• mustafa suphi'nin öldürülmesi olayı hala çözülememiştir. kimi tarihçiler mustafa suphi yi lenin, kimi tarihçiler mustafa kemal , kimi tarihçiler ise ittihatçıların öldürdüğünü söylemektedir. fakat sovyetler birliği arşivleri kapalı kaldığı, yeni bilgiler ortaya çıkmadığı sürece bu olayın ortaya çıkarılması nerdeyse imkansızdır.
  • mustafa suphi'nin motorunu batıran şahıs, yahya kahya isimli, dönemin abdullah çatlısı bir katildir.

    o maşayı kullananın atatürk mü lenin mi olduğu tartışmaları halen yapılmaktadır ama beni dumura sürükleyen birşey var. o da bir kaç sene öncesine kadar faziletli(!) beyoğlu belediyesi'nin "yahya kahya" isimli bir spor salonu olmasıydı. sonradan adını değiştirdiler herhalde.
  • türkiye komünist partisi'nin (tkp) kurucusu ve ilk genel başkanı. 1883'de giresun'da doğdu. ilköğrenimi babasının görevi nedeniyle kudüs ve şam'da, ortaöğrenimini erzurum'da gördü.
    istanbul'da hukuk mektebi'ni bitirdikten sonra fransa'ya gitti. paris'te siyasal bilgiler yüksekokulu'nda öğrenim gördü (1910). ahmed ferit (tek) tarafından çıkarılan ve milli meşrutiyet fırkası'nın sözcülüğünü yapan ifham gazetesinde, yazı işleri müdürü olarak çalıştı. istanbul'daki ilk yıllarında ittihat ve terakki yanlısıyken, baskıcı uygulamaları nedeniyle, sonradan bu örgüte muhalif bir çizgi izlemeye başladı. mahmud şevket paşa'nın öldürülmesinden sonra sinop'a sürüldü.
    1914'te birkaç arkadaşıyla birlikte rusya'ya kaçtı. ekim 1917'deki sovyet devrimi'nden sonra moskova'ya gitti. tatar-başkırt devrimcileriyle birlikte yeni dünya gazetesini çıkardı. moskova'da i. türk sol sosyalistleri kongresi'nin ( 25temmuz 1918) ve i. müslüman koministler kongresi'nin (kasım 1918) toplanmasına ön ayak oldu.
    10 eylül 1920'de yine bakü'de toplanan, tkp i. kongresi'nde, sosyalistlerin birliğini sağlamaya yönelik etkin girişimlerde bulundu. tkp bu kongrede çalışmalarının ağırlığını anadolu'ya kaydırmayı kararlaştırdı.
    tkp'nin türkiye'deki etkinliklerini ve örgütlenmesini düzenlemek üzere, 28 aralık 1920'de bakü'den kars'a geçti. ayrıca ankara'ya giderek, mustafa kemal ile (atatürk) görüşmeyi amaçlıyordu. kars'tan erzurum'a doğru yola çıkan grup, protesto gösterileriyle karşılaştı ve kente sokulmadı.
    mustafa suphi can güvenliklerinin ortadan kalkması üzerine arkadaşlarıyla birlikte trabzon'a geçti. motorla batum'a gitmeyi, oradan da bakü'ye dönmeyi kararlaştıran grup, sağlanan bir motorla kardeniz'e açıldı. trabzon açıklarında saldırıya uğrayan mustafa suphi ve arkadaşları, öldürülerek denize atıldı.
    kaynak: http://www.biyografi.net/…isiayrinti.asp?kisiid=932
  • (bkz: derin devlet)
  • 1913de mahmut sevket pasanin katili oldugu gerekcesi ile sinop hapisanesine sürülen, oradan da bir yolunu bularak kayikla rusyaya kacan, daha sonra rusyadaki türkler arasinda ilk komünist organizasyonu tesis eden ve "yeni dünya" adinda türkce komünist dergisini cikaran, daha sonra rusya eli ile tkp kurulduktan sonra türkiyeye yollanan, trabzona geldiklerinde mustafa kemlin emri ile yahya kahya tarafindan denize dökülen sahis. nazim hikmet de bu isin mustafa kemal tarafindan yaptirildigini gayet iyi bilmektedir ki bu yüce sahis hakkinda assagidaki rezil ve assagilik siiri yayinlamistir:

    trabzon'da bir motör aciliyor
    sahilde kalabalik
    motörü tasliyorlar
    son perdeye basliyorlar
    burjuva kemalin omzuna binmis
    kemal kumandanin kordonuna
    kumandan kahyanin cebine inmis
    kahya adamlarinin donuna
    uluyorlar:
    hav... hav... hak tu! ...

    mustafa suphiyi atatürk degilde baskalarinin öldürttügünü iddia edenler ya yüce önderin bu denize dökülme vakasindan tam 5 gün evvel, 22 ocak 1921'de tbmm'nin gizli toplantisinda mustafa suphi ve komünistler hakkinda yaptigi konusmayi bilmemekten gelmektedirler yada okuma yazmalari yoktur (bkz: gizli meclis zabitlari, cilt 1, sayfa 333)
  • mustafa suphi ve arkadaşları için nazım hikmet aşağıdaki şiiri yazmıştır:

    kalbim...

    göğsümde 15 yara var! .
    saplandı göğsüme 15 kara saplı bıçak! ..
    kalbim yine çarpıyor,
    kalbim yine çarpacak! ! !



    göğsümde 15 yara var!
    sarıldı 15 yarama
    kara kaygan yılanlar gibi karanlık sular!
    karadeniz boğmak istiyor beni,
    boğmak istiyor beni,
    ..........
    ..........
  • tkp nin kurucusudur.bakü'de yaşamaktadır. ankara ile bir takım ilişkiler kurmak üzere memlekete gelmiş, lakin meclise sokulmamıştır.sonradan kazım karabekir paşa ile görüşebilmek ümidi ile gittiği erzurum'da,bırakın paşa ile görüşmeyi,yöre halkından canını zor kurtarmış ve tekrar bakü'ye gitmek üzere arkadaşları ile berber geri dönmüştür. trabzon iline kadar kendilerini zor atabilmişlerdir.
    1921'de 28 ocak'ı 29 ocak'a bağlayan gece karadeniz'e açılırlar ama o sıralarda
    batum'da bulunan enver paşa'nın, adamı olarak bilinen trabzon kayıkçılar
    kahyası yahya ve adamlarının mustafa suphi ve arkadaşlarının bakü'ye
    dönmelerine izin vermeye niyetleri yoktur.
    trabzon'dan yola çıkan gemiden
    sürmene açıklarında bir motora alınan tkp'lilerin hepsi-14kişi- bıçaklanarak
    öldürülürler ve cesetleri denize atılır. bir iddiaya göre mustafa suphi'nin rus
    asıllı karısı öldürülmemiş ve bir tür ganimet gibi el konmuştur.
    bu iddia da dahil olmak üzere, geride kalanlar bu trajedinin gizli kalmış birçok
    noktasını tartışırlar ve hala da tartışmaya devam etmektedirler. kayıkçılar kahyası
    yahya kendi inisiyatifiyle mi, yoksa ankara'nın ve mustafa kemal paşa'nın
    bilgisi ve onayıyla mı bu saldırıyı düzenlemiştir?
    hala iki görüşün de savunucuları bulunmakla birlikte, sovyet rusya ile ilişkileri
    de tehlikeye atacağı dikkate alındığında, uluslararası sonuçları olabilecek böylesi bir eylemin ankara'dan habersiz gerçekleştirilmesi pek mümkün gözükmemektedir.
    olay sonrası kahya yahya'da giresun'lu topal osman ağa tarafından öldürülmüştür. topal osman'ın sonu da pek farklı olmamıştır. cesedi meclisin kapısından aşağı, oy birliği ile ile asılmıştır. yani tanık manık bırakılmamıştır orta yerde.
    ibret-i alem olmuştur o da ayrı.
  • (bkz: onbeşler)
  • tunceli kanunu'nun cıkarılmasından sonra bir donem genel vali olarak gorev yapmıs olan tali ongoren kisisinin baku ziyareti sonrası hakkında su talihsiz lafları sarfettigi insandır;

    " bu genc adam, bende bir insanın ırkı, dini, milliyeti, manevi dusunceleri ve bir butun olarak izahına muktedir olunacagını zannettigim psikolojik verasetin, komunisr denilen ifna (yoketme) sistemi icinde nasıl tanınmaz hale gelebileceginin unutulmaz tesirini bırakmıstır...
    selahiyetim, meslegim, hatta yasım musait olsa sade yurdum icin degil, butun dunya icin beseriyete soyle seslenirdim:
    komunizm siyasi ve ictimai bir nizam degildir. insanlıgı boslukta bırakmayı yasama sartı yapan imha tarikatıdır. insanı insanlıktan alıp esya parcası haline sokan sistemdir."

    (bkz: ya iste boyleyken boyle)
    (bkz: sayın seyirciler)
hesabın var mı? giriş yap