• şöyle bir süper sahnesi vardir, emmet brown'un kafasi bozuktur, bara girer geceyarisi, barmen "her zamankinden mi emmet?" der (her zamanki yasemin çayi ayarinda birşey) "hayir filip" der emmet, "daha sert bişeyler istiyorum... bana... viski ver!" barmen şaşirir, "viski mi emmet? ama geçen sefer olanlari biliyorsun" ama emmet viskisini alir, işte o sirada gaza gelir ve geleceği anlatmaya başlar, saat sabaha karşi sekize on kala marty geldiğinde doc hala anlatiyordur, konuşurlar, "tamam geliyorum" der doc, içkisini kafasina diker ve aninda sizar. marty sorar "ne kadar içti?" diye, barmenin cevabi süper: " o ilk bardağiydi"
  • marty'nin döndüğü tarih 5 kasım 1955. albert einstein ise 18 nisan 1955'de ölüyor. 1955'de yaşayan doktora einstein'e iyi bak deyince doktor haliyle şaşırıyor çünkü henüz öyle bir köpeği olacağından haberi yok. hata değil bilakis akıl dolu bir sahnedir.

    ayrıca herkesin gözden kaçırdığı muazzam bir detay var filmde. 1885 senesinde doktorun paketleyip sakladığı aracı 1955'de tamir etmeye çalışan doktor bozuk çipi çıkarttığı zaman marty ile aralarında şöyle bir diyalog yaşanıyor.

    doktor: bozulmasına şaşırmamalı, üzerinde japon malı yazıyor.
    marty: doktor, japon malı en iyisidir.

    marty bu tepkiyi oldukça şaşırarak verir. doktor da aynı şaşkınlık içerisinde marty'e bir bakış atar. ikinci dünya savaşından sonra japonlar teknolojiye yönelmiş ve amerikalıların yaptığı her dijital zımbırtıyı daha ucuza mal ederek kendilerine geri satmışlardır. (bkz: mikro dalga fırın) bu dönemde amerikalı üreticiler japon malı için tıpkı günümüzde bir çok üreticinin yaptığı gibi (birazda haklı olarak) çin malı kalitesizdir algısı yaratarak kendi pazarlarını korumaya çalışılmışlardır. fakat otuz sene bile dayanamışlardır. marty 1985 senesinde japon malı ürünlerin kaliteli olduğu algısının iyice belleklere kazındığı bir dönemde yetişmiştir. elinde getirdiği kamera bile jvc markadır. doktor ise 1955 senesinde hala japon mallarının kalitesiz olduğu algısıyla yaşadığı için marty'nin dediklerine çok şaşırmıştır.

    kısacası böyle enteresan detaylar barındıran, tekrar tekrar izlenesi harika bir baş yapıttır.

    edit: einstein olayını biraz daha detaylı dürteyim. doktor mektubu okurken einstein'a iyi bak kısmına geldiğinde doktor imalı bir şekilde einstein! diyor. türkçe çevirisinde einstein da kim? sorusunu sormuş olabilir fakat orjinalinde sadece şaşırdığını anlıyoruz. tabi o arada doktor şöyle düşünmüşte olabilir. lan daha adamın kırkı çıkmadı ne ara dirildi de 1985'e gitti. vay ibne yoksa ölmedi de zaman makinasını benden evvel icat ederek geleceğe mi gitti... düşünceleri beyninden nano saniyeler içerisinde geçiyor fakat marty köpekten bahsedince derin bir oh çekiyor. zamanda yolculuktan ilk kez bahseden ve doktorun duvarına resmini astığı adamı bilmemesi saçma olurdu gerçekten.

    düzeltmeler için nissar'a teşekkürler.
  • her izleyişimde clara'ya gıcık olduğum, serinin üçüncü filmi.

    --- spoiler ---
    1885'in imkansızlıkları içinde doktor yine kafasını çalıştırıp, geri dönebilmek için gereken her şeyi hazırlamış. tam artık işler yolunda gidiyor, doktor arabaya ulaşıyor derken; sahneye clara çıkıyor ve herşeyi mahvediyor. tamam doktoru seviyorsun, bırakmak istemiyorsun; doktor da odun değil zaten yanına çağırıyor seni, geleceğe götürmek için. ama olan bitenden habersiz clara'da bir ağır hareketler, uyuz uyuz yürümeler ki sormayın gitsin...
    filmi her izleyişimde doktor, bu sefer clarayı görmeden arabaya binse; basıp gitse keşke diye düşünüyorum. aynı heyecanı da her seferinde yaşıyorum. neyse allahtan doktor kafayı çalıştırmış ki sonradan yapıyor yine yapacağını, yeni bir zaman makinesiyle çıkıveriyor ortaya. tam bu kısımda duyguların altüst olduğu filmin son bölümüne denk geliyor. zaman makinesi parçalanmış, doktordan kalacak tek anı olan saat kulesindeki fotoğraf da yırtılmış... ve doktorun o anda hediyesiyle çıkagelmesi... bu sahne, tarif edilemeyecek bu duygu, yüzüncü defa izleyişimde bile aynı gülümsemeyi, aynı mutluluğu yaşatmayı başarıyor.
    --- spoiler ---
  • bu filmin çekildiği evin yanındaki evden video çekimi yapmışlar. filmin çekildiği sırada yani. 24 yıl falan sonra da youtube'a yüklemişler. ahahaha marty mcfly ilk kez 1:40'ta görülebilir. efsanevi gerçekten.

    https://www.youtube.com/watch?v=zi4zs18hsig

    videoyu açamıyorsanız bir de şu linki deneyin;
    https://www.youtube.com/watch?v=lgoyfwhnxd4

    ''december 18th, 1989. universal studios returns to the previous location in arleta california used as marty mcfly's house for the 3rd and final sequel of the trilogy. the delorean time machine has already been destroyed by the train and marty runs back to his house to find old biff polishing his dad's bmw.''
    -vitaly stockman nickli kullanıcı-

    reddit'te okuduğum birkaç yoruma göre;

    dikkat ederseniz film çekiminin olmadığı sahnelerde michael j. fox (marty) sol elini sürekli cebinde tutuyor. parkinson teşhisi 1991 yılında, bttf3 vizyona girdikten bir yıl sonra konmuş. bir röportajda da semptomları hissetmeye bttf2'nin çekimleri sırasında başladığını söylemiş. dolayısıyla bu videoda da sol elini hastalığı yüzünden cebinde tuttuğunu varsayabiliriz.

    ilk kez 13 kasım 1990'da titreme yaşamış: http://www.gainesville.com/…les/905151006?p=1&tc=pg

    çocuklara, insanlara yaklaşımı çok hoş. naber kanka diye atlayası geliyor insanın. videoda kendisi 28 yaşında bu arada.
  • filmin başlarında bir yerinde doktor clara'sını yanlışlıkla uçuruma düşmkten kurtarınca, marty ile aralarında "ama uçurum adı clayton geçidi olacaktı, clara'nın oraya düşmesi gerekiyordu, tarihi değiştirdik" şeklinde bir diyalog geçer. filmin sonunda marty bugüne tekrar döndüğünde, tabelada "eastwood geçidi" yazdığını görürüz. yani uçuruma illa ki uçuruma düşmüş birilerinin adı verilmiştir.

    süper film.
  • inanilmaz bir mantik hatasinin oldugu film ama gene de muhtesem. doktor brown yildirim carpmasi sonucu 1885'e doner. marty de bunun oldurulecegini anlayip ne yapar eder 1885'e kurtarmaya gider ve arabanin benzin deposu delinir kizilderililerden kacarken. 1885'te benzin bulamazlar falan. peki, doktor brown 'un 1885'e gittigi arabaya ne olmustur? yani 2 araba olmasi gerekir bu durumda...
  • bttf 3 hakkında bir araba problemi var.
    100 seneden sonra tekrar izledim bugün de, gene muabbeti geçti.

    --- spoiler ---
    evet 1885'de iki araba var. bir tanesi marty'nin 1955'den getirdiği araba. diğeri de 1885'e doc'ın gittiği ve 1955'te bulunsun diye sakladığı araba.

    doc 1885'de arabayı saklıyor, marty de 70 sene gömülü bekleyen arabayı 1955'te çıkartıp, 1885'e gidiyor. 1885'e ulaştığında kızılderililerle karşılaşyor, arabanın benzin deposu okla deliniyor. 1885'de kurşunsuz benzin olmadığı için alternatif yollara girişiyorlar.

    şimdi bu araba problemine sebep olan 2 soru var:

    - madem marty'nin geriye döndüğü araba bozuk, o zaman doc'un sakladığı arabayı kullansınlar.
    + o araba 1955'de marty'nin kullanması için lazım.

    - nasılsa 1955'de benzin var, dolayısıyla saklanan arabada benzin olmaması dert değil. doc'un sakladığı arabayı gene aynı yerde bıraksınlar ama içinden benzinini alsınlar.
    + eh daha mantıklı bir kurgu ama doc paslanmayı ve çürümeyi önlemek için arabayı saklamadan önce içindeki bütün sıvıları (benzin, yağ, su) çıkartmış. dolayısıyla saklanan arabada da benzin yok.
    --- spoiler ---
  • her anı muhteşem olan bir film.ancak beni benden alan sahnesi (2.bölümün sonu ve 3.sünün başında)süperdir.

    --- spoiler ---
    marty ve doktor 1955te martynin anne ve babasının birleşmesini sağladıktan ve yaşlı biffin genç biffe verdiği almanağı aldıktan sonra 1985e dönmek üzeredirler.doktor içerde yere inmeye çalışırken deloraene yıldırım düşmesi ve doktor ortadan kaybolduktan sonra marty şaşkınlık içindedir.

    işte tam bu sırada hill valley yolu üzerinde ne yapacağını bilmez durumda bekleyen marty nin yanına bir araba yanaşır ve içinden inen bi adam "bay mcfly siz misiniz" diye sorar.evet cevabından sonra, marty ye mektup getirdiğini ve mektubun özel talimatla yollandığını yani tam 12 kasım 1955te o saatte orada olması gerektiğini söyler.ve o mektubun tam 70 yıl 3 ay ve 12 gündür posta deposunda beklediğini, arkadaşlarıyla orada marty adında birinin olup olmayacağı hakkında iddiaya bile girdiklerini söyler ve " sanırım ben kaybettim " der.

    gelen mektup doktordandır.doktor marty ye yaptığı hesaplara göre deloraene yıldırım çarptıktan hemen sonra bu mektubu alacağını ve kendisini merak etmemesini, 1885 yılına gittiğini, demircilik yaptığını ve hayatından memnun olduğunu söyler.mektupta doktorun deloraeni sakladığı madenin haritası da vardır.doktor martyye madenden arabayı alıp 1985 e dönmesini söyler.ayrıca kendisini almak için 1885 e gelmemesini tembih eder.
    --- spoiler ---

    ve olaylar gelişir.. (bkz: hastasıyım)
  • marty'nin moonwalk sahnesini dikkatli izlerseniz bir yandan da billie jean mirildandigini duyabilirsiniz.

    edit: ogrendim ki bu sahneyi koymak icin michael jackson'a telif hakki odemisler...*
  • --- spoiler ---

    marty`nin doktoru kurtarmak için gittiği 2 eylül 1885 gerçekten çarşamba günü.

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap