alexander hamilton
-
imparator olma azmi oldugu soylenir. bir soylenceye gore, amerikan anayasasi'nda "amerika birlesik devletleri topraklarinda dogmamis biri baskan olamaz" gibi bir maddenin bulunmasinin da baslica sebebidir.
zira abd'nin "founding father" olarak adlandirilan kurucularinin aslinda cok ama cok buyuk bir cogunlugu ingiltere dogumludur. peki nicin boyle bir maddeyi anayasaya eklemis ve kendi baskan olma hayallerini cope atmislardir?
bunun sebebi olarak iste bu adam gosterilir. "sadece bu adami baskanlik koltugundan uzak tutalim" fikri ile boyle bir maddenin anayasada kendine yer buldugu soylenir.
dogrulugu tartisilir olsa da, yine de olasidir. zira unutmamak gerekir, politika her zaman yereldir.
(bkz: amerikan siyaseti) -
abd'nin kurucularindan, ilk hazine bakani. "founding father" olarak da bilinir. 10 dolarlik banknotlarin on yuzunde resmi vardir.
-
kendisini daha detaylı anlamak isterdim açıkçası. sözlerinden çıkardığım sonuç kendisinin tam bir adalet sevdalısı olduğu ve devlete sadık olduğu gerçeğidir.
"devlet niçin kuruldu? çünkü insanların tutkuları ve hırsları sınırlama olmaksızın akıl ve adaletin emirlerine uymayacaktır."
"adalet devletin amacıdır. sivil toplumun amacıdır. adalet için daima mücadele edilecektir."
doğru. devletin kuruluş amacı yegane budur. düzeni sağlamak bu da adalet ile mümkündür. -
amerika birleşik devletleri'nin bugünkü devasa ekonomisini ve sanayisini bir nevi borçlu olduğu kişi. zira abd ingiltere'den bağımsızlığını kazandığında bir tarım ülkesinden başka bir şey değildi. gelişmiş avrupa devletlerine göre rekabet gücü son derece azdı. ülkesinin endüstri gücünün artması için ithal mallara yüksek tarifeler konulması konusunda bir rapor hazırlamış ama bu raporda sunulan düşünceler tam anlamıyla ancak, kendisinin ölümünden sonra yürürlüğe girmiştir. "bebek endüstri" kavramının yaratıcısıdır. bugün serbest ticaretin kalesi konumundaki abd, alexander hamilton'un yüksek koruma ve devlet sübvansiyonu içeren fikirleri sayesinde bir sanayi devi haline gelmiştir.
-
"yargı üç devlet kuvveti arasında en zayıfıdır." demiş.
-
1804 yılında zamanın başkan yardımcısı aaron burrile yaptığı duelloda (o tarihde duello yasadışı )yaralanıp ölmüş.
mağlup hakkın rahmetine kavuşurken galip de cinayetle suçlanıp politik kariyerine son vermiş. -
ayrica anayasa hazirlanirken "amerikan ba$kani olene kadar gorevde kalsin" teklifinde bulunmu$ bir insan evladi.
-
hamilton müzikali şarkılarından.
(bkz: lin-manuel miranda)
(bkz: #62488430)
https://www.youtube.com/watch?v=yil1oigzudg
[aaron burr]
how does a bastard, orphan, son of a whore and a
scotsman, dropped in the middle of a forgotten
spot in the caribbean by providence, impoverished, in squalor
grow up to be a hero and a scholar?
[john laurens]
the ten-dollar founding father without a father
got a lot farther by working a lot harder
by being a lot smarter
by being a self-starter
by fourteen, they placed him in charge of a trading charter
[thomas jefferson]
and every day while slaves were being slaughtered and carted
away across the waves, he struggled and kept his guard up
ınside, he was longing for something to be a part of
the brother was ready to beg, steal, borrow, or barter
[james madıson]
then a hurricane came, and devastation reigned
our man saw his future drip, dripping down the drain
put a pencil to his temple, connected it to his brain
and he wrote his first refrain, a testament to his pain
[burr]
well, the word got around, they said, “this kid is insane, man”
took up a collection just to send him to the mainland
“get your education, don’t forget from whence you came, and
the world's gonna know your name. what’s your name, man?”
[alexander hamılton]
alexander hamilton
my name is alexander hamilton
and there’s a million things ı haven’t done
but just you wait, just you wait...
[elıza hamılton]
when he was ten his father split, full of it, debt-ridden
two years later, see alex and his mother bed-ridden
half-dead sittin' in their own sick, the scent thick
[full company except hamılton (whispering)]
and alex got better but his mother went quick
[george washıngton]
moved in with a cousin, the cousin committed suicide
left him with nothin’ but ruined pride, something new inside
a voice saying
[washıngton]
“you gotta fend for yourself.” [company]
“alex, you gotta fend for yourself.”
[washıngton]
he started retreatin’ and readin’ every treatise on the shelf
[burr]
there would have been nothin’ left to do
for someone less astute
he woulda been dead or destitute
without a cent of restitution
started workin’, clerkin’ for his late mother’s landlord
tradin’ sugar cane and rum and all the things he can’t afford
scammin’ for every book he can get his hands on
plannin’ for the future see him now as he stands on
the bow of a ship headed for a new land
ın new york you can be a new man
[company]
scammin’
plannin’
oooh...
[company]
ın new york you can
be a new man—
ın new york you can
be a new man— [hamılton]
just you wait!
just you wait!
[company]
ın new york you can be a new man—
[women]
ın new york—
[men]
new york—
[hamılton]
just you wait!
[company]
alexander hamilton
we are waiting in the wings for you
you could never back down
you never learned to take your time!
oh, alexander hamilton
when america sings for you
will they know what you overcame?
will they know you rewrote the game?
the world will never be the same, oh
[burr]
the ship is in the harbor now
see if you can spot him
another immigrant
comin’ up from the bottom
his enemies destroyed his rep
america forgot him
[company]
alexander hamilton
waiting in the wings for you
you never learned to take your time!
oh, alexander hamilton
alexander hamilton…
america sings for you
will they know what you overcame?
will they know you rewrote the game?
the world will never be the same, oh
[men]
just you wait
[company]
just you wait
[mullıgan/madıson & lafayette/jefferson]
we fought with him
[laurens/phılıp]
me? ı died for him
[washıngton]
me? ı trusted him
[elıza & angelıca & peggy/marıa]
me? ı loved him
[burr]
and me? ı’m the damn fool that shot him
[company]
there’s a million things ı haven’t done
but just you wait!
[burr]
what’s your name, man?
[company]
alexander hamilton! -
daha yeni kurulmus abd'yi zamaninda ingilterenin yaninda fransaya karsi savasa sokmak isteyen, bunu kendi partisi olan federalistlerin basindaki john adamsa yediremeyince ne yapip edip baskan olmasini engelleyen fakat bu sonucla da baskanligi asil dusmani ve fransiz hayrani olan thomas jeffersona birakan kurucu baba (founding father).
george washington'in her zaman sag kolu olmustur, karayiplerde bir adada evlilik disi bir sekilde dunyaya gelmis sonrasinda amerikan politikasinin zirvesine tirmanmayi basarmistir, azimlidir, mermeri delmismidir bilemiyorum.
kendisi hakkinda yapilmis soyle bir sey de mevcuttur: http://www.youtube.com/watch?v=wnff7nmigne -
yaygın bilinenin aksine amerika birleşik devletleri başkanı'nın abd doğumlu olması şartı hamilton'un önünü kesmek için alınmış bir karar değil, bu şart * abd doğumlu olmaya ek olarak başkan olmak için amerikan anayasası kabul edildiği tarihte amerikan vatandaşı olmayı da yeterli sayıyor. zaten hamilton'un önerdiği anayasa taslağında da birleşik devletler doğumlu olma şartı yer alıyor.
yahudi olduğu iddiası ise somut kanıtı olan bir bilgi değil, annesinin resmi eşinin yahudi olabileceği ve bu durumda evlilik dışı da olsa hamilton'un da yahudi olacağını iddia eden bazı tarihçiler var. aşırı dindar olmasa ve hatta yer yer deistliğe kaydığı düşünülse de hristiyan olduğu ve aaron burr ile düellosunun arkasından ölmeden önce son kez dua için rahip çağırttığı biliniyor.
10 dolardan resminin kaldırılma kararı ise hamilton müzikalinin beklenmedik popülaritesi sebebiyle ertelendi.
ayrıca muhtemelen abd tarihinde ve modern batı demokrasilerinde seks skandalı yaşayan ilk isim de kendisi. çok özetle evli bir kadınla ilişki yaşayıp eşine toplamda bugünün parasıyla yaklaşık 40000$ gibi bir ödeme yapmış. yıllar sonra bu ilişki usulsüzlük iddiasıyla birlikte ortaya çıktığında "bunlar montaj" demek yerine (ki yıl 1796, montaj olacak bir şey de yok daha) 95 sayfalık bir bildirge ile ilişkiyi kabul edip detaylarına kadar anlatmış, usulsüzlükleri de belgeleriyle yalanlamış. tüm metin şuradan okunabilir. bu skandal sırasında james monroe ile birbirlerine girmişler, olayın düelloya gitmesini ironik bir şekilde aaron burr engellemiş. daha detaylı hali drunk history kanalından lin-manuel miranda'nın anlatımı ile izlenebilir.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap