• cengiz dağcı nın romanı.
  • 20 yy'yi buyuk buyuk acilar yasayarak geciren kirim turkleri'nin dramini otobiyografik tarzda anlatan etkileyici roman; otuken nesriyat tarafindan basilmistir.
  • korkunç yılların devamı niteliğindedir.türkler kendilerini insafsız bir mekân, öldürücü bir soğuk ve gaddar insanlar arasında bulurlar. her şeyin kendilerine düşman olduğu bu atmosferde, türklerin hâlâ yurtlan için mücâdele gücünü bulmaları, onlardaki sonsuz yaşama azminin ve arzusunun ifadesidir.
  • olağanüstü betimlemeleri ile türk edebiyat tarihinin en önemli yapıtlarındandır.
  • dün gece okumaya başladığım ve bu sabah itibariyle bitirdiğim cengiz dağcı romanı. kitaplığımda uzun süredir bekliyor olmasına rağmen neden bu zamana kadar okumadım diye kızıyorum kendime. yazar, kırım, kırgız, özbek, tatar, kazak türklerinin istiklal uğruna çektikleri sıkıntıları, ümitle ümitsizlik arasındaki çatışmaları, özgürlük aşkı ve bağımsız olma arzusunu o kadar etkileyici bir üslupla ele almış ki okuyanın kolay kolay hafızasından silinmeyecek bir eser çıkmış ortaya. nazi almanyasının ve sscb nin türkü türke kırdırma politikasını gözler önüne seren mükemmel bir yapıt olmuş yurdunu kaybeden adam.
  • az önce bitirdiğim, bir cengiz dağcı romanı. bir adamın oradan oraya sürüklenişini, kendi yurdu dışında hiçbir yere ait olamama hissini çok güzel anlatan bir kitap. romandaki ana konudan ziyade o dönemde savaş içinde doğup büyüyen insanları düşündüm, dünyanın her yerinde yaşayabilecekken insanın doğduğu yeri hiç unutamamasını düşündüm. gerçekten de platonun düşündüğü gibi bütün sınırlar kalkınca savaşlar biter mi? henüz savaşmayı unutacak kadar evrimleşemediğimizi düşünüyorum.
  • türk konsolosluğun bölümü göz yaşartmıştır.
  • korkunç yıllar'ın devamı olan cengiz dağcı'ya ait * olan romandır.

    roman sadık turan' ın kaleminden savaş yıllarını ele alır. tek ülküsü yurdunu hürriyetine kavuşturmak olan subayın zamanla hatıralar'ına sığınarak yalnızlığını gidermeye çalışmasını ele alır.

    kitap aslında biraz zor aksa da sonlara doğru tempoyu yükselten bir kurguya sahiptir. olayların gerçek ve gerçeğe yakın olduğu da yazarın hayatına göz atınca anlaşılabilir.

    okurken üzüldüğüm çok kısım oldu. ama hiçbiri büyük umutlarla gidip yardım istediği türk konsolosluğu'ndan nazikçe reddedilmesi kadar üzmedi.
  • savaşın korkunç yüzünü gösteren cengiz dağcı romanı. sadık turan... arkadaşlarını, sevdiğini birer birer kaybeden kahraman anlatıcı. günlüklerinde lüzumsuz, aylak adam havası var. savaş yıllarındaki savruluşun ardından savaşın sonlarına doğru baş gösteren lüzumsuzluk hissi savaş yıllarını anlattığı hatıralarda zaman zaman kayboluyor. kardeşi bekir ile dağdaki konuşması, marya'yı son yolculuğuna uğurlayışı sırasındaki tavrı, yurdunu ve sevdiklerini kaybeden bir adamın sessiz kederini çok güzel anlatıyor.
hesabın var mı? giriş yap