balmain

• ben dahil nice yiğitlerin h&m'deki balmain izdihamı vesilesiyle haberdar olduğu elit markası.
  
  köylülük <3
• 2015 yili icin h&m ile isbirligine girdi. kasim 5 gibi magazalara duser, birgunde biter diye tahmin ediyorum. en azindan moskovada durum bu; gecen yil alexander wang koleksiyonunda millet birbirini sikti resmen.
• (bkz: almain)
• nurellanın ve fatih ürek'in omuz omuza savaş verdiği marka.
• 850 euro'ya "parçalanmış ordu tşörtü" satan marka. enayi filtresi gibi bir şey, şuna 850 euro veren insan her türlü kazığı hakediyor:
  
  http://www.net-a-porter.com/product/65937#
  
  edit: paranormal haber verdi 343 euro'ya düşmüş, koş vatandaş.
  
  edit 2: yalniz olmak zordur uyardı 326 euro olmuş. e artık alıverin siz de bir zahmet.
• bugün bir adet kalemini hediye aldığım marka. hevesle paketi açarken üff kalemmiş dedim. hatta özel bir kalem merakı olmayan birisi olarak tasarımını da beğenmedim ama içinden çıkan sertifika beni araştırmaya itti. küçük bir araştırmadan sonra bu markadan haberim olup bir t-shirtünün fiyatını öğrenince söylenmeyi bıraktım. artık toplantılarda filan kalemimi çıkarıp bööyle göstere göstere yazarım(!)
• zengin çomarlarımız sayesinde biz pis fakirlerin öğrendiği marka.
  
  ilk defa duyuyorum ne yapayım.
• 326 euroluk paralanmış tişörtün bende aynısı var lan. sadece önünde rock & loft yazıyor markası loft olduğu için. isteyene bırakırım 200 liraya.
  
  http://i.imgur.com/josbs.jpg
  
  http://www.net-a-porter.com/tr/en/product/65937
• elbiseleri, pantolonlari ve ceketleri asik olunasi, internetten fotograflarina bakip ic gecirilesi - o fiyatlarda israr ettikleri surece aramizda her zaman cam bir ekran olacak. herhangi bir tasarimini gordugunuzde "balmain bu" dedirtecek kadar farkli ve ilginc bir tarzi var.
• ford bana bunların hediye setini yollamıştı birkaç yıl önce. baktım markayı da tanımıyorum, öylece duruyordu çekmecemde.
  hediye setinin içinde bir adet dolma kalem, bir adet anahtarlık ve bir adet cüzdan var; hepsi de deri, hatta kutusu bile deri. bugün itibariyle farkettim ki çekmecemde bile durmayı haketmiyor. bu kadar basit şeylerle über mutlu olan birileri varsa şayet, kendisine yollayayım da mutlu olsun. bu boktan dünya üzerinde çektiğimiz acılar yetmiyor, insanoğlu amaçsızca meta fetişizminin dibinde bir yerlerde yeni duyduğu markanın statü potansiyelini farkedince conta yakıyor...