• adet dönemini ancak bu dönemi yaşayan ehlizavallılar bilir ve karşısındaki hatunun ne derece sıkıntı çektiğini anlar.

    - sıcak havlu istemezsin di mi?
    - ...
    - apranax falanda içmezsin di mi?
    - ...
    - çok sinirlisin di mi?
    - ...
    - çay desem kola desem olmaz di mi?
    - ...
    - hatta allah belamı versin di mi?
    - sus! @*&#
  • bazı kızlar tarafından abartıldığını düşündüğüm dönem. dur, daha eksilemeden bir oku.
    tamam benim de çok ağrılı dönemlerim oldu, sınava giremedim, otobüste ayakta duramadım, dinleneyim derken uyuyamadım vb. *
    hormonal etkisinin de olduğu gerçek, bu da kadınların tavırlarını geçici süreyle değiştirebiliyor. bunu da biliyoruz.

    ama "adet dönemindeyim, yaklaşmayın, saatli bombayım!!! ben haksızsam bile haklıyım!!!" ya da "bütün çukulataları bütün ayıcıkları getirin özel dönemimdeyim ilgi istiyorum ama bana bulaşmayın!!" gibi triplere giren kızlara gerçekten, gerçekten kıl oluyorum.

    kendi cinsimden utanıyorum bunları görünce.

    yapmayın lütfen.
  • erkeklerin bir çoğunun "siz adet görüyorsunuz, acısını biz çekiyoruz" türü saçma sapan laflarına dayanamayacağım daha fazla artık! bu acıya ve acı öncesi anlam verilemeyen döneme ortak çıkmaya falan kalkmayın sakın. çünkü asla 40 derece havada bile karnınızda ya da ayağınızın altında kaynar su dolu termofor ile saatler geçirmeyeceksiniz. hiçbir zaman, kasıklarınız oyuluyormuş gibi hissedemeyeceksiniz. "allahım otursam mı, kalksam mı? yoksa, başlarım bu işe en iyisi yatsam mı?" diye kıvranmayacaksınız. "bugün dışarı çıksam mı? ama çok çirkinim ve giyecek hiçbir şeyim yok." diye söylene söylene pimi çekilmiş bomba gibi bir o yana bir bu yana saldırmayacaksınız. erkeklerin, ah maalesef ki anlamanın kıyısından bile geçmeyecekleri bir dönem çünkü. doğanızda yok, gerçekten ama gerçekten çok üzgünüm.

    tek derdiniz, bizim gereksiz yere size bağırıp çağırmamız iken, nasıl oluyor da çektiğimiz acıdan kat be kat daha fazlasına katlanıyormuşsunuz gibi davranabiliyorsunuz? "niye öyle baktın, neden o şekilde tonladın o kelimeyi" vs. ile başınızın etini yiyoruz bazen, ama bunu yaptıktan sonra sanmayın ki "oh dırdır ettim de rahatladım" diye keyif yapıyoruz. aksine "şimdi ben bu çocuğa niye bağırdım? kendimden nefret ediyorum, ölsem de kurtulsam. niye bağırdım ki ben şimdi ya?! bakmasın o da öyle ama. salak salak konuşuyor bazen, katlanamam ki. yine de kızmasaydım iyi olurdu. of yine sinirlendim, niye ona kızmama izin veriyor ki?!" şeklinde gidişler ve gelişler yaşıyoruz akabinde.

    adet dönemleri, menopoz'a hazırlık kursları gibiyse, hakkını veriyoruz. vermeye de devam edeceğiz. ve unutulmasın ki menopoz'a yaklaştıkça acı çekme ve çektirme hususunda çok daha beter olacağız.
  • nasıl geçtiği kişiden kişiye çok değişmekle birlikte... sıkıntılı geçiriyorsanız, bunları yaşayan sadece sizmişsiniz gibi "neler çekiyorum ben" şeklinde ortalığı velveleye vermeyiniz evet; ama artistlik yapıp ben hayatıma normal normal devam ederim yahu triplerine de girmeyiniz, hele tıklım tıklım metrobüse binmeye falan asla kalkmayınız. bir anda buz gibi terleyerekten bayılabiliyorsunuz orta yerde.

    unutmadan, bu dönemi sıkıntılı geçiren ve şikayeti olan erkeklere, gece yatmadan tok karnına bir tablet bisiktirol forte önerir;* bütün kadınların aman ne kadar da abartılıyor diyebilecek kadar rahat geçirebilmesini dilerim, saygılar.
  • kadınlar üretim sistemlerine format attıklar bu dönemde bol bol sistem hatası verirler insanı deli ederler.
  • erkeklerin boyle bir şeye sahip olmadıkları için binlerce kez şükretmeleri gereken, kimi hatunlarda hiç acıya neden olmayan ( ki bu aynı hatunlar tavşan gibi çocuk dogurur acısız bişeysiz) kimilerine de hayatı zindan eden,öleyim de kurtulayım yarappim, koparın götürün belden aşagımı dedirten, sancı dolayısıyla da muthiş sinir yapan "25 günde bir" sendromu.
  • "gizleme kültürünü tüm topluma dayatmasıyla ve böylelikle kadınları baskı altına alarak büyük bir ranta dönüştürülen durum."

    kadınlar mavi akıntılarıyla!!! başetmek durumunda kalırken bile renginin saklanması gerekmektedir. erkek figüründe yüzden fışkıran kanlarla rocky bir semboldur ama aynı kan kadında mavileşir, minik dioksinli deliklerin arasında kendisini hapseder. rahat ol sevgili toplum ben saklanıyorum burada der bu dönemde.
  • bazı zamanlar delice istenen dönemdir.
    içe düşen ''yoksa fena halde hamile miyim'' korkusu yerine, ''allahım fena halde karın ağrısı çekmeye razıyım'' diye dualar eder insan.
    bir arkadaştan biliyorum.
  • kadınların önlenemez beyaz pantolon giyme krizine girdikleri dönem.

    (bkz: ped reklamları)
    (bkz: zannedersem tek eksiğiniz beyazdı)
  • kendi halinde, sevecen, neşeli bir insan olan kızınızın/sevgilinizin/ablanızın/kardeşinizin/ arkadaşınızın yedi başından dördü kudurmuş, üçü de sara nöbeti geçiren yedi başlı ejderha misali durduk yere üzerinize atlamasına, kafa göz dalmasına sebep olan şey işbu dönem değildir ey insanlık. o şer kumkumasının, o fetret devrinin adına "pms" derler ki, evlerden ıraktır. adet dönemi, bilakis, (iğrenç ama gerçek) bir "salma", "boşaltma" eylemini içerdiği, dolayısıyla bir nevi rahatlama sağladığı için o sapıtmış saldırganlığı hafifletir biraz. lakin (kimimiz için) bedeli ağırdır bu rahatlamanın: "aldırıcam bu yumurtalıklarııııııııı, taşhak taktırıcam kendimeeeeeeeeeeeee, cinsiyet değiştireceeeeeymmm, bebek suratlı herif olacaaaaaaaayyymmm" diye böğürtürken yerdeki tahtalarda tırnak izi bıraktıran adet sancısı.
    kanayan dişi tanıdıklarınızı seviniz, onlara fındık fıstık, çikolata ve ağrı kesici atınız.
hesabın var mı? giriş yap