• "en yalın biçimiyle gerçeküstücü eylem, elde silah sokağa çıkarak gözlerini yumup kalabalığın üzerine, sıkabildiği kadar kurşun sıkmaktır. günümüzün aşağılayıcı ve ahmaklaştırıcı düzeniyle bu şekilde başetmeyi hiç istememiş olanların yeri, göbeği namlunun ağzındaki kalabalığın içindedir." andré breton
  • yazar. tıp öğrenimi yaparken 1. dünya savaşı'nın patlamasıyla askere alındı. kendi isteğiyle 2. ordu'nun ruh ve sinir hastalıkları merkezine atandı. o sırada çok az tanınan freud'un yöntemlerini klinik olarak kullanma olanağı buldu. bu sırada tanıştığı nihilist jacques vache'den çok etkilendi. apollinaire ile tanıştı.
    paris'e döndükten sonra, 1919'da, louis aragon ve philippe soupault ile littérature adlı dergiyi kurdu ve ilk kitabı mont de piéte'yi (pieta tepesi) çıkardı. philippe soupault ile birlikte écriture automatique (otomatik yazı) yöntemiyle les champs magnetiques (manyetik alanlar) adlı özgün metni bu dergide yayımladı. bu tekniğin amacı bilinçaltını bütün dış etkilerden kurtarıp, kendisini özgürce sergileme olanağı sağlamaktı. 1921'de viyana'ya gidip freud'la tanıştı.
    1921'de simone kahn ile evlendi. 1922'den itibaren, yeni bir dünya kurulması olasılığının tamamen göz ardı edildiği gerekçesiyle dadacılıktan uzaklaşmaya başladı. 1924'de manifeste du surréalisme'i (gerçeküstücülük manifestosu) yayımladı. bu metinde gerçeküstücülük, düşüncenin bütün denetimlerden uzak bir biçimde kendisini ortaya koyması olarak tanımlanıyordu. dualizme karşı çıkan breton aykırı gibi gözüken şeyleri gerçeküstücülükte birleştirmeye çalışıyordu.
    breton sanatın siyasetten ayrılamayacağına inanırdı. 1925'te fransa-fas savaşında, louis aragon ve paul eluard'la birlikte komünist partisi'nin görüşlerini savundu. sonra 1927'de hep birlikte partiye girdiler. 1935'te, gerçeküstücülüğün bağımsız bir devrimci hareket olması gerektiğine inanan breton partiden ayrıldı. 1938'de gittiği meksika'da troçki'yle birlikte bağımsız devrimci sanat federasyonu'nu kurdu. 1930'da ikinci gerçeküstücülük manifestosu'nu yayımlayarak hareketin teorisini geliştirdi. ve antonin artaud, robert desnos ve philippe soupault'yı hareketten attığını açıkladı. bu isimler chilar'da yayımladıkları un cadavre (bir ceset) adlı broşürde breton'u şiddetle eleştirdiler.
    1938'de, paris'te düzenlenen ve 14 ülkeden 70 sanatçının katıldığı uluslararası gerçeküstücülük sergisi, akımın doruk noktası oldu. fransa'nın işgali üzerine 1941'de newyork'a gitti. orada max ernst, marcel duchamp ve david hare ile birlikte vvv adlı bir dergi çıkardı. bir dizi konferans verdi. 1942'de üçüncü manifestoya giriş'i yayımladı. 1946'da paris'e döndü. 2. dünya savaşı'nın ardından varoluşçuluğun yaygınlaşmasıyla gerçeküstücülük etkisini yitirdi. ama breton ölene dek gerçeküstücülüğü savundu.
    breton 28 eylül 1966'da yaşamını yitirdi.
  • "ölüm düşüncesi, bir süredir bana pek yabancı değil. bizi bekleyen tek şey, çürüme ve sonsuzluğun o tatlımsı kokusu."
  • andré breton, 1930: görsel
    foto: (bkz: man ray)
  • "gerçeküstücülüğün içerdiği ruh hali, çocukluğun en iyi günlerini coşkun bir şekilde yeniden yaşamaktır. hakiki bir yaşama en çok yaklaşan çocukluğumuzdur" sözlerinin sahibi fransız yazar,şair..
  • "geceleyin, bir ormanda, güzel ve çıplak bir kadınla karşılaşmayı, inanılmaz bir şekilde diledim hep; ancak, böylesi bir dilek bir kez ifade edildiğinde hiçbir anlamı kalmayacağından, ona rastlamamış olduğuma inanılmaz bir pişmanlık duydum. ne de olsa, böylesi bir karşılaşmayı varsaymak pek o kadar çılgınca bir şey değil: olmayacak şey de değil. sanki her şey kesin olarak durduruldu, ah! yazdığım şeyi yazmasaydım keşke! aklın mevcudiyeti'nin en fazla yok olabildiği bu durum hayranlık uyandırıyor bende." diyor nadjada.

    bir kez ifade edildiğinde hiçbir anlamı kalmayan şeylerden birinin de tam olarak bahsettiği bu şey oluşu bende hayranlık uyandırıyor. en müthiş olanı ise, "düşündüğüm şeyi düşünmeseydim keşke"nin, bretonu yutabilecek bir keskinliğinin olması.
  • "güzellik, çırpınma biçiminde gerçekleşecektir."
  • ''eskiden büyük sözler edebilmek için çok kitap okumak gerekiyordu şimdi ise çok aşık olmak. bu aşk, ne kadar gerçekleştirememişse kendini, büyük sözler de o derece inandırıcı olacaktır. görünümler dünyasının görüntüler dünyasına olan üstünlüğüne benzer biçimde, inandırıcı olmak da inanca karşı yadsınmaz bir üstünlük taşır. yitirilmiş olanla yok edilmiş olan arasında derin bir uçurum vardır. birincisi uygarlığın nedenidir, ikincisi nedensizliğin nedeni. ''

    -sürrealizm manifestosu

    diyen, gerçeküstücülüğün babası, fransız yazar, şairdir. gerçeküstücü manifestosu ile beraber otonom yazı tekniğini ortaya çıkarmış ve gerçeküstücülük akımını başlatmıştır.
  • "(...) bence, nesnelerin, akıl karşısında, kimi düzenlemeler içinde bir araya gelmesinden daha önemli olan şey, aklın kimi nesneler karşısında, bunları algılamaya hazır, düzenlenmiş olmasıdır; bu her iki tür düzen de, kendi başlarına, tüm duyarlılık biçimlerini yönetir ve yönlendirir.(...)"

    nadja, 13.sayfa, çeviren: ismail yerguz

    yani - öyle veya böyle - sadece anlamak mı mümkün.
  • maurice nadeau şöyle anlatıyor breton'u:
    "gençliğine karşın çılgınlığı yoktu; ender gülerdi, davranışları özentisizdi. onu sevmeyenler, heybetli havasına bakıp papa demeye başladılar ona. oysa onunla birlikte yaşayanlar, kahkahalarla güldüğüne sık sık rastlar, aralarındaki taşkın oyunlarda poposuna tekmeyi indirmekten çekinmezlerdi. karnına yumruk indirmek isteyenleri engellemezdi. istediği saygo değil, sevgide ciddiyetti."
hesabın var mı? giriş yap