• epistemolojide deneyimle kazanılan bilgi türü olarak tanımlanabilir.
  • (bkz: a priori)
  • tecrubeden once zihinde mevcut olmayan tecrubeyle kazanilan bilgi.
    (bkz: bir musibet bin nasihatten iyidir)
  • deneye ya da gözleme dayalı olan, bunlardan ayrı olarak bilinmeyen manasındadır.
  • latince sonradan gelen anlamında.
  • zihne sonradan giren bilgi. deneyim ve gözlem ulaklığında beyne yerleşen yenicil, epistemolojik virüsler. öyle güçlü metobolizmaya sahipler ki yüksek ölümleri ancak başka bir bilgi virüsünün bünyeye enjekte edilmesi ya da bulaşması sonucu gerçekleşir. dünyaya meali çözülememiş bir ağlamayla gelen yeni varlıkça, mutantlaşmadan önce ve psikanalitik rüyalarında zaman ve mekan içinde tayyare gibi süzülmeye başlamadan, varolan bilginin eşiğinde el pençe divan ve lotus pozisyonunda bağdaştayken, elenir bu yeni bilgi. bilmek rüyandaki sözleri ve yüzleri, uyanınca hatırlamaktır. tanımlara gereksinme duymadan elde edilen deneysiz bilgi birikimi tıkanınca gün aşırı dozajında, yan etkilerinden kurtulmak için yeni bir teşhise gerek duyulur. gözlem sonucu uzunluğu cetvelle ölçülüyorsa , elde edilen veriler hipotez matrisinde alınabiliyor ve evrene yeni ünlemler ekleyebiliyorsa bilgi a posterioridir. artık zihne yerleşmiş ve evrenselleşmiştir ancak göreli bir dünya düzeni içinde deneye bir başka denek eklenene kadar yaşar. değişebilir. tanrı bilgisi denilen öncül bilgi yerini inatçı bir dağ keçisi edası ile kimseye bırakmaz. mikrokosmos maketimize balans ayarı çekerken büyük matematikçi tornasında makro kırılmalara izin vermez. elde edilen ilkeler , sentetik bir takım örgü ipleriyle barbielerin karaşın saçını örüp, kuleden rapunzeli aşağı çeker. masa başı sandalyesi olmadığı için çömelerek, daktilosunda bach melodileri çalan a priori , sonradan elde edilen bilgilere tepeden bakar. hayatı anlamamızı ve yorumlamamızı sağlayan bu iki bilgi türü de aslında castor ve pollux gibi ölümlü ve ölümsüz cevza burçlarıdır. anneleri aynı, babaları farklıdır. yine de aşık olmayı bilir ve aynı gökyüzünde yan yana parlarlar.
  • bir oligopolü bir bu kelimeyi cümle içinde kullanmak bu yıl ki planım. hiç kullanmadım, felsefe dersleri dışında kullananı da duymadım.

    bunu günlük hayatına sokmuş normal normal telafuz eden biriyle konuşmak için sabırsızlanıyorum. öyle ki bir duyayım ben teklif etcem.
  • new age dehası enigma'nın sağlam bir albümü.
hesabın var mı? giriş yap