• bu şeytan hakkında en iyi tanımı gandalf yapmıştır. kadim dünya'nın en korkunç ve güçlü kötülüklerinden olan balrog ile moria madenlerinde karşılaşan gandalf'ın o anki çaresizliği ve umutsuzluğu yüzüne yansımıştı. içi, korku ve çaresizlikle dolan gandalf, balrog karşısında ne yapacağını bilmiyordu, ta ki khazad-dum köprüsünde onunla yüzleşene dek. ian mckellen, bu bakımdan müthiş bir performans sanatı sergilemiş idi filmde. çünkü gandalf ister istemez içindeki o korkuyla - balrog ile - yüzleşecekti. bu, kaçınılmaz bir durumdu. zira kendisi, balrog karşısında kılıç ve okların hiçbir işe yaramayacağını biliyordu. kısacası diğer ırkları aşan bir güce sahipti.

    alevin artık yanmıyor, üşüyoruz reis.

    http://i.imgur.com/yxgaqcm.jpg?1
  • doğaları, yaratılışları hatta görünümleri dahi muazzam bir gizeme ehil olan görkemli varlıklardır. bana kalırsa j.r.r. tolkien tarafından maiar'a atfedilen bütün güç tanımları, anlatımları bugüne kadar ifade edilen sınırların en uç noktasıdır. bilhassa ilk çağ'da mardello melkor'un hizmetinde olan bu dehşetengiz varlıklar, kadim zamanlardan beri tüm ihtişamı ve görkemiyle varlıklarını sürdürmüşlerdir.

    sayıları hakkında mutlak bir bilgi vermek yanlış olabilir; lakin muhtemelen fazla olmadıkları ifade edilmektedir. lungorthin, gothmog ve durin's bane gibi... vücutlarını sarmalayan ateş, onları karanlıkla boyanmış birer kötülüğe dönüştürmüştür. sayıca az olan bu karanlık ve mütehevvir varlıkların birçoğu, ilk çağ'daki, war of wrath savaşında öldürülmüştür. yukarıda da ifade ettiğim gibi kendisine atfedilen güç tanımları, onları ölümsüz yapabilecek kadar sınırsızdır. dolayısıyla ölümleri, kolay olmamıştır. bu savaştan kaçanlar da olmuştur. örneğin bir tanesi, orta dünya'daki blue mountains'a kaçmış ve uzun bir süre burada kalmıştır. daha sonra "durin'in felaketi" olarak adlandırılan bu balrog, khazad-dum'da gandalf the grey ile savaşmıştır.

    ilginçtir ki, balrog'ların elf'ler ile ilk karşılaşmaları, wars of beleriand'in muharebelerinden olan dagor-nuin-giliath savaşında olmuştur. noldor'un muazzam zaferiyle neticelenen bu savaş, kadim ve muktedir elf beylerinin muzaffer mücadelesi ile destansı bir anlatıya dönüşmüştür.

    balrog'lar ile ilgili olan derin tahayyüllerimiz, j.r.r. tolkien'in tasvirleri dışında peter jackson tarafından sinemaya uyarlanan lotr serisinde tecelli edildi. gandalf the grey'in moria'da dövüştüğü balrog, vücudu ateş ve karanlıkla kaplanan; silah olarak ise alevden bir kırbaç ve kılıç kullanan bir maia olarak tekvin edilmiştir. lord'ları gothmog ise, aynı zamanda oldukça büyük bir balta kullanırdı.

    kendileri hakkında merak edilen bir diğer konu ise, kanatlara sahip olup olmadığıdır. her ne kadar basit bir soru gibi görünse de cevaplaması oldukça zordur. bu konuyla ilgili şimdiye dek net bir açıklama yapılmış değil. tolkien'in kitabında da ifade ettiği gibi, ufak da olsa kanatlarının olduğu kanaatine varılmış. "his enemy halted again, facing him, and the shadow about it reached out like two vast wings." keza the lord of the rings the fellowship of the ring filminde de görüleceği üzere buradaki balrog, kanatlı bir şekilde betimlenmiştir. peki kanatları olmasına rağmen uçabiliyorlar mıydı? işte asıl soru bu!

    şaka bir yana! asıl tartışma ve sorulan sorular, bu ifadelerden sonra başlamaktadır. zira yukarıda, balrog'ların belli belirsiz bazı silüetlerden tekvin edildiğini yazdım. bu silüetler veya gölgeler, tıpkı alev gibi farklı formlara giren ve zorlukla seçilebilen biçimlerdir. sıkı j.r.r. tolkien okuyucularının yorumları , kanatlarının, vücudunu sarmalayan söz konusu silüetler ve gölgeler tarafından oluşturulduğu yönündedir. bundan ötürü "gerçek" kanatlara sahip olmadığını savunun muhalif kişilerin değerlendirmeleri de pek makuldur.

    balrog'lar nam-ı diğer valaraukar'lar, birer maia oldukları için büyü ile alevlerden muhtelif silahlar yaratabilmektedir. silah yapmaları dışında, diğer yetenekleri yukarıda da belirttiğim gibi büyük gizeme sahiptir. zira gandalf the grey'in de ifade ettiği gibi, balrog karşısında kılıç ve ok gibi normal ve sıradan silahların hiçbir işe yaramadığı bilinmektedir. gandalf, durin'in felaketi ile dövüşürken bir gondolin kılıcı olan glamdring'i, büyü ile kullanmıştı.

    arda'nın yaratılışından dahi; güneş, birinci çağ'da yükselmeye başlamadan önce angband'ın bu karanlık lordları, the great enemy - mardello morgoth'un generalleri, artık yok. alevin yanmıyor, üşüyoruz reis!
  • gölge ve alevden oluşan iblis. orta dünyadaki en güçlü şer yaratığıdır. bunun cinsini hiçbir insan evladı yenememiştir daha önce. sadece 2 elf ve bir büyücü teke tekte harcamış ama canından da olmuştur.

    zaten insan bunu nasıl harcasın, adamın anasını siker valla.
  • kadim dünyadan bir iblis.
  • tolkien mitolojisinde ateş ruhu. bir tür maiar olduğunu düşünüyorum balrogların. bir seçim sonrasında mı yoksa melkor'un işlemesiyle mi bilinen son şekillerini aldıkları bilinmez. ancak hepsi korku, gölge ve ateşten müteşekkil son derece güçlü, akıllı ve büyü kullanabilen yaratıklardır. öyle güçlüdürler ki efendileri melkor ungoliant elinde can çekişirken yetişip ungoliant'ı bile uzaklaştırabilmişlerdir.

    balroglar öylesine çok elf öldürmüşlerdir ki "elf felaketi" olarak bilinirler. gerçi balroglar hangi milletten olursanız olun leblebi gibi harcarlar ancak dönem itibariyle elfler en büyük düşman kitlesini oluşturduğu için balrogların da hedefinde onlar vardı. nice koca elf, yiğit noldor savaşçısı balrogların elinde can vermiştir.

    efendileri gothmog'dur ki onu da öldüren ecthelion isimli yine bir elftir. ecthelion aslında gelmiş geçmiş en iyi savaşçılardandır, vaların ışığı üzerinde olan bir noldor elfidir ecthelion yani ateş ve gölgeye karşı durabilmektedir zira gandalf'ın da bahsettiği gibi bu arkadaşlara sıradan kılıçlar falan işlememektedir.

    yüzüklerin efendisine konu olan balrog vaların gazabından kaçan son balrogdur ancak yine de gothmog'un takımından sayısız elf katletmiş bir melkor balrog'udur. morianın derinliklerine saklanmış bir şeytanı yüzüklerin de verdiği hırsla fazla derinleri kazan cüceler uyandırır ve felaketleri olur: durin'in felaketi.

    bu noktaya kadar olanları ne gandalf bilir ne de başka biri. gandalf moria'da bir balrog olduğunu açık bir şekilde bilmemektedir. daha önce o ve aragorn'un oradan geçmiş olduklarını bildiğinden biraz da buna güvenir. orkların olduğunu bilir orada ayrıca başka bir tür şeytanlıktan yani cüceleri oradan süren bir tür şeytanlıktan da elbette haberdardır ancak bir balrog beklemediği çok açıktır. çaktırmadan sessizce geçmeyi planlamaktadır. gandalf göldeki nöbetçi gibi ya da belki bir yüzük tayfı gibi bir rakip beklemektedir büyük ihtimalle ancak karşısına çıkan rakip tüm beklentilerinin ötesinde kabuslarına dahi giremeyecek kadar büyük bir rakiptir. bunu itiraf eder çünkü mazarbul odasının kapısına kapama büyüsü yapmaya çalışırken birinin karşıdan büyü yaptığını hisseder ancak güçlü bir büyü kullanıcısı olduğunu düşünür. muhtemelen durinin felaketini de buna bağlamaya meyillidir. ancak gelenin balrog olduğunu görünce adeta yıkılır ve şu kelimeler dökülür ağzından "şimdi anlıyorum...". bir balrogla kim başedebilir ki ? en büyük noldor savaşçılarının bile tir tir titrediği ve ateş ruhlarına karşı gandalf'ın ne gibi bir şansı olabilir ? karanlık kulede oturan tekin yani morgoth'un balroglarından birine karşı.

    köprüdeki son karşılaşmada galdalf güzel bir hileyle köprüyü yıkar ama balrog düşerken bir hata yapar, gandalfı da kendisiyle aşağıya çeker. iş bundan sonra düşerken, suda, çamurda, tünellerde, merdivenlerde ve en son dağın en tepesindeki durin kulesine kadar her yerde dövüşürler ve her yerde gandalf balrogu doğrar. gondolin kralı turgon'un kılıcı onu yarı yolda bırakmaz ve koca balrog gandalf'tan korkmayı öğrenir zira bu dövüşün yarısından çoğunda balrog gandalf'tan kaçmakta gandalf ise onu takiptedir. son dövüşte de durin kulesinde gandalf rakibini öldürür. bu bence balrog katletme tarihinde de en temiz balrog ölümüdür zira bir çukura atmaz ya da miğferindeki sivri kazığı kalbine batırıp kuyuya düşürmez, direk öldürür ve onu aşağıya atar.

    son balrog da yeryüzünden silindiğinde kadim günlerin neredeyse son anısı da yok olmuş olur. önce smaug sonra balrog ve en son sauron. düşman ne kadar nefret de etsek büyüklüğü karşısında saygı duymak erdemdir. balroglar büyük düşmanlardı, şerefsizlikleri de yoktu.
  • zamanında bir soydaşları gandalf the grey'e deli gibi xp ve loot vermiştir.
  • (bkz: mike tyson) örnek alınarak yaratılmıştır. orijinal adı m.bison'dur ama sonra değiştirilmiştir.

    (bkz: ismi degismis street fighter karakterleri)

    harlem sokaklarında amatör bir boksör olarak dövüş hayatına başlamıştır. yavaş yavaş ilerleyip en tepeye çıkmış ve ünvan naçını kazanmıştır. ünvan maçını kazandıktan hemen sonra, bir organizasyon tarafından daha az çalışma, daha çok para vaatleriyle kandırılmıştır. bir süre zayıf rakipler ile karşılaşmış, bol bol da para kazanmıştır. bir gün tanınmamış, daha çocuk sayılabilecek yaştaki bir boksör ile yaptığı maçın ilk üç raundunda çocuğun çok iyi görününce balrog'un dahil organizasyon eldivenlerine sürdükleri bir uyuşturucu madde ile rakibin ilk vuruşta devrilmesini sağlamışlardır ama hakem de maddeden etkilenir ve olaylar patlak verir. balrog, bokstan men edilir. sponsorları ve tüm parası gider.tam bu anda m.bison devreye girer ve balrog'a kendi adamı olmasını teklif eder. balrog bu anlaşmayı kabul eder ve las vegas'a taşınıp m.bison'un işleri ile ilgilenir. aynı zamanda dövüşten uzak kalmamak için street fighter circuit'te dövüşmeye devam eder.

    erdemli bir insan olduğu söylenemez. tüm istediği para, şöhret ve kızlardır. ona saygısızlık yapıldığı anda, hele ki topluluk içindeyken, gözü kararır. iyi para kazandığı ve lüks hayatına devam ettiği sürece yasa dışı işlerde m.bison'un adamı olmaya devam edecektir.

    tekniği gereği rakibine olabildiğine yaklaşması gerekir. ardı ardına vurduğu yumruklar ile rakibini sersemletmeyi amaçlar. sersemlemiş rakibine dönerek vurduğu yumruk (turn punch) balrog'un gardının düşmesine ve zaman almasına rağmen öldürücüdür.

    kolları çok kalındır. göğsü olabildiğine geniştir. saçları kısa kesilmiştir ve çoğu zaman kaşları çatıktır. boks ayakkabıları, mavi şort ve kolları yıtılmış beyaz bir tişörtün üzerine giyilmiş kolsuz mavi tişört ile maçlara çıkar. eldivenleri kırmızıdır.
  • -bu balrog da trabzonspor gibi
    -nası yani
    -güya dört büyüklerden ama bi işe yaradığı yok

    --bir arkadaş, street fighter'daki balrog için
  • street fighter oynayan cocuklarin emniyet subabiydi, rakibi yaniniza girmekten vazgecirme kalkaniydi...
    siz gaza gelmi$ bir vaziyette aduket atip, shoryuken cekerken, honda'yi yerden yere vurup, blanka'yi sagdan sola sektirirken, atari salonunun en baba mudavimi, sumuklu sensei, street fighter profu, snow bros $ampiyonu yaniniza gelir ve oyununuza girmek icin jetonu atmadan karizmatik bir sesle sorardi:

    - kacinci adam? (picin ozguvenine bak. "girerim ve eline veririm." rahatligi ust seviyede)
    - abi balrog geliyor bundan sonra. ( ehehe yalanimi sikeyim.)
    tabi bir jetonla 2 saat oynama plani yapan o $erefsiz, sirada balrog oldugunu duyunca yaniniza girmekten vazgecerdi. o ustadin, oyun icin verebilecegi maksimum tolerans 2-3 adam gecilmi$ olmasidir. sadece 4 adam kaldigini ogrenince dogal olarak ba$ka bir makineye giderdi...

    gerci zangief'le her daim aglatmi$imdir o elemani ama neyse artik..
  • ne zaman filmlerde veya oyunlarda görsem ayağa kalkıp saygı duruşuna geçtiğim alevli agresif bir abimiz.
hesabın var mı? giriş yap