• gün geçmiyor ki kitaplarında ciddi hatalar bulmayayım. bu seferki kurbanları, john keane'in artık klasikleşmiş ünlü kitabı medya ve demokrasi olmuş ve kitabın sırtına medya ve domakresi yazmışlar. halbuki "medya ve demirkırat" deseler hataları hiç farkedilmeyebilirdi bile. neticede demokrat partiyi, söylemesi zor diye demirkırat partisi yapıp iktidara taşıyan ve akabinde kurulan sağcı partilerin, demokrat parti çizgisinde olduklarını kanıtlamak için logolarını kâh yürüyen kâh şahlanan at yapan ve seçmenlerini de "dediğimi sakın unutmayın, mührü ata basacaksınız ata" şeklinde tembihleyen üçüncü sınıf kasaba politikacılarının at koşturduğu bir coğrafya burası.

    ayrıntı yayınları'nın daha önceki saçmalıklarını merak edenler için özet geçeyim:
    - "başkalarını suçlamanın tarihi" olması gerekirken, kapağa "başkalarının suçlarının tarihi" basmak (bkz: scapegoat a history of blaming other people)
    - yazım yanlışı ve noktalama hatalarıyla kitabı okunmaz hale getirmek (bkz: #85310877)
    - ve tabi (bkz: ayrıntı yayınları'nın çalıntı çeviri basması)
  • çevirmeni olarak sitem ettiğim kitabevi.
    beş yıl beklettiler kitabımı, redaksiyonu, herşeyi tastamam olarak. sonra da, yayın programına alındığını radikal kitap'tan, çoktaan yayınlanmış ve beğenilmiş olduğunu ise radyo eksen programcısının anonsundan öğrendim.
    telif hakkımın ödenmesini geçtim, 10 kitap hakkımı yollasınlar bari, elimde bir baskısı olsun çevirimin.
  • kafka'nın dönüşüm (die verwandlung)kitabının kapağını en layığıyla yapan yayınevi.

    kafka, dönüşüm'ün kapağında böcek olmasın diye net bir şekilde söylemiş.

    "sakın yapmasın böyle bir şey, lütfen! böceğin resmi yapılamaz. dahası, uzaktan bile gösterilemez."

    adamın bu net isteğine rağmen;

    can yayınları kapağı: https://canyayinlari.com/…750719356_front_cover.jpg

    türkiye iş bankası kültür yayınları kapağı: https://www.iskultur.com.tr/…3/09/donusum7.jpd_.jpg

    kafka kitap kapağı için şöyle bir öneride bulunmuş:

    "resimleme için benim önerilerde bulunmama izin verilseydi eğer, o zaman anneyi, babayı ve müdür bey'i kapalı kapının önünde gösteren, veya daha da iyisi, anneyi, babayı ve kız kardeşi aydınlık odada, yandaki karanlık odada açılan kapıyı da açık dururken gösteren sahneleri seçerdim."

    işte bu öneriye uyan yegane yayınevi: https://www.ayrintiyayinlari.com.tr/…j/donusum2.jpg

    tebrikler.
  • postmodern edebiyata yeterince ilgi gosteren, genellikle çok iyi kitaplar çıkaran ve takdirimizi kazanan yayınevi.
  • ayrıntı yayınları'nın çalıntı çeviri basması başlığı altında ayrıntı yayınları için kullanılan "bu ülkedeki en iyi yayınevlerinden biridir" cümlesini okuyunca aklıma bu yayınevinden çıkan çetin nerse'ye ait hayvan hakları adlı kitabı geldi. kitabın kendisi şahane ama o kadar fazla yazım yanlışı ve noktalama hatası var ki okunması neredeyse mümkün değil. şu kitap basılmadan önce bir tane bile editör, yayıma hazırlayan, son okumayı yapan alıp okumaz mı? acaba bir hata var mı demez mi?
    aşağıda sadece bir kısmına yer verdiğim bu hataları ülkenin en iyi yayınevi görünme becerisini gösteren ayrıntı yayınları'na armağan ediyorum.

    - bağlaç olan ki' den sonra virgül gelmez.
    - gibi edatından sonra virgül gelmez.
    - ama bağlacından sonra virgül gelmez.
    - göre'den sonra virgül gelmez.
    - parantezli bir cümlede noktalama işareti parantezin içine değil, dışına konur.
    - metin içinde tekrarlı bağlaçlardan önce ve sonra virgül konmaz.
    - şart ekinden (-sa -se ) sonra virgül konmaz.
    - metin içinde zarf fiil ekleriyle oluşturulmuş kelimelerden (-dıkça -dikçe-ip -erek -ken -meden -meksizin -eli -er -mez -casına -dığın) sonra virgül konmaz.
    -"ve/veya"'dan önce ve sonra virgül kullanılmaz (bkz: ve bağlacından önce virgül kullanmak).
    -ve benzerinin kısaltması "vb" değil "vb."dir.
    ....
  • iki gün önce ucuzlatılmış kitaplar kampanyasından epey uygun fiyatta harikulade kitaplar aldım. ertesi gün gelen siparişime ait kolinin içinden çıkan kitaplar ve uygun fiyatları çalışma arkadaşlarımı da cezbetmiş olacak ki ayrı gruplar halinde tekrar sipariş verdik. tam bu noktada ne menem bi kerizlik yaptığımızı fark ettik. siparişler için zaten tek hesap kullanırken bu siparişleri ayrı ayrı vermemiz gereksiz yere fazladan kargo ödememize neden olacaktı. müşteri hizmetlerini aradığımızda siparişleri iptal edip tekrar sipariş verebileceğimizi söyledi, bankanın para iadesi, bekleme gibi sebeplerden bu yolu tercih etmedik. dün verdiğimiz siparişle ilgili ise bugün ayrıntı yayınları'ndan erkan bey tarafından arandık. iki koliyi tek koli olarak gönderebilecekleri kargo ücretini de artı kitapla çözebileceklerini oldukça yardımcı ve nazik bir şekilde iletti. uzun zamandır bu kadar kendimi iyi hissettiren bir alışveriş deneyimi yaşamamıştım, canlarım benim.
  • 496 sayfa kitaba 43 lira fiyat çeken yayınevi. eyvallah, çevirmen de kazansın, yayınevi de kazansın da... neyse amk, işler böyle yürüyor demek ki.
  • bundan 9-10 sene evvel bir kutlu kampanya yapmıştı bu aziz kitapevi. 10 kitap sipariş verdiğinizde %50 indirim yapıyorlardı ve ücretsiz kargo ile kitapları size gönderiyorlardı. kütüphanemdeki çoğu ayrıntı kitaplarını o şekilde almıştım.

    şimdilerde cağaloğlu'ndaki yerlerinde nakitte %30, kredi kartına %20 indirim yapıyorlar. ne yazık ki online kitap-marketlerden çok bir farkı yok yerlerinden almanın. ama tüm kitaplarına dokunmak, toplu halde görmek, belki bir iki sohbet etmek için gidilmesi gereken yer. zira kitap dediğiniz dokunarak, koklanarak, severek, şöyle rastgele açtığınız yerlerden biraz okuyarak alınır.
  • yeraltı edebiyatı serisinde çıkardıkları paçavra romanların ekmeğini tatlı tatlı yıllardır yiyen yayınevi.

    iyi hoş da dayıt, bende richard rorty'nin olumsallık,ironi ve dayanışması var kitabın ortadaki 60 sayfası yok? ayrıca halihazırda bildiğim kadarıyla telif hakkı istenmeyen negri ve hardt'in imparatorluk'undan 30 lira isteyince acaip korkup bir köşeye çöküp ağlıyorum. en azindan d&r'ın internet sitesi var da %25 indirimle kitabı alabilecek hale gelebiliyoruz. gombrowicz çevirileri de inanılmaz başarısızdır bu arada.

    bunun yanında yıllardır yaptığım sosyal gözlemlerim neticesinde ülkenin beşeri bilimler ve iibf fakülteleri kantinlerinde, iletişim yayınları'yla beraber hatun ayıklamak için en ideal iki yayınevi oldukları da su götürmez bir gerçek. ahahaha entry nereye bağlandı lan! ama yalansa yalan deyin yani. bunun yanında, pavese, calvino, kafka, sartre ve camus'nün de ekmeği yeniyor ama can'dan yky'den falan çıktıkları için o ideolojik duruş tam belli olmuyor. ahshashahhs. ulan kantinde oturup nasıl ciddi okuyorlar bir de ya, yazık.
  • intihal çeviri skandalına bulaşmış yayınevi. yiğit yavuz'un çevirmiş olduğu mary shelley'in frankenstein adlı eseri hande yazıcı tarafından 'araklanarak' satışa sunulmuştur. bu skandalın altından nasıl kalkacaklar merak ediyorum. intihal çok büyük bir suçtur. en büyük suç okura karşı işlenmektedir. linkte yiğit yavuz'un olay ile alakalı tweet flood'ını inceleyebilirsiniz.
hesabın var mı? giriş yap