air
(bkz: air on the g string)
-
charon'un songs for the sinners albümünün 5. şarkısıdır kendisi. hoş bir bayan vokal eşliğinde biraz da yaylıların yardımıyla gözlerinizi kapattırır, bir garip gülümsetir. sözleri ise şu şekil olsa gerek:
unspoken witness never reached the eyes of the day
yet the moon was the one to hear
how she prayed forgiveness for each shattered little word she made to weep
why these woods still echo, how the whispering tangles on
whe the moon was the only one here
how i pray to loose my burden in this place where i loved you dead
and you are the air, the cold beneath this whispering wind, carried within
you are the air, the warmth in sorrow i took in when i could feel the end
the air... the air i breath was gift from you
edit:
meğersem bu şarkı bir miktar alkolle ölümcül olabiliyormuş ben bugün bunu gördüm. -
hemen her türlü üflemelide -alto,tenor ve soprano saksofondan bas klarinete, chinese musette'e kadar- "genius" henry threadgill, basta veteran fred hopkins ve bateride büyük usta steve mccall'dan oluşan, yetmişlerde aacm'i gökyüzüne taşıyan (eh, muhal richard abrams ve malachi favors maghostut tarafından onurlandırılmak kolay değil) nefis üçlü. free jazz'i ragtime potasında harmanlayıp, neoklasik bakış açısıyla scott joplin'in kayıtlarını canlandırma girişiminde bulunan bu üç çılgın adam; air song ile piyasaya girmiş, air raid ile byg actuel'in yükselen yıldızı dewey redman'e selam çakmış, air lore'la -ki benim için air raid'le birlikte tanrısal bir albümdür- ise bitirme tezlerini ortaya atıp seksenlerdeki canlı performanslarıyla bizleri başbaşa bırakmıştır. seksenlerin sonunda aramızdan ayrılan steve mccall (yerine gelen andrew cyrille için utanarak söylüyorum ama mccall'u zerre aratmıyor. gerçekten, neoklasik kökenli olup chicago boylarından yetişen bir free jazz davulcusu kendini belli ediyor.) ve 99'da ansızın kaybettiğimiz fred hopkins'in ardından ekürisi julius hemphill ile doğaçlamanın dozunu başka bir boyuta taşıyan henry threadgill eminim yetmişleri arıyordur. eh, ne de olsa o ragtime ruhunu david s. ware ve anthony braxton'dan -ki altodaki tonları pek benzer-başka kiminle yönlendirebilir ki? bir ihtimal -iki hafta önce aramızdan ayrılan- billy bang ve halen görüştüğü roscoe mitchell'la eskileri yad ettiklerini düşünür; tatlı tatlı efkarlanırım.
1976'dan through a keyhole darkly ile güzel geceler dilerim;
"yaşasın free jazz!" -
hair'in en güzel şarkılarındandır. toksik çocuk'un en sevdiği şarkı da bu olabilir.
welcome! sulphur dioxide
hello! carbon monoxide
the air, the air
is everywhere
breath deep, while you sleep
breath deep
bless you, alcohol bloodstream
save me, nicotine lung steam
incense, incense
is in the air
breath deep, while you sleep
breath deep
cataclysmic ectoplasm
fallout atomic orgasm
vapor and fume
at the stone of my tomb
breathing like a sullen perfume
eating at the stone of my tomb
welcome! sulphur dioxide
hello! carbon monoxide
the air, the air
is everywhere
breath deep, while you sleep
breath deep
deep, deep, deep! -
bu beste kadar hayatta huzur veren çok az şey var...
-
ıngilizlerin "eee" diye telafuz ettikleri kelime.
anlamak icin cok gucluk cektim... -
ingilizce'de hava anlamına geleni ingilizce değildir; (eski) yunancadır. kelimenin birebir aynısını latin harflerine çevirip alıp, koymuş şerolar. orijinali: o air. çağdaş yunanca'da ise o aeras. velhasıl bu şekilde araklanan kelimeleri yazmaya başlarsam roman olur.
-
vertigo'nun çizgi romanlarından biri, oldukça keyifli
-
bundan iyi film çıkar hikayelerinden birinden cidden iyi film çıkmış.
hele bir de basketbol, mj, seksenler, nike ve daha niceleri sizin hayatınızın önemli bir dönemi olmuşsa.
yaşıtlarımın hepsinin duvarındaydı jordan.
eşsiz ve çok büyük bir posteri için bir kıza günlerce yalvarmıştım sanırım arkasında nkotb grubu vardı.
matt çok iyi seçim, o olmasa belki di caprio falan da uyarmış.
keyifle izledik.
--- spoiler ---
o ne göbek arkadaş!
--- spoiler --- -
geoff ryman'ın 2005 yılında çıkan bilim-kurgu romanı. herhalde son dönem yazılmış bilim-kurgu romanlar içinde en çok ses getireni. ses türkiye'ye kadar gelmedi henüz. roman "air: or, have not have" diye de biliniyor.
2005'te çıkışının ardından 3 ödül birden kazandı bu roman: britanya bilim kurgu derneği ödülü, james triptee jr. ödülü, arthur c. clarke ödülü. ayrıca new scientist adlı derginin bilim-kurgu romanlarına ayrılmış bir sayısında "bilim-kurgu romanları nobel alsaydı, bu roman 2005'te nobelli olurdu" sözleriyle övüldü.
karzistan adlı geri bıraktırılmış bir ülkede yaşayan terzi mae'nin küçük kasabasının bir gün "air" adlı bir teknoloji deneyine maruz bırakılmasıyla değişen ilişkileri anlatıyor. -
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap