• black sabbath'ın 1971 yılında çıkan master of reality albümünden ders gibi şarkıdır. şarkının adı (after forever / sonsuzluktan sonra); "bu hayat sonsuzluk değil, sizin sonsuzluk diye düşündüğünüzün sonrası var ve oraya ruhlarınız kafeste gitmeyin," diyor. dindar bir şarkı gibi gözükebilir, öyledir de ama özgür düşüncenin, özgür bir aklın dinini savunur. tanrı da o özgürlüğün tanrısıdır. sürünün inandığı tanrı değildir, aşktır ve bizi "bir" yapabilecek olan tanrıdır. bizi tüm bu karşıtlıklardan kurtarabilecek tanrıdır. ursula k. le guin, the dispossessed'de karakterinin ağzından şunları söyler; "you admit no religion outside the churches. just as you admit no morality outside the laws." / "kiliselerin (din kurumlarının) öğrettikleri dışında hiçbir dini kabul etmiyorsunuz. aynı şekilde kanunlarınızın dışında hiçbir ahlak öğretisine açık değilsiniz." yani şarkı temel olarak ezberciliği kötülüyor ve çok da iyi yapıyor. aklınız varken o aklı niye kullanmayasınız ki? heaven and hell'de de söylendiği gibi; "look for the answer! / cevabı bulmaya çalışın!" düşünmekten zarar gelmez, düşünmek sizi özgürleştirir, düşünmek sizi kanatlandırır. red bull falan yalan hep.

    sonsuzluktan sonra

    hiç ruhun hakkında düşündün mü - kurtarılabilir mi?
    ya da belki öldüğünde
    sadece mezarda kalacağını sanıyorsundur
    tanrı sadece kafanda bir düşünce mi
    yoksa senin bir parçan mı?
    isa yalnızca okulda okuduğun bir kitapta
    adı geçen biri mi?
    ölümü düşündüğünde nefesin mi kesiliyor
    yoksa sakin kalabiliyor musun?
    hayatının sonunda papa'yı görmek ister miydin?
    - sence o salak bir adamın teki mi?
    ben gerçeği gördüm. evet, ışığı gördüm
    ve yaşam şeklimi değiştirdim.
    sen hayatının sonuna yaklaştığında yalnız ve korkmuş bir durumdayken
    ben hazırlıklı olacağım.

    yukardaki tanrı'ya inandığını söylediğinde
    arkadaşlarının ne tepki vereceğinden mi korkuyorsun?
    seni eleştirmeden önce tanrı'nın aşka giden
    tek yol olduğunu fark etmeleri gerek.

    aklın gerçekten çok küçük de o yüzden mi
    sürü nereye koşarsa sen de peşlerine düşüyorsun?
    ölüm yaklaştığında yine gülüp geçecek
    ve "güneşe de tapsalar bana göre hava hoş" mu diyeceksin?

    galiba gerçekten doğruydu,
    isa'yı senin gibi insanlar çarmıha gerdi
    düşüncelerinin sadece başkalarının sana söylediklerinden oluşması bence çok üzücü.
    hayatının sonuna yaklaştığında yine kendinden bu kadar emin bir şekilde
    "ben inanmıyorum" diyebilecek misin?
    eline bir fırsat geçmişti ama sen onu reddettin
    bir daha aynı fırsat verilmeyecek

    belki de tanrı öldü gitti demeden önce
    bir düşünmen gerekiyordur
    gözlerini aç ve onun "tek" olduğunu fark et
    onca günah ve nefretten yalnızca o seni kurtarabilir
    yoksa hala tüm bu duyduklarınla dalga mı geçiyorsun?
    evet! - artık senin için çok geç.
  • dağılmalarına dair açıklamalarına şuradan ulaşılabilir:
    http://www.afterforever.com/newsdetail.aspx?id=107

    çok iğrenç bir isme sahip olsalar da metal camiasında ister hard rock tarzı, ister tarjadan daha iyi operatik, ister bildiğin anjelik sesler çıkarabilen bir vokalle çok sağlam ve orjinal bir yerleri vardı. müzikleri de çok güzel tabii, ama bir kere böyle dinledikten sonra başka vokalle çok özelliksiz gelir gibi geliyor.

    yıllar önce nightwish'in o hayali tahtını tuomasın eline vermeleri gerekiyordu, yazık oldu.
  • grubun kendi adını taşıyan 5. ve yeni albumu.19 nisan 2007 gunu satışa sunulacak albumde agırlıklı olarak orkestral versiyonlu parçalar bulunmaktadır.p2p sistemlerine düşmesi ile dinledigimiz albumun en vurucu parçası açıkcası ilk parçaları discord'dur.brutal vokal,clean female vocal ve orkestranın birleşimi ortaya muhteşem bir parça çıkartmıştır.albumun 10. parçası who am i'da ise ''queen of metal'' doro pesch alto'da gruba eşlik etmiştir.ayrıca parçalarda mezzo sopranoda rannveig sif sigurdardottir,alto'da amanda sommerville gruba eşlik etmiştirler.

    albumun tracklist'i ise şu şekildedir:

    01. "discord" - 4:36
    02. "evoke" - 4:23
    03. "transitory" - 3:28
    04. "energize me" - 3:09
    05. "equally destructive" - 3:31
    06. "withering time" - 4:31
    07. "de-energized" - 5:09
    08. "cry with a smile" - 4:25
    09. "envision" - 3:56
    10. "who i am" - 4:35
    11. "dreamflight" - 11:08
    12. "empty memories" - 4:55
  • websitelerinde dagildigini ilan edip dagilma haberlerini duyup cokca uzuldugum ikinci grup olmustur. bir digeri icin (bkz: stratovarius)

    cok iyi isler cikarmis, cokca guzel albumlere imza atmislardir.

    ayrica vokalleri floor jansen solo proje yapacak diye soylentiler simdiden yayilmistir.
  • soprano vokalin gayet iyi kullanıldığı gotic metal grubu...
    sins of idealism dinlenmeli...
  • canli dinleme fırsatını bulamadan dagılmıs grup. o kadar abuk subuk grup varken böyle müzik yapan bir grubun bitmesi üzücü.
  • leaden legacy şarkısı cok güzel. benzer diğer gruplarda oldugu gibi kadın vokalin sesi mükemmel.
  • klasik müzik öğelerini gothic-doom ve progressive rock'la karıştıran grup ilk olarak apocalypse adıyla piyasaya çıkmıştır... daha sonra floor jansen'ın da gruba katılmasıyla şimdiki adını almıştır... vokalde floor jansen**, bateride andre borgman, bassda luuk van gerven, synths'da lando van gils, gitarlarda sander gommans ve bas maas'dan oluşan grubun albümleri;
    2000 - prison of desire
    2001 - decipher

    kesinlikle dinlenmesi gereken, gerçekten çok başarılı bir grup olduğunu da belirtmekte fayda var sanırım...
  • --- alıntı ---

    ilk albümünden beri takip ettiğim ve bu takip süresince de durmadan değişmiş ve (bence) daha oturaklı bir yapıya ulaşmış bir grup after forever. ilk iki albümde fazlasıyla ortada olan senfonik/operatik/atmosferik öğeler (bu terimler de gına getirdi ama neyse) üçüncü albüm olan invisible circles'dan itibaren ideal yerlerine çekildiler, gitarlar yalandan çalmak yerine kendi melodilerini daha çok katmaya başladılar. albüm başına sağlam yapıya sahip tek şarkıdan 10 şarkıya çıktılar. tabii tüm bunlar melodiler güzel olmasa çekilmezdi ama, sonuç olarak ortaya kendine has bir grup daha çıkmış oldu, ki son dönemlerde metal camiasında böyle şeyler çok bulunabilir değil.

    gelelim albüme; müzik olarak çok dengeli hazırlanmış, fazla gaz yahut fazla mid-tempo değil. prodüksiyon çok kaliteli, gitarlar ağlamıyor, klavye de pseudopiyano olarak değil olması gerektiği gibi. ayrıca floor jansen yeni vokal tanrıçalarımızdan biri olma yolunda gidiyor, hem normal hem operatik vokalleri bir zamanlar hasta olduğumuz tarja turunen'e toz yutturacak cinsten kaliteli. arasıra gözüken bir erkek vokal var, nedir ne değildir anlayamadım çok da ısınamadım açıkçası. ayrıca grubun en zayıf noktası olan brutal vokal de zaman zaman sırıtıyor, ama eskisi kadar değil.

    albümün en iyi 2-3 şarkısından biri olan discord ile giriyor, evoke, transitory, energize me ve equally destructive ile 5 şarkılık bir cennet yaşıyoruz. evoke nedense şarkı yapısıyla ve vokal melodileriyle hafiften bir slow pop şarkısı çağrışımı yaptı fakat aslında hiç alakası yok, ayrıca kısa bir parça da olsa nightwishvari bir "haaa" partisyonu var, muhteşem. transitory albümün gaz olma görevini üstlenen şarkılardan, kaliteli. energize me zaten çıkış parçası, olduça dinlenebilir, anglofon terimiyle catchy. equally destructive de floor jansen'in vokalleriyle olsun, melodileriyle olsun, albümün en iyi şarkısı.

    işte buradan sonra hafif bir düşüş var ve tekrar bu seviyeye nerdeyse hiç çıkamıyor albüm. withering time ve de-energized güzel olmasına rağmen pek bir orjinalliği bulunmayan şarkılar. sadece withering time'ın 2.35 civarı başlayan akustik kısmında bateri ve vokal çok güzel. de-energized bir diğer gaz şarkımız, onun da vokal melodileri oldukça catchy. arkasından gelen cry with a smile albümün balladı olma iddiasında, amma velakin diğer albümlerdeki silence from afar, imperfect tenses ve strong gibi balladlardan sonra pek zayıf kalıyor. envision yine basit melodili, alternatif çıkış parçası olabilecek güzel bir şarkı. who i am'de ise doro pesch ile bir düet var ama şahsen pek bir olayını göremedim. şarkı güzel olmasına güzel, hatta who i am diye çığırırken eşlik ettiriyor kendine ama sarmadı, öyle diyeyim.

    burada bir güzellikle karşılaşıyoruz. dreamflight 11 dakikalık, zaman zaman zayıf düşse de kulakları doyasıya dolduran muhteşem bir şarkı. nazarımda yine de ilk 5 şarkıya yetişemese de, after forever'ın yaptığı ilk epik şarkı ve hakkını veriyor. hayatın 11 dakikasını bir kaç kez harcayacak kadar kaliteli kısacası. son şarkı olan empty memories ise bir diğer balladvari şarkı, ama zayıf. fazladan floor jansen dinlemek için gayet uygun, ki o yüzden dinliyorum zaten.

    sonuç olarak, böyle bir albüme güzel dememek ayıp kaçar. bir şaheser değil belki ama zaten after forever'ın bir şaheser ortaya koyması için daha vakit erken. o zamana kadar yeni vokal tanrıçamızın sesini daha fazla duymak ve atmosferik tribal bir havaya girmek için, after forever için. olmadı.

    güzel albüm işte dinleyin. empty memories'in sonundaki a capella kısım çok güzel bu arada.

    --- alıntı ---
  • vokalin sesi süper hatta insanın beyninin bi taraflarına dokunuyor
hesabın var mı? giriş yap