• daha çok yemek yemek üzere tasarlanmış olan bir çeşit masa. dört ayaklı dikdörtgen en çok görülen biçimi olsa da, kare, yuvarlak, oval ve altıgen olanları da vardır.
  • en ünlüsü son akşam yemeğinde kullanılandır.
  • çoğu insan için adı bilgisayar masasına dönüşmüş masadır.
  • evlenecek veya yeni eve çıkacak çiftlerin kabusudur. erkek ve kadının bu eşyaya bakışları feci zıt olduğundan, ebatları ve konacağı yer konusu nice manasız tartışmaya sebebiyet verebilmektedir. aslında temenilnde şu yatar, ev döşenirken kırk yılda bir gelen misafir mi baz alınmalıdır, yoksa hergün o evi kullanan insanların istekleri mi? bu çelişki sayesinde yıllarca kafa dengi, modern bildiğiniz sevgilinizin bir anda nine yorumları yapmaya başladığını görebilirsiniz.

    yemek masası allah belanı versin lan
  • açılıp boyu uzatılabilenleri makbuldür.
    hem yer kaplamaz, hem de gerektiğinde çokça kişi ağırlayabilirler
  • ben salondaki yemek masasının üstünde sünnet oldum; daha da bir şey demem bununla ilgili. çok kırgınım sana:(
  • dili olsa keske.
    on kisilik bir yemek masasi hatirliyorum. hep amaci disinda kullanilan. en son bes kisi, hepimiz karsi karsiya degil, herkes bana karsi oturmustuk. ortamizda kocaman bir yas pasta. neyi kutluyorduk sahiden?
    ah dili olsa keske. konussa sabaha kadar, dinlesem. ama atmissiniz tasinirken.
  • bohem çiftlerde alerji yapan, evlilikle beraber default geldiği sanılan ama aslında öyle olmayan mobilya.

    çok sevgili badim, eşcinsel erkeklerin, seks yapacak partner bulma hızlarına çok imrendiğini söylüyordu.
    ben de heteroseksüellere düğünde takılan altınlara ve heteroların çeyiz olayına çok imreniyorum. evdeki her eşyayı kendim aldım ve çok yoruldum. ne olurdu iki parça mobilya da hediye gelse?

    üniversite yıllarında eşcinsel olduğumu ilk kabul ettiğim an sırtımdan büyük bir yük kalkmıştı. benden beklenen hiç bir şeyi yapmak zorunda değildim. mesela 12 kişilik yemek masası almak gibi. çünkü benim için tanımlı değildi.

    fakat sonra hiç beklenmedik bir şey oldu. hayatımıza ferzan özpetek filmleri girdi.

    bilen bilir, özpetek'in her filminde tüm milletin cümbür cemaat başına oturduğu devasa bir yemek masası vardır. böyle lubunyaların mantilerin etrafına sıra sıra dizildiği, bol şamatalı ve dayanışmalı yemek masası. işte o masa belli bir yaşın üstündeki lubunyaların hayatına büyük bir damga vurdu.

    açın bakın internetteki eşcinsellerin profil sayfalarına, orta yaşın üstündeki eşcinsellerin hobilerinin başında yemek pişirmek geliyor. yemekler pişecek, lubunyalar, laçolar mantiler sıra sıra masanın etrafına dizilecek, alternatif aile kurulacak.

    aldık mı yemek masasını? sike sike aldık.

    bu vesile ile yemek masamın olduğunu hatırlatır ve sözlük eşcinsellerine selam ederim.

    yeşillendirin efenim.
  • evlenirken salon takımı içinde yer alan mobilyalardan biri.

    insan satın alırken sanıyorki hep şenlikli olacak o masada olanlar. yemekler yenilecek, eş dostla içilecek falan. bir de aile oluyoruz ya ve ailemizden akşam bir arada yemek yerken birlik olunur diye öğrendik ya, olmuyormuş bazen. bizde olmadı en azından. 10 yıllık evlilikte 100 kere böylesi bir amaç için kullanılmamış, iki kişi bir araya gelip yemek yenilmemiştir.
    adam geç gelir, kadın bekleyemez ve bir tepside yemeğini yer. adam gelir. açsa yemek ısıtılır, adam sehpada yemeğini yer. toksa o bile olmaz.

    benim için işlevsiz hatta yaşam alanımı daraltan bu gereksiz mobilya yok artık. arınıyorum. ikinci el alım satım işlerine girdim çok fena. sattım ve bilmediğim bir aile o masa ve sandalyeleri götürürken içimde bıraktığı o boşluk hissini de aldılar.
  • düzenli sofra (yemek masası)-mutfak ilişkisi ve akıcı misafir ağırlamak için arkadaşımın annesi eğitimi vermiş: "kızım, olay basit*: giderken götür, gelirken getir."

    (bkz: mutfak/@ibisile)
    (bkz: yemek/@ibisile)
hesabın var mı? giriş yap