• yüzyıllar önce bir cadılar bayramı sırasında oğlunun içini oyup mum koymak isteyen bir faniye gökten kurban olarak indirilmiştir.
  • yaygın olarak tatlısı yapılıyor, ben ayrıca kızartmalık patates keser gibi kesip, baharat ve zeytinyağıyla harmanlayıp fırınlıyorum. üzerine beyaz peynir ufalayınca ya da sarımsaklı yoğurtla enfes oluyor.
  • kulkedisi cindrella nin prense vurdurmaya giderken bindigi olay.
  • yemeğine malatya'nın köylerinde "kundur" derler, hoş kabak nev'ine genel olarak bu ismi veriyorlar ya. adına, turunculuğuna bakıp burun kıvırmayın, gayet lezzetli ve hafif bir yemektir. nasıl yapıldığını da anlatalım, unutulup gitmesin.

    orta boy bir balkabağının yarısı satın alınır, güzelce temizlenip yıkanır, dilimlenir. tencereye konulur, üzerine bir bardak su konulup tencere kapatılır. kısık ateşte yumuşayana kadar pişirilir. yumuşayınca bir tahta kepçe marifetiyle bir güzel ezilir, bu esnada bedavadan spor yapılmış olur. bir diğer tencereye bir soğan ince ince kıyılıp üzerine yeterince tereyağı ilavesiyle pişirilir (soğanların diri olmaması gerek). diğer tarafta püre haline gelmiş kabaklar eklenir. içine azıcık tuz (bir çay kaşığı ama tepeleme değil), bir çay bardağına yakın toz şeker eklenir (köydeki kabaklar çok tatlı olduğundan şeker ilavesine hacet yokmuş, ama istanbul kabakları adı üstünde kabak oluyor, şekeri bu yüzden atıyoruz). güzelce karıştırılır (sulu kalmaması gerek, sulanırsa annem azıcık pirinç serperdi.)
    tereyağlı olduğu için tercihen sıcak servis edilir. afiyetle yenir.
  • cadılar bayramının olmazsa olmazı.
    iyi ki ağaçta yetişmiyor diye şükrettiğimiz sebzelerdendir. 50 kiloya kadar büyüyenleri bile var.
    yetiştirmesi emek ister. nisanda ektiğiniz tohumların meyvesini ekimde alırsınız.
    lifli bir yiyecek olmasından mütevellit iyi bir bağırsak çalıştırıcısıdır.
    pişirilmiş balkabağı çıban ve içi iltihap dolu şişliklere haricen uygulanır.
    renginden de anlaşılacağı üzere iyi bir beta karoten zenginidir.
  • rengi harika, şekli şahane, tatlısı enfes, çekirdekleri leziz, hem türkçe hem ingilizce söylenişi insanın içini neşe dolduruyor.
    dolayısıyla sevdiğin birine söylenebilecek en güzel hitaplardan biri oluveriyor.
    lakap bile olur balkabağından, öyle faydalı bir şey.

    - tatlı bal!pabağam...
  • sevgililere veya gereğinden çok sevilenlere söylendiğini duyduğum bir tanımlama sıfatı. balkabağım diyorlar birbirlerine. oysaki kafası fazla çalışmayan, gri hücresi yeteri kadar olmayan insanlar için söyleniyor bu argoda. belki de bilerek söylüyorlar, bak o da olabilir.
  • gezegenimizdeki en şahane sebzelerden biri oldugunu, en başta rengiyle belli eden tombiş kabak.
    şeker koymadan az suyla haşladıgınızda bile, ki bebeklere mama olarak bu şekilde hazırlanır, lezzet konusunda haşlanmış patatesten geri kalmaz, hatta bence ondan daha yogun ve belirgin bir lezzeti vardır.
    kalsiyum, potasyum, fosfor, magnezyum, sodyum ve demir içerdiği için, akşamdan kalmalara balkabagı çorbası yapılırsa mineralleri tamamlamaya yardımcı olur.
    sonraaa.. pek guzel kokar. pişerken rengiyle içimizi yumuşatır boyle, hele fırınlanırsa biraz şeffaflaşır gibi olur ki sorma. şeffaf dedim de, bunun bir de çiya da şekerlemesini yapıyorlar boyle kıtır kıtır...
    ne diyorduk..? evet. şeker koyarsak kabak tatlısı olur, pek de guzel olur. ama balkabagı sevenlerin mutlaka ogrenmesi gereken çok ozel bir lezzet daha vardır...

    balkabagı mezesi :

    bir kilo balkabagı az suyla haşlanır. yumuşayınca pure yapılır, çattala bile ezilse olur.
    içine tuz, bol bol kimyon, bir kaç buyuk diş sarımsak, azcık kırmızı biber, yarım limon ve bolca zeytinyagı konur. guzelce karıştırılır, bir kaç da zeytin konabilir üstüne.

    (bkz: anneannelerden yemek tarifleri)
  • sobali evlerde, tatlisi yapildigi gun, cekirdeklerinin soba altinda kurutulup gece cayin yaninda citirdatildigi sebze
  • bir adet aldığınızda sonsuza kadar kullanmak zorunda kaldığınız meyve (ya da sebze?). nasıl bu kadar bereketli olabiliyor anlamıyorum. tevekkeli değil annem miras gibi pay edip duruyordu bunu eşe dosta.

    geçenlerde bir tanesini almak gafletinde bulundum. günlerdir balkabağı yiyorum. kekini mi yapmadım, çorbasını mı, lattesini mi, asla bitmiyor. hala yarım balkabağı dolabın baş köşesinde oturuyor.

    gideyim de yeni bir tarif bulayım bari.
hesabın var mı? giriş yap