• ben alışveriş bağımlısıyım.
    bir şeyi hedefleyip onu alınca hiçbir kıymeti olmayıp yeni bir hedef buluyorum kendime.
    neyin boşluğunu ya da eksikliğini alışverişle dolduruyorum bilemiyorum ama psikiyatriste gitsem direkt tanı alırım o derece...
  • düştüğüm kurtulamadığım bir batak.
    ölücü olarak her şeyin uygun fiyatlı ve avantajlı olanını alan biriyim. ama bir batağa düştüm ki sormayın. kırmızı etiket bağımlılığı! indirimli olan her şeyi alasım geliyor. her indirimde para harcamak istiyorum. sürekli alışveriş yapmak çılgınlar gibi harcama yapmak istiyorum. ve bu konuda kendimi durdurmak o kadar zor ki anlatamam. 2 gün önce eşofman üstü ve çanta aldım mesela bugün başka bir şey için çıldırıyorum ve alamazsam öleceğim gibi geliyor. resmen acınası bir durumdayım bu konuda kendini durdurabilmiş olan biri varsa yeşillendirsin.
  • sahip oldugumu dusundugum bagimlilik. elime su an 100 bin gecse 1 gecede harcarim. cidden harcarim. lan zaten en iyi ozelliklere sahip 16 inc macbook pro 75 bin tl. onu alsam bitti zaten para. geri kalan 25 bin ile evime yeni esyalar alirim. bak telefona para kalmadi dikkatinizi cekerim. 150 verin siz bana.

    bana 1 milyon lira verseler 2 haftada bitiririm.

    almak istedigim cok sey var. sirf kendime degil, hediye de etmek istiyorum. herkese hediye almak istiyorum.
  • ben bu saçma bağımlılığa kapılmıştım ve sonrasında tedavi oldum. akıl almaz alışverişler yapıyordum, bazen hiç kullanmayacağım ya da giymeyeceğim şeyler alıyordum bazen de sınırsız derecede alışveriş yapıyordum. aldığım şeyleri giyecek fırsatım olmadan yenilerini alıyordum. çok ciddi rakamlar harcamaya başlayınca bu işe son vermek gerekti.

    psikolog seansları sonrasında hala kullandığım bir yöntem var:

    bir ay boyunca örneğin 10 tane eşya alacağım diyorum. sayı hiç değişmeyecek. aldıkça yazıyorum. ve sayı dolunca daha ay başınca olsam da hiçbir şey almıyorum. bu yöntem bana çok yardımcı olmuştu. ve sepete ekleyip o ürünü sepette 3 gün tutuyorum, 3 gün sonra hala istiyorsam alıyorum.

    geçmiş olsun.
  • artık bana zarar veren bağımlılık.

    borç miktarım devamlı artıyor. her seferinde bu son diyorum ama yine de almaya devam ediyorum. ihtiyacım yok. ama sanki varmış gibi hissediyorum. zara, mango, amazon, nike, hepsiburada sepetleri her daim dolu. boş zamanlarımda sepet yapıyorum, yorumları okuyorum, yeni ihtiyaçlar yaratıyorum. sonra alınca anlık bir rahatlama geliyor, o kadar. kimi zaman tişörtlere sarıyorum, kimi zaman teknolojik aletlere. son 2 ayda 8 tane ayakkabı almışım mesela nike'tan. sonra diyorum ki kendi kendime, tişort bak. ugreen, baseus'tan şarj adaptörü bak. stanley termos'un var mı birader ? yok. ee al o zaman. monster bilgisayar indirime girmiş, hemen al. keten gömlek al. mayo al. terlik al. decathlon'dan çadır al. kitap al, okursun illa. kahve makinası, airfry, ütü, traş makinası.

    durum bu. her kategoriden onlarca ürün almaya çalışınca kartlar da patlıyor. şu an bunları yazarken bile sepetlerde 5-10.000 tl'lik mal bekliyor. içlerinde ugreen şarj adaptörü de var, anker tartı da var, air jordan da var, parfüm de var, boxer da var. öyle karışık. not defteri oluşturdum. alınacaklar diye. tek tek listeyi bitirmeye çalışıyorum.

    bir aralar kategori kategori aliyordum. kitaplara mi sardim. 5.000-6.000 tl gitti. baktim kitaplık küçük geliyor kitaplık da aldım. sonra montlara sarıyordum. sonra teknolojik aletlere. bir ara alakasız bir şekilde cilt ve saç bakimina sardim. kadınlar diyor ki bu markalar bizde bile yok. kahvelere sardım. özel kahve çekirdekleri alıyordum. sadece kripto işine girince rahatlamıştım. orada da devamlı coin aldığım için hastalığım bitti sanmıştım. bitcoin çökünce biz de çöktük yeniden.

    ve bir zaman sonra artık utanma başlıyor. arabanın bagajında 2 kutu ayakkabı, 1-2 de amazon kutusu var. eve sokamıyorum artık. evde kimse yokken gizli gizli sokuyorum. kargo gelince, 'yav yine ne aldın mınakoyyim' dediklerinde, benim değil, birine aldım, buranın adresini vermişler diyerek geçistiriyorum.

    biraz da ülke bu hastalığımı tetikledi. dolar artacak, fiyatlar uçacak hemen sahip olmalıyım kafasındayım. sanırım bu durum da genetik. babam da stokçudur çünkü. evin deposu hepsiburada deposu gibidir bizim. markete gitmeyiz, depoya iner oradan alırız mesela. şampuan, diş fırçası, motor yağı, tencere vsvs. raf raf dizmiş adam. oto malzemeleri, mutfak eşyaları, kişisel bakım diye.

    ibretliğiz aq.
  • ben bir alışveriş bağımlısıyım.

    ve tüm gerçek alışveriş bağımlıları bilir ki, sadece kendinize değil çevrenizdeki herhangi birine bir şey seçerken bile aşkla seçersiniz ve alırsınız.

    evin önündeki paspası bile en ince detayına kadar düşünür, en kalitelisini bulana kadar araştırır ve tüm seçenekleri satın alır, beğenmezsem iade ederim.

    beşiktaş çevresindeki tüm kargocuların korkulu rüyasıyım. evet ben oyum… çılgın tüketici!
  • bana bundan oldu. artık bir şeyler almadan duramıyorum. sürekli ihtiyaçlarım var ve asla bitmiyor. dakikalarca orada burada sitelerde geziyorum. sonrasında inanılmaz mutlu oluyorum ve çoğu mutluluğu geride bırakacak cinsten bir mutluluk bu. belirli zaman aralıklarında olduğunda gerçekten normal ama her gün her gün olması şu an gerçekten çok acayip gelmeye başladı. gerçekten detaylı bir liste yapıp ihtiyaçlarımı belirleyip son alışverişimi de yaptıktan sonra on gün boyunca bir şey almamak için çabalayacağım. umarım geçer kendime ve tüm bağımlılara acil şifalar diliyorum.
  • amazon'un beni içine soktuğu durum. adamlar o kadar profesyonel bir sistem kurmuş ki sıfır hata. bu (sürekli ve kolay alışveriş) bünyede bapımlılığı körüklüyor. sürekli yeni şeyleri hızlı sorunsuz almak insana alışkanlık kazandırıyor ve o alışkanlık bağımlılığa sürüklüyor.
  • bir daha bu yaşa gelecek miyim hayır bu kıyafetleri yaşlanınca giyebilecek miyim hayır sorularıyla yola çıkıp yaptığım alışverişler sonucu son bir kaç aydır alışveriş bağımlısı olduğum kanaatine vardım.
  • bkz. annem
    dolaplar dolusu kıyafeti var hala canı sıkıldığında alışverişe çıkar. merhaba anne, sen bir bağımlısın.
hesabın var mı? giriş yap