• gürsel korat'ın, kapadokya efsanesini, sürdürdüğü, şimdilik, son büyük romanı.

    romanın, pier paolo pasolini'nin teorema'sı, fyodor mihailoviç dostoyevski'nin karamazov kardeşler'i, ivan turgenyev'in babalar ve oğullar'ı hatta max frisch'in biedermann und brandstifter'i ile olabildiğince beslenmiş olması, korat'a, geleneği evrensele bağlama yolunda büyük katkılar sağlıyor.

    gürsel korat, sessiz sedasız, tek başına, işte buralara kadar geldi. yolu daha da açık olsun.

    gelinen yolu hatırlayalım:
    (bkz: taş kapıdan taçkapıya kapadokya): 2003,
    (bkz: zaman yeli): 1994,
    (bkz: güvercine ağıt): 1999,
    (bkz: kalenderiye): 2008,
    (bkz: rüya körü): 2010,
    (bkz: yine doğdu tanyıldızı): 2014.
  • radikal kitapta tanıtım yazısını görüp, d&r'da da tesadüfen karşıma çıkmasıyla edindiğim ve son dönemde okuduğum en sürükleyici kitaplardan biri. gerek anlatımı gerekse konu itibariyle insanı hemen içine çekebiliyor. merak içerisinde bırakıyor, sonunu okumak için can atıyorsunuz.

    kitap, arka kapağında şu şekilde anlatılıyor:
    1300 yıllarında niğde kadısı şeyh nizamüddin ile zembilli ishak'ın yaşadığı aşk, şeyhin oğlu nureddin ile evlatlığı fazıla'nın aşkını korkunç bir açmaza düşürür. herkes bu düğümü çözmek için seferber olsa da olaylar sürprizlerle doludur.

    yazar ya da "anlatıcı" ilk olarak ana karakter baba figürünü yani şeyh nizamüddin dara'yı anlatmaya başlıyor, sonra da romanın diğer kahramanları oğullar mesud ve nureddin, sonra şeyh mahmud, bütün olaylara sebebiyet veren zembilli ishak, sonra kargaşa, fazıla ve yıkımla bitiriyor.

    --- spoiler ---

    sona doğru yaklaştıkça sonuç ile ilgili tahminleriniz oluyor ama ben bu kadar talihsizlik beklemiyordum doğrusu. baba ahından kork derler ya, onun sonuçlarını net bir şekilde görebildiğimiz bir hikaye. ama oğluna ah eden baba da sonuçtan pişman oluyor ve pişmanlığını şu sözlerle anlatıp aslında konuyu özetliyor:

    "çobanyıldızı öyle parlaktır ki, talihsiz yolcu onu kutupyıldızı sanırsa mahvolur. çöllerde parlaklığıyla kervanları yanıltır, yönünü şaşırtır, bu yüzden adına kervankıran denmiştir. sabah serinliğinin ürpertilerini akla getiri, tanyıldızı'dır. sıcağı hala buğulu yeryüzünü akla getirir; akşamyıldızı'dır. ona zühre de denir, zühre bir pişmanlık iniltisidir, bütün yanlış kararların sonunda ışıl ışıl damlayan gözyaşının parıltısıdır."

    --- spoiler ---
  • hediye olarak elime geçen, bir çırpıda okuyup bitirdiğim, oldukça sürükleyici olan roman. gürsel korat yine kapadokya'yı mekan olarak kullanıyor, ancak üslubu diğer romanlarından farklı. hepsini okumak gerek tabii.
  • kurgu bakımından edebiyatımıza yeni olanaklar da getiren, kalendireye'den sonra severek okuduğum gürsel korat romanı.

    --- spoiler ---

    "namı dünyaları tutmuş bir dilberden onu hiç ummayan birine selam gelirse yer yerinden oynar. kişioğlunun ayağının altındaki toprak kayar, tepesindeki ışık kararır, üstündeki karanlık derinleşir, başı döner. düşünde bile göremeyeceğin birini düşün, sana selam yollasın, ne hale gelirsin!”

    “başka kadınların düşüncesini kavramak konusunda doğa yalnızca kadınlara cömert davranır. kadınlar başka bir kadının neye hazırlandığını hemen anlar.”

    “böbürlenmek her zaman kibirden olmaz, -bak bunu herkese söylemem- böbürlenmek bazen insanın başkasının gözü önünde kendini teselli etmesidir.”

    kitabın 197.sayfasındaki "nureddin" isminin, aslında "ishak" olması gerekiyordu sanırım. en kilit iki ismin birbirine karıştırılması editör cinayetine bir kurban daha eklemiştir.

    --- spoiler ---
  • leyli leyli köylü (türkmen) kızı*
    sen allar gey* ben kırmızı*
    yine doğdu tan yıldızı
    doğmaz olsun tan yıldızı

    (ilk giri tarihi: 24.4.2017)

    (bkz: suda balık oynuyor/@ibisile)
    (bkz: kervankıran), sarı yıldız/@ibisile
hesabın var mı? giriş yap