aldırma gönül

• çocukluğumdan beri en çok dinlediğim şarkıdır. 45 yaşında adamım. muhtelif yönleri ile "görecek günler var daha" diye inanan bir fikrin takipçisiyim.
  
  lisedeki edebiyat öğretmenim bir türk şair ile diğerini ayırırken "fikirlerinin hapsedilmediğinin farkındadır" demişti ve henüz v for vendettanın çekilmesine çok zaman vardı. hatta o zamandan beri frankl' ın "insan özgürlüğünün en sonuncusu, içinde bulunduğu koşullar ne olursa olsun, duruşunu seçebilmesidir, tavrını sergileyebilmesidir ve bu özgürlük ondan alınamaz." sözüne aşina ve ona göre yaşıyordum.
  
  fakat artık gerçekten yorulduğumu hissediyorum.
  
  insana ve insanlığa olan inancımı kaybedeli oluyor epey. çok daha uzun sürecek "insanlığı inşa etme" yolunda ufak bir geri çekilme sekansındayız belki de. tıpkı rönesansı doğuran ortaçağ gibi bir dönemden geçiyoruz ve gelecekte insanların bahtsızlar diye anacağı dönem içerisindeyiz. hep çevremdekilere insanlık için tohumlar ekeceğiz toprağa, gelecek nesiller için o tohumlar korunmalı derken tohumların da zehirlenme olasılığı aklımdan çıkmıyor.
  
  tüm bu kaotik düşünce yığınlarının içinden beni çıkaran şiirler oluyor. şiirler ve şarkılar.
  
  ".. görecek günler var daha,
  aldırma gönül aldırma ..."
• 82 senesinde topluma açık bir yerde bu şarkıyı söylediği için birileri tutuklanmıştı bizim köyde. ben de çocuk aklımla "vay be kimbilir ne kadar derin anlamları olan bir şarkı ki, adamları hapse tıktılar, 'bugün bunu söyleyen yarın adam öldürür' gibi bir endişeleri var demek ki" diye düşünmüştüm. şarkıyı tekrar tekrar dinleyip içindeki gizli mesajı anlamaya çalışmıştım. bildiğin salakmışım. du bi dakka ya belki de onlar salaktı... bilemedim şimdi.
• ilk kez 1976'nin git gide artan siyasi ortaminda plağa okunmustur bu sarki.. donemde bir sekilde sag ve sol kutuplasma yavastan kendini hissettirse de edip akbayram kendisini solcu bildirse de nedense konserlerinde sagcilar ve solcular birlik olup bu sarkilari soylemislerdir.. her neyse bu konu edip akbayramin "yaninda soyun yat bakarsa serefsizim" kisiliginden kaynaklaniyor ki bu konumuz degil..
  
  hayatimda dinledigim onbinlerce sarki'nin icinde en delikanli sarkilardan bir tanesidir bu.. en umut dolu kaderci sarkilardan da birisidir.. türk milleti'nin onca tüp krizinden, ekmegin karneyle oldugu günden, 2001 krizinde ac kalmasindan sonra bile bir sekilde ses cikarmayarak "aldirma gonul" demesini bu sarkinin ve bu dusturun genlerimize kazili olmasindan kaynakli oldugunu saniyorum ben.. yani türk milleti en boktan durumda bile, cikmadik candan umut kesilmez diyebilmis garip bir millet.. 119. dakikada gol yiyip "basin one egilmesin" diyip cikip gol atabilen bir millet mesela en son ornegi olarak (igrenc bir sekilde futbola bagladigimin farkindayim.. )
• sözleri sinop cezaevinde yazılmış şarkı. sinop cezaevi'ni gezip gördükten sonra dinlediğimde daha çok etkileyen şarkı.
• kelimeler kağıda dökülünce korku verir kendisini yüksek sanan dağlara. kapanır ardından demir kapılar. sinop kalesi'nin aşılmaz taş duvarları meşhurdur tarihin tozlu sayfalarında, "burçlarında gardiyanları ejderha gibi dolanır" der evliya çelebi. oysa kaçar mustafa suphi, dalgalara duvar, fikirlere demir parmaklık dayanmaz.
  sabahattin ali yosun yeşili duvarların ardına selam gönderir, şiirler sığmaz mahpuslara.
  "dışarda deli dalgalar
  gelip duvarları yalar
  seni bu sesler oyalar
  aldırma gönül, aldırma
  
  görmesen bile denizi
  yukarıya çevir gözü
  deniz dibidir gökyüzü
  aldırma gönül, aldırma"
  
  gün ışığından mahrum hücresinde ağlamıştır şair, yalnız gecelerde nem kokan battaniyesine sarınıp. sevinmesin diye düşman, için için dökmüştür gözyaşlarını. demli bir çayın buğusunda efkarlanmış, küçük penceresine konan kuşun kanadında özgürlüğü aramıştır. tütün sarmıştır belki, dumanı kavuşsun diye göğe. fırtınalar kopan yüreğinden kopup sevdiğini ısıtan sözler dökülmüştür kaleminden. zor zamanlara direnmenin öğüdü, 'başın öne eğilmesin'.
  şiir umuttur. şarkılar bir nefes
• dalga seslerini duyup da denizi goremeyenlere yazilmistir, sabahattin ali naifliginde. sinop cezaevinin yuksek duvarlarini hatirlatir.
  
  en guzel dizesi surada sakli:
  
  görmek istersen denizi
  yukarıya çevir yüzü
  deniz gibidir gökyüzü
  aldırma gönül aldırma
• ortasında fazlasıyla hakkı yenmiş bir gitar solosu barındırır.
• bkm yapımı, legal, the king of queens uyarlaması. şahin ırmak, tülin özen, nadir sarıbacak, yeşim ceren bozoğlu, çağlar çorumlu, bülent seyran, ayşenil şamlıoğlu ve ulvi alacakaptan'ın oynadığı sitkomun yönetmeni hakan algül.
  
  o değil de hakan algül de, bu memlekette sitkom matematiğini çözmüş 3-4 yönetmenden biri..
• selvi boylum al yazmalım'da ilyas'ın kamyonunun adıdır aynı zamanda. ilyas "aldırma gönül"le sohbet eder, şakalaşır, dertleşir. asya da küçük erkek kardeşinin oyuncak kamyonunun üstüne de bu ismi kazımış, bir de içinden ok geçen bir kalp yapmıştır.
• sabahattin ali'nin sinop cezaevinde yazdığı hapishane şarkısı isimli şiirin beşinci bölümüdür. şiir aldırma gönül olarak bilinir. ancak nedense şiirin en güzel bölümü şarkıda yer almaz.
  
  başın öne eğilmesin
  aldırma gönül aldırma
  ağladığın duyulmasın
  aldırma gönül aldırma
  
  dışarda deli dalgalar
  gelir duvarları yalar
  seni bu sesler oyalar
  aldırma gönül aldırma
  
  -görmek istersen denizi
  yukarıya çevir yüzü
  deniz gibidir gökyüzü
  aldırma gönül aldırma-
  
  kurşun ata ata biter
  yollar gide gide biter
  mahpus yata yata biter
  aldırma gönül aldırma
  
  dertlerin kalkınca şaha
  bir sitem yolla allah’a
  görecek günler var daha
  aldırma gönül aldırma