• bu "2 hap alın" fikri de reklamcıların marifeti veya üstün pazarlama yeteneklerinden değil, tamamen şans eseri ortaya çıkmış. bakın o zamanlar "tinker & partners" reklam ajansında çalışan ve de alka seltzer kampanyasında görev alan sevgili mary wells lawrence o günleri nasıl hatırlıyor: "alka seltzer'in reklam kampanyası üzerinde çalışırken şirketin laboratuarında dorothy carter ismindeki bir doktor bize aspirinin ağrıya etki edebilmesi için kimi hastaların 2 hap almalarına gerek olduğunu söyledi. aspirin de alka seltzer'in etkin maddelerinden biri olduğundan, kendisine "o zaman alka seltzer için de "2 hap 1 haptan iyidir" dememiz doğru olur mu?" diye sorduk, o da "evet, 2 alka seltzer 1 alka seltzer'den daha etkili olur sanırım" diye cevap verdi. lakın bütün kutularda "1 adet alın" yazıyordu, o güne kadar çevirdiğimiz reklamlarda da hep suda eriyen 1 tablet kullanmıştık. ertesi gün hemen alka seltzer kutularının ve prospektüslerinin üzerindeki kullanım dozu ve şekli talimatlarını "2 adet alın" şeklinde değiştirdik, ve reklamlarımızda da bardağa 2 alka seltzer atmaya karar verdik. bundan kısa bir süre sonra da alka seltzer'i 2 tabletlik paketçiklerle ambalajlayıp barlarda, restorantlarda, hatta gazete bayiilerinde bu şekilde satmaya başladık. bir süre sonra satışlarımız neredeyse 2 katına çıkmıştı."

    alka seltzer daha sonra bu dahiyane pazarlama yöntemini iyice yaygınlaştırmak, ve de tüketiciye ikiden az alka seltzer yutmanın cahillik, aptallik, hatta düpedüz terbiyesizlik olduğu inancını aşılamak için "plop, plop; fizz fizz" (dikkat edin, 2 plop ve 2 fizz, yanı 2 alka seltzer tableti) diye bilinen oldukça akılda kalıcı bir jingle uydurmuş ( "plop-plop, fizz-fizz, oh what a relief it is" diye gider..) ve bu jingle'i tüm reklamlarında kullanmaya başlamış.

    bu tür marketing hileleri ve reklam kampanyalarıyla ürününün tüketimini arttıran tek şirket bayer değil tabii ki. şampuan şişesinin üzerine "lather rinse repeat" ("köpürt, durula, tekrarla") yazarak amerika'daki şampuan tüketimini ikiye katlayan meçhul pazarlamacıya, ve sosisli sandviç ekmeklerini 12'lik ama sosisleri 8'lik poşetlerde satmayı akıl ederek tüketicileri 2 poşet ekmek ve 3 poşet sosis alarak 24 ortak katında uzlaşmaya teşvik eden ürün yöneticisine de (ki kendisinin iş dünyasında çok hızlı yükseldiğini tahmin ediyorum) buradan şapka çıkartmak isterim.
  • içilmesine gerek yoktur.ilacın ismi rahatsızlık geçiren kişinin kulağına üç kez fısıldansa yeter.ismi yeter
  • dün gece gidilen nöbetçi eczanede, bir amcanın " sarfoş apı varmış köpüren " diyerek istediği ilaç. lokasyon tabii ki trakya.
  • aklıma serkan özen'i getirir.
    serkan özen kim midir?
    serkan özen, fransa doğumlu nancy takımının altyapısında yetişen gurbetçi bir futbolcumuzdur. künyesi için bkz;
    http://www.tff.org/…ult.aspx?pageid=30&kisiid=26740

    peki alka seltzer ile serkan özen'in ne gibi bir bağlantısı var?
    adana demirspor'un bir deplasman maçıydı. rakip ya afyonspor, ya da uşakspor. emin değilim.
    kendi imkanlarımızla deplasman yaptığımız bir maçtı. serkan özen o sezon bizde oynuyordu. iyi bir maç çıkarmıştı o gün de.
    maç sonunda otogarda otobüsümüzün hareket saatini bekliyorduk. üzerimizde formalarla. 2-3 metre ilerimizde demirspor eşofmanlı biri oturuyordu, belli ki futbolcuydu. ama sezonun ilk haftaları olduğu, ve serkan özen de takımımıza yeni katıldığı için sima olarak tanıyamadık.
    alt ligler böyledir biraz. sizin alışık olduğunuz büyük yıldızlar oynamaz bizim takımlarımızda. serkan özen de yıldız olmayan, ama başarılı bir alt lig topçusuydu. geldi, kendisini tanıttı bize.

    "merhaba arkadaşlar, ben serkan özen. umarım bugünkü mücadeleden memnun kalmışsınızdır."

    bir şeyler ister misiniz diye sordu nezaketen. otogarın cafe'si gibi biryerdeydik. kalabalık bir grup olarak, hepimiz birşeyler söyledik garsona. malum, saatlerdir birşey yememiş, içmemiştik. fakat bunların hepsini kendi paralarımızla ödemek üzere sipariş ediyorduk. fakat serkan özen, hesabı kendisine ödetmeyi düşündüğümüzü sandı. hareketlerinden anlayabiliyordum.
    alt liglerde böyle de bir durum vardır. maç sonrası futbolcuların yanına gidip çay-çorba parası isteyen yüzlerce adam... ama bizim öyle bir niyetimiz niye olsundu ki?

    açıkçası, adamla pek ilgilenmedik bile. şimdi düşünüyorum da, insan bir iki soru sorar, hatır için iki kelime sohbet eder. adam futbolcu sonuçta, taraftar kendisine biraz ilgi göstersin ister doğal olarak. ama yorgunluktan mıdır nedir, pek sallamadık kendisini. düşündükçe suçluluk hissediyorum.

    takımdan ayrı otogarda ne işi var diyeceksiniz? akrabaları denizli'de yaşıyormuş ve onları ziyarete gidebilmek için izin almış.
    neyse; bizim siparişlerimiz geldiğinde, otobüsünün kalkmasına çok az bir zaman kaldığını söyleyerek müsade istedi. ve kalkıp gitti.

    evladım, rahatsız mısın? bu hikayenin alka seltzer ile ne alakası var dediğinizi duyar gibiyim. hikayenin bu anına kadar, alka seltzer diye bir ilaçtan haberim dahi yoktu zaten benim.

    ama serkan özen, bizim yanımızdan kalkarken masadaki poşetini yanına almayı unutmuştu. ve biz de hiç fark etmemiştik. bizim masadan kalkma vaktimiz gelene kadar...

    poşeti ben aldım. yanımda timur, arkadaşım. "binmiş midir otobüsüne, gitsek yetişebilir miyiz acaba" diye düşündük. sonra ikimiz birden "siktir et, gitmiştir" dedik. poşette bir kutu alka seltzer ve kinder çikolata vardı. çikolataları deplasman tayfasına dağıttık, afiyetle yedik.
    alka seltzer'i de ben çantama attım.

    üzerinden çok geçmedi, ailesini ziyarete gittiği fransa'dan trafik kazası haberi geldi. aşırı sürat... vefat etmişti...

    alka seltzer kutusu hala evde durur. bir tane bile içmedim. kaza haberini alınca, gittim şöyle bir baktım kutuya. tanrıdan rahmet diledim. çikolataları da helal etmesini serkan özen'in...
  • efervesan aspirini su yerine bir bardak yemek sodasına atmak alka seltzer ile aynı sonucu almanızı sağlayacaktır. aksini iddia eden dombilidir, taocudur. gerçek mide sorunlarıyla karşı karşıya olan kişiler için de zaten asetilsalisilik asitin gis'e olan etkileri gözönünde bulundurulmalı ve kullanımından kaçınılmalıdır. alkollü gecelerin sabahında bok gibi bir mideyle kalkmak ve semptomatik tedaviyle durumun uzun vadede daha kötüye gitmesine seyirci kalmak yerine her gece terbiyesiz evladı gibi galon galon içki içmeyi kesmek ve bir gastroenteroloji mütehassısına muayene olmak daha iyi sonuçlar verecektir şüphesiz. (bkz: bana bunlarla gelmeyin)
  • bir tableti 324 mg asetilsalisilik asit, 965 mg sitrik asit, 1625 mg sodyum bikarbonat, tatlandırıcı olarak sakkarin sodyum ve koruyucu olarak sodyum benzoat içerir.
    (bkz: prospektusten entry girmek)
  • alkollü gecenin sabahında kullanıldığı zaman ne baş ağrısı kalıyor, ne de halsizlik. ömrümün çoğu kısmı baş ağrısıyla geçiyor zaten. anamdan miras bu migren, zaten iflahımı sikiyor. bir de üstüne berbat alkol sabahı ağrısı gelince hayat cidden çekilmez oluyordu. ta ki alka seltzer ile tanışana kadar. şimdi aksırana tıksırana kadar içiyorum. ertesi gün patlatıyorum bundan bir iki tane. hop tak. yine dinç, yine cengaver gibiyim. bu sayede her gece içer oldum ve hiç bir şikayetim yok baş ağrısına dair. sadece geçen doktora gittim, karaciğerim bitmiş. onun da ilacı vardır kesin. internetten araştırıp bulacağım. karaciğer de önemli çünkü.
  • mizacım asabiydi
    kafam kazan gibiydi
    cehennemin dibiydi
    kurtardın alka seltzer

    ofise geldim yoksun!
    aradım uzun uzun
    seninle buldum sükun
    aktardın alka seltzer

    içmişim kolonyayı
    bildim hanya konyayı
    toparladın bünyeyi
    kotardın alka seltzer

    ihtilalci mideme
    durup dedin: "bok yeme"
    sen gönül mahalleme
    muhtardın alka seltzer

    sana baş kaldıranın
    düşmanıyım inanın
    can dostusun insanın
    nektardın alka seltzer

    göğe asılsa kanca
    bütün dertleri bunca
    teraziye koyunca
    tartardın alka seltzer

    son vereyim destana
    içip sığındım sana
    benim gibi hayvana
    baytardın alka seltzer

    debe editi: efendim tamgatürk diye bir site var, buyurmaz mısınız? https://www.tamgaturk.com/
  • eczaneye girilir gunaydin vurgusunda :
    -"alka seltzer" denilir
    eczaneci- (saolun vurgusunda ) uc milyon der*

    böyle hayatın içinden muazzam bir ilaçtır
  • prezervatif mi ilaç mı oldugu belli olmayan ilaç*.
hesabın var mı? giriş yap