• müzikte hızlı fakat allegrodan daha yavaş bir tempoyu belirten terim.
  • uluslararası ilişkilerdeki denge mevzuunu hayatına başarıyla aksettirmiş ancak hafızası dengesizce güçlü olan kitap kurdu, dergi kaplanı.
    envai çeşit pasta, dondurma, bilmemne soslu yemek, görülecek bir dünya ülke, izlenecek bir araba film, gidilecek bir dolu konser ve daha birçok hedonist faaliyet vaadiyle, bu seçimlerde mevcut partiler yerine oyuma talip olan aktivist.

    (bkz: al gönlümü diyar diyar sürükle)
  • kanalını severek takip ettiğimiz ilker canikligil’in youtube üzerinden yayınladığı kısa filmi. filmle ilgili birçok güzel detay var ama ben kendimce “neler daha iyi olabilirdi?” diye düşününce aklıma gelenleri yazmak istedim.

    ilker canikligil’in senaryonun veya hikayenin bir film üzerindeki etkisinin sınırlı olduğunu düşündüğünü biliyorum ama bence bu kısa film, yarattığı atmosferi ve tekniği oldukça başarılı olmasına rağmen tam da bu noktada hikayesinden dolayı gol yiyor ve biraz yüzeysel kalıyor. filmin anlatmak istediği bir derdi varsa bu seyirciye geçmiyor. eğer anlamlı ve kuvvetli bir derdi yoksa keyifli bir seyirlik olarak kalıyor ve bu da festivallerde öne çıkmaya yetmemiş olabilir.

    erkek oyuncunun performansı, filmdeki kadın oyuncunun yükselttiği çıtaya erişemeyince bu durum filmi bir tık aşağı çekmiş gibi duruyor. burada sorun erkek oyuncunun kötü oynaması değil iki oyunculu bir filmde kadın oyuncunun çok iyi oynaması da olabilir.

    filmdeki ışık seviyesinde özellikle yatak sahnelerinde doğallığın biraz bozulduğunu düşünüyorum. açık olan başucu lambaları ve arkadaki ayaklı lamba, setteki ışık kaynağının varlığını unutturmaya yetmiyor ve yatak sahnelerinde suratlar olması gerektiğinden fazla aydınlık kalıyor sanki. bu arada genel olarak ışıkta gayet temiz bir iş çıktığını da eklemek lazım.

    filmin sonunda buzluğun içini göstermemek, ekibi hem görsel efekt eforundan kurtarırken hem de hikayenin daha güçlü kalmasını sağlayabilirdi. filmin giriş sahnesinde kullanılan kaburganın anatomisi, hırsızın dolabı açtığındaki yüz ifadesi ve kadının adamı bıçaklaması zaten buzdolabında insan parçaları olduğu savını yeterince destekliyor.

    yeni kısa filmleri de merakle bekliyoruz.
  • şu sıralar, dünyanın en önemli zevatındandır bu güzide şahsiyet.
    adana'ya gidecek olduğu takdirde, kendisinden önce gidip uçağının ineceği pisti kırmızı halılarla donatmayan kel olsun diyorum.
    muhabbetler bizden efendim...
  • allegronun da moltonun da hakkını veren vokal.
  • veysi* reyis kafası eskimesin diye geceleri buzdolabında bekletiyor onu anladık da hanım ablamız bunda kendine nasıl pay biçiyor? ayrıca maskeli oğlan karaktere bürünememiş.
  • fryderyk chopin'in preludes, op.28 no.17 in a flat major adlı fevkalade eseridir.
  • beethoven'ın 7. senfonisinin 2. bölümünün adıdır.
  • izlemeye değer ilker canikligil kısa filmi. pek kısa film izlemem ama bu film sonrası kısa filmlere ilgim arttı.
  • "allegro'dan daha yavaş tempo.
hesabın var mı? giriş yap