirlerle yapılacak taarruz, hiç taarruz etmemekten çok daha kötüdür." diyerek bir taraftan zihinlerdeki şüpheyi bertaraf etmeye çalışırken diğer taraftan da orduyu son zaferi sağlayacak bir taarruz için hazırladı.

    tarruz plani genel hatlarini haziran 1922 de aliyordu ve bu plandan sadece 3 kisinin haberi vardi. cephe komutan mirliva ismet paşa, genelkurmay başkanı birinci ferik fevzi paşa ve millî savunma bakanı mirliva kâzım paşa.

    26 agustos ta baslamasi baslamasi planlanan turk hucumunun ana esaslarini tartismak ve diger komutanlara anlatmak gerekiyordu. fakat bunun dunyaya bir askeri toplanti olarak degil bir eglence altinda gosterilmesi ve taarruzdan kimsenin haberinin olmamasi gerekiyordu. aksehir de kolordular arasinda duzenlenen bir futbolaci bahane edilerek komutanlar toplandi ve masanin basina gectiler.

    planin ana hatlarini olusturan fevzi pasaydi ve anlatmaya basladi. planin adi kurt kapaniydi. taarruz tam anlamiyla bir baskin seklinde olacakti. afyonda bekleyen yunan ordularina karsi turk ordusu ankara yonunu kapatmis ve cephesini dusmana cevirmisti ve beklemedeydi. hazırlanan türk taarruz planına göre 1. ordu kuvvetleri, afyonkarahisar ilinin güneybatısından kuzeye doğru taarruza geçtiğinde afyonkarahisar ilinin doğusu ve kuzeyinde bulunan 2. ordu kuvvetleri de taarruzla kesin sonuç alınmak istenen 1. ordu bölgesine düşmanın kuvvet kaydırmasına engel olacak ve diğer bölgesinde bulunan düşman ihtiyatlarını kendi üzerine çekmeye çalışacaktır. 5. süvari kolordusu da ahır dağlarından aşarak düşmanın yan ve gerilerine taarruz ederek düşmanın izmir ile telgraf ve demir yolu irtibatını kesecektir. baskın prensibi ile yunan ordusunun imhasının gerçekleşmesi düşünüldü. taarruz afyonun güneyinden dumlupınar yönüne doğru baskın şeklinde başlayacak ve sonra da meydan savaşına dönüştürülerek düşman kuvvetleri tümüyle yok edilecekti. türk ordusu yunan cephesinin en güçlü direnek merkezinden saldıracaktı.

    kisacasi ordu yunan ordusunun onunden cekilip sessizce guneye ilerleyecek ve guneyden yapacagi taarruz ve kusatma hareketiyle birlikte yunan ordusunu 2 ye bolecek ve izmir e kadar kovalayacakti.

    toplantida bulunan 2. ordu komutani yakup sevki pasa plana karsi cikti. yakup sevki pasa aslen odada bulunan subaylarin yani mustafa kemal , ismet , fevzi pasalarin harbiyeden hocasiydi ve strateji dersleri veriyordu. yillar sonra hocalariyla ayni masada bulunan ogrencileri hocalarinin cekincelerini gidermeye calistilar. yakup sevki pasa bu harekat cok riskli , eger dusman bizi farkederse baskin ozelligi kaybolur ve yolda yakalaniriz ayrica ankara yonu acik kalir. dava, vatan, millet hersey tehlikeye duser, bu meclis bizi asar dediginde mustafa kemal pasa; hocam ben tarihe karsi da millete karsida butun sorumlulugu ustleniyorum eger basarisiz olursam ilk beni asin demis harekat plani kabul edilmistir. (bkz: yakup sevki subasi)

    26 agustos 1922 gece yarisi turk suvarisinin patika yollardan yunan ordusunun gerisine sizmasiyla basladi. turk komuta kademesi ise afyon kocatepe de yerini almisti. plan basariyla uygulanmis turk 1. ordusu basariyla intikal etmis yunan komuta kademesi bu degisikligin farkina varamamistir.

    kocatepe de sabahin ilk isiklariyla topcu atesiyle baslamasi beklenen taaruz bir anda ortaya cikan yogun sis yuzunden baslayamadi. mustafa kemal pasa ve komuta kademesi bir hayli gergindi. ataturk un kocatepedeki unlu elinde sigarasiyla taslarin uzerinde yurudugu fotograf iste tam bu sirada cekilmistir.

    o sirada bir supriz oldu ve sis dagilmaya basladi. saat 04.30'da taciz ateşi ile başlayan harekât, saat 05.00'te önemli noktalara yoğun topçu ateşi ile devam etti. türk piyadeleri, sabah 06.00'da tınaztepe'ye hücum mesafesine yaklaşarak tel örgüleri aşıp yunan askerini süngü hücumu ile temizledikten sonra tınaztepe'yi ele geçirdi.

    yunan komuta kademesi uyanip haberi aldiklarinda artik cok gec olmustu. telgraf hatlari kesildigi icin izmir deki baskomutan hacianestis e ulasilamiyor ve bilgi verilemiyordu . yunan baskomutan cepheden 400 km uzaktayken turk baskomutan ordularinin bizzat basinda ve ates hattindaydi. yunan karargahinin kafasi karisikti acaba turkler guneyden gercek bir taarruz mu yapiyor yoksa bir sasirtma oyunu mu oynuyordu? yunan general trikopis her ihtimale karsi birlikleri kaydirmaya baslayacakken izmir den telgraf geldi. yunan baskomutan hacianestis bunun sasirtmaca oldugunu ve ordularin yerlerini korumasini emretti. oysa artik cok gecti.

    daha sonra turk ordusu belentepe ve kalecik sivrisini ele gecirdi. ılk gun ordu cikis noktalarindan itibaren cigiltepe ye kadar 15 km lik meaafayi ele gecirdi. 2. gunun ilk hedefi mustafa kemal pasa dan aldigi 30 dakika icinde ele gecirme emrini gerceklestiremeyen albay resat beyle bilinen cigiltepe ydi. albay resat bey bu emri yerine getiremedigi icin tabancasini kafasina dayamis ve orada intihar etmistir.çiğiltepe, reşat bey’in intiharından 45 dakika sonra düşmandan temizlendi. kendisinin anisina daha sonra ailesine cigiltepe soyadi verildi. ayni gun tum cephelerde saldiriya gecen turk ordusu afyon u geri aldi ve cephe karargahi afyon a tasindi.

    28 ve 29 ağustos günleri başarılı geçen taarruz harekâtı, 5. yunan tümeni'nin çevrilmesi ile sonuçlandı. 29 agustos gunu dumlupinarda yunan ordusunun cevrelenmesini hakim tepeden izleyen mustafa kemal pasa birden kendisini siperlerin disina atti ve soyle bagirdi ;

    "" hacianestis ... gel de ordularini kurtar""

    29 ağustos gecesi durum değerlendirmesi yapan komutanlar, hemen harekete geçerek muharebenin süratle sonuçlandırılmasıni istediler. düşmanın çekilme yollarının kesilmesi ve düşmanı çarpışmaya zorlayarak tamamen teslim olmalarını sağlama yolunda karar aldılar ve karar hizli bir şekilde uygulandı.

    30 ağustos 1922 günü taarruz harekâtı, türk ordusunun zaferi ile sonuçlandı. büyük taarruzun son bolumu türk askerî tarihine başkomutanlık meydan muharebesi olarak geçti.30 ağustos 1922 başkomutanlık meydan muharebesi sonunda, düşman ordusunun büyük kısmı dört taraftan sarılarak mustafa kemal paşa'nın ateş hatları arasında, bizzat zafertepe'den idare ettiği savaşta, tamamen yok edildi veya esir edildi. aynı günün akşamında türk birlikleri kütahya'yı geri aldı.

    anadoludaki yunan kuvvetlerinin yarısı imha veya esir edildi. kalan bölümü ise gruplar halinde çekiliyordu. bu durum karşısında çalköyde yıkık bir evin avlusu içinde mustafa kemal paşa, fevzi paşa ve ismet paşa ile buluşarak yunan ordusunun kilic artiklarini takip etmesi için türk ordusunun büyük kısmının izmir istikametinde ilerlemesini kararlaştırdılar ve müteakiben de mustafa kemal paşa o tarihî "ordular, ilk hedefiniz akdeniz’dir. ileri!" emrini verdi.

    1 eylül 1922 tarihinde türk ordusunun takip harekâtı başladı. muharebelerden kurtulan yunan birlikleri izmire, dikiliye ve mudanyaya düzensiz olarak geri çekilmeye başladı. yunan ordusu başkomutanı general nikolaos trikupis ve kurmayları ile 6.000 asker, 2 eylül de uşak'ta türk birliklerine esir düştüler. general trikupis, yunan ordusunun başkomutanlığına atandığını uşak'ta mustafa kemal paşa'dan öğrendi. ıletisimde gosterilen basarizligin savasi kaybetmelerinin ana sebeplerinden biri oldugu soyledi ve mustafa kemal pasa tarafindan misafir edildi.

    türk ordusu bu savasta, 15 günde 450 kilometre mesafe katederek 9 eylül 1922 sabahı izmir'e girdi. sabuncubelinden geçen 2. süvari tümeni, mersinli yolu ile izmire doğru ilerlerken bunun solunda 1. süvari tümeni de kadifekaleye doğru yürüdü. bu tümenin 2. alayı, tuzluoğlu fabrikasından geçerek kordonboyu'na ulaştı. yüzbaşı şerafettin bey hükûmet konağına, 5. süvari tümenin öncüsü yüzbaşı zeki bey kumandanlık dairesine, 4. alay komutanı reşat bey de kadifekale'ye türk bayrağını çektiler.ızmir artik turklerindi.

    9 eylül 1922 tarihli new york times gazetesi yunan ordusunun kayıplarının ve türk ordusunun ele geçirdiklerinin 910 savaş topu, 1.200 kamyon, 200 otomobil, 11 uçak, 5.000 makineli tüfek, 40.000 tüfek ve 400 vagonluk cephane olduğunu yazdı. ayrıca 20.000 yunan askerinin de esir düştüğünü belirtti. devamında yunan ordusunun savaşın başında 200.000 kişiden oluştuğunu ve şu anda yarısından fazlasını kaybettiğini ve türk süvarilerinden dağınık halde kaçan yunan asker sayısının ancak 50.000'i bulabildiğini yazdı.

    9 eylül'de türk birlikleri izmir'e girdi. 11 eylül'de bursa, foça, gemlik ve orhaneli, 12 eylül'de mudanya, kırkağaç, urla, 13 eylül'de soma, 14 eylül'de bergama, dikili ve karacabey, 15 eylül'de alaçatı ve ayvalık, 16 eylül'de çeşme, 17 eylül'de karaburun, bandırma ve 18 eylül'de biga ve erdek yunan işgalinden kurtarıldı.[18] böylece 18 eylül'de de batı anadolu yunan işgalinden kurtarıldı. 11 ekim 1922 tarihinde imzalanan mudanya ateşkes anlaşması ile doğu trakya, silahlı çatışma olmadan yunan işgalinden kurtarıldı. 24 temmuz 1923 tarihinde imzalanan lozan antlaşması ile savaş resmen sona erdi ve türkiye bağımsızlığını tüm dünyaya kabul ettirdi.

    mustafa kemal paşa, başkomutanlık meydan muharebesi’ni sevk ve idare ettiği zafertepe’de 30 ağustos 1924 tarihinde büyük zafer'in önemini şu şekilde ifade etmiştir.

    "... hiç şüphe etmemelidir ki yeni türk devleti'nin, genç türkiye cumhuriyeti'nin temelleri burada atıldı. ebedî hayatı burada taçlandırıldı. bu sahada akan türk kanları, bu semada uçuşan şehit ruhları, devlet ve cumhuriyetimizin ebedî muhafızlarıdır..."

    ruhları şad olsun.
  • kutahya - afyon arasinda zafertepe çalköy mevkiinde olan savaştir. burada her 30 ağustos ta afyon dan tren kalkip ozel toren düzenlenir.
hesabın var mı? giriş yap