• (bkz: double akrep)
  • son 2 yıldır sevgililer gününde yanında olmaktan ölesiye sıkıldığım çok sevdiğim oda arkadaşım. ne vardı da geldim finlandiyalardan...zaten verdiği siparişler bavula sığmadı, o yüzden yaza fethiyeye gelecekler işallah...böylece sevgililer gününü yazın kutlayacağız ...
  • kendisine şöyle bir yıllık yazısı yazdığım ademoğlu:

    bizim derdimiz ile dertlenmeyen bizden değildir. biz olmak müşterek olmaktır kederde, sürurda; hissettirmeden, söylenmesine gerek kalmadan anlamaktır ne varsa ortada ve bir uzuv gibi yaşamaktır aynı şeyi iki ayrı bedende. hürmet etmektir, değer vermektir içeride ve dışarıda ne varsa tercihlere dair, sürat ve isabetle olmaktır güneş gibi, akarsu gibi, gece,toprak ve ölü gibi veya olduğun gibi, göründüğün gibi hatta olman gerektiği gibi. zora talip olmak, zordan hoşnut olmaktır. idrak edilemez ancak iman edilebilir bir düzlemde bir olmaktır.

    marifet iltifata tabidir, iltifat görmeyen marifet zayidir. sen olanı, kendine yaptığın gibi değerlendirmek, zemlerin en ağırıyla yargılamak, havsalanın alabileceği en yüce iltifatlara layık görmektir bizimkisi. iddialı cümleler ettiğimin farkındayım, tam koşutluk da aramıyorum zaten. değerlendirmede acımasızımdır, senin de benden aşağı kalır yanın yok; ama varsa biri bu tanımların şöyle yanına doğru uğrayan, bu tekliğe azıcık da olsa yaklaşan senden başkası değil emin. ketum bir adamım ben, ne varsa dökmem belleğimde çoğu zaman, ama senin ne kadar taşım varsa zihninde tasnif etmiş olduğunu biliyorum ve sen de benim bunu bildiğimi biliyorsun.

    sona yaklaştık; hafıza-i beşer nisyan ile maluldür. unutuyorum diyorsun kardeşim, herkes bu illetten dertlidir ama ortada daha ciddi bir şey var: yek ve tek olan bir yolda yürüyoruz ve neye rastlamışsak bu yolda heybemizin bir köşesine giriyor gizlice veya ayan beyan. zaman kaybolmuyor hiçbir zaman, artık sende ben, bende sen oluyoruz ve bundan hoşnut oluyoruz, kardeş oluyoruz.
  • ankara’da tanıştığım ilk insan, sevgili kardeşim… ağır bir sorumluluk bence bu sana. o günden beri birini dinlemek zorunda olmak, birinin ilk arkadaşı olmak, her zaman yanında olmak zorunluluğu… ne olursa olsun ondan taraf olmak, onu ondan daha iyi tanımak, kendine attığı yalanlarda bile doğruyu bilip onun için en iyisinin ne olacağına kafa yormak. gerçekten çok büyük sorumluluk ve her babayiğidin harcı değil.sen bu görevi layığıyla bugüne kadar yerine getirdin kardeşim. sabahlara kadar konuştuk, akşamlara kadar uyuduk sonra, kendi dilimiz oldu en sonunda 3 beş cümleden, kelimeden, mimikten ibaret. bazen sadece göz göze gelmemiz yetti, anında mesajlar alındı verildi. hafızamı kaybetsem, her şey silinse yine de seninle o sevgililer gününde sevgilisiz kalıp eternal sunshine’ı izlememizi unutmam. jack ve tyler bile bu kadar iyi bir ikili değildi, biz farklı vücutlarla başardık bunu. bak kendimizle gurur duyacağımız ne kadar çok şey var; biz varız, dostluğumuz var ve amolimiz var. hikayelerimizden hiçbirini anlatmaya gerek yok burada. son 4 senedeki tüm hikayelerimde başroldesin çünkü.sana son mektubumla yazımı noktalıyorum çünkü bir tek sen anlarsın yine:

    “sevgili kardeşim,
    sanırım 12 ocak 2007 günü sana layık olamayacağım... mesajı kendi kendime göndersem yine de geçerliliği olur mu bilmiyorum ama onun bu işle pek ilgilenmediği kesin. umarım tahminlerim yanlış çıkar ve senin dediğin klişeler yıkılır.
    sevgiler”
  • şu aralar kafa iznimi çakarım, işime gücüme bakarım diyen şahsiyet.
    argie, my dear, kim kayıp kime ayıp...
  • (bkz: dario argento)
  • hakkinda bir yerde boyu 1.90mis diye bir sey okudum. peki ben bu cocugun benden kisa oldugu zamanlarini hatirlarim desem ve eklesem boyum bibucuk metre civari diye, hakkatten ilginc olmaz mi sayin dinleyen.
    kucukken de o kadar iyi ve zekiydi ki su anki argento'nun yazdiklarina bakiyorum ve hic sasirmiyorum, ama boyuna sasirmamak elde degil :)
  • yükselmeden uçmaya çalışan. zıplayınca ayakları yerden kesilen, sonra neden uçamadım diye dert yanan. hayat teslim olarak daha kolay dostum. gel önce beraber yükselelim, kimbilir yukarıda belki bize kanatlarımızı kullanmayı öğreten biri çıkar. kuşlar bile uçmayı öyle öğrenirmiş.
    bizi tutup yukarılara çıkartacak bir anne kuş olmadığına göre, iş başa düşer arkadaş....
  • güvenilir olan. elinden ve dilinden insanların emin olduğu. ismini yüzakıyla taşıyan.
hesabın var mı? giriş yap