• antiphon kelime anlamı olarak "karşıt-ses", ve dini olarak topluluk ve koro halinde söylenen bir ritüel müzik türüne işaret ediyormuş. midlake'in ne olduğuna karar veren konumundaki acıklı ama egoist bakışlara sahip tim smith'in gruptan ayrılması (sanırım şutlanması) sonrasında böyle bir albüm ismi tercih edilmiş olması benim nazarımda daha da anlam kazandı. şimdiki vokalistin eskiye göre daha mesafeli ve daha az kişisel şarkı söyleyiş şekli, daha fazla koro ve harmonisi, daha tutarlı bir konsept, öykünülen atmosferin daha net bir şekilde, eski zamanlara ait, epik, ruhani ve hikayesel oluşu, ve daha keskin enstrüman hakimiyetiyle önceki albümlerden daha farklı. önceden singer-songerwriter indie folk havasında olan grup şimdi tam progresif rock ruhunu ve vizyonunu yakalamış.

    eski midlake'in ardından grup elemanları şöyle demişler: "antiphon is the most honest representation of the band as a whole, as opposed to one person’s vision that we were trying to facilitate".

    bu da aynı isimli şarkının unplugged hali:
    http://www.youtube.com/watch?v=r9azxrv7kvw
  • "çirkin ve kötüyü arzulamamış ve bunları yoklamamış insan bilge değildir; çünkü bu durumda, onun erdemliliğini olumlamasını sağlayan ve karşısında zafer kazandığı hiçbir şey yoktur."

    -antiphon-

    kaynak: https://twitter.com/…llr/status/1012471896510795778
  • midlake'in tarzını bulduğu/oturttuğu albüm.

    edit: aramızda hala tracklist vermeyenler var...

    1) antiphon
    2) provider
    3) the old and the young
    4) it's going down
    5) vale
    6) aurora gone
    7) ages
    8) this weight
    9) corruption
    10) provider reprise
  • hidden orchestra'nın night walks albümünün, kanımca şahane, açılış parçası. klibi için link
  • bir geç dönem sofisti olan antiphon prodikos'un tüm insanların eşitliği öğretisini devam ettirir ve her insanın doğası bakımından birbiriyle aynı olduğunu, ayrımların insanların koymuş olduğu yasalardan, adetlerden vs. kaynak bulduğunu dile getirerek doğa-yasa (physis-nomos) zıtlığını felsefesinin merkezine yerleştirir. buradan hareketle yunanlılarla barbarlar (yunanlı olmayanlar) arasında bir değer farkı olamayacağını net bir biçimde ifade eder. hakikat üzerine isimli ana eserinden kalan kimi fragmanlar şu şekildedir:

    "asil babaların çocukları olanları sayıyor ve onlara saygı gösteriyoruz.. asil bir aileden gelmeyenleri ise ne sayıyor, ne de onlara saygı gösteriyoruz. birbirlerimizle ilişkilerimizde böylece barbarlar gibi davranıyoruz. oysa doğa bakımından yunanlı olsun, barbar olsun, hepimiz her şeyde aynı olarak yaratılmışızdır. zorunlu olan doğa yasalarına itaat etmek herkes için geçerlidir. aynı şekilde bütün bunlar herkes tarafından elde edilebilir ve bu şeylerin hiçbirinde birimiz diğerinden yunanlı veya barbar olarak ayrılamaz. hepimiz ağzımızla, burnumuzla soluyoruz; hepimiz ellerimizle yemek yiyoruz."

    "adalet bir insanın yurttaşı olduğu sitenin yasasını ihlal etmemesidir. bir kimse yanında şahitler bulunmadığı, yalnız olduğunda ise doğanın buyruklarını yüksek tutarsa adalete uygun bir şekilde davranmış olur. çünkü yasaların buyrukları insana yapay olarak kabul ettirilir. oysa doğanın buyrukları zorlayıcıdır. yine yasaların buyrukları rıza ile, uylaşım ile kararlaştırılır. oysa doğanın buyrukları rıza ve uylaşım konusu değildir, doğaldır."

    "... yasayı ihlal eden kişinin yaptığı şeyi, yasa üzerinde uylaşmış kişiler bilmezlerse o kişi utanç ve cezadan kurtulur. ancak kaynağı doğada bulunan yasalardan herhangi birini ihlal eden kişinin yaptığı şey, insanlar tarafından bilinmese de kötüdür ve bu kötülük onların bilinmesi ile daha büyük olmaz. çünkü burada ortaya çıkan zarar kanı bakımından bir zarar değil, gerçek bakımından bir zarardır... yasanın doğru (adil) diye belirlediği fiillerin çoğu doğaya aykırıdır... yasanın yasakladığı şeyler, onun emrettiği şeylerden doğaya daha dost veya uygun değildirler. oysa hayat ve ölüm doğaya aittir. doğa için yararlı olanlar hayatı, onun için zararlı olanlar ölümü meydana getirir. ancak yasaların yararlı diye belirlediği şeyler doğaya köstektir, doğanın belirledikleri ise özgür."
  • ilk dinleyişte provider ve özellikle the old and the youngı sevdiğim albüm.
    geç tanıdım diğer albümlere de sıra gelecek elbet.
  • yunan mahkemelerinde ilk yazılı savunmayı veren felsefeci.
  • yepisyeni midlake albümü.
    ilk birkaç parçayı dinledikten sonra albüme dair ilk düşüncem: içinde ''the old and the young'' adlı enfes bir parça barındırmaktadır.
  • alfa mist'in müthiş bir melankolik jazz albümü.
  • beni esir almış midlake albümü. mis gibi vokaller, mis gibi düzenlemeler...

    tim smith'in gitmesi kötü olacağına iyi mi olmuş ne.
hesabın var mı? giriş yap