barudi
-
bir `küçük iskender´ şiiri.
ben senin eşkıyanım barudi, menzilime el ver;
suretimin gölgesi yok, pençelerim zırnık kokuyor.
aşkımın eşkaline uymuyor vurdumduymaz yağmur
gecenin albenisi yok; al beni barudi, rahleme geri ver!
teninin karanlığına cephane gibi inerken yılan dudaklarım
zehrinle emzir beni, varsın yeni bir çağ başlatmasın
içimde gasbedilen tanrı ırmakları; sen bana ruhun öğrettiği
ilk harfsin barudi; yüzümdeki denizleri ikiye ayıran asadır
bakışlarındaki zifiri şahadet! beni zulme sen teslim et barudi,
cesedimdeki sevda viraneleri bir tek sana emanet!
ağzımdaki ölüm kokusu
gövdemdeki cennet kapısı
nefretimdeki kan sızıntısı
sırtımdaki hançerin etten kabzası
seni ayyuka çıkartsın barudi; öyle bir seviş ki benimle
birbirine karışsın genetik şifrelerimiz ve herhangi bir klasik gitarın
herhangi bir gitarın tınısında
şaha kalksın acıda verdiğimiz firelerimiz!
ben senin hayata karşı işlenmiş bütün suçlarındaki
kasa süsünüm barudi, ifademe el ver;
teslimiyetimin ceremesi yok, kesik bileklerim gül kokuyor.
son şehrimin ikazlarına uymuyor darmadağınık hatıralarım
gecenin terbiyesi yok; al beni barudi, cehaletime geri ver!
toprağın kafatasıdır gökyüzü;
gökyüzüne sıkılan birkaç mermi gibi
sık beni şaibeli kara parçalarına,
barudi, beni salt kötülüğüme geri ver! -
bir renk.
barut renginde. nasıl oluyor demeyin. o da koyu zeytuni. -
antakya'da bi mekan. gözümle görmesem, bu akşam orada bir iki saatimi geçirmemiş olsam, tariflere filan inanmazdım; antakya'da öyle mekan mı olur lan totoş! derdim.
muhakkak uğrayın arkadaşlar, muhakkak.
foursquare
google -
koyu gri.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap