• çok pis birşeymiş, çok da illet birşey..

    doktora gittiğinizde şuna benzer bir diyalog geçebiliyor

    - ani bir sese maruz kaldınız mı ?
    - neye?????
    - sizi işitme testine alalım

    işitme testinde kapalı telefon kulübesi gibi birşeye girilmesi sonrası

    - şimdi söyleyeceğim kelimeleri tekrar edin
    - (kafa salla, anlamış gibi yap)
    - öğretmen
    - ney???
    - hatıra
    - ????

    sonrasında acil servise indirerek kortizon iğnesi vururlar. "en azından gözler görüyor" der, devam edersiniz..
  • tıp literatüründe idiopatik sensorinöral ani işitme kaybı ( idiopathic sensory sudden hearing loss, isshl) durum. (akustik travma ile hiç bir ilgisi yok.)

    kişinin ani olarak çoğunlukla bir kulağı ile sınırlı işitme kaybı olduğunu farkettiği bir rahatsızlık. işitme aniden kulaktan gelen bir basınç hissi ve "pop" sesi ile olabildiği gibi, kişi işitme kaybı ile de uykusundan uyanabiliyor. tanı koydurucu kriter odyometri sonucunda 3 ve daha fazla saf tonda 30 db üzerinde kayıp olması.

    kısaca evde sakin sakin oturup elder scrolls iv oblivion oynarken birden sol kulağınızı suyun altına girmiş ve oradan duyuyormuş gibi hissetmeye başlayabiliyorsunuz.

    işitme kaybına ek olarak iç kulaktaki diğer fonksiyonların kaybına bağlı denge sorunu, mide bulantısı, tinnitus ve nistagmus olabiliyor.

    ani işitme kaybı kulak burun boğaz branşına ait acil durumlardan biri. fark eder etmez iyi bir kbb merkezine gidip komple kulak testleri ( odyogram, denge ve iç kulakla ilgili diğer testler) yapılması gerekiyor.

    nedeni tam bilinmemekle birlikte dört mekanizmanın kişiden kişiye değişen farklı ağırlıkta etkisi olduğu düşünülmekte:

    * kulaktaki labirent sistemine yönelik viral enfeksiyonlar
    * labirent sistemindeki dolaşım bozuklukları
    * intrakoklear* zar yırtılmaları ve basınç değişimleri
    * otoimmun iç kulak hastalıkları

    ilk tedavi yüksek doz kortizon. beraberinde iç kulak dolaşımını artıracak ve labirent fonksiyonlarını destekleyecek betaserc ve vastarel gibi ilaçlar da veriliyor. işitme kaybı fazla ise bu tedavi sessiz sakin bir hastane ortamında yapılıyor. hafif ataklarda evde düzenli ilaç alıp istirahat etmek te mümkün doktorunuzu ikna edebilirseniz.

    kortizon alıyorsanız beraberinde mide koruyucu ilaçlar da içmeniz, tuz kısıtlamasına gitmeniz gerekli. tuz kısıtlamasına ilaveten ani işitme kaybına yönelik koruyucu diyet ( alkol, çay, kahve, kafein içeren herşey, tuzlu her tür gıda, maden sodası vs vs yasak) üstüne müziksiz sessiz sakin ortam ile biraz sabrederseniz budist olabilirsiniz.

    sessizlik iyi gelmiyor insana. daha beter kendini dinlemeye başlıyor.

    "ah şimdi duyuyorum!" .... "yok yok, dün daha iyiydi.".... "hmmm, uğultu biraz azalmış sanki".... "başım döndü, acaba yatmaktan tansiyon mu düştü, yoksa iç kulak kelek mi yapıyor gene?"....."yüzümdeki kırmızılık kortizondan mı acaba?"... "acaba kaç kilo aldım kortizondan ve yatmaktan?"....." allaaam müzik dinlemek istiyorum!"...

    sonuçta ani işitme kaybı geçiren kişilerin %60 civarı tedavisiz de olsa düzeliyor. yeni bir atak olma ihtimali elbet her zaman var. tedavi ile iyileşme oranlarının artması mümkün. ancak her şeye rağmen sekel kalan vakalar da var.

    tek yapılacak şey beklemek yani.

    bekleyin. kendinizi dinleyin.

    bazen gerekli.
  • geçirdiğim ikinci kemik iliği naklinden kısa bir süre sonra sağ kulağım yavaş yavaş duymamaya başladı. işitme testine girdim ciddi bi kayıp var. mr istediler ve cihaz yazacağız dediler. kulak işitmediği gibi garip sesler çıkartıyor. bütün gün kalp atışımı sağ kulağımda dinliyorum. hayata bak felçli ve kanserli bi vücuttan sonra şimdi de sağır olduk. sırada ne var yaaaarebbim?
  • şu anda içinde bulunduğum durum evet yazılanlar gibi durup dururken sebepsizce oldu.
    pazartesi öğlen çivarında sağ çınlaması başladı önemsemedim ama bir saat sonra hala neden çınlıyor ki dedim,
    ofiste kime söylediysem "biri seni anıyordur;
    sağ kulak ise iyi, sol kulak ise kötü şekilde anıyordur. he he benim ki sağ allah razı olsun da 24 saat anılmaz ki insan.
    bir kişi daha aynı şeyi söyleseydi sinir patlaması yaşayabilirdim.
    neyse çınlama evet ertesi gün sabaha kadar devam etti, öyle ki çin işkencesi gibi gece uyutmuyor. sinir bozuyor ve sesizliğe hasret bırakıyordu tabii ben hala çınlama var diye duymuyorum sanıyorum, işitme kaybı aklıma bile gelmiyor.
    sabah gideyim hastaneye dedim ki hastaneye kolay kolay gidebilen bir insan olamadım ama çınlama sinirlerimi bozmuştu ve kurtulmak istiyordum.
    devlet hastanesine geldim, sıra aldım çok geçmeden sıram geldi, işitme testi yapıcaz dediler.
    o da ne ! duymuyorum. sağ kulağım duymuyor kulağa verilen ses çınlama sesi ile aynı ayırd edemedim. yapamadılar testi.
    doktor yatıyorsun ve kortizon tedavisine başlıyoruz dedi, kortizon ve ben kilo almak demek kabus olmalı...
    o akşam hastaneye yattım damardan ağızdan kortizon alıyorum, bugün yeniden test yapıldı daha iyiydi testi yapabildim.
    beni hiberbarik oksijen tedavisine başlattılar. basınç altında %100 oksijen kanı yenileyecek dokuları iyleştiriyor. daha çok vücudunda yara çıkan şeker hastaları yapıyormuş ve ani işitme kaybı yaşayanlarda da uygulanıyormuş.
    ilk seans basınca alışık olan kulaklarıma zor gelmedi, doktorun dediğine göre iyileşme süreci 10 seansta bitermiş, durum okadar kötü değilmiş, çınlama da bir kaç seansa gidermiş... umarım :(
    kortizon sonuçlarına katlanmamak için verilen diyeti bozmuyorum, bir de şiştiğim için moralim bozulmasın varsın aç kalayım.
    ilk iki gün kabullenmediğin durumu sonra kabulleniyosun.
    öyle işte hastane odasından yazdığım ilk entry'm
    oysa ki bu akşam behzat ç. ankara yanıyor zirvesine gidecektim. hayat böyle işte aniden olur herşey plânlarını beklemez.

    ertelememek gerek hayatı, hafife almamak gerek hiç bir şeyi...
    basit kulak çınlaması bana en az 15 gün hayatın içindeyken uzak durmayı sağladı. sakın ihmal etmeyin sağlığınızı vücut her olumsuzlukta sinyal veriyor. sinyali takip edip önemsemek bize düşüyor..

    edit 1: tedavi başındayım ilk gün ve bugün arasında duymada gelişme sağlandı. devamı buraya gelecek

    uzun zaman sonra gelen edit: herkese merhaba çok fazla mesaj alıyorum, benim çınlamam devam ediyor sadecee ben hayatımın içine dahil etmeyi başarabildiğim için benim sosyal hayatımı etkilemiyor artık benim bir parçam gibi bu ses.
    ama tabii ki yeni gelişmeleri takip ediyorum;
    eğer sizlerde tedavi ile ilgili yeni güzel habarler almak istiyorsanız sizlere; tintinus talk forum sayfasını öneriyorum.

    ve burada paylaşılan ve faz 2 aşamasında olan `oto-313` adlı ilaçtan bahsediyor. 2022 yılında sonuçlanması öngörülen ve deneklerden başarılı geri bildirim alınan bir çalışma. dilerim bu bizim hikayenin mutlu bitmesine sebep olur.
  • ciddiye alınması gerekendir.

    2006'dan beri her yıl (2010 hariç) buna yakalanıyordum ben. denge kaybı ve mide bulantısı da beraberinde gelirdi. daha önce de birşeyler yazmıştım hakkında (bkz: #12935563)

    konuyla ilgili olarak bu seneye kadar 4 ayrı doktora gitmiştim. türk doktorlarından şikayet edeyim desem, biri ecnebi idi.

    bu doktorlardan ilk gittiğim serum tedavisi uyguladı. ecnebi olan kulağıma bir ilaç sıktı. diğerleri ise kortizon ve sessiz bir odada kalma tedavisi uyguladı. velhasıl sorun geçti. genel olarak orta kulak iltihabından veya vertigodan bahsedildi. ilginç olanı bu dört doktordan hiçbirinin tomografi veya mr çekmeden sadece kulağa soktukları aparat ile karar vermesiydi.

    bu sene (2013) olay biraz daha farklı gelişti. ani işitme kaybı ile birlikte sol tarafımda yüz felci ortaya çıktı. telaş yaptık haliyle. devlet hastanesine gittiğimde yüz felci olduğumdan habersizdim, taa ki doktor ıslık çalmamı isteyince çalamayana kadar. acil serviste ortalık birden karıştı. beni acilen tomografiye sevkettiler. neden olduğunu bilmediğim bir halde "senin derdin büyük" diyerek aynı gün araştırma hastanesine sevkim gerçekleşti. bu aradaki moral bozukluğunu, yıkılmışlığı saymıyorum elbette.

    üniversite hastanesinde çekilen mr sonucu, yüz ve duyma sinirinin geçtiği noktada akustik norinom ve akustik schwannoma dedileri bir tümör olduğunu tespit ettiler. aynı gün kortizon ve hiperbarik oksijen tedavisine başladım. yüz felcim biraz daha ilerledi sonra yavaşladı ve durdu. 10 gün içinde geçti. fakat hala sol kulağım büyük oranda duymuyordu.

    hiperbarik oksijen tedavisi 20 gün sürdü. sonrasında doktorum tümörü almalarının mümkün olmadığını ancak gamma knife tedavisi diye bir yöntem olduğunu bunun da türkiye de 3 yerde olduğunu söyledi. bıçak kelimesi soğuk gelse de bu 3 yeri sorduk öğrendik, gazi üniversitesi, acıbadem ve marmara üniversitesi. doktor bizi marmara üniversitesi nörolojik bilimler enstitüsü'ne sevketti.

    yüz felci olmamdan yaklaşık 1 ay sonra marmara üniversitesi nörolojik bilimler enstitüsüne gittik. orda kendi cihazlarında bir mr daha çektiler. durumun vahametini bir kez daha ortaya koydular. kafamda 10*15 mm lik bir tümörle geziyordum. alan için gerekli bu ölçüler tümör derinliği kesin olmadığı için hacim için yeterli değildi. ancak yine de tedavi için çok geçmiş olmadığını öğrendik. doktor bana sen git 2 ay daha gez toz bayramdan sonra gel dedi. az duyan kulağımla 2 ay daha laylaylom yaşadım. 2 ay sonra gittiğimde tekrar mr çekti, ve tümördeki büyüme miktarını tespit ettiklerini açıklayıp önüme 3 seçenek koyudu,

    1- bekle tümör büyüsün tamamen sağır kal, yüz felci ol tümörü cerrahi operasyonla alalım. (sonuç olarak sağır kalırsın)
    2- tümörü hemen alalım. (sonuç olarak sağır kalırsın, yüz felci olma ihtimalin % 30)
    3- gamma knife diye bir yöntem var. bunu yapalım. (sağır kalma ihtimalin % 30 yüz felci geçirme ihtimalin % 3)

    ben 3. seçeneği seçtim. gamma knife tedavisi başlarken kafama bir metalik kafes geçirdiler. ki olayın en acılı kısmı buydu. kafatsına vidanın girdiğini bile hissettim. sonrasında bu kafesle tekrar mr çekip tümörün yerini kafese göre belirlediler. bu esnada da yüksek manyetizmadan dolayı metalik kafesin kafaya temas noktalarında acı hissettim. sonrası tamamiyle acısız bir operasyondu. tümörün hassas bir yerde olmasından dolayı kısa süreli tedavi uygulayabildiler. sonuçları tam olarak bilmiyorum. alınca bu entryi güncellerim artık. 3 aylık kontrole 2 ay kaldı. henüz duymada bariz düzelme yok ama yüz felci de yok en azından.

    sonuç olarak ciddiye alınması gereken birşeydir.
  • 3 ağustos gece yarısı saatler biri gösterirken birden kulağımda peydahlanan acı piyango. durup dururken önce sanki havuzu dipten turlayıp da yeni çıkmışım gibi kulaklarımda basınç hissettim. ardından sağ kulağımda bir çınlama başladı. yaklaşık 7 yıl önce babamında başına geldiğinden ani işitme kaybı olabilir diye birden panikledim ve hemen gecenin ikisinde ankara güven hastanesinin acilinin yolunu tuttum. 3-4 gün süren doktor randevuları sonrası teşhis burdan uzatmak istemediğim sebeplerle 8 ağustos öğleden sonra konulabildi. (teşhisi koyamayan o.ç doktorla ilgili gerekli hukuki işlemleri başlattım) sağ kulağımda %60 oranında duyma kaybı olduğunu öğrendiğimde betim benzim attı tabi. kulağımı gösterdiğim 3. doktor hemen kortizonlu ilaç tedavisi ve hiperbarik oksijen tedavisine yönlendirdi. hastaneye yatman lazım dedi. hastaneyi kabul etmedim sen ver kortizonu bana zaten olan olmuş dedim. ilaçlara hemen başlandı moral sıfırın altındaydı. kulakta sürekli motor sesi. gerçekten çok iğrenç bir durum. hastalık diyemiyorum çünkü bu bir hastalık değil semptom ve %90 ihtimalle sebebi de yok. boktan bir bakteri, bir virüs bu ani işitme kaybına yol açabiliyor. ilaç tedavisine ilk 3-5 günde başlanırsa tedavi şansı %65-70 lerde. erken teşhis ve tedavi çok çok çok önemli.

    günde 85 mg ile başlanan deltacortril (kilo ile uyumlu) betaserc ve vasteral mr yanında her gün oksijen tedavisi ile yinede şanslıyım ki 16 ağustosta yapılan duyma testinde duyma kaybım %12 ye düşmüştü. hemen kortizonu kademeli olarak kestim. an itibariyle hala bir iki frekansta (pes sesler/düşük frekanslar) sağ kulağımın daha az duyduğunu hissediyorum ama 20 gün önceye göre çok çok iyiyim. çınlama nispeten azalmakla birlikte an itibariyle devam ediyor. kötü olan ani işitme kaybı düzelse dahi eşlik eden çınlama %70 ihtimalle düzelmiyor. işitme kaybımın tama yakın iyileşmesi ile şanslı %65 içine girdim ama çınlamadan kurtulmak için şanslı %30 içine girebilecek miyim bilmiyorum. doktor çınlamanın 6 aya kadar sürüp geçebileceği eğer 6 ayda geçmezse kalıcı olacağını söyledi. çınlamanın ne kadar iğrenç bir şey olduğu bence sadece yaşayan bilir. çevrenize dertlenmeye kalktığınız anda aman canım ne olacak duyma derler. 7/24 kafanda motorla karışık çınlama sesi hadi bir saat duyma 2 saat duyma ama hep orada o ses gitmiyor. kafayı yedirtiyor.

    bu süreçte 2 profesör 2 doçent ve 3 uzman doktor olmak üzere 7 ayrı doktora muayene oldum ve internette bu konuda ne kadar makale varsa okudum. tıppın en aciz kaldığı durumlardan biri ani işitme kaybı. faydası kanıtlanmış tek tedavi kortizon. geri kalan ilaçlar, oksijen tedavisi hep yardımcı. hele çınlama konusunda hiçbir tedavi yok.

    size tavsiyem 3 günden az bir sürede kulağınızda belirli bir duyma kaybı olduğunu hissettiğiniz an doktora gidin ve mutlaka işitme testine girmek istediğinizi söyleyin. bazı doktorlar ani işitme kaybı ihtimalini atlıyor ve teşhis bende olduğu gibi geç konabiliyor. ben şanslıydım ki en azından duymam düzeldi. ama belki de şanssızım tedaviye 4-5 gün geç başladığım için çınlamam düzelmeyecek. zamanla göreceğiz.
  • bir haftalık kortizon tedavisine rağmen odyometrinizde çentik görmeye devam ettiğinizde "ani" olmasının yanısıra "kalıcı" işitme kaybına doğru gitmeye başladığınızı düşünmenize neden olan durum.

    tuhaf ama insan her şeye alışıyor. ilk olduğu günlerde etrafınızı kafanız suyun içindeymiş gibi dinlediğinizi düşünmenize rağmen zaman geçtikçe daha az fark eder oluyorsunuz.

    ta ki kontrol odyometrisine kadar.

    sessiz bir oda. teknisyen kulaklığı kafanıza takınca kelimenin tam anlamı ile kulakları dört açıyorsunuz. öyle konsantre oluyorsunuz ki kafanızın içindeki damarlardan geçen kanın akış sesini bile duyar hale geliyorsunuz adeta. hoparlörden verilen sesi duymaya çalışırken "kaçırmayayım" korkusuyla nefesinizi tutuyorsunuz. kulaklıktan gelen ses volümü azaldıkça kulağınıza dıştan gelen sesler ile içeriden gelen tuhaf çınlamalar birbirine karışıyor. hangisi nedir ayırt edemez oluyorsunuz bir süre sonra.

    ani işiteme kaybı %60 civarında kendiliğinden düzeliyor olsa da bu şanslı çoğunluktan olmamanız halinde iki haftalık kortizon tedavisi ile daha yüksek oranda iyileşme şansını yakalamak mümkün. ama bir de şanssız azınlık olma durumu var.

    bu durumda kortizon dozu bitince yapılması gereken şey kulak zarını aşarak orta ve iç kulağa lokal kortizon* tatbik etmek. bu işleme "transtipmanik steroid uygulaması" deniyor.
    kulak zarına iki delik açılıyor. biri şırınga ile kortizonu vermek diğer de kortizon orta kulağa dolarken sıkışan havanın dışarı çıkmasını sağlamak için. işlemden önce nistagmus oluşturmamak için şırınga ve ilaç vücut ısısına getiriliyor. ardından uygulama yapılıyor. genelde art arta 3-4 seans uygulanması gerekli.

    uygulama oral steroidden fayda görmeyen kişilerin yaklaşık %45'indeki işitme kaybını düzeltiyor.

    (bkz: genellemeye inanmıyorum ama bir istatistik var.)
  • ne kadar boktan olduğunu yazmakla gerçekten anlatamam. sadece yaptığım mallıkları sizler yapmayın diye yazıyorum buraya, zira çok sık rastlanan bişey değil kendisi.
    üst solunum yolu enfeksiyonu oldum. acile gittim. doktora ağrım var dememe rağmen doktor sallamadı bu durumu. bakmadı ve uyarmadı beni. bu ani işitme kaybında ilk 3 gün çok önemli.
    tekrar ediyorum ki ilk 3 gün çok önemli !!!
    yüksek bir kayıp olsa da geri geliyormuş bu durum. ben mal gibi 1 hafta bekledim geçer yada önemli değil diye. işitme testine sokup, denge durumlarına bakıyor vs.
    ben duyuyorum ama yüksek frekanslarımda sıkıntı var. yani nasıl desem, bir duvar var herkes onun arkasından bağırıyor gibi. hele ki çocuk sesi, tiz kadın sesi... ahey öldüresim geliyor, kelime karşılığı yok o durumun. sanki birileri mağaradan bana bağırıyor gibi. iğrenç bişey. kendi sesim bile içeride yankılanıyor. bol bol susuyorum bende.
    neyse. doktor hiperbarik oksijen tedavisi önerdi (bkz: #58869915) ayrıca steroid e başlattı. b vitamini takviyesi de verdi. ''genelde geri dönüşü olmaz 3 günü geçtiği için'' dedi ama bir umut işte. zira ben müzik yapan, müzik seven insanım. bu şekilde nasıl yaşanır, düşünmek istemiyorum şu an için.

    edit: ambulans, ezan, korna, yol çalışması sesleri deli ediyor..

    edit: ben tamamen geçtiğini düşünmüştüm ama sanırım eskisine nazaran sadece %5 lik bir kayıp kaldı. grip olmamaya çalışıyorum. olursam burnumu temizlerken abanmıyorum ki, kulağımdaki kristaller oynamasın.
  • herkes için kötü bir tecrübedir. fakat bir müzisyenin ve toplamda 22 yıldır ( bunun son 10 yılı profesyonel olarak) koroda şarkı söyleyen birisinin resmen kabusudur. mayıs ayında yavaş yavaş sıklaşan çınlamalar ve işitme kalitemde ara ara bozukluk hissetmiştim. ama 28 mayıs itibarıyla bariz bir şekilde boğukluk, çınlama, uğuldama ve aşırı tıkalı bir halde sağ kulakta kendini belli etti. resmen patlak bir hoparlörden duyduğum çızırtılı, değişken ve cılız sesler gibiydi.

    hemen akabinde çocukluğumdan beri gittiğim kbb operatörü doktoruma gittim. işitme testi ve tahliller sonucunda sağ kulağımda 47 db e kadar işitebiliyordum. yani yan odada sıkma yapan çamaşır makinesi ya da elektrik süpürgesini belli belirsiz duymak diyeyim size. kısacası %40 işitme kaybı teşhisi kondu.

    benim için ne derece yıkıcı olduğunu anlatamam. çünkü sesleri analiz etme , doğru söyleme hatta buna yönelik doğru eğitim vermeye çalışan ve bu alanda uzmanlaşmakta olan biriyim. buna göre eğitim almış, tasarlanmış bir bilişsellik söz konusu. yani neredeyse tüm varoluşumu delicesine sorgulatan bir süreç geçirdim ve geçirmekteyim. doktora gitmeden önce en son yaşadığım evrede ambulance , çocuk çığlığı ve araba kornası... gibi sesleri duyduğumda hafiften baş dönmesi ve denge kaybı bile yaşadım. hatta trafik sesi ve kalabalık gürültülü ortamlarda bulunmak tam manasıyla işkence gibiydi.

    neyse doktorum hiperbarik oksijen ve kortizon tedavisi başlattı. bununla beraber 3 kere kulak içine kortizon injection yapıldı. bununla beraber 20 seans hiperbarik oksijen seansı için rapor alındı. şu sıralar 2. kez 20 seanslık bir roparla oksijen tedavisine devam ediyorum. birazdan size hiperbarik oksijen tedavisi boyunca yaşadıklarımı anlatacağım. birazdan okuyacaklarınız ayrıntılı bir hasta deneyimi güncesidir. aklıma gelen her ayrıntıyı paylaşıyorum çünkü zaman içindeki farkı daha iyi anlamanız için.

    ***önemli : belirttiğim günler hiperbarik oksijen odasında geçirdiğim günlerin sıralamasıdır.

    ilk 3 gün içerisinde ufak bile olsa bir gelişim işareti bekledi doktorum. bende bu beklentideydim ama 3. gün neredeyse çıldıracaktım. basınç odasının etkisiyle sol kulağımda da hafif tıkanma oldu doğal olarak. ama ben bütün insanların konuşmalarını homur homur anlamsızca duyuyordum. dahası herkes sanki bir çizgifilm ses tonuyla konuşuyor gibiydi. sesler yankılanıyor hatta karışıyordu. işte o gün gerçekten çıldırdım. fakat bu hem enjecsiyondan hem de basınç odasına alışma sürecimden kaynaklanıyordu.

    5. gün itibarıyla sağ kulakta ince seslerde biraz olsun netlik gelmeye başladı ama çınlama ve uğuldama bir türlü kesilmiyordu. hatta zaman zaman arşa değiyordu. konuşulanları anlıyordum ama yine çoğu insanı çizgifilm seslendirmesi gibi duyuyordum. bununla beraber her sabah uyandığımda sağ kulağım nereseyse tamamen tıkalı gibi oluyordu. işitmem ancak basınç odasında zaman zaman açılıp hemen kapanıyordu.

    8. gün itibarıyla uğuldamanın şiddeti azalsa da çınlama sabitti. işitmeme gelince 3. gündeki kadar kötü asla değildi. ama netlik hala yoktu. bununla beraber ince sesleri ayırtedebiliyordum.

    9. günde her zamanki gibi uyandığımda sağ kulağımda bir tıpa var gibiydi. gün içerisinden yavaş yavaş açılsa bile yine en iyi 8. gün kalitesinde duyuyordum. bugünün farkı basınç odasında kulağımda çat diye bir geldi ve ardından sesler birden netleşti. sonra yarım saat içerisinden yine bir önceki günün kalitesinde duymaya başladım.

    12. günün sonunda tekrar işitme testine girdim. işitme düzeyim 38 db civarına geri geldi. tiz yani ince seslerde geri dönmeye başladığı görüldü. uğuldama belli belirsizdi. çınlama ise fazla olmasa bile sabitti. fakat ertesi gün uçağım vardı ve planlanmış bir görevim vardı. doktorum belli bir iyileşme olmazsa gitmeme izin veremeyeceğini söylemişti. sonuçları görünce "gitme diyemem sonuç iyice" diyip kararı bana bıraktı. bende bir kaç günlük izinle ve sıkı bir ilaç programıyla yola koyuldum.

    basınç odasından uzak kaldığım birkaç günlük süreçte zaman zaman tıkalı zaman zamanda açıktı. çınlama bazen hafif , bazen orta düzeydeydi. her uyandığımda yine kulağım baya tıkalıydı ve gün içerisinde biraz açılıyordu. yani çoğunlukla insanları sol kulağımla dinlemeye gayret ediyordum. dönmeme 24 saat kala uğuldama tekrar geri dönmüştü. geri geldiğimde kaldığım yerden yani 13. seanstan itibaren aksatmadan oksijen tedavisine devam ettim.

    tedavimin 15. gününde hala çınlama ve uğuldama ara ara devam ediyordu. işitme ise bazen iyi bazen kötü haldeydi. enteresan şekilde basınç odasında sağ kulağım pat sesi eşliğinde açıldı. ufak bir sızlama ile birlikte hemen yine tıkandı. fakat sıkıntımın başladığı günden beri burnumu tıkayıp hava verdiğimde tepkisiz kalan sağ kulağım bugünden sonra tepki vermeye başladı. ne zaman burnumdan hava versem işitmemde bariz iyileşme oluyor ama ancak 5-20 dk sürüp tıkanıyor.

    tedavimin 19. gününde tekrar işitme testine girdiğimde işitme seviyem 28 db olarak ölçüldü. tiz seslerde tamamen bir geri dönüş olmuştu. fakat pes seslerde ise kısıtlı bir gelişim gözlendi. bu yüzden 20. seans bitiminde bir 20 seanslık daha oksijen tedavisi öngörüldü.

    tedavinin 20 gününde basınç odasında çalan radyoyu zaman zaman daha net duymaya başladım. özellikle power türk te yaz için yeni yeni çalınan parçaların altyapılarını ve bas yürüyüşlerini artık sağ kulağımla ayırdedebiliyordum. artık ilk güne nazaran bulanık, karışık, uğultulu ve yankılı sesler yerine sadece daha az sesli duyuyordum. fakat çınlama hafif hafif bana eşlik etmeye devam ediyordu.

    şu an tedavimin 22. günündeyim. bugün itibarıyla çınlama azaldı ama uğuldama yine orta seviyede. burnumu tıkayıp hava verdiğimde belirgin bir iyileşme var ama kısa süreli. bugün tıkanma ilk günlerdeki kadar olmasa da etkili. ama bas sesleri ayırdedebiliyorum.

    size bu kadar ayrıntılı yazmamın sebebi dengesiz ve yavaş cevap veren bir süreç olduğunun farkına varmanızı istediğim içindir. bir iyi bir kötü giden işitme deneyimleri insanı allak bullak ediyor. fakat iyileşme günler içerisinde yavaş yavaş geri geliyor. bir çok hastada eskiden nasıl duyuyorsa o düzeyde duyabiliyor. kimisinde de eski işitme kalitesi olmasa bile oldukça iyileşmiş bir işitme kalitesine kavuşuyor. bu konuda hastalara ciddi bir sabır düşüyor. yoksa bu psikolojik temelli rahatsızlıklara sebep olabiliyor. özelliklede meniere sendromu ve vertigo temelli rahatsızlıkları tetikleyebilmektedir. ani işitme kaybı yaşayan kişilerin beslenmeye maksimum dikkat etmesi, alkol kullanımı ve sigara gibi şeylerden kesinlikle uzak durması öneriliyor. bu rahatsızlıkla beraber ara ara sinir bozukluğu hat safaya ulaştığında bir sigara içtim. bu da her seferinde kulağımın biraz daha tıkanmasına ve çınlamanın artmasına sebep oldu.

    şu an tedavim halen devam ediyor. zaman içersinde editlerle bilgi vereceğim. herkese şimdiden geçmiş olsun.

    edit: 7 temmuz itibarıyla 35 seanslık tedavi sonucunda %90 iyileşme söz konusu. son yaptırdığım audio testinde hiçbir fark olmayınca doktorlarım bugün tedaviyi sonlandırma kararı aldı. hala ara ara tıkanıklık devam ediyor. bazen artsa da çınlama da oluyor ama kısa süreli. tüm güne yayılan bir çınlama değil. hayat kalitem düzeldi ama koroda ne olacağını bilmiyorum. sezon açıldığında göreceğim. çünkü bas tonlardaki bazı frekansları kaybetmiş durumdayım.

    edit 2: tedavinin üzerinden 2 ay kadar zaman geçti. hala daha ufak çınlamalar, tıkanmalar oluyor kulakta. ama tüm gün sürmüyor. burnumu tıkayıp az nefes verdikçe açılıyor. gece sessizlikte hala ince ince çınlama duyuluyor. kısa aralıklarla. hatta bazen ufak ağrılarda oluyor. bu ağrılar basınç odasından sonra geceleri olan ağrılar kadar değil. ağrı kesici almıyorum geçiyor. sanki her şey normale dönmüş gibi işitmem düzeldi diyebilirim. fakat her çınlamada ufak ağrıda insan paranoya yapmıyor değil.

    edit 3: eylül ekim gibi ara ara sızlama sözkonusuydu. ama kısa bir kaç saniyede geçen sızlamalardı. özellikle rüzgarda kaldığım zamanlarda oldu. bu nedenle kışın kulakları ve başı korumak çok önemli. bir de bu kış grip olmamak için grip aşısı önerilmişti. neyseki oldum ve ciddi bir gribal durum yaşamadım. ara ara çınlama oluyor. o da bir kaç dakika sonra geçiyor.
  • gurultuye baglı isitme kaybı yani akustik travma degildir. cogu zaman sebebi bilinemez.
hesabın var mı? giriş yap