• kendisinin yarım sezonluk venezia macerası 1999 yılında beni recoba ve venezia taraftarı yapmıştır. 19 maçta tam tamına 11 gol 9 asist ile takımını küme düşme hattından alıp orta sıralara taşımıştır. o dönemde futbola yeni ısınan 9 yaşındaki halim serie a özetlerinde şu görüntülerle büyülenirdim. adamın her hareketi sanat eseri gibiydi. o dönem kavga dövüş geçen premier lig ve ne olduğu belli olmayan la liga serie a yanında vasat kalıyordu. nitekim o sene muhteşem giden lazio'nun elinden son hafta şampiyonluğu milan çalmıştı. ligi pasta olarak düşünürsek çileği recoba idi.
  • topçunun hası.

    az önce twitter'da buzzspor hesabı eski bir gol videosunu paylaşmış oradan aklıma düştü bu çirkin hamza. saf yetenek olarak zirvede bir adamdı kendileri.

    sonra düşündüm bu adam niye olamadı diye? redondo'ya da aynen böyle acırım aklıma geldiğinde ama onunki sakatlık belasına haydi, anladık. vardığım sonuç: bu adam düzgün takımlarda bulamadı hiç kendini. kadrodan değil, takım uyumundan bahsediyorum.

    gerçi inter'in meşhur 2002 kadrosuna bakınca insanın ağlayası geliyor ulan bu takım nasıl başarılı olamaz diye ama, futbol bu. önüne vieri, crespo koyuyorsun -ki yedekte posası çıkmış da olsa, zamanında alemlere rahmet olarak gelmiş gabriel omar batistuta duruyor onların da, yuh- arkasına di biagio, zannetti, emre falan koyuyorsun; yok amk olmuyor. kalede kedi haydar'ı teke tekte yiyecek tek isim toldo var, olmuyor. defansta yeri geliyor cannavaro oluyor, yeri geliyor geberesice materazzi oluyor, fakat yine olmuyor. ne yapalım, kader.

    bu vesileyle gelmiş geçmiş en gereksiz kulüp olan inter'e de sevgiler.
  • dünyalığını yaptıktan sonra memleketi uruguay'a döndü. futbola başladığı, yani yatışa başladığı danubio takımına. şimdi orada ali kıran baş kesen olur bu ibne.
  • hidayet türkoğlu'nun idolü. yoksa ikisinin de kontrat sezonlarında coşup sonraki sezonlarda yatmalarının başka açıklaması olamaz.
  • sis çökmüş stadlar, yağmur, italyanın kendine has carsaf carsaf pankartli tribün atmosferi, recobali, morfeolu, cruzlu, zanettili, martinsli inter...

    çocukluk yılları.
  • saçma sapan yorumlara neden olmuş kişi. yok sonlarda gelirmiş yok bilmem ne. inter'de 175 maçta 53 gol atmış adam başarısız bulunuyor. kendi mevkisinde rakip olarak ronaldo, adriano, vieri, hakan şükür, martins, kallon, zamorano, mutu, roberto baggio, crespo, guly, batistuta, julio cruz, ibrahimoviç gibi adamlar varken forma şansı bulmaya çalışmıştır. istikrarlı bir adam olduğunu söylemeyiz ama gelmiş geçmiş en iyi sol ayaklılardan birisidir. ama bize göre tırttır. o kadar sığ yorumlar yapılmış ki gören de her sene böyle adamları izliyormuşuz zanneder. sorsan aynı adamlara en yetenekli oyuncu sergen derler.

    herif kornerden, 50 metreden, uzak mesafe frikiklerden, 80 metre top sürüp gol atmış, ama o sol ayağı sonlara denk geliyormuş. demek bir de başlarda olsa uzaydan falan atacakmış gollerini.

    https://www.youtube.com/watch?v=gy3fzhwdleq
  • kariyeri boyunca içinde bulunduğu ruh halini anlatan bir fotoğrafı için;
    http://2.bp.blogspot.com/…3-jbcega/s1600-h/4344.jpg *
  • geçen gün sözlük badim olmayıp, hayat badim olan ufukdogus ile batı ve güney avrupa'da esen latin futbolcu rüzgarını konuşurken söz bir anda kendisine geldi. ne tatlı adamdı. maskot gibiydi derken, recoba'nın çok dikkat çekmeyen bir özelliği üzerinde dururken bulmuşuz kendimizi. adam sağ ve sol çaprazdan veya aut çizgisine paralel 18'e doğru lambır lumbur dalıp, kaleye kadar gider ve topu ayağından bir şekilde çıkarırdı. önceki entarilerde hep golleri anlatılmış. gerçekten efsane golleri vardı. buna rağmen ben onu yan ağlar prensi olarak kodlamışım. ufukdogus da öyle. fulesiz adımlarıyla fıtır fıtır kaleye giderken nedense o top ayaktan çıkar, televizyon başında izleyenlere günün en büyük feykini atarak, yan ağlardan geçip reklam panolarına çarpardı. kalecinin panterimsi atlayışı da feyk yememizi beslerdi. o top yan ağlara takıldıktan sonra ön dişler alt dudağı ısırır, maskot gözüyle baktığın hep gülümseyen adam, çiko tarzı ağlamaklı bir yüz ifadesiyle imtihan ederdi bizleri.

    ağlarsa anam ağlar, gerisi yan ağlar. kardeşimizin futbol hayatının özeti bu olmasa da biz onu golmüş gibi görünen yan ağlarla anmayı sürdüreceğiz. geç gelinen akşamlarda buzdolabında son kalan biramızın kapağını açarken aklımıza o enstantaneler gelecek, içimiz burkulacak.
  • memleketinin sergen yalçın'ıdır.

    takım olarak nefret ettiğim, ama neredeyse bütün oyuncularına bayıldığım inter'de en sevdiğim oyunculardan biriydi.
hesabın var mı? giriş yap