• ankara kentpark'taki şubeleri harikulade. yerli ve yabancı yayınları bulabilmeniz mümkün. içinde bir cafesi de var. kentpark'ın büyüklüğünden midir, kitabevi çok uçlarda kaldığından mıdır sessiz sakin huzur içinde kitabınızı, gazetenizi okuyabiliyor, internete göz gezdirebiliyorsunuz. müziğin sesi bazı d&r'larda olduğu gibi bangır bangır da bağırmıyor. okuduğunuzu anlayabilecek, ruhunuzu dinlendirebilecek ölçüde.

    kitabevine girdiğinizde sizi dört-beş masalık bir yer karşılıyor. bu masaların birinde sürekli değişen ürünlerde %25 indirim oluyor. hepsi de o kadar değerli kitaplar ki, çoğunu okuduğum için çok iyi seçildiğini söyleyebilirim. yani uyduruk bilmemne yayınevinin bastığı uyduruk bir kitabı değil, hepsi de dünyada ve ülkemizde kabul gören edebiyatçıların kitapları. george orwell, nikos kazancakis, lev tolstoy, charles bukowski, albert camus, tezer özlü, sabahattin ali, yusuf atılgan, salinger, emrah serbes, hakan günday, murat uyurkulak, ihsan oktay anar, hıfzı topuz şu ana kadar karşılaştıklarımdan bazıları.

    içeriye sokulunca solda kalan kısımda yerli ve yabancı edebiyat, dergiler ve uç ötede yabancı yayınlar var. burada da dört yapraklı yonca ile çevrilmiş raflarda indirimlerle karşılaşabiliyorsunuz. ama raf sistemlerinin çok da iyi olmadığını eklemek lazım. yerli-yabancı şeklindeki ayrımdan sonra, klasikler ve güncel edebiyat ayrımına gidilmiş. bundan daha öteye gitmek nasip olmamış anlaşılan. gerçi ucuz roman dediğim, "sarışın vampir, kendi yağıyla kavrulan edvard, bu dünyaya aşk için geldim" gibi janjanlı kapağa sahip, fantastik ergen edebiyatı kısmı ayrılmış; fakat daha iyi bir kategorizasyon yapılabilirdi gibime geliyor. bu konuda ankara'da imge kitabevi örnek olarak gösterilebilir. arkadaş kitabevi'nde de yeraltı edebiyatı, fantastik, kurgu gibi bölümler olsa da imge'de ülke ülke olarak ayrılan yabancı edebiyat bir nebze daha mantıklı oluyor.

    kitabevinde hatrı sayılır yerli-yabancı çizgi roman bölümü var. ilgi alanıma çok girmiyor fakat o kadar büyüklükte bir çizgi roman rafı daha önce hiç bir yayınevinde görmedim.

    girişin sağ kısmında kalan kısımda ise tarihi ve siyasi kitaplar yer alıyor. bu kısmın fazla karışık ve yeterli olmadığnı net bir şekilde söyleyebilirim.

    dvd-oyun-müzik bölümü de mevcut. ayrıca bir de röprodüksiyon olduğunu tahmin ettiğim çerçeveli tablo satımı yaptıkları bir kısım var. güzel düşünülmüş ancak ilgi biraz az gibi.

    kitabevinin olumlu diğer bir özelliği de elindeki kitabı dikilmeden oturarak inceleme imkanı olması. girişte ve içeride bir çok oturacak yer var.

    pek ilgilenilmeyen bazı bölümlerdeki (sosyoloji, felsefe, ekonomi gibi) kitapların eskimiş ve tozlu olduğunu gördüm. bu tabii ki kabul edilebilir bir şey değil.

    kitabevinin en olumsuz özelliklerinden biri, kitaplarının yıpranmış şekilde raflarda durması; bu tabii ki müşterilerinin bir kabahati buna yapacak bir şey yok. kenarı filan kıvrılmayı geçtim, kapağının ortasından damarlanmış kitaplarla karşılaşmak mümkün oluyor.

    sonuçta ankara gibi büyük bir şehirde hatrı sayılır bir yeri oluştu bende. her seferinde farklı kitaplardaki indirimler, raflardaki sürprizler de hoş. ara sıra uğruyorum...
  • kentpark şubesi çalışanları çok ilgililer gerçekten. ilkokul 4. sınıfta okuyan kızım için hikaye kitapları bakalım dedik. çalışana sordum yaş veya sınıf kategorisine göre ayrılmış raflar var mı diye. maalesef yok dedi. ama ben kendim özel notlar aldım, buraya gelen öğrencilerin kitaplarından dedi. sonra bir excel listesi açtı bilgisayardan. arı koleji, bilkent ve odtü koleji, sınav koleji ve tevfik fikret kolejindeki öğretmenlerin öğrencilere tavsiye ettiği kitap listelerini gösterdi. her kolejin her sınıfı için bir liste oluşturmuş adam. sonra tüm kolejlerin tavsiye ettiği 5. sınıf kitaplarını getirdi bize tek tek. hiç üşenmedi valla adam getirirken ben yoruldum.
    yaklaşık 25-30 tane kitap arasından kızıma 7 tane kitap seçtik. hepside birbirinden harika kitaplar.
    fiyatlar kitapyurdu.com a göre pahalı tabi. 81 lira verdiğimiz kitapları kitapyurdundan 59 liraya alabiliyorsunuz. ama verilen hizmet, güleryüz ve kitapları inceleme fırsatı paha biçilemez.
    uzun zaman sonra ülkem adına sevindim. güzel şeyler var aslında diye.
  • kentpark şubesinde bulunan cafe'si gerçekten güzel düşünülmüş ancak insanlar tarafından hunharca gülmeli-bağırmalı sohbetlerle katledilmekte olan kitapçı. anlamıyorum arkadaş, niye yani? koskoca alışveriş merkezi; bir sürü cafe var, niye anırmalı-bağırmalı muhabbetini bir kitapçının içinde yapıyorsun niye yani? işte sorunumuz bu bizim: neyi nerede yapacağımızı bilmiyoruz. her yere manyaklar gibi saldırıp, var edilmeye çalışan konseptleri yok ediyoruz. huzur içinde kitabıma dalmış, kahvemi yudumlarken iki sığır gelip yan masada zerre zihinsel aktivite barındırmayan sohbetlerini yaparken utanmıyor; ben utanıp kalkıyorum oturduğum yerden. allah ıslah etsin ne diyim.
  • kentpark içindeki şubesi, o bildik alışveriş merkezi basıklığından insanı alıp daha doğal, daha kendi halinde bir ortama götürüyor, hep gidilesi.
  • mithatpaşa şubesi özellikle 1997 - 2002 yılları arası çok müthişti buranın. ted ankara koleji'ne en yakın kitabevi olmasının da avantajı da vardı. bu şube, şekil olarak u biçimindeydi. sıhhıye tarafındaki kısmında kitaplar, sakarya caddesi kısmında ise müzik bölümü bulunurdu. bir çok yerde aranıp da bulunamayan cins cins albümler muhakkak olurdu orada. ayrıca müzik kitapları, kıytırık enstrümanlar da satarlardı. u'nun alt tarafında ise bir çoğu arkadaş yayınevi'nin microsoft yayınları olan bilgisayar kitapları, çocuk kitapları ve posterler bulunurdu. aynı zamanda kasa da buradaydı.

    şahsi tarihimde de yeri büyüktür arkadaş kitabevi'nin. sene 1999 deprem olmuş mecburen istanbul'dan ankara'ya gelmek zorunda kalmıştım. ted ankara koleji'ne gidiyordum. o zamana kadar pek kitaplarla haşır neşir olmayan ben, zamanla öğle aralarında bu kitabevine takılır olmuştum. aslında ilk gidiş amacım müzik ile ilgiliydi ancak -bilen bilir- buranın kendine has çok çekici bir kitap kokusu vardı. neyse, o zamanki türkçe öğretmenimin bana önerdiği kitaplar martı ve zıkkımın kökü kitapları buradan aldığım ilk kitaplardı.

    o zaman bir de manyak mıydım neydim ankaray'da kitap okuma alışkanlığı edindim kendime. ama öyle her trene de binmiyordum. illa a13 numaralı vagon gelecek ve illa hep oturduğum körüğün önündeki tekli koltuğa oturacaktım. kolej istasyonunda biner, oraya oturur, dikimevi - aşti kitap bitene kadar saatlerce gider - gelirdim. daha sonra milliyet yayınları'nın gazap üzümleri kitabı ile ilk klasik sınavımı verdim. o kitap hala arkadaş kitabevi kokan yegane kitaptır. daha sonra irili ufaklı bir çok kitap aldım o kitabevinden. 2001 yılından sonra lise için kızılay'dan uzaklara gittikten sonra pek uğramadım sonra.

    zamanla önce müzik bölümü olan sakarya caddesi tarafı kapandı, sonra da kendisi komple kapandı. daha sonra da kentpark'a bir şube açtılar. ama arkadaş kitabevi'nin mithatpaşa caddesi'ndeki şubesi bambaşka bir dünya idi. hala, kasalarının önünden tomar tomar aldığım üzerinde microsoft eğitim kitaplarının reklamlarının yer aldığı kitap ayraçlarını saklarım.
  • ankara kentparktaki şubesi mükemmele yakındır. ingilizce fransızca almanca ve ispanyolca bol miktarda kitap satmaktadır. d&r gibi süpermarket mantığıyla çalışan bi "bookstore" (internet şubesini ayrı tutuyorum ama d&r şubeleri bazen fazla piyasanın istediğini satma mantığıyla çalışıyorlar..) dan sonra cennet gibi geldiği için, gidince saatlerce kalmak hiç de zor değil. bir de italyanca kitaplar da gelse ikinci evim olabilir.
  • kentpark'ta açılmış olanı şimdiye dek gezdiğim en hoş kitabevlerindendir. oldukça geniş, rahat ve sakin. dost kitabevi'nin hengamesi, d&r'ın eski moda ve soğuk ışıklandırmalı layout'undan uzak bir ambiyansı var. fiyatlarına çok dikkat etmedim ama.
  • sendikal haklarını kullanmak isteyen çalışanlarına baskı uygulayan, bazılarını işten çıkaran kitabevi.

    "kitabevi" olarak faaliyet gösteren iş yerlerinde sendika, emek, insan hakları gibi konularda daha çok hassasiyetin olduğu gibi bir izlenim vardır ama ne yazık ki çok yanlış bir izlenim.

    buralarda sonuçta kar etmek isteyen, ticaret yapan yerler.

    ve bu güdüyle hareket eden arkadaş kitabevi de daha çok kar, daha az maliyet için işçilerinin son derece basit haklarını geri çeviriyor, bu haklarını kullanmaması için çeşitli yöntemlerle baskı yapıyor ve ne yazık ki işten çıkarma gibi yollara da başvuruyor.

    o büyük, parıltılı arkadaş kitabevi mağazaları hiç de göründüğü gibi değil.
    rafları aydınlatan o parlak ışıklar, geniş mağazalar, arkada çalan hafif müzik, çalışanlarının yaşadığı dramın üstünü kapatıyor.
  • sosyal-iş sendikasına üye olduğu belirlenen işçileri işten atan kitabevi.

    http://ilerihaber.org/…r-isten-cikarildi-75122.html

    işçilerin çeşitli sosyal medya araçlarında paylaştıkları mesaj ise şu şekilde:

    "arkadaş kitabevlerinde sendikalı çalışmak istedik, işten atıldık!
    arkadaş kitabevinde işçi kıyımına son!
    bizler arkadaş kitabevi'nde çalışan işçileriz. kısa süre önce anayasal hakkımızı kullanarak sosyal-iş sendikası'nda bir araya geldik. çünkü örgütlü yaşamın önemli olduğuna inanıyoruz. çünkü haklarımızı korumanın bir araya gelmekten ve sahip çıkmaktan geçtiğini biliyoruz. çünkü birliğimizin hem bizlerin hakları, hem işyerinin verimli olarak çalışması, hem de çalışma barışının güçlenerek huzur içinde çalışabilmemiz açısından büyük önem taşıdığına inanıyoruz..
    ancak arkadaş kitapevi işvereni, sendika üyesi olan bir çok arkadaşımıza baskı uygularken, bir kısmını da işten atmıştır. evine ekmek götürme çabası içinde olan biz işçiler, anayasal hakkımızı kullanmamız nedeniyle baskı görüyor, işten atılmakla tehdit ediliyoruz. bu durum kabul edilemez.
    sendikamız da işten atma girişimlerine karşı işverenle görüşmeler gerçekleştirip sorunu diyalog ile çözmeye çalışıyor. fakat işveren sorunu çözmeye yanaşmadığı gibi, yeni işten çıkarmalar devam ediyor.
    sizleri, anayasal haklarını kullandıkları için işini yitiren arkadaş kitapevi çalışanlarına destek vermeye çağırıyoruz. halkımızın desteği ve dayanışması ile toplu iş sözleşmeli, sendikalı ve güvenceli çalışma ortamına ulaşabileceğiz.
    haydi, sizi de arkadaşıma dokunma çağrımıza ses vermeye davet ediyoruz.
    sendikalı, güvenceli, toplu iş sözleşmeli çalışmak istiyoruz. sesimize ses verin, hep birlikte bu hukuksuzluğa son verelim..."

    sahibinin eskiden solcu olmasına rağmen sendikaya yönelik bu düşmanlık, tepeden tırnağa kokuşmuşluğun göstergesi.
  • kentpark içindeki şubesi kapanmış. halbuki ankara'nın en iyi kitabevlerinden birisiydi. çok üzüldüm anılarıma.
hesabın var mı? giriş yap