zarı zarı
-
bir ağlama biçimi olsa gerek.
"bülbülün giydiği sarı
ağlayaram zarı zarı
yitirmişem nazlı yârı
sen ağlama ben ağlarım"
diye bir türküde geçer. ben haluk levent'ten duymuştum ama muhtemelen halk türküsüdür ve başka türlü söyleyen başka sanatçılar da vardır. -
ziril ziril*in degisik bir lehce ile soylenmis hali.
-
(bkz: #466735)
-
ağlamakla ilgili bir nitelik: inleyerek*, hüngür hüngür ağlamak, sızlanarak* ağlamak. anladığım kadarıyla zari zari daha okumuş yazmış, zarı zarı daha halk tarzı söylenişi.
[bir gece ruhül-emin sidre'deydi. tanrı'dan "buyur kulum!" sesi geliyordu. bu sesi duyunca] feridüddin attar - mantıku't-tayr
[cebrail, rum ülkesine vardı, tanrı'nın buyurduğu kiliseye girdi. bir de ne görsün? bir kafir, bir putun önünde zari zari ağlamakta, o puta hitap edip durmakta.] feridüddin attar - mantıku't-tayr
["tanrı rahmetini gör ki, bir kafir için bir peygamberi azarladı!"
ulu tanrı dedi ki: "ey musa, karun, zari zari ağlayıp inleyerek seni tam yetmiş kere çağırdı da.
bir kerecik olsun cevap vermedin. o çeşit bir kere bana hitap etseydi.
ruhundaki şerrin dalını kökünden söker, sırtına din elbisesini giydirir giderdim."] feridüddin attar - mantıku't-tayr
"filhal ol geyicek ol aradan öyle seğirtti kim gök tere battı. geldi ol velinin kapısı önünde durdı. boyuncuğun uzattı, 'boğazlan beni!' diye işaret eyledi. ol veli bunu gördi, ağlamak duttı, zari zari ağladı." tomris uyar - ödeşmeler ve şahmeran hikayesi
(ilk giri tarihi: 18.10.2017)
(bkz: mezar başı) -
bir ay doğar sapsarı
rüyamda gördüm seni
uyandım ki yar değil
ağladım zarı zarı
(bkz: ay doğar ayan beyan) -
"bu giderim tehdidi... süleyman o günden beri, geceleri yorganın altına büzülüp zari zari ağlamaktan başka bir şey yapmıyormuş."
yaban - yakup kadri karaosmanoğlu
bir örneği de fincanın etrafı yeşil adlı türkümüzde bulunur.
"fincanın etrafı sarı aman, aman
ağlarım, sızlarım ben zarı zarı"
bu ikilemenin membaı ile ilgili bir tivite denk geldim, onu da şuraya iliştireyim.
https://twitter.com/…tatus/1259783472211726338?s=20
--- spoiler ---
farsça "inleyen, ağlayan" anlamındaki "zâr" kelimesi osmanlı sahasında da kullanılır. "âh u zâr etmek" gibi.
zârî zârî ağlamak, zarılanmak da böyledir:
seher vakti kalkan kervan
iniler de zarılanır
bir güzele düşen gönül
çiçeklenir, korulanır
pir sultan abdal
--- spoiler ---
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap