audiogalaxy

• bu programın "related artists" diye bir bölümü vardı. "bunu seven bunu da sevdi" gibisinden yani.
  
  bunlara tıklayarak within temptation'dan başlayıp ümit besen'e uzayan yolculuğumu hala neşeyle anarım...
• ilk çıktığında sadece bir ftp arama motoru idi, kendi makinanızda mp3 paylaştırmak için açtığınız ftp server'inizin ip, kullanıcı adı ve şifresini girerdiniz, siteden bir program login olur tüm klasörlerde gezer mp3'leri index'ler arama yapan insanların karşısına sunardı (bkz: the borg search) (bilmiyorum bu kadar eskisini bilen var mı (bkz: götüm tavanda))
  
  daha sonra satellite denilen program ortaya çıktı, bu program aslında ftp server'den pek farklı olmayan bir programdı ve oda makinanızdaki mp3'lerinizi indexleyerek audiogalaxy'nin sitesine gönderir, arama sonucu insanların karşılarına çıkartırdı, yani aradaki ftp olayını aşmış mp3'leri birbirimize çatır çatır gönderir olmuştuk... sitenin beyaz, tasarımsız arama, kullanıcı bilgileri falan gibi hede hödölerinin olduğu zaman bu zamandı. site ve program hala underground'du diyebilirim. son derece sessiz, sakin ve derinden ilerleri o sıralarda program. güzel mp3'ler bulsak da hala kullanıcı sayısı düşüktü.
  
  bundan sonda betatest2 dedikleri duruma geçtiler, yeni client çıktı, site hala beyaz ve tasarımsızdı ama hatırladığım kadarı ile daha çok özellik eklemişlerdi, kullanıcıların mp3'lerini falan görebiliyorduk sanırım, bir çok kullanıcının programın normalinden bu betatest2'ye geçmesi çok uzun sürmüştü (ben geçen 20. kişi olmuştum o ayrı (bkz: götüm tavanda)) ama bir süre sonra herkese zorunlu yaptılar ve audiogalaxy şaha kalktı, binlerce kullanıcının milyonlarca mp3 paylaştırdığı bir program haline geldi.
  
  program çok iyi çalışıyordu ama hala site kötüydü, mavi siteyi beta olarak açtılar, ben sevmemiştim... beyaz ve eski olanı kullanmaya devam ettim, yine sanırım bu sıralar kendi müziklerini yayınlamak isteyen müzisyenlere de yer vermeye falan başladılar. mavi site ilk çıktığında gerçekten çok kötüydü, korkunç yavaştı ve arayüzü karışık olduğundan ısınmak zor olmuştu. ama bir süre sonra eski siteyi kapadılar ve o mavi olan ile başbaşa kaldık.
  
  bu mavi site ile gruplar, gruba dosya gönderme, mesajlaşma ve hatırlayamadğım bir çok güzel özellk falan filan geldi, zamanla siteye alıştık ve severek kullanır olduk, programın ui'sinin source'unu yayınladılar, bir çok kişi yeni ui'ler falan yaptılar, skin desteği geldi, benim yaptığım (aslen bir litestep theme'sinin arkaplanından alınmış bir parçaydı ve bunu forumlarda falan da çok defa belirttim) bir skin aylarca 1. sırada kaldı falan...
  
  sonra filtre olaylarına başladılar, ki haklılardı bence davalar karşısında dayanmak için işi biraz kuralına uydurmak gerekiyordu, insanlar tepki verdi ama yapacak bişi yoktu.
  
  sonra davalar falan açıldı, program çalışmadı ve maalesef kapandı...
  
  işte size audiogalaxy'nin ilk günlerinden son gününe hazin hikayesi... hala çok özlediğim yazarken içimin hoş olduğu, gözlerimin hafiften dolduğu güzel programdı...
  
  http://www.audiogalaxy.com/user/profile.php?uid=20
• ikibinli yılların başlarında çok ekmeğini yedik bu programın. liseden sonra müzik zevkimin gelişmesine çok katkısı olmuştur. benim için müziği erişilmesi zor bir şey olmaktan çıkarıp ufkumu açmıştı. şimdi garip geliyordur belki ama 2000'den önce öyle her tür müziği bulup dinlemek için ya çok zengin olacaktınız ya da çok geniş bir arkadaş çevreniz olacaktı. audiogalaxy burada büyük kurtarıcı oluyordu.
• resmen kendisinden sonraki darbelere karşı bağışıklık oluşturan programdır. kapandığı gün hissettiğim "boşluğuna yumruk yemiş adam" duygusunu bir daha hiçbir site kapandığında hissetmedim.
• sanırım kullanıcıların ortak buluştuğu forumlar da vardı bunda. bir arkadaşım buradan tesadüfen tanıştığı bir portekizli hatunla uzun uzun mektuplaştı sonrasında atlantik okyanusu ortasındaki adasına kızla buluşmaya gitti etti. şimdiler de evlendiler heralde birlikte yaşıyorlar lizbonda. böyle de hayırlara vesile bir program.
• öyle bir programdı ya da o zamanlar internet öyle bir internetti ki, 56k modemimle bağlanıp bir yandan internette gezer bir yandan da bu mucize ile pıtır pıtır şarkıları indirirdim. zaten toplamda 5-6 k ile download edebilirsin. sen kacla indiriyordun ki bana surf için bant genişliği bırakıyordun ey audiogalaxy diye yıllar sonrasında hayran kalmak geldi içimden şimdi.
  
  (bkz: oglum kapat o interneti)
• dur oğul, açma kazaa v. 9232.02`'yi. bi yol beni dinle, ben de sana bi çay koyayım. bizim günümüzde böyle uğraştırır mıydı programlar adamı? yok her şarkı için şifre gir...yok exe'sini download edebilmek için sıra bekle...bizim günümüzde oğul, bi peer to peer vardı..bi audiogalaxy vardı bizim günümüzde..o vakitler de vardı uydudan bağlantı vardı ama böyle her yanda değildi. dial up bağlanırdık biz oğul, he ya, telefon hattından...güldürme adamı oğul, 4 kb'la download yapabildiğimizde gözlerimiz pörtlerdi..neyse bu audiogalaxy..işte bunun küçücük bi penceresi vardı öyle, gösterişsiz. kafana göre bi nickname yazar girerdin, şimdikiler gibi götünü sağlama almak için devletten onaylı kimlik numarası istemezdi..ana sayfasından aratırdın istediğini, çıkan sonuçların yanında şöyle küç'çük bi çanak anten resmi vardı, oraya tıklardın, şarkı kendiliğinden downloada düzülürdü. öyle beş şarkı,on şarkı bana mısın demezdi, bütün bi albümü teker teker çekerdin, ne bağlantıya yüklenirdi öyle, ne de ram'e. hele bi de bi albümün bütün şarkılarını zip'leyip onu .mp3 diye rename edip ortaya salmaları yok muydu..kaç albümüm olduydu öyle..ee oğul ama naaparsın, geçmişe maazi, riaa'nın yediğine kuzu derler. sahi, eskiden bi metallica vardı, var mı sende onların mp3'leri?
• 33600 ile bağlanıp, "abi çok uzun parça değil, 15 dakkaya iner" dediğimiz günlerin mp3 sömürme aparatıydı efendim bu. bu alet kullanılırken mp3 çekmek emek isterdi; şimdi ohoooo... daya megabitleri, dakikasında dolsun albümler... tadı kalmadı vallahi. özledik be audiogalaxy...
• aranılan her türlü müziğin bulunmasının yanında merak edilen bir müzik türünün ismini yazınca o türün en bilinen gruplarını, şarkıcılarını bulup getirmekle kalmayıp adı sanı duyulmamış şarkıları, şarkıcıları, grupları da keşfetme olanağı sunuyordu. bütün gün karıştırıp keyifli bir arşiv yapma olanağı vardı. türkiye'de adsl'in yaygınlaşmasına yetişemedi. bu program hakkında defalarca söylenmiş olsa da söylemeden geçilemez, o ölmedi kalbimizde yaşıyor.
• müzik zevkimin yaratıcısıdır kendisi.