bahar temizliği

• en güzeli insanın içinde yaptığı temizliktir. kaygıları, kuruntuları, kasveti atmak lazım. 3 k dan uzak duracağız yani.
  çiçekli elbiseler giyen insanlar var sonuçta.
  
  erik dalları var mesela, beyaz, çiçekli.
  kötü düşünceleri uzaklaştırmak, insana yeniden şans vermek lazım baharla.
  
  ıhlamurların tomurcuklanmaya başlamasını düşünmek lazım. çok barışcıl bir içecektir ıhlamur.
  karların eriyişiyle içimizde hep sularla, mis kokulu sabunlarla yapılmalı bahar temizliği.
  
  hadi açın kalbinizin pencerelerini.
• niye camı çerçeveyi silip halıları süpürmekle yetinmezler hiç anlamam..
  
  - hadi hayatim, şu yüzelli kiloluk vitrinle altmışyedi kiloluk kanepenin yerlerini bir değiştiriver..
  + niye yahu, koltugun yerinden su mu çıktı? vitrinde kapalı alan fobsi mi var?
  - e, bahar temizliği.. yemek masasiyla konsolun yerlerini de değiştir.. sonra buzdolabını çek yerine bulaşık makinesini koy, elli kiloluk koltukları teker teker kaldır, altlarına halı serecem.. o elindeki kağıtlar ne?
  + boşanma evrakı..
  - masanın üstüne koyma şimdi onları, masayı yeni sildim.. perdeleri de tak, ıslak durmasınlar buruşuyorlar..
• o neden aldığımı bilmediğim saçma sapan renkli ojeyi,
  kilo alınca giyerim elbisemi,
  sadece bir taşı düşmüş ben bunu takarım kolyemi,
  masanın altına itiştirdiğim bir boyasam pırıl pırıl, giyerim ki ben bunu botlarımı,
  dolapta gün yüzü görmeden bekleyen o kulpu kırık çok sevdiğim fincanı,
  neyse halim diye aldığım o rengi bana hiç yakışmayan çirkin ötesi ruju,
  o hiç sevmediğim insanla çekilen sırf güzel çıkmışım diye silmediğim fotoğrafı,
  hani çekmecenin en dibinde ben bunu kullanırım diye tuttuğum broşu (broş mu kaldı allasen), attım ben.
  oh, şöyle bir kendime geldim.
  
  sen de at.
  
  şimdi de belki'leri at. hele ihtimalleri dök eteğinden gitsin.
  
  olacaktı, son anda dağlar denize paralel olduğu için olmadı. kesin olurdu çin'de bir kadın öylece hapşırıvermeseydi'leri de at. olmamış işte.
  
  takılıp kaldığın o geceyi.
  düşünüp durduğun o günü.
  kanayıp durduğun o yaratılmışı, at.
  
  yanında olmayanların o aklında kalan görüntülerini,
  seni hâlâ kırdıklarının farkına varamadıkları o olayları da at gitsin bu defa.
  
  o hiç yapmadığın yüz maskesi tarifini,
  gazeteden kesip sakladığın o diyet listesini,
  içini oyan o son cümleyi at.
  
  içinde kalan ukdeyi at.
  
  o azimle, inançla zamanı gelince yemeyi beklediğin intikam yemeğini de dök gitsin. soğudu mu tadı olmaz bir kere.
  
  cevabı olmayan soruları unut. kaçırdığın fırsatları,
  yürümeyen ilişkileri,
  ucuz aşk romanlarını bir de o yıllardır sakladığın antalya'dan kalma şarap şişesini at.
  
  yolunu beklediğini,
  yolunun tam ortasında bekleyenleri,
  o bir türlü alamadığın tüvit ceketin hayalini,
  arkandan konuşanları,
  aldığın ilk mektubu hatta aldığın son mektubu,
  hatıra defterini de at gitsin.
  
  çalışmayan o kol saati var ya kaldırıp at gitsin.
  kaçan vapuru,
  yersiz acıları,
  zamansız hem yaş aldıran hem gözü yaşlandıran o konuşmaları at,
  “o gün” var ya, işte tam o günü at gitsin.
  
  yastığının altında sakladıklarını, yorgandan önce üzerini örtenleri, o gelmeyecek gemi klişesini at.
  
  bak, şimdiden aydınlandı değil mi.
  at gitsin. kıymetli olan sensin.
• her bahar yapılan, yapılması gereken temizliktir.
  ne kadar yeri temizleyeceğiniz size kalmıştır.
  
  yatak odanızdan başlayabilirsiniz.
  kıştan kalmış soğuklukları, is karalarını temizlemekle çoğunu halletmiş olursunuz.
  bulutlu günlerde okunup yatağın sağına soluna atılmış kitaplar bulursunuz sonra. kıvrılmış, ayraç bırakılmış sayfaları bir daha bir gözden geçirirsiniz. bazıları başucuna, bazıları ise kitaplığa geri döner.
  sevgilinin saçları çıkabilir bir de yataktan, yatağın altından. size kalmıştır onlarla ne yapacağınız.
  masanızı da elden geçirmelisiniz. baharı ve gelen yazı daha güzel anlatacak bir sevgili fotoğrafı koymak gerek çerçeveye. yoksa öyle bir resim, ilk işiniz olmalı bu baharda sevileni bir fotoğrafta ölümsüzleştirmek.
  ayak izlerinizi silmek için halılar balkon demirlerine asılır. geri döndüklerinde bir de bahar kokusu sinmiş olur o halılara.
  perdelerinizi de güneşe yol vermek için kaldırabilirsiniz.
  
  sonra belki oturma odanız, banyonuz...
  
  ama bir de kıştan yorulan yüreğinizi, ruhunuzu bahar temizliğine sokmanız lazım.
  hayal kırıklıklarını, üzüntüleri bir kutuya koyup uzaklara bir yerlere kaldırmalı, ya da toptan atmalısınız.
  kapatıp gözlerinizi yüzünüzü güneşe dönmelisiniz.
  baharın hem ılık hem de serin rüzgarını içinize çekmelisiniz derin derin. her nefeste farklı bir çiçeğin kokusunu düşünerek.
  kollarınızı açıp ruzgara karşı da durabilirsiniz.
  boşsa kalbiniz, bu temizlikten sonra hazırsınız bahar aşklarına, yüreğinizin heyecanla atmasına.
  
  bahar temizliği... aslında ne kadar önemlidir bu hayattan zevk almamız, her güne daha umutlu başlamamız için.
  
  ve ne kadar çok üşeniriz o temizlik işine girmekten. getireceği mutlulukların farkına varmadan yaparız belki de. bilsek, kaçar mıyız bahar temizliklerinden?
  
  şimdi, bahara daha çok var. biriktiriyoruz hayatın izlerini iyi kötü. gelecek bahar tekrar elden geçirmek için.
• sunu seyrettim simdi nesem yerine geldi. new york zuccotti park'ta bahar temizligi. baskaldiri ruhu temizler zira. ah- anti- anti-kapitalistaa!:
  http://www.youtube.com/watch?v=ajibjdhiap8
• doğanın canlanması ile beraber, koli defterini temize çekme işine verilen isim.
• dün tuvaletten başlayıp orada bıraktığım temizlik. havalara güven olmaz.
• bugün sadece cam silip, perde yıkamak niyetiyle başladım ama bir baktım her yeri silmişim. dolapların üstü, aspiratör, nevresimler derken kendimi kaybettim temizlik yaparken.
  şu başladığım işi bitirme hastalığım olmasa, bahar temizliği güzel şey.
• verimliliği evden çıkan battal çöp torbalarının sayısı ile ölçülen - bana göre - tertemiz oh be temizlik çeşidi.
  (bkz: ben yaptım oldu)
• gaza gelen annelerin, çöplerle birlikte sizi de kapının önüne koyması muhtemel durum. bu yüzden bahar temizliği hedesinde annelere pek yaklaşmayınız.