• adamın biri izlediği bir film ya da dizi hakkında konuşurken, anlatılanları dinleyip, "ibneye bak iki film izledi de adam oldu. kültürlü ayaklarında hava atıyor," diye düşünmek.

    birisi gittiği yabancı ülkeyle ilgili entry girdiğinde "iyi ki bir yurt dışına çıkmış. şerefsiz, nispet yapıyor, hava atıyor," diye kızmak.

    birisi yabancı bir sözcük kullandığında "sırf yabancı dil biliyorum demek için girmediyse bu entry'i beni de siksinler", diye düşünmek.

    farklı bir dine inananları ya da tanrıya inanmayanları özentilikle suçlamak. "sözlükten kız düşürmek için bütün bunlar," diye düşünmek, buna inanmak.

    biri, sahip olduğu bir şeyi ya da maaşını herhangi bir sebeple ifşa ettiğinde bu kişinin hava attığını, nispet yaptığını düşünerek öfkelenmek.

    yolda çok güzel bir kadın ile nispeten çirkin bir adamı yan yana görüp içinden "orospuya bak, adamla sırf parası için beraber," diye geçirmek.

    iki güzel insandan birisini sırf türk diye yerin dibine sokup diğerini sebepsizce yüceltmek.

    türk dizilerini izleyenleri küçümsemek.

    sözlükte sonu "orospu çocuğu" ile biten başlık açmak.

    bir insanın sahip olduğu fiziksel özelliklerle dalga geçmek.

    insanları; şiveleri, müzik zevkleri, sosyal statüleri yüzünden küçümsemek, aşağılamak.

    "benim babam seninkini döver," demek.

    "benim tuttuğum takım seninkini döver," demek.

    başkalarının başarısızlıklarıyla mutlu olmak. sürekli başkalarının başarısız olmasını beklemek.

    "ben demiştim demeyi sevmem ama ben demiştim," demek.

    bağırarak ya da küfrederek söz geçirmeye çalışmak.

    argüman üretmek yerine, insanları aşağılayarak kendi haklılığını ispatlamaya çalışmak.

    birisini -belki de istemsiz bir şekilde- sırf hatasını bulmak için izlemek, dinlemek veya okumak. ancak başkalarının hatalarını buldukça rahatlamak, iyi hissedebilmek.

    yukarda sayılanlar, çoğu zaman aşağılık kompleksinin ürünüdür. suç; kendine güvensiz, birey olamamış insanlar yetiştiren aileler ve eğitim sistemimde. çözüm bence insanlara küçük yaştan itibaren hayatlarıyla, gelecekleriyle ilgili sorumluluk duygusunu aşılamak. onları başı boş bırakmadan, kendilerine yeterli özgürlüğü tanımak ve toplumun baskısına karşı kişisel savaşlarında onlara yardımcı olmak. onlara saygı göstermek, onlara belki sürünün içindeki en güzel, en akıllı koyun olmadıklarını ama önemli bir insan olduklarını hissettirmek. onları diğer insanlarla karşılaştırmamak. hatalarını ve eksiklerini yüzlerine vurmamak. onlara karşı şiddete başvurmamak. hayatın stresini, ağırlığını ve kendi sorunlarınızı, olabildiğince onlara yüklememeye çalışmak. yanlarında dedikodu yapmamak. dünyanın en gereksiz ve saçma şeyini onlara da bulaştırmamak...
  • insanın kendisini yeterince sevememesi durumu. bu komplekse sahip olan insanlar kendi benliklerine yeterince güvenemezler. başka insanlara duyulan aşırı hayranlık şeklinde etkileri olabilir.
  • (bkz: inferiority complex)
    alfred adler 'in bir kavramı. adler'in teorisine göre bebekliğinde ebeveynlerine fazlasıyla bağımlı olan her çocuk -insan- geliştikçe bir aşağılık kompleksi de geliştirir ve onu aşmak için hayatı boyunca çabalar. teorinin gelişime inanan temelince, aşağılık kompleksi her insanda doğal olarak bulunan fakat bazı insanlarda fazlaca bulunan bir özelliktir ve bu özellik kişinin kendini geliştirmesi için tetikleyicidir.
    örnek olarak fiziksel bir engelinden dolayı sporla ilgilenemeyen bir insanın kendini matematikte geliştirmesini ya da tam tersi akademik konularda başarısız bir öğrencinin sporda başarıyı yakalama çabasını verir. kişi eksikliğini duyduğu şeyi başka bir alanda kapatmak ister. (bkz: compensation). bir konudaki eksikliğini başka bir konuda fazladan çaba göstererek örtmek ister.
    kimi teorisyenlerce olumsuz algılanan bu durum adler'in teorisinde kişinin kendisini geliştirmesine katkı sağladığından olumlu da addedilebilir. şişman insanların aşağılık komplekslerinden dolayı bunu kapatmak için sempatik oldukları gibi günümüzde çok dönen muhabbetler aslında bu kavramdan hareketledir. freud'un aksine adler kişinin gelişimine ve iyiye gidişine inanır, dolayısıyla kompleksleri de yıkıcı değil yapıcı olabilecek gibi yorumlar.
    herkesin pek çok konuda bireyleşme süreciyle aşmaya çabaladığı kompleksleri vardır ve bunlar herkesin kendi algısında değişen eksiklikleridir. psikolojideki önemli kavramlardan biridir.
    adler kadar olumlu bakmadığımızda kişinin komplekslerini kapatamaz olduğu durumlarda daha da yıkıcı etkiler yapabileceğini de değerlendirmeliyiz.
  • az gelismis ulkelere gelisme hep ithal bir meta olarak geldiginden her zaman icin insanlar son urun ile karsılasmaktadırlar. o urunun ya da hizmetın nasıl olustugunu ve gelistigini; ne kadar emek ve enerjı harcandıgını bilmemektedirler. bu sebep ile sanki bir anda yoktan var edilmis bir son urun ile karsılasmıs gibi hissetmektedirler. yoktan var etmek sadece insanustu guclerin bir becerisi oldugundan o urunu vareden toplumlar sadece tuketici olarak var olan toplumların gozunde birer yarı tanrı kisilige burunebilmektedirler. bu tek taraflı tuketimin sureklı bir hal alması durumunda ise surekli tuketici olan toplumlarda asagılık kompleksi gelismektedir.
  • herkesin benden kat be kat iyi tanim yaptigina $ahit oldugum konu. hayir cok iyi tasvirler yaparim ben de arada ama benden iyileri gormek de sevindirdi bi bakima i$te.
  • -lora buş boğaza hayran kaldı.. ay ne güzelmiş corc valla, gene gelelim dedi..
    -şirak türk mutfağına bayıldı.. şef, hünkar beğendinin tarifini vermeyince küstü..
    -bileir'in karısı topkapı'nın büyüsünden kurtulamadı.. vudu mu ne bu dedi..
    -tom hanks kuşadasına taptı.. karısıyla kızı alışveriş sırasında mutluluktan yere çöküp ağladı..
    -uma thurman, valla böylesini görmedim sevgilim, kurban bayramına da buraya gelelim dedi..
    -pink ne demişti la? du ona da bişey uyduralım..

    zaten harika olduğunu bildiğin şeyleri, önemli olduğu düşünülen kişiler söyleyince ne de tadından yenmez olur, ülkenin yine en bi önemli olduğu düşünülen gazetelerinde, hem de ilk sayfalarında koca puntolarla görürsün.. yahu bari arka sayfaya, ara sayfaya falan koy.. şişirme..

    bir de şakşaklar vardır bayıldığımız... sırt sıvazlarlar, pek mutlu olursun.. yaşasın der hoplarsın....hemen yazalım, ne büyük mutluluk.. ilk sayfa.. büyük punto.. zırt pırt..
    -kredi notunu kim artırıyosa aha o, aaaferin adam oluyosunuz dedi...
    -çok mühimsiniz bizim için dedi..
    -sizsiz olmaaaaaz dedi..
    -bu ne ilerleme falan filann..ay sıkıldım..

    okuyunca mutlu mu olmak gerekiyor? gururlanmak mı gerekiyor?
    düşününce benim aklıma pekçok şeyin yanısıra, tam da şu yukarıdaki başlık geliyor..
  • sahip oldugumu dusunmemden dolayi beni killandiran ve pis bir giysi giymisim gibi gozuken igrenc psikolojik durum.

    itiraf etmem gerekir, zaman zaman cevremdeki kisilerde gorduklerime imrendigim durumlar olmustur -bu imrenme hicbir zaman maddi kaynakli bir imrenme olmamistir - ve bu imrenmeler bir nevi bana eksikliklerimi gostermistir. mesela bilgili insanlara veya arkadaslariyla rahat takilan insanlara imrenmem bir nevi bu konularda duydugum eksiklikleri bir ayna gibi bana yansitmistir.

    fakat dun farkina vardigim durum cok farkliydi. dun sabah aldigim bir haberle moralim bozulmustu. aksam ise sampiyonlar ligi maclarini donusumlu olarak izlemekteydim. nerdeyse tum takimlar bol bol gol atinca cogu mac icin olay koptu. ben de onumdeki kagitlardan ders calismaya basladim.
    derken spikerin sesi geldi kulagima, 21 yasindaki ispanyol u-21 milli takim oyuncusu, madrid'de oyuna girdi ve pis bir hissiyat o sira olustu bende.

    benden 4 yas kucuk bu adam, yuzbinlerce euro kazanmakta, spor yaparak gecinmekte, guzel ve eglenceli bir hayati olmasi muhtemel. hayatim boyunca gotmeyecegim bu unlu kisi sanki tv'den cikti ve canli bir sekilde yanimda duruyor ve bizi kiyaslayip 'sececek' olan juri de karsimizda. beynim jurinin gorevini yapmakta ve guya ikimizden biri yasayacak. karsi tez olarak da bir yandan beynim benim agir basabilecegim ozellikleri siralamakta, bana hicbir katkisi olmayacak igrenc bir kiyaslama icin enerjimi tuketirken moralimi bozup psikoljik rahatsizliklara beni suruklemekte. sonuc olarak dersime calismayip gittim yattim, vucut sagligim da inanilmaz derecede bozuldu.

    her insanin sorunlarinin ve isteklerinin olabileceginin, bu sorunlarin o insanlarin moralini bozabileceginin ve mukemmeligin imkansiz olusunun bilincindeyim. evet, cevremdeki insanlarin da isteyip yamadiklarini gordugum icin onlarla kendimi 'fazla' kiyaslama geregi duymuyorum, aksine cevreme yardim etmek istiyorum.

    peki neden hayatim boyunca gormeyecegim, benim icin soyut bir kisiyle kendimi kiyaslama gereksinimi duyuyorum? bu nasil bir psikolojim rahatsizliktir? bunun bana nasil bir faydasi olacaktir? neden benim icin oncelikli olan somut problemlerle ilgilenmiyorum? neden tanidiklarimla vakit gecirmiyorum?

    bizi kiyaslayan bir juri yok. sacma kapitalist buluslarindan ibaret degil yasamak. nazim hikmet'in dedigi gibi;

    bir sincap gibi, isin gucun yasamak olacak.

    peken ben neden yasayamiyorum? yasamami engelleyen bu igrenc psikolojinin kaynagi nedir?
  • dünyayı yöneten dalga; nekadar pislik insan varsa ya çükü küçüktür yada vaktinde çok aşağlanmıştır
  • "psikolojide aşağılık kompleksinden kurtulmanın kolay, ama
    onun kadar patolojik yolu, üstünlük kompleksine sığınmak.
    yedi düvel bize düşman ezikliğinin paranoyasından çıkıp
    yedi düvele meydan okumak. dünyaya insan hakları dersi
    verirken çifte standartlarda boğulmak."

    gündüz vassaf
  • kişinin sahip olamadıklarına sahip olanlara karşı olan hıncını, çamur atma/ karalama şeklinde gösteren hastalıklı halidir.
hesabın var mı? giriş yap