• genel kullanımı antrenmandan önce 30 ila 45 dakika önce 3; antrenmandan hemen 15 dakika sonra 3 adet olmak üzeredir. tabletlere ''tablet'' demek, supradyn'e falan hakaret olur. supradyn tablet ise eğer, amino asit hapları fitil falandır ve oral yolla değil, göte sokmak suretiyle alınmalı falan muhtemelen, çünkü normal ölçülere sahip bir gırtlaktan geçmesi epey zor. 3 tane hapı yutacağım diye 1 litre suyu içtikten sonra, idmanınıza erikli damacanası gibi başlayabilirsiniz ve bu sıkıntılı bir durum biraz.

    kullandığım günlerde mini bir çakallık yapıp, ekmek bıçağı yardımıyla kırarak daha insani boyutlara indirgemiştim fakat bu sefer de yutulmayı bekleyen 6 tane hap oluyor elinizde -göte sokmak hala mantıklı bir alternatif, keza 6 tane, hiç az değil-. amino asitlerin tadı bokum gibi olduğundan ve üreticiler de bunu bildiği için film tablet olarak ürettiğinden dolayı, kırarsanız bu hapları, dilinize falan değdirmemeye çalışın pek. baya baya kusturur, öyle diyeyim.

    likid dururken hap niye kullanılır hiçbir fikrim yok açıkcası. antrenman sonrası yorulan, ısınan ve parçalanmaya başlayan kasların aralarına aralarına tıkıştırılması ve dolaşıma katılması için likid olanları daha mantıklı bir seçim gibi duruyor. likidlerin kullanımı ise idman öncesi yarım, idman sonrası da kalan diğer yarım şeklindedir.

    he bir ara ikisini birden aynı anda kullandığım da olmuştu. net 2 ay sonra robota bağlayabilir, yağ oranınız da %8 ila %9 arası ise vücudunuzdaki tüm kas kütlelerinin liflerini görebileceğiniz bir olgunluğa kavuşturabilirsiniz.
  • amino asitler vucutta kas yenilenmesine ve buyumesine, buyume hormonlarının salgılanmasına, dokuların daha hızlı yenilenmesine ve enerji uretimine sebep olurlar. sporcular icin amino asitlerin hap olarak alınması yaglanmadan guc ve kilo kazanmak, enerji elde etmek icin kullanılır. kesinlikle doping degildirler. yiyeceklerden fazlasıyla amino asit ihtiyacı duyan sporcular fazla yeme yuzunden yaglanır, verimlilikleri duser ve kaslarda deformasyona sebep olabilirler. fakat haplar hidrolize edildiginden daha saglıklıdır.
    amino asit haplarıyla ilgili unutulmaması gereken 2 nokta ise; bunun satısını yapan kisilerin dedigi gibi 3-4 ay ara verilmeden kullanılması karaciger yorgunluguna neden olur. bu yuzden 1 aylık kullanımda ara verilip 15 gun dinlenilmesi ve amino asit kullanımı sırasında bolca su icilmesidir.
  • daha önce hiç bok yemedim ama sanırım yediğim şeyler arasında boka tadı en çok benzeyen şey bu.
  • proteinlerin temel yapi elemanlari..her protein polypeptide diye adlandirilan amino asit serilerinden olusur..
  • "olasılık hesapları, tasarım ile tesadüf şıklarından hangisinin daha tutarlı olduğunu anlamamız için bize objektif matematiksel veri sunmaktadır. proteinlerin yapısı, olasılık hesaplarının kolayca uygulanmasına olanak tanımaktadır. her canlı hücre proteinlerden oluşur. proteinler gerek enzim olarak gerek diğer vazifelerle hücrelerdeki faaliyetleri gerçekleştiren temel birimlerdir. hücre ile fabrika arasında kurulan analojide, proteinler makineye karşılık gelmektedir. proteinler amino asitlerin arka arkaya gelmesiyle oluşurlar. canlı bünyesinde 20 tane amino asit kullanılarak protein oluşur. bu 20 amino asidin belirli bir sırada olması proteinin oluşması için mutlak şarttır. amino asitlerin arka arkaya rastgele gelmesiyle oluşan proteinoitler ile hücrede belirli bir vazifesi olan proteinler arasındaki fark çok büyüktür. amino asitler sol-elli ve sağ-elli amino asitler olarak ikiye ayrılır. amino asitlerin rastgele bileşimi olan proteinoitler, her iki tür amino asitten oluşuyorken, proteinler sadece sol-elli amino asitleri ihtiva ederler. bundan daha önemlisi proteinler belirli vazifeyi yapmak için belirli bir dizilimde olmalıdır. ortama belli bir enerjinin verilmesiyle amino asitlerin proteine dönüşme olasılığı, dinamitle patlatılan tuğlaların üst üste düşerek bir ev oluşturması kadar düşüktür.

    canlılarda 55 amino asidin arka arkaya gelmesiyle oluşan ferrodexin (clostridium pasteurianum’da bulunur) proteini gibi kısa sayılan proteinlerin yanı sıra 6049 amino asidin arka arkaya gelmesiyle oluşan twitchin (caenorhabditin elegans’da bulunur) proteini gibi uzun proteinler de vardır. olasılık hesaplarına örnek olması için insan vücudunda bulunan, 584 amino asitli orta büyüklükteki serum albumin proteinini ele alalım. bu proteindeki amino asitleri sırf sol-elli olmasının olasılığı şöyle hesaplanır:

    bir amino asidin sol-elli olma olasılığı: 1/2

    iki amino asidin sol-elli olma olasılığı: 1/2 x 1/2

    üç amino asidin sol-elli olma olasılığı: 1/2 x 1/2 x 1/2

    584 amino asidin sol-elli olma olasılığı: 1/2 üzeri 584

    ayrıca tüm amino asitler, protein zincirindeki diğer amino asitlerle birleşmek için peptid bağı denilen kimyasal bir bağ kurmak zorundadırlar. oysa doğada, amino asitler arasında kurulabilecek pek çok kimyasal bağ türü vardır; peptid bağlar ve diğer bağlar kabaca eşit ihtimalle kurulur. 584 amino asitli serum albumin proteini için 583 tane peptid bağı gereklidir. bunun olasılığı şöyle gösterilebilir:

    iki amino asidin peptid bağıyla bağlanma olasılığı: 1/2

    üç amino asidin peptid bağıyla bağlanma olasılığı: 1/2 x 1/2

    dört amino asidin peptid bağıyla bağlanma olasılığı: 1/2 x 1/2 x 1/2

    584 amino asidin peptid bağıyla bağlanma olasılığı: 1/2 üzeri 583

    bu tek proteinin amino asitlerinin, sırf sol-elli olması ve de peptid bağı yapmasının olasılığı ise şöyledir:

    1/2 üzeri 584 x 1/2 üzeri 583 = 1/2 üzeri 1167 = 1/10 üzeri 351

    bu olasılığın matematiksel olarak imkânsız olduğunu şöyle düşünerek anlayabiliriz:

    evrendeki 10 üzeri 80 adet olan proton ve nötronu, fotonlarla ve elektronlarla toplarsak 10 üzeri 90’dan küçük bir sayı elde ederiz. evrenin yaşı olan 15 milyar yıl x 365 gün x 24 saat x 60 dakika x 60 saniye = 473.040.000.000.000.000 saniye; evrenin başından şu ana kadar geçen zamanı ifade eder. bu sayıya yuvarlak olarak 10 üzeri 18 saniye diyebiliriz. bu iki sayıyı çarparsak 10 üzeri 90 x 10 üzeri 18 = 10 üzeri 108 eder. bu sayı, evrendeki her proton, nötron, elektron ve foton, evrenin her saniyesi bir deneme yapmış olsalar, oluşacak deneme sayısıdır.

    saniyede yapılan denemeleri en yüksek kimyasal hız olan 10 üzeri 12 olarak alırsak; 10 üzeri 108 x 10 üzeri 12 = 10 üzeri 120 eder, oysa 584 amino asitli bir proteinin sırf sol-elli amino asitlerden kurulu olması ve peptid bağı oluşturması gibi basit iki aşamanın oluşma olasılığı 10 üzeri 351’de 1’dir.

    bunun anlamı şudur: uçsuz bucaksız dediğimiz bütün evrenin elektron, proton, nötron ve fotonlarının her biri canlılardaki 20 amino asitten birine dönüşselerdi ve evrenin oluşumundan itibaren her biri saniyede 10 üzeri 12 deneme yapsalardı bile; tek bir 584 amino asitli proteinin amino asitlerini, sol-elli olarak oluşturmaya ve peptid bağı yapmaya imkân bulamazlardı.

    bu sonuç gerçekten çok ilginçtir. kopernik devrimi ile dünya, evrendeki merkezi yerini kaybetmiştir ama dünya’mızda ancak mikroskopla görülebilen bir canlıda bile binlercesi olan proteinlerin tek bir tanesinin en sıradan özelliklerinin tesadüfen ortaya çıkması için, tüm evrenin tüm maddesini seferber etmemiz bile bu proteinin nasıl oluştuğunu açıklamaya yetmemektedir.

    bilinçli-kudretli-olağanüstü incelikteki bir tasarımın ürünleri olduğumuzu gösteren ne kadar muhteşem bir tablo. üstelik matematiğin merkezinde olduğu bir yaklaşımla buna tanıklık edebiliyoruz.

    biyolog steven rose, daha basit bir proteini amino asit dizilimleri açısından ele almakta ve bu proteinin amino asit uzunluğunda 10 üzeri 300 olası form olabileceğini, bu olası formlar gerçekten var olsalardı ağırlıklarının 10 üzeri 280 gram olacağını; oysa evrendeki tüm maddenin tahmini ağırlığının 10üzeri 55 gram olduğunu söyler. bu da belirli bir proteinin tesadüfen elde edilmesinin ne kadar imkânsız olduğunu değişik bir yaklaşımla göstermektedir.

    proteinlerin amino asitlerinin doğru sırada olması protein açısından hayati öneme sahiptir. serum albumin proteini için bunun olasılık hesabı şöyledir:

    bir amino asidin doğru yerde olma olasılığı: 1/20

    iki amino asidin doğru yerde olma olasılığı: 1/20 x 1/20

    üç amino asidin doğru yerde olma olasılığı: 1/20 x 1/20 x 1/20

    584 amino asidin doğru yerde olma olasılığı: 1/20 üzeri 584 = 1/10 üzeri 759

    proteinlerin amino asit dizilimlerinde belli bir bölgenin aktif taraf olduğu, bu yüzden bu bölgenin dışındaki amino asit değişimlerinin önemsenmemesi gerektiği söylenebilir. bu yüzden elde ettiğimiz olasılık yükselebilir. fakat son protein çalışmaları, aktif olmayan bölgedeki birkaç değişikliğin de proteinin fonksiyonunu kaybetmesine sebep olduğunu göstermiştir. diğer yandan proteinin hücrede gerekli yerde, gerekli sayıda olması gibi ele almadığımız hayati özellikler olasılığa dahil edilirse; o zaman ise olasılık daha da düşer.
    amino asitlerin doğru sırada olmasının olasılığını daha önceden elde edilen 10 üzeri 351’de 1 sayısıyla çarparsak, belirli bir proteinin hem sol-elli amino asitlerden oluşmasının hem peptid bağı kurmasının hem de amino asit dizilimini doğru oluşturmasının olasılığını elde ederiz. bu da 10 üzeri 351 x 10 üzeri 759 = 10 üzeri 1110’da 1 gibi, olasılık olarak imkânsız kabul edilen bir sayıya denk gelmektedir; matematikte genelde 10 üzeri 50’de 1’den küçük olasılıklar bile imkânsız olarak kabul edilir.

    bu olasılığın ortaya çıkardığı tablo, matematikten anlayanlar için nefesleri kesecek harikalıktadır. bunu, önceki örneğimizin yeni bir versiyonuyla şöyle anlatmaya çalışayım:

    evrenimizde var olan bütün atom-altı parçacıklarını ve ışık parçacıklarını yine ele alalım. bu sefer, özel mikroskoplarla gözüken 10 üzeri 90 parçacığın her birinin, bizimkiyle aynı büyüklükte, aynı parçacık sayısında evrenlere dönüştüğünü, hayal gücümüzü zorlayarak farz edelim. karşınıza 10 üzeri 90 evrende “10 üzeri 90 x 10 üzeri 90 = 10 üzeri 180” parçacık çıkar. sonra evrenimizin her bir saniyesinin, 15’er milyar yıl uzunlukta yaşanacağı bir zaman dilimini hayal edin. bunun süresi 10 üzeri 18 x 10 üzeri 18 = 10 üzeri 36 saniyedir. sonuçta bu kadar çok evrende, bu kadar çok parçacığın, bu kadar uzun bir sürede; her saniye bir kez hareket yapsalar hareket sayıları 10 üzeri 180 x 10 üzeri 36 = 10 üzeri 216’dır. her saniye “katrilyon x katrilyon x katrilyon” hareket yapsalar, saniyede hareket sayısı 10 üzeri 27 eder. bu kadar çok evrende, bu kadar çok parçacığın, bu kadar çok saniyede, bu kadar çok hareket yaptıklarındaki hareket sayıları 10 üzeri 216 x 10 üzeri 27 = 10 üzeri 243’tür. oysa bu kadar teşebbüs bile, amino asitlerin bir araya gelip belirli bir vazifesi olan bir protein oluşturmaları için gerekli olasılık kaynaklarının çok gerisindedir (her bir parçacığın amino asitlere dönüştüğünü varsaydığımızda bile).

    sonuçta bu hayali evrenin bile olasılık kaynakları, bir proteinin tesadüfen ortaya çıkmasına olanak vermemektedir. çok daha fazla evrenler, çok daha uzun zaman, bir saniyede çok daha hızlı hareketler hayal ettiğimiz son örnekte yaptığımız olasılık hesapları; bu hayali durumun bile bir tek proteinin ortaya tesadüfen çıkmasına yetmeyeceğini göstermektedir. eğer bu tablo, nefesinizi kesmiyor veya sizi büyülemiyorsa; lütfen üzerinde bir kez daha düşünün." caner taslaman

    "konuyla ilgili daha fazla bilgi için şuraya bakılabilir: http://www.evrim.gen.tr/2011/12/tasarim-delili/ "
  • amino asitler proteinlerin yapı taşlarıdır ve bunların parçalanmasıyla açığa çıkarlar. normalde bu parçalanma mide-bağırsak bölümündeki sindirim ile gerçekleşir. kilo ve yaş oranlarına göre değişim göstermekle birlikte genellikle 80 kg olan bir insanda 80 gram bulunur. vücudun ihtiyaçlarına cevap verebilmek için en az 8-10 gram daha ilaveten alınmalıdır. 20 gramın üstünde alındığı taktirde üreyle vücuttan atılır. günümüze kadar 25 amino asit belirlenmiş olup bunların 8'i isoleucin, leucin, lysin, methionin, phenlalanin, threonin, tyrptophan ve valin gidalardan alınmalıdır, 2'si gelişme devresinde, diğer 15 tanesi ise bu amino asitlerin yapımı ve yıkımı esnasında oluşmaktadır. arginin ve omithin amino asitleri büyüme hormonunu salgılayan hipofizi uyarırlar. bu hormon kas büyümesini sağladığı ve yağ yakımını hızlandırdığı için tüm sporcuların rüyasıdır.
  • body salonlarinda işletmenin sahibi tarafından sıkca tavsiye edilir ve satilir.
  • m-rna olarak sentezlendiklerindeki kodonları şöyledir:

    alanine - gcu, gcc, gca, gcg
    cysteine - ugu, ugc
    aspartic acid - gau, gac
    glutamic acid - gaa, gag
    phenylalanine - uuu, uuc
    glycine - ggu, ggc, gga, ggg
    histidine - cau, cac
    isoleucine - auu, auc, aua
    lycine - aaa, aag
    leucine - cuu, cuc, cua, cug
    methionine - aug (başlangıç kodonu olur kendisi)
    asparagine - aau, aac
    proline - ccu, ccc, ccg, cca
    glutamine - caa, cag
    arginine - cgu, cgc, cga, cgg, aga, agg
    serine - agu, agc, ucu, ucc, uca, ucg
    threonine - acu, acc, aca, acg
    valine - guu, guc, gua, gug
    tryptophan - ugg
    tyrosine - uau, uac

    bunların dışında uag, uaa, uag stop kodonları olarak iş görür.

    ayrıca zaman zaman -çok düşük frekansta olsa da- başlangıç kodonu olarak gug da iş görebilir. ancak, primer tasarımında daha yüksek ekspresyon seviyeleri için başlangıç kodonu olarak methionini -aug- kullanmak daha yararlı olacaktır zannımca.
  • proteinlerin yapıtaşlarına verilen isim.doğada 300den fazla amino asit vardır ancak memelilerde protein yapısına sadece 20 tanesi katılır. bu aminoasitlerdende 8 tanesi insanlar için esansiyeldir.(bkz: esansiyel amino asitler). insanda glisin dışında hepsi optikçe aktiftirler ve l- konfigürasyonundadırlar.
hesabın var mı? giriş yap