• ----------
    hatay'da başına gelen gaz kapsülü ile hayatını kaybetteiği söylenen genç. umarım bir hata vardır.
    10.09.2013 01:17 limon kimyon zorro
    -------

    sırf densizin biri çıkıp hatırasını benim üzerimden kirletmesin diye şuraya yazdığım iki satırı on kere değiştirdim. hissettiğim acıyı bile tarif etmiyorum ki adını kullanıp ajitasyon yapıyor demesinler. varsın ben susayım delikanlı kardeşim, nasılsa senin adın özgürlükle beraber anılacak bundan sonra.

    yakında hepimiz unutulacağız, sen hep hatırlanacaksın.

    bir anlamı olur mu bilmiyorum ama seni anmak için bugün taksim'e yürüyeceğim.

    --------
    doğumgünü olan 17 şubatta adına açılacak kütüphane ile ilgili detaylar için bakınız.
  • ben 32 yaşıma kadar nasıl geldim kardeşim?

    yaşamayı seviyorum, özgürlüğü seviyorum, bu halkı seviyorum derken yalan mı söyledim acaba kendime? çok mu korktum kardeşim elimde aslında olmayanları kaybemekten? şekil mi yaptım etrafımdakilere? kaçtım mı? uzaktan bağırmayı adamlık mı sandım? gaz iki kere gözüme kaçıp da gözlerim yaşarınca kendimi kahraman mı sandım? çocuk oyuncağı mı sandım tüm bu olanları?

    sen 22 yaşında başından vurulup öldürülürken ben 32 yaşıma nasıl geldim kardeşim? ben bu utancı içimde yaşatacak kadar büyük ne günah işledim? ben senin, ethem'in, ismail'in, medeni'nin haklarını nasıl öderim kardeşim? sen tertemiz yüzünle uzanıp yatarken ben nasıl ayakta dururum?

    hakkını helal et ahmet.

    çok özür dilerim kardeşim. çok özür dilerim.
  • demek bir toplumda kıvılcım böyle böyle parlatılıyor. 60 darbesi öncesinde de menderes'e diş bileyen güruhlar dört bir yandan yalan haberlerle iktidarı yıpratmanın telaşına düşmüştü. nitekim başardılar da. (demokrat parti iktidarının üniversite öğrencilerini kıyma makinalarına attırdığına dair üretilen yalan haberler bunlardan sadece bir tanesi) 50 sene önce başarmak daha kolaydı, şimdi daha zor.

    alet, edevat, teknik her türlü imkan mevcut ve bunların başında tabii ki internet geliyor. eğer internet bu kadar aktif olmasaydı, muhtemelen ahmet atakan'ın ölümü aydınlatılamayacaktı. ancak hala aydınlatılamamış noktalar var. teker teker anlatalım.

    öncelikle ahmet atakan düşerken hiçbir şekilde refleks göstermiyor. bu da düşmeden önce bilincini yitirmiş olabileceği savını akla getiriyor.

    eğer düşmeden önce bilincini yitirmemiş, dengesini kaybedip düşmüşse yere çok hızlı çakılmış ve kurtulması mümkün olmamış. otopsi raporunda da vücudunda genel bir travma olduğundan söz ediliyor.

    genel travma olduğunu da raporda geçen 'künt' kelimesinden anlıyoruz. künt kelimesi, genel bir travma söz konusu olduğunda kullanılır. rapor düşmeden önce atakan'ın hayatta olduğunu gösteriyor. zaten yapılan ilk müdahalede nabzı atıyormuş. fakat daha sonra kurtarılamamış.

    rapora göre bir başka ilgi çekici nokta da omurilik kopmasının gerçekleşmiş olması. böyle bir şey, mesela, boğaz köprüsünden atlayıp intihar edenlerin genelde otopsi raporlarında vardır. yüksekten yere ya da denize çakılma omurilik kopmasını meydana getirir.

    bütün bunlar ölümün aydınlatılması için ufak ipuçları. fakat daha önemli olan detaylar da var. mesela ahmet atakan'ın ölümüyle ilgili ilk servis edilen görüntü buydu;

    http://www.youtube.com/watch?v=o3qs-xhng3e

    bu görüntülerde direkt olarak yüksekten düştüğü anlaşılmasa da küçük bir ipucu da vardı. çünkü şahıs, bir şeyin etkisiyle yuvarlanıyordu. ilk başta iddia edildiği gibi gaz fişeğiyle vurulmuş olduğunu bir an için kabul edelim. halbuki yuvarlanmış olması bize başka türlü bir ölüm sebebinin olduğuna dair bir tüyo veriyordu. ilk soru işareti de böylece oluşuyordu.

    bunun haricinde, akreplerin cirit attığı, göz gözü görmeyen bir sokakta eylemcilerin olması zaten düşünülemez. akreplere çatılardan yağan molozlar da bunu doğruluyor. eylemciler sokakta değil çatıdalar.

    akrepler zigzag yapa yapa ilerlerken ikinci zigzagta ahmet atakan'ın akrep aracının önüne yuvarlandığını görüyoruz. eğer akrep sıkı bir manevra yapmasa, zaten yere çakılmış olan ahmet atakan'ın mazallah belki üstünden geçecek, olay o zaman çok farklı bir noktaya gidecekti. hadiselerin sıcaklığıyla duygusal hareket edenler, herkesin tahmin edeceği üzere mantıklı düşünemezler ve en ufak bir kışkırtma meydanlara dökülmeleri için yeterlidir.

    ilk görüntülerde insanların çoğu tatmin olmamıştı. herkeste bir kafa karışıklığı vardı. düştüğüne inananlar, gaz kapsülünün başına isabet ettiğine inananlar, çatıdan atıldığına inananlar olarak üçe bölündü herkes. bana kalırsa ahmet atakan'ın ölümü bu üç unsurla açıklanamayacak kadar karışık. sosyal medyada kullandığı hesaplara baktığımızda, aylardır sistemli bir şekilde esed'i övücü yazılar kaleme aldığını görmüş oluyorduk. hatta bir yazısında açık açık türkiye'deki suriyelilerin vurulması gerektiğini bile ifade ediyordu.

    işte tam bu noktada oturup düşünmek gerekiyor. benden önce birkaç arkadaş da aynısını söylemişler. ahmet atakan seçilmiş biri gibi duruyor. hatay'da çıkan olaylarda başından beri aktif ve aynı zamanda bir arap alevisi olması, bununla birlikte facebook'taki provoke edici paylaşımları ahmet atakan'ın birileri için biçilmiş kaftan olabileceği seçeneğini kuvvetlendiriyor.

    tam bu noktada ihtimallere bir es verelim ve atakan'ın ölümü üzerine yoğunlaşmaya devam edelim.
    hadisenin üzerinden henüz 24 saat geçmeden, atakan'ın ölümünün yüksekten düşmeye bağlı genel beden travması neticesinde gerçekleştiğini onaylayan bir başka görüntü daha servis ediliyor.

    net bir şekilde görüyoruz ki yüksekten düşme gerçekleşmiş ve bir önceki akrebin önüne yuvarlandığı görüntülere uygunluk % 100. bu andan itibaren ahmet atakan'ın polis tarafından öldürüldüğü yönündeki genel intibada bir değişim başlıyor. en şiddetli gezi destekçileri dahi 'yüksekten düştü ya da polis vurdu ne önemi var, çocuk öldü siz ona bakın' demeye başladılar. yüksekten düştüğü ihtimali olayın sıcaklığında birkaç kişi haricinde dillendirilmemiş, bu ihtimalden bahsedenler susturulmaya çalışılmıştı. fakat yüksekten düştüğüne dair net görüntüler ortaya çıkınca polisin ahmet atakan'ı öldürdüğüne inanan kitlenin zihninde bir 'acaba' oluştu.

    fakat ahmet atakan'ı polisin mi öldürdüğü, yüksekten denge kaybetmesi sonucu düşerek mi öldüğü, yoksa biri tarafından mı itildiği, ya da çatılardan aşağıya moloz yağarken molozlardan birinin ahmet atakan'ın kafatasına isabet ederek bilincini yitirmesine sebebiyet verip aşağıya düşmesine neden olup olmadığı halen bir muammadır. çünkü yukarıda neler yaşandığını bilmiyoruz. büyük ihtimalle de eğer çekilmiş bir kayıt, görüntü yoksa bilemeyeceğiz. ki bu da çok çok düşük bir ihtimal. ortada ne polis tarafından vurulduğu, ne de herhangi biri tarafından aşağıya itildiği, ya da kafasına bir şey vurularak aşağıya atıldığına dair hiçbir bulgu yok. bu bulgular olmadan konuşmak da laf-ı güzaf olacaktır.

    daha ölümünün üzerinden 2 gün geçmeden bugün bir görüntü daha servis edildi. ki bence işin nirengi noktası bu görüntüler.

    bu videolar nasıl servis ediliyor, kim nasıl açığa çıkarıyor, bu görüntüleri çekenler kimler, ahmet atakan bu görüntülerde kime, neden bu kadar sinirlenmiş? allaha ve peygambere ettiği küfürler sünnilere yönelik öfke ve nefretinin bir tezahürü. ve belki de bu nefreti yüzünden kendisi kullanılmış. eylemlerdeki bu sert ve nefret dolu tavrı birilerinin dikkatini çekmiş olabilir.

    olayın yaşandığı gece, ölümünden hemen sonra röportaj veren bir şahıs ise, ahmet atakan'ın ölümüyle alakalı tamamen gerçek dışı bir ifade vermiş.

    bütün bu sebep-netice ilişkileri göz önünde bulundurularak;

    1)bu yalan ifadeyi veren şahıs kimdir? neden böyle bir ifade verme ihtiyacı hissetmiştir?

    (videodaki yalan ifadeyi veren kişi ulusal kanal muhabiri olduğu iddia edilen adnan bulgurcu imiş. kendisi hakkında tck'daki ilgili maddeler göz önünde bulundurularak dava açılmalıdır. bu çirkin yalanın elle tutulabilir, savunulabilir hiçbir tarafı yoktur.)

    2)ahmet atakan'ın allah'a ve hz.peygamber'e küfrettiği video hangi olaylar esnasında çekilmiştir? bu videoyu kimler servis etmiştir?
    3)ahmet atakan'ın tam da akrepler geçerken, yere çakılması tesadüf müdür?
    4)ahmet atakan o gece çatıda yahut balkonda mıydı? yanında kimler vardı?
    5)çatılardan yağan molozlar dikkate alındığında demek ki çevresinde insanlar vardı. aralarından ahmet atakan'ın düştüğünü gördüğü halde korktuğu için yahut böylesi işine geldiği için konuşmayanlar olabilir.
    6)her halükarda ahmet atakan elim bir şekilde bu dünyadan göçüp gitmiştir.

    dengesi kayıp mı düşmüştür, polisin gaz fişeği başına isabet ettiği için mi (şu durumda çok küçük bir ihtimal. sebebi açık. kafatasındaki kırık başının arkasında. polis gaz fişeğini ateşlediğinde gaz fişeğinin falso alarak atakan'ı arkasından vurması gerekiyor. eğer kafatasındaki çatlak ön bölgede oluşmuş olsa bu ihtimal kuvvetlenebilirdi) yoksa fırlatılan molozlardan biri başına isabet ettiği için kazayla mı ölmüştür, bu hadiseye tanıklık edenler konuşmadığı sürece meçhul olarak kalacaktır. (tabii ahmet atakan'ın düşüşüne şahit olanlar varsa) bir diğer konuşulan ihtimalse ahmet atakan'ın biri ya da birileri tarafından aşağıya atıldığıdır. ne var ki son derece cılız ve ispatlanması oldukça zor bir iddiadır.

    eldeki verilere dayanarak, ahmet atakan'ın yüksekten düşmeye bağlı genel travma ve omurilik kopması neticesinde öldüğü anlaşılmaktadır.

    bunun dışında, ahmet atakan'ın sosyal medyada sünni nefreti ve nusayri taraftarlığı üzerinden yaptığı paylaşımları, bir arap alevisi olması, ölmeden hemen önce katıldığı eylemlerde allah'a ve peygambere küfretmesi ne yazık ki fitillenmek istenen bir mezhep savaşının nüvelerinden sadece biridir.

    hem gezi'yi destekleyen, hem de karşısında olan arkadaşların şu kerteden sonra artık sağduyulu davranmaları gerekiyor. hesapsız bir düşmanlık ateşiyle körüklenen nefret duyguları ve tohumu ekilen mezhepler arası nefret söylemlerinin bu denli ayyuka çıktığı günlerde, gezi eylemcisi olsun/olmasın herkes mantıklı hareket etmek zorunda.

    çünkü hepimiz aynı uçaktayız, bunu unutuyorsunuz. düşersek, hepimiz düşeceğiz. lütfen aklınızdan çıkarmayın.

    barış süreci'nin sekteye uğraması, mayıs 2013'den bu yana durulmayan hatay, suriye meselesinin gittikçe sarpa sarıyor olması, cami ve cemevinin aynı arsa üzerinde inşa ediliyor olmasını hazmedemeyen alevi gruplar ve eylül-ekim'de fişeklenmesi arzulanan olaylarla birlikte tam bir ateş sarmalının içinde dönüp duruyoruz.

    istenilen şey, ülkede mezhep tabanlı, dindar-laik çatışmasının fitillenerek tam bir kaos ortamının oluşması.

    ve ne yazık ki hem geziciler hem de gezi karşıtları bu oyuna geliyorlar. 'oyuna gelmeyin, tezgahı görün' diyenler de oyunun içinde olduklarının farkında değiller.

    çünkü adına ideoloji denen bir at gözlüğü vardır ki, hadiseleri geniş perspektifle değerlendirebilmenize engel olur.

    ideolojilerinizden sıyrılın ve türkiye'nin nasıl bir bela çukuruna atılmak istendiğini görün.

    bunu geleceğimiz için yapmak zorundayız.

    20 yıl sonra çocuklarımıza iç savaşla harap olmuş bir türkiye'yi anlatmak istemiyoruz.

    bunu ne geziciler ne de gezi karşıtları istemez. o halde bırakın şu karşılıklı öfkeyi ve nefret söylemini de bir lahza olsun ülkenizi düşünün. kendinizi düşünün. ailenizi, geleceğinizi, eşinizi, sevgilinizi, çocuğunuzu düşünün.

    etnik kavgaya sürükleyemedikleri türkiye'yi bu defa mezhep tabanlı seküler-mütedeyyin savaşına götürmeye çalışıyorlar.

    fakat karşılıklı nefretiniz o kadar körüklenmiş ve ateşiniz harlanmış ki görmüyorsunuz, sadece bakıyorsunuz.

    bakmak yetmiyor demek ki. ince görmeniz gerekiyor.

    kolay gelsin türkiye.
  • katili ulkenin basbakanidir. degil midir? gg mi lan? gg diyenin amina koyayim.
  • armutlu'da başına doğru biber gazı kapsülü ateşlendiği iddia edilen ve yüksek bir noktadan aşağı düşen 22 yaşındaki genç. hayati fonksiyonları durmuş, sivil faşizme kurban gitmiştir.

    başımız sağolsun. ailesine sabır, yoldaşlarına güç diliyorum.

    çok üzmüştür, çok. artık bu faşistlerin kanlı ellerini, gencecik çocuklardan çekmesi için daha ne yapmamız gerekiyor?

    http://www.odatv.com/…-atakani-kaybettik-1009131200
    http://www.odatv.com/…gelmesi-engelledi--1009131200
    http://www.odatv.com/…afasinda-cokme-var-1009131200
  • bu sabah iskelede bir genç bağırıyordu, "dün gece ahmet atakan'ı öldürdüler, haberiniz var mı? dün gece ahmet atakan'ı öldürdüler, haberiniz var mı? dün gece ahmet atakan'ı öldürdüler, haberiniz var mı? dün gece ahmet atakan'ı öldürdüler, haberiniz var mı?"

    kalbim sıkıştı.
    ve dün gece ahmet atakan'ı öldürdüler.
    haberiniz var mı?
  • hiç hesap sorulmayacak sanıyorsunuz değil mi? rus çarı nikolay aleksandroviç romanov da öyle sanıyordu, bolşevikler tarafından kurşuna dizilmeden önce.. şüphesiz ki kaçmaya çalışırken komünist partizanlarca yakalanan mussolini de, bir gün kendisinden hesap sorulacağını düşünememişti. keza nuremberg mahkemelerinde idam edilen naziler de..

    sizin de gününüz gelecek. hiç meraklanmayın. bugün milyonlar intikam yemini ediyor. toma'larınız, akrepleriniz, gaz bombalarınız ya da tam tehçizatlı, üniformalı katilleriniz, bunların hiçbiri sizleri kurtaramayacak. o gün geldiğinde kaçacak delik arayacaksınız.. destanın kralını göreceksiniz..
  • gece 22:00 sabah 06:00 arası alkol satışının yasak ama 22 yaşındaki bir genci öldürmenin serbest olduğu bir ülkede devlet tarafından öldürülmüştür.
  • --- spoiler ---

    "sayın peres benden yaşlısın. sesin çok yüksek çıkıyor.bu suçluluk psikolojisi. siz öldürmeyi iyi bilirsiniz. plajlardaki çocukları öldürdünüz. bu insanları öldürenleri alkışlamak insanlık suçudur."

    2009 davos

    --- spoiler ---

    siz, biz ayrımına girmeye gerek yokmuş aslında hepiniz iyi biliyorsunuz, çok ama çok iyi biliyorsunuz.

    öldürmeyi çok iyi bilenlerin son kurbanı.
  • polis'e güneş paneli atmaya çalışması meşru olan kardeşimizdir.

    kendisinin öldürülmesine iyi olmuş diyen orospu çocukları, mısır ve suriye'de göz yaşı döktüğünüz kişilerin elinde çiçek mi var zannediyorsunuz şerefsizler?

    bu polise ve hükümete karşı direniş meşrudur. tıpkı suriye ve mısır'da olduğunu düşündüğünüz gibi!
hesabın var mı? giriş yap