yemek savaşı

• pis, yağlı veya şekerli bir savaş çeşidi. daha lezzetlisi için (bkz: pasta savaşı)
  daha temizi için (bkz: su savaşı)
• (bkz: ekmek kavgasi)
• (bkz: sapkınlık)
• şımarık ve bencil amerikan kültürüne bir örnektir.
  (bkz: somali)
• normal bir yemek fantezisi olarak başlasa da, ortamda bulunanların işi ciddiye almaları durumunda çığrından çıkan bir grup oyunudur. olay birbirlerinin gözüne limon sıkma; zorla tabak artıklarını ağza sokma; birinin sağ kulağına köfte koyup, sol kulağı üzerinden ketçap sıkma ile birlikte hastanede bitebilir. adam olunup, adam gibi yemeğin yenilmesi gerekir; yemekle oynanılmaz, günahtır, yazıktır, zevklidir.
• hayatta beni en çok sinirlendiren manzaralardan biri. lan domuz onu bulamadığı için ölenler var! neyse sakinim tamam. bu coşkun öfkemin sebebi şu: bugün elektronik zamazingo satan mağazalardan birindeydim. şu üç boyutlu tv'ler var bilirsiniz, gözlük mözlük takıp bakıyorsun. hah işte mağazada ne kadar varsa hepsini sıradan gezen bir görgüsüzüm bendeniz de. bir çocuk heyecanı ile gözlüğü taktım ki, tanıtım filmi yemek savaşı temalı. yemekler uçuşuyor, dökülüyor, saçılıyor... üç boyutlu ya, bize doğru geliyor gibi olacak ya... sizin yapacağınız tanıtıma da televizyona da kafam girsin! laçka oldu sinirlerim bugün, yemin ederim bu insanların yüzde altmışında bi tarafa sürülecek kadar bile akıl yok ya. dangalak yemek savaşçıları size diyorum size, çok aptalsınız keşke ölseniz!
• travis'in sing parçasının klibinde de görülebilecek olan savaş türü.