• her ne zaman bu sözü duysam hemen gözümün önüne koltukta bacak bacak üstüne atmış oturan adam modeli gelir, nedense.
    sanırım çocukluktan kalma bişey.
  • kökeni, "bacı"dır, bacının kökeni ise, moğolca "baca"dır, ki bildiğimiz baca ile karıştırmamak gerekir, çünkü duman çıkışı anlamındaki baca, bad (rüzgar) ve câh/ca (yer) kelimelerinin birleşmesi ile oluşmuştur.
  • karımın ailenin tek kızı olmasından dolayı hayatımda eksikliğini hissettiğim kişi.

    - ya kanka senden bir ricam olacak.
    - buyur kanka.
    - ee. ama yanlış anlamayacaksın.
    - ne demek yau söyle.
    - benim bacanağım yok, sana bacanak diyebilir miyim?
    - ee. peki. olur de.
    - ee napıyon bacanak? senin bi 30.000 euro vardı nooldu o?
    - arsa aldık onunla kanka. şey bacanak.
    - yok abi olmuyor, gerçeğinin yerini tutmuyor! siktir git!
    - lan nooldu şimdi?
    - seni de kırdım bacanak ya kusura bakma.
  • kiz kardeslerle evli erkeklerin birbirlerine akrabalik derecesi.
  • merzifondan nefret etmemin 253 nedeninden biri
    (bkz: nefret edilesi hitap cumleleri)
  • eskilerden bir söz.
    7 bacanak toplanmış bi tane adam yok ki konuşalım demişler
  • ismi bilanço olabilecekken neden bacanak olduğunu anlamadığım akrabalık birimi. "baldız, kayınço, bilanço" daha iyi bir üçlü neticede.
  • çocukluğumdan kalan bilgilerle anladığım kadarıyla:
    yaz günleri müzeyyen senar eşliğinde balkonda baba ile sabahlara kadar tavla oynayan ve babayla hiç kavga etmeyen insan.
  • bir hitap şekli olarak kullandığım (eşe dosta) zaman nedeni belirsiz bir neşe kaplıyor içimi. first class bir kelime bu.
  • seksenli yılların başında efes pilsen tarafından sponsorluk müessesesiyle pıtrak gibi açtırılan bira evlerinin adıdır. bacanaklar video film furyasını da en başından yakalamıştır. tarlabaşı caddesinde yanyana üç tane bacanak açıldığını bilirim.
hesabın var mı? giriş yap