• alegori, metafor ve sembol bambaşka şeylerdir. sembol başka bir şeyi karşılayan bir "simge"nin, başkaları tarafından tanınarak tekrarlanması ve bunun kod olarak bize yerleşmesidir. metafor ise bu sembollerin bir araya gelmesinden oluşur ve semboldeki gibi tek şeyin bir şeyi karşıladığı ve yerine geçtiği bir şey değil, en az üç şeyin birbirinin yerine kullanıldığı bir sistem olması gerekir. metaforun mantıksal çıkarımı bize kalmışken, semboller başkaları tarafından kodlanmış şeylerdir.
    alegorinin çok karıştırıldığı metafordan farkı, birkaç şeyin birbirini değil herşeyin başka birşeyi karşıladığı ve yerine geçtiği bir sistem gerektirmesidir. mesela olimpos ise karşılamasını istediğiniz şey, metin veya filmde bahsi geçen herşeyin olimpos'taki herşeyin karşılığı olması lazım. sembol gibi tek karşılık ve metafor gibi 3 karşılıkla olmaz. alegorinin yazıdaki en güzel örneği george orwell'in animal farm 'ıdır. divan i lugat it türk 'ün de böyle olduğu söylenir ama ben okumadığım için bunu örnek veremiyorum.
  • bir kavram yada düşüncenin figüratif semboller haline getirilmesi
  • içindeki karakter ve olayların gerçek hayattan bir takım karakterleri ve olayları temsil ettiği hikaye, film, resim, vs. türü. "bu hikayedeki kişiler kurgu ürünüdür" ibaresinin pek uygun düşmeyeceği eserler...
  • yunancada, "başka, diğer" anlamındaki "allos" ile "agora"dan türeyen ve "mecliste konuşmak, açık olarak konuşmak" anlamına gelen "agoreuein" kelimelerinin birleşmesiyle oluşmuştur; "agora'da, yani uluorta, ele güne karşı konuşurken birşeyi başka bir şey ile tarif etmek" anlamı ile ondördüncü yüzyıldan bu yana kullanılmaktadır.
  • görsel sanatlarda bir olayı, fikri ve kavramı daha iyi açıklayabilmek için teşhisle* sembolize etmektir.

    karolenj imparatorluğu devrindeki mezar alegorisine* ek olarak:

    hristiyan sembolizminde salyangoz simgesine sıkla rastlanır. ölümü ve yeniden doğuşu çağrıştırdığı düşünüldüğünden, özellikle de mezar taşı kabartmalarında kullanılmıştır. detaylı bilgi için: link - link

    ayrıca kabuğunun spiral görünümü, kadın rahmine benzetilmiş, bu açıdan da meryem'in hamileliğini ve doğurganlığı temsil etmiştir. örnek olarak, rönesans ressamlarından francesco del cossa'nın meryem'e müjde eserinde salyangoz detayı mevcuttur: görsel
  • mürit yakınıyormuş,

    ‘’bize hikayeler anlatıyorsun ama anlamlarını açmıyorsun.’’

    şeyh cevap vermiş:

    ‘’biri sana meyveyi çiğneyip öyle ikram etse, hoşuna gider miydi?’’
  • edebi ve görsel bir yöntemdir alegori. nesnelerin, kişilerin ve hareketlerin kurmaca yoluyla aktarılması ve bu kurmacanın hikayenin dışında farklı bi anlam barındırmasıdır. altında yatan anlamın ahlaki, toplumsal, dini veya politik göndermeler, imalar taşıması gerekir. genellikle karakterler aktarılmak, betimlenmek istenen düşüncenin (kıskançlık , açgözlülük, üstinsanlık , siyasi veya ekonomik sistemler, baskı vs.) kişileştirilmiş halidir. sembolik ve yazınsal bir anlam barındırır bu bakımdan.

    alegorik bir resim dendiği vakit, o resmin zamanında toplumsal açıdan farklı anlamlar içerdiğini , resmin o dönemdeki siyasal veya dini eğilimleri yansıttığı düşünülmelidir. bir natürmort bile bu açıdan incelendiğinde farklı anlamlar içerebilir.misal , pieter claesz* döneminin önde gelen natürmort, duran objeler temalarında resimler yapan ressamlarındandı. çoğu resminde objelerle toplumsal sınıflar arasında analojiler kurmuş ,sınıfsal farklılığı yansıtmıştır. zenginlere hitap eden* yiyeceklerle yoksul yiyeceklerini biraraya getirmiştir çoğu tablosunda*. sınıfsal ayrımın netliğini ve sertliğini alegorik biçimde ifade etmiştir. dini öğelerle de süslemiştir yapıtlarını* *.

    alegorik filmlere verebileceğimiz en bilindik örneklerden biri fight club tır örneğin . tüketim toplumu eleştirisinden önce , edward norton ın robotlaşmış ,yönetilen,hapsolmuş ve sıkıcı hayatı amerikan burjuvasını brad pittin se bu durumun bilicinde olan ve isyan eden amerikan anarşist alt kültürü yansıtmasıyla filmin alegorik bir sanat eseri olduğunu düşünebiliriz.

    alegoriler filmlerde abartılı , grotesk şekilde yapılmıştır ve yapılmaktadır. çok net alegorik filmlerden biri de pier paulo passolini nin salo o le 120 giornate di sodoma sıdır . izlendiği vakit alegorinin ne olduğu çok daha rahat anlaşılabilir.*
  • kafka bu mevzu üzerine pek esaslı bir bok yemiştir afedersiniz:

    "alegorilerin söylemek istedikleri tek şey, anlaşılmaz olanın anlaşılmaz olduğudur. bunu da zaten biliriz. oysa her gün başetmeye uğraştığımız sorunlar bambaşka bir iştir. bu konu hakkında adamın biri bir zamanlar, "bu inadın nedeni nedir?" diye sormuş. "yalnızca alegorileri izlediyseniz, siz kendiniz de alegori olursunuz ve böylelikle tüm günlük sorunlarınızı çözersiniz."
    bir diğeri, "iddiasına varım ki bu da bir alegori" demiş.
    ilk adam, "kazandın" yanıtını vermiş.
    ikincisi, "ama malesef alegorik olarak" demiş.
    ilk adam, "hayır, gerçek hayatta" demiş. "alegorik olarak, kaybettin."

    erzahlungen'den aktaran alberto manguel / okumanın tarihi
  • belli bir kavram düşünce ya da ahlak kategorisini kişileştirme yoluyla canlandırmak…

    alegoriyi simgeden ayırmak gerekir, çünkü simge kişiselde özeti verirken alegori genelde özeti verir; alegori de tüm ayrıntılar imgesel bütünlük içindedir.
  • tolkien'e zamanında 'yüzüklerin efendisi, dünya savaşlarının ve medeniyetler çatışmasının alegorisi midir?' diye sorulmuş
    'yok öyle bişey onu yazmak isteseydim alegoriye baş vurmaz direk yazardım' şeklinde bir cevap alınmıştır...
hesabın var mı? giriş yap