anahtar
-
barış manço bu isimli eserinde bir bilmece sunmuştur:
beş akif, bir saat kulesi,
iki kule, bir fatih,
beş fatih, bir mevlana,
iki mevlana, bir sinan...
burada bahsedilen şahsiyetler, tl banknotlarının arkasında resimleri bulunan kişiler. 100'lik banknotların arkasında mehmet akif, 500'lüklerde izmir saat kulesi, 1000'liklerde fatih sultan mehmet, 5000'liklerde mevlana, 10000'liklerde ise mimar sinan vardır. -
vakt-i zamanında, barış manço'nun konuk olduğu fransa'daki bir televizyon kanalının canlı yayınında, karşısında spiker niyetine bulunan küstah bir elemanı yerin dibine geçirirken kullandığı şarkı.
küstah fransız, yayın esnasında sürekli, "işte türk, yani barbar, vahşi vs..." demektedir... barış manço daha fazla dayanamaz ve spikere "yanınızda kâğıt para var mı?" diye sorar.! bu soruya spiker şaşırır ve "evet var ama n'olacak" der... barış manço ısrar edince spiker cebindeki kâğıt paraları çıkartır... bu olaydan az önce barış manço canlı yayında "anahtar" adlı şarkısını söylemiştir... bu şarkının bir bölümü şöyledir:
"beş akif- bir saat kulesi, iki kule-bir fatih, beş fatih-bir mevlana, iki mevlana-bir sinan"***
bu şarkı bir matematik sorusudur ve şarkıda adı geçen kişiler, o önemdeki türk parası olan banknotların arkasında fotoğrafı yer alan kişilerdir...
barış manço spikere sorar: "bu paranızda fotoğrafı olan kişi kim?"
spiker: "general......." barış manço diğer paralardaki fotoğrafları olan kişileri de sorar. spikerin verdiği cevaplar hep aynıdır: "general.......", "amiral...........", "komutan............."
spikerin bu "falanca general, falanca amiral, falanca komutan" cevabından sonra, bu sefer de barış manço cebinden türk paralarını çıkarır... spikere der ki: "bu parada fotoğrafı olan kişi mehmet akif ersoy'dur. şairdir...bu fotoğraftaki kişi mevlana'dır. düşünürdür... bu paradaki fotoğrafı olan kişi fatih sultan mehmet'dir. adaletin sembolüdür... bu paradaki kişi ise atatürk'tür. "yurtta barış, dünyada barış" diyen kişidir... bizim paralarımız bunlar... biz türkler ince ruhlu, kibar, medeni insanlar olduğumuz için paralarımızın arkasına şairlerimizin, düşünürlerimizin, bilim adamalarımızın fotoğraflarını bastık... siz fransızlar, kendiniz barbar, vahşi olduğunuz için paralarınızın arkasına hep savaş adamlarınızın fotoğraflarını basmışsınız!" der...
barış manço'nun bu müthiş cevabından sonra televizyon yöneticileri canlı yayını keserler ve spikeri oradan kovarlar, başka bir spiker yerine gelir ve canlı yayın yeniden başlar, yeni spiker barış manço'dan ve türklerden özür diler, programa böylece devam edilir...
kaynak: http://nedir.antoloji.com/baris-manco/
edit: kalenderind baba'ya teşekkürler... -
sözlerini de yazayım tam olsun:
anahtar
sinifin en güzel kizi o yalniz geziyor
kimse ona yaklasamiyor
yine koltugunda koca koca kitaplar
yine kütüphaneden geliyor
baktim bir cilt sair mehmet akif
iki büyük kitap fatih sultan mehmet
üc kalin cilt mevlana bir de mimar sinan
döndü bana dedi ki beni seviyorsan
eger kalbime girmek istiyorsan
önce bunlari anla beni iyi dinle
bes sair bir abide
iki abide bir sultan
bes sultan bir düsünür
iki düsünür ise bir mimar
düsün tasin bütün gece
kalbim bir bilmece
kalbimin bir kilidi var
iste sana anahtar
en sevdigi sair mehmet akif
bir abide fatih sultan mehmet
hayranim dedi sinan bir de mevlana
gece annem evde dedi oglum neyin var
yemeden icmeden kesildin yine
dedim anne artik kalbimin sahibi var
asik oldum delicesine
bir gün akif okuyor bir gün mevlana
bir fatih e hayranmis bir de sinan a
hem tarihe merakliymis hem de sanata
annem dedi oglum anlamadin mi
vazgec bu sevdadan bu kiz fazla akilli
ah beni saf oglum ah oglum anlamadin mi?
askin gözü kör olurmus annem galiba hakli
kafama fena takildi bu kiz cok akilli
hisse odur ki sözlükçüler,
1 mimar yüz şair ediyor, buradan aksa ya selam ederim.
edit: nostalji isteyenler için anahtar:
http://www.giervalk.bravepages.com/…key/turkey.html -
bir araştırmaya göre almanların aklına "sert", "metal", "kullanışlı" sıfatlarını getiren, ispanyolların aklına ise "küçük", "sevimli", "parlak" sıfatlarını getiren nesne.
çünkü önce düşünüp, sonra düşüncemizi dil yoluyla ifade etmeyiz. dil ve düşünce çok da kolayca ayrılamazlar. dille düşünürüz. peki hangisiyle? ingilizce öğrensek, ingilizce düşünebilir miyiz? söz konusu araştırmada sorular ve yanıtlar ingilizce imiş; ama herkes kendi anadiline uygun yanıtlar vermiş. şöyle ki: anahtar sözcüğünün artikeli almancada eril, ispanyolcada ise dişi. buna cinsiyetler arası toplumsal rol dağılımını da eklerseniz sonuç pek anlaşılır oluyor. lera boroditsky'nin tadından yinmez yazısına şuradan ulaşılabilir: http://www.edge.org/…tsky09/boroditsky09_index.html
öyleyse belki de dili değiştirmek, dünyayı değiştirmektir (bkz: kavram analizi).
ayrıca (bkz: ana dilde eğitim) ve (bkz: kadınlara bayan demek) -
zeka dolu, kimsenin aklına gelmeyecek kadar enteresan bir konuya sahip olan, ilk dinlemelerde neyden bahsedildiği bir türlü anlaşılamayan, türkçe şarkılar arasında benzerine rastlanmamış muhteşem barış manço eseri.
-
bilincin her mertebesinden diğerine geçiş ancak kilitli bir kapıyı açmak ile mümkündür. o kapının anahtarını elinde tutan ise bir ifrittir. cinlerin en azmanlarından olan ifritlerin vazifesi yolcunun ilerlemesine engel olmaktır.
ancak yolcu elini iyi oynarsa, ifrit kapının anahtarını teslim etmek zorunda kalır.
o ifritse, sen de süleyman ol!
not: matrix filmindeki anahtarcıyı hatırladınız mı?
not2: bu entry'nin yüksek dozda mistizmle mâlûl olduğunu sonradan fark ettim. o zaman şu ilaveyi yapayım da dengelensin: şuurun yükselişi ancak kendi zıttını aşıp bir üst hakikate çıkmak yoluyladır. yani tez, antitez, sentez... -
rahmetli barış manço eğer yaşasaydı yeni versiyonunu -emin olun-yazardı bu şarkının ve şu şekilde olurdu:
500 öğrenci bir profesör lalesi
20 prof bir dekan
7 dekan bir mal rektör.
1 rektörse 135bin şehit.
düşün taşın bütün gece, benim yolum bir bilmece.
kalbimin bir dileği var, işte sana anahtar... -
bir baris manco sarkisi..ilk ciktigi zaman sarkida gecen sozlerle bahsedilen anahtarin ne oldugu uzerine yarisma gibi bisey yapmisti baris manco, cevap para idi..
-
barış manço'nun sahibinden ihtiyaçtan albümünde yer alan bi şarkısı idi.. ve üstelik şurdan da izleme fırsatı var:
http://www.youtube.com/watch?v=04edbbagena -
- pardon! bu sizin miydi?
- aaa? bu benim ahirim.
- pardon?
- ay yani anahtarım.
- evet, az önce düşürdünüz.
- yedeğini ister misiniz?
(gülüşmeler)
bu kadar kolay olduğundan bahsetmemişlerdi ikisine de. sabah uyanması dert olan bir hayatta aşık olmak bu kadar kolay olamazdı. değil mi? öyleyse aşk değildi. ya kolaysa bu kadar? az bir dursa mıydı?
durdu. o'da durdu.
(bakışmalar)
kahvaltı hazırladı, o ekmek aldı. sarılarak karşıladı, o öpmeden uyumadı. kirlilerini attı, o toplarken yardım etti. uyuyakaldı, o yatağına taşıdı. çocuk ağladı, sen uyu ben bakayım deyip o kalktı. çok kızdı, o bağırarak elindeki fincanı fırlattı. yanlış anladı, o elinden geleni yapıp onun yerine, anlamadı bile. giderim dedi, o gitti. koştu arkasından;
- pardon! bu sizin miydi?
- aaa? bu benim ahirim.
- pardon?
- ay yani anahtarım.
- evet, az önce almadınız.
- evet, yedeği var bende.
(gülüşmeler)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap