• yurtdışından aw338 (çocukluğumuzun oynu cs nin 4 ün 6 sı) sipariş verdim. lakin sipariş sonrası bekleme süresinde forumlarda okuduğum gümrük ile alakalı yazıları okuyunca moralimi bozuldu. siparişlerin yüzde 90 ı gümrükte kalıyormuş. türkiyedeki süper bürokrasi ve gümrük memurlarının değişen keyfine göre şansınız değişiyormuş. özellikle istanbul dışında bir yere sipariş vermişseniz gümrükte unutun diyorlar benden söylemesi.

    indoor kullanıma musait olması ,silahların birebir replika olması (kaliteli markalar tabiki, mesela socom cheytac 12 kg nerdeyse bir damacana ) heyecan verici özellikler.

    ama gel gelelim yurtdışında bomba soksan bir şey olmaz 50 dolarlık oyuncak keleş alırsın gerçeğe döndürülebilir diye el koyarlar. bu yüzden türkiyede bu büroksi olduğu sürece gelişemeyecek hobby dir.

    edit: gümrükte takıldı ve gümrükte yaşadıklarım ibret vericiydi. etrafıma toplanan gümrükçülerden biri ¨bu gerçek ya laaaa bana verin ben tokat ta bunu gerçek yaparım¨ dedi. diğeri ¨la ben bunu 10 saniyede söküp takarım¨ dedi. şimdi çıkarmak için elimden geleni yapıyorum umarım başarırım.

    büdüt: ankara emniyetine gidip ürünü aldım.
  • şimdi aklıma geldi!

    ben silahlı kuvvetler yerinde olsam airsoft'a yatırım yaparım; silahların bir kısmının parasını karşılarım, airsoft arenaları tesis ettiririm vs... airsoft ile uğraşan amerikalıların ya da avrupalıların videolarını izlerseniz adamlar bildiğin konvansiyonel savaştaymış gibi taktik ile taarruz edip oyunu oynuyorlar... bu adamlara kısa bir gerçek silah eğitimi versen şu an askerlik yapmakta olan pek çok insandan daha iyi askeri görev yapacaklarına inanıyorum... olası bir facia, felake*, seferberlik durumunda airsoft'la ilgilenen kişilerin hayatta kalma olasılıklarının daha fazla olduğunu varsayabiliriz sanırım.

    tabii ki bu bir hobi... hobiyle gerçek savaşı kıyaslamak mantıklı değil ama gerçeği simüle eden savaş alanlarındaki bu oyun, aslında bir yandan da gerçeğin provası değil de nedir?
  • türkiyedeki destekçi ve takımlarının istisnasız koyu faşist olmadığı bir spordur.
  • kullanılan donanımların kullanıcılarına adeta özel harekatçı havası kattığı bir çeşit oyundur. bu işe zamanını vermiş insanlarla paintball oynamak messi ve ronaldo ile halısaha yapmak gibi birşey olabiliyor.
  • 70li yıllarda japonya'da sivillerin silah bulundurması yasal olmadığından, gerçek silahlara çok benzeyen yaylı ve kurmalı (springer - bolt action) silahlar imal edilip satılıdı. ardından bu ilgi git gide büyüdü ve başka ülkelere de sıçradı. amerika'da 90'lı yıllarda airsoft silahlar pazara girdi. bu silahlar 6mm veya 8mm çapında ufak bb denen plastik veya kauçuk mermiler fırlatıyordu. 2000'li yıllara gelindiğinde, sektörün öncüsü tokyo marui, aeg'yi icat etti (bkz: automatic electric gun). silah üreticileri ile anlaşıp silahın tasarımını ve adını da yasal olarak kullanma izni aldılar. piyasaya sürdükleri silahlara, gerçek silahların airsoft sürümleri gözüyle bakılıyordu ve bu pazarlama stratejisi çok tuttu. kısa sürede özellikle amerika'da airsoft bir spor haline getirildi ve organize edildi. önde gelen ülkelerin emniyet teşkilatları, bu silahların alımı, satımı, bulundurulması ve kullanılması üzerine çeşitli yasaları derleyip onayladılar.

    ülkemizde henüz airsoft silahları tanıyan bir yasa bulunmamaktadır. bu nedenle yurtdışından airsoft satın almak riskli bir maceradır.
  • gerçekten disiplin, zaman ve yatırım gerektiren bir uğraşıdır.

    iki tür airsoftçu var:

    1. bir şekilde paraya kıyıp airsoft silahı alarak sağa sola (özellikle de kedilere) sıkan serseriler
    2. bu işi ciddiye alanlar

    istanbul ve antalya'da airsoft grup ve kulüpleri var. takım oyunudur. kamuflajından telsizine, baretine, gözlük ve özel ekipmanlarına kadar her şeyi alırsınız. airsoft silahları ayrı bir kategori. her bir silahın cinsi, etki alanı, bakımı ve teknik özellikleri son derece önemlidir. ayrıca, yanınızda özel yedek parça da taşımanız gerekebilir.

    airsoft müsabakalarında ciddi yaralanmalar olabiliyor. o yüzden, özellikle de gözlerinizi korumanız; tim liderine uymanız, aptalca şeyler yapıp hem kendinizin, hem de başkalarının yaşamlarını tehlikeye atmamanız gerekiyor. sizin için eğlenceli olan bir atış, başka birinin gözünü kaybetmesine veya ciddi anlamda yaralanmasına neden olabilir. çünkü; elinizdeki silahtan çıkan plastik merminin hızı yaklaşık 300 metre/sn'dir ve bu da ete değdiğinde ciddi hasar verir -- yarım santimlik kartonu deliyor kurşunlar, oradan hesap edin artık.

    son derece zevklidir. paintball'a benzemez. benzemesin de. öncesinde sıkı bir eğitim ve kondüsyon gerektiriyor. sorumlu, takım oyununu iyi bilen ve silahlardan anlayan biriyseniz bu spor tam size göre.

    bakın, "spor" dedim. centilmenlik ve disiplin şart.
  • başlamayı düşündüğüm hobi.
    biraz hesap kitap yaptım; 10 senedir çalışıp para kazanan biri olarak haliyle görece iyi bir ekipman toplayayım istedim. lükse kaçmadan, en kalitelisini değil de kalitelisini alarak yürüyeyim dediğim ekipman için kafadan 10 bin tl gibi bir masraf kalemi çıktı.

    youtube'da araştırma yaparken yabancıların çektiği videoları daha çok izliyorum, çünkü daha profesyoneller. kanallarında 1.300 dolarlık oyuncağı ekstrem fiyatlı, ekstrem derecede kaliteli oyuncak olarak tanıtıyorlar. bugün aynı oyuncağı ben türkiye'de alsam 10.000 tl üzerinde para veriyorum. onlar için asgari ücretlerinin %75'i gibi bir tutara tekabül eden oyuncak, türkiye'de asgari ücretin dört katından fazla.

    hadi o bir örnek olsun, %60'ından fazlası asgari ücretle geçinen bu ülkede asgari ücretli biri 4 maaşının kuruşuna dokunmadan hobi edinebiliyorken. avrupa'da nüfusunun çok düşük bir kesimini oluşturan asgari ücretli biri 4 maaşına dokunmadan çok düşük kilometreli renault clio veya 100.000 km'de 2009 model volkswagen golf alabiliyor.

    velhasıl, bu ülkede hobi edinmekle refah içindeki ülkede mülk edinmek hemen hemen aynı şey.
  • büyük umutlarla başladığım ancak aradığımı bulamadığım hobidir. bunun bir bölümü de ismini vermeyeceğim bir zamanlar üyesi olduğum airsoft ekibinden kaynaklı bunu da inkar edemem.

    ilk olarak ilk başta keyifli gelse de bir noktadan sonra bayıyor açıkçası. warzone falan oynamak bin kat daha keyifli geliyor. zahmetsizliğine ve masrafsızlığına girmiyorum bile. bu yüzden hazırda düzenli olarak paintball falan oynamıyorsanız bu işe girmeden çok iyi düşünün. spor yapmıyorsanız, kondisyonunuz kötüyse bol bol nefes nefese kalacaksınız ve bu da keyfinize limon sıkacak. bunu da göz önüne alın.

    paintball gibi airsoft ekipmanı da kiralanabilir olsa çok daha erişilebilir olur çünkü cidden pahalı her şey. camianın önde gelen paşaları kendilerini savaş simülasyonunda hissetmek istiyor diye kot tişört oynayamıyorsunuz. tüfek tabanca neyse de yelek, kamuflaj, bot, miğfer derken masraflar katlanıyor.

    yalnız başına yapılamayan tüm hobiler gibi alacağınız keyif oynadığınız insanlara çok bağlı. benim girdiğim ekipteki insan kalitesi de pek yüksek değildi açıkçası bu da aldığım keyfi baltaladı. çok güzel çok düzgün insanlar da vardı kesinlikle haklarını yiyemem her türlü yardımda bulundular ama ortalama düşük maalesef. diğer ekiplerin de çok harika olduğunu sanmıyorum türkiyedeyiz sonuçta. beğenmediğiniz insanlara oynama deme şansınız olmayacağı için bu mesele ciddi bir risk aslında.

    türk insanının rahatlığı bu hobide de var. x saatinde buluşup oynanacak deniyor ancak tabi ki milletin toplanması x+1'i hazır hale gelmesi x+2'yi buluyor. oyunlar 10-15 dakika sürüyor ancak milletin nazından her oyun arası min yarım saat. böyle olunca 4 saat orada olup 2-3 oyun ancak oynamış oluyorsunuz. bu da pek keyifli olmuyor. dev yatırımlar yapıp karşılığında pazar günü 4-5 saat ayırıp sadece yarım saat oyun oynayabilmiş olmak hoş değil.

    benim oynadığım ekibe mahsus konulara gelirsek maçlar için pazar sabah 8de buluşuluyordu ancak anlayamadığım bir şekilde kimse bunu yadırgamıyordu. öğlene kadar uyuyan bir insan falan asla değilim de pazar günü de 7de uyanmayalım be birader.

    benim ekibe mahsus bir diğer konu millet oyun oynamak için değil aldıkları ekipmanlarla artistik yapmak ve fotoğraf çektirmek için geliyordu resmen. herkes hazır olsa bile minimum yarım saat genelde 1 saat kadar yeni tüfeğim nasıl, şu susturucu nasıl muhabbeti dönüyor.

    benim ekibe mahsus bir diğer konu düştükleri çelişkiler. ilk girdiğimde yeni oyunculara her türlü kolaylığı sağladıklarını, diğer gruplar gibi çok ciddi masraflar beklemediklerini vs. söylemişlerdi ki oynadığım süre zarfında da bu sözlerini tuttular. ancak ben bıraktıktan sonra bir anda bok attıkları ekipten beter oldular. zaten pahalı olan bir hobiye giriş yapmak için daha pahalı ve daha çok ekipman istemeye başladılar vs vs.

    tüm bunlar soğuttu. özetle: evde eşinizle çocuğunuzla teke tek maç yapacak haliniz yok. topluca yapılan bir hobi ve çok insan istiyor. nerede çokluk orada bokluk sözünü kanıtlarcasına insan sayısının artışı alınan keyfi ciddi ölçüde düşürüyor. giren buna göre girsin.
  • son bir iki yildir kendimi icinde buldugum inanilmaz zevkli bir hobi. plastik bb atan replika tufeklerle oynanir. takim ruhunu ve (birlikte oynadiginiz kisilere bagli olarak) bedensel egitiminizi gelistirmekle kalmaz, ucurur. kucuk oyunlar her ne kadar zevkli olsa da en bir super olayi bir kac gun suren kamplarla oynananidir.
  • bir adet m4 rasıı alarak başlangıç yaptığım süper hobi. yurt dışından da bir adet reddot sipariş ettim o da yolda. şimdi gözlük ve kamuflaj alarak alemlere akmak kaldı. organizasyonlar konusunda yardımcı olacak sözlükcülere selam eder popolarından vururum.
hesabın var mı? giriş yap