• tomaso giovanni albinoni şaheseri.
    ölene kadar dinleyebilirim.. ve hatta şu dakika başladım, ölene kadar dinleyeceğim.

    edit: giazotto'ya da ait olabilirmiş diyorlar, olsun..
  • bu yapitin tomaso albinoni'ye ait bir kismi varsa bile bu kisim birkac olcuden oteye gitmemektedir. gunumuzde bu konuda bir fikir birligi vardir. yapit kabaca remo giazotto'nundur demekte bir mahsur yok. esinlendigini iddia ettigi albinoni muzik sayfasini hicbir zaman gostermemistir. dresden kutuphanesinden edindigini soyledigi bu muzik sayfasina iliskin kutuphane kayitlarinda bir girdi bulunmamaktadir. zaten bu muzik sayfasini kutuphaneden hangi tarihte edindigini hakkinda da yasaminin degisik evrelerinde celiskili tarihler vermistir.

    yasaminin sonlarina dogru ortaya cikardigi bir kaynagin (birkac olculuk muzik iceren bir sayfa) ise albinoni'nin olup olmadigi tespit edilememektedir. dolayisiyla yapitin giazotto'nun oldugunu soylemek durumunda kaliyoruz.

    giazotto 20.yy'in en unlu melodilerinden birine imza atip bu yapita neden boyle bir kilif uydurmustur, bilinmez. belki de klasik bir ismin * arkasina saklanarak bu yapitinin 'klasik'lesmesini kolaylastirmak istemistir. yapit dunyanin onde gelen sefleri tarafindan dahi kaydedilmistir *.

    yapitin bir 20.yy bestecisi tarafindan kaleme alinmis basit bir yayli egzersizi oldugu bilinse klasik muzik camiasinda bu kadar unlu olamazdi muhtemelen... giazotto da boyle dusunmus olsa gerek.

    benzer bir hikaye icin : (bkz: #44110004)

    turkce bir yorumu icin: (bkz: #57965504)
  • yeryüzünde şimdiye kadar yaşanmış tüm hüzünlerin, üzüntülerin, ezaların, cefaların toplamından oluşturulmuş eser. bambaşka bir şey.
  • garip bir şekilde her dinlediğimde hayatımın ne kadar hüzünlü, ne kadar beni ezip geçen anı, yaşanmışlıkları varsa gözlerimin önüne seren ve belki'de hayattan soğutan veyahutta hayatın salt gerçekliğini yüzüme acımasızca vurup beni kontrpi'de bırakan eşsiz bir yapıt. gece yarısı depresif bir ruh haliyle dinlenmesi tavsiye edilmemektedir.
  • dinlerken adamın içinden; beyaz çarşafları üstüne elbise gibi giyip, ay ışığı altında küçük su birikintilerine basarak yürümek geliyor. ya da bende bi kırıklık var bilemedim şimdi. başka böyle hisseden varsa söylesin, içim rahat etsin.

    güzel eserdir vesselam, tüyleriniz diken diken olur dinlerken.
  • inancım müsaade etseydi, "cenazemde bu adagio çalınsın" derdim. herkesi de ağlatırdım, son puştluğum bu olurdu.
  • aşk-ı memnu dizisinin 79. final bölümündeki cenaze töreninde, fon müziği olarak çalan eser. müthiş.
  • bu dünyadan geldiğine inanmadığım notalar bütünü.. insan iradesinin içinden çıkamayacağı şeyler ifade ettiğine, dolayısıyla bir insanın sadece bestelenmesine aracılık edebileceğine inandığım eser. sanki dünyanın yaşanmış ve de yaşanacak bütün hüzünleri, bütün acıları ve bütün kırıklıklarının fon müziği olsun diye tanrının gönderdiği başyapıt..
  • son sevişme gibi, göz yaşlarının dilde hissedilmesi gibi tat bırakan. veda gibi. evet.
  • ispanya'da la liga maçlarından önce yapılan saygı duruşu esnasında bu eseri çalarlar. yalnız eserin kendisi de saygı duruşunu hak edecek derecede özeldir.
hesabın var mı? giriş yap